klasik kız olayı değil aklım almıyor lan

sonundaki : ) işaretinden anlamıyacağını tahmin ettim ve edit çektim entrye, sabah sabah uğraşamam değişiklerle

beyler aşk hikayesi zatende devam edicem gece 11-12 gibi burda olun

akşamüstü tayfası için upupuppup *

buda akşamcı tayfa için upupupupup(11-12 gibi devam edicem)

@113 12 gibi anlatıcam panpa bi işim var. yarın okursun sende panpa olmazsa
not:o aşk çemberi sırasında gibişde oldu panpa es geçemezdim

yanlız beyler hikayeden sonra gibtir olup gitmeyin, yardımınız lazım.

beyler yarım saate kalmaz başlıyorum

@119 haklısın, kızı o günden sonra görmedim zaten dün kaptırmış yazarken ipek demişim amk(4-5 yıl öncesi hatırlamak zor),adı meltem, ipek nerden çıktı bende çözemedim

evet beyler kimler burada

evet başlıyorum dinleyenler varmı önce ?

neyse dıbına koyim biz başlıyalım

uyandığımda akşamüstüydü, meltem kevaşesi yoktu evde. ortalık rezaletti, ağır gibiydi. cipsler,bira şişeleri, şarap şişeleri, çerezler,dünden kalma don ve çorap... kendimden iğrendiğim anlardan birini yaşıyordum yine, leş gibi kokuyordum, çıplaktım ama asıl beni yıkan şey somut değil soyuttu. rezilin tekiydim. kendini zeki sanan vicdanına güvenen ben bayağılığın en tepesindeydim. bukowskiyi getirmeye çalıştım aklıma, sonuçta onun hayatında böyle kesitler çok vardı,ama ben bukowski değildim. koşullarda aynı değildi. biri o anda gelip kafama sıksa "dur yapma" demezdim sanırım. utanıyordum,kendimden utanıyordum.ne üniye gitmek,ne alkol almak,ne sigara yakmak,ne yemek yemek istiyordum, utancım beni kahrediyordu.tek istediğim aysunun omuzlarında ağlamaktı. durumu abartıyordum belki de ama bana o yaşananlar oldukça ağır gelmişti.net hatırlıyorumda uzun süre affetmedim kendimi

o günden sonra ne o benimle irtibata geçti ne ben, belki oda utanıyordu kendinden, sonuçta dişi olan oydu.ama sanmıyorum hatırladığım kadarıyla oldukça salak ve kevaşeydi meltem. yaptıklarını arkadaşlarına anlatıyordu belkide, onlar da ne güzel bir gece geçirmişsin diye karşılık veriyordu ona. böyle insanlar(!) da var.

telefonuma baktım arayan soran yoktu, rahatladım,kimseyi istemiyordum. kendimi affedene kadar ruhum herşeyden sıkılıcaktı bunu biliyordum. etrafı temizlemeye başladım,o çöpleri toplarken gittikçe iğreniyordum kendimden. ademoğlunun en zayıf noktası olan cikse hayvanca bulaşmıştım dün gece.ne aşk,ne haz,ne de başka bir duygu vardı dün akşamki faciada. sadece nefret ve hayvanlık... ortalığı temizledikten sonra duşa girdim. derimi kazırcasına temizlendim. duştan çıktığımda etraf yine pisti. temizlemeyi beceremiyordum. uğraşmak istemiyordum her ne kadar iğrensemde, sıkılıyordum çünkü.tek istediğim oturmak ve kendimle yüzleşmekti başka türlü kurtulamazdım bu halden.

üst kattaki komşumuza gittim ve evlerine gelen temizlikçinin numarasını istedim. çok param yoktu, dün barda saymıştım kasaya paraları.ama bu ev temizlenmeliydi, hiç bir iz kalmamalıydı o hayvanlıktan.bir kaç gün üniye gitmedim sonra haftasonu geldi zaten, komşunun temizlikçisi evi temizlemişti. eskisinden çok daha temizdi ev.iyi para bayılmıştım ama unutmama yardımcı olacaktı evin bu hali. kendimi haklı bulacak bir sebep aradım geçen süre boyunca ama yoktu,ben basit bir insan bile değildim belki,tak çuvalıydım sadece. kendini zeki sanan bir tak çuvalının ne kadar hakkı vardırki eğlenmeye, gezmeye,aşka, yaşamaya...

başka bir şey daha vardı. aysu... aklımı daima kurcalayan bu kıza ihanetti yaptığım. aşık değildim belki de ona.ben de etkilenmiştim filmlerden, şarkılardan belki... yıllarca aşık hissetmediğim için kendimi bu kızı baştacım yapmıştım. hayır hayır aşıktım ona, apaçık ortadaydı bu,kenimi tanıyordum.ama nasıl kendini tanımaktı bu,o hayvanlığı asla yapmazdım ben.

günlerce gitmedim üniye, kapım çalındı açmadım, telefonu kapattım. alkolde tüketmedim, arada sigara yakıyordum sadece. boş boş televizyon izleyerek geçti günler. onlarca aptal program ve dizi,bi taka yaramıyordu hiçbiri.o yüzden arada çizgi film açıyordum. johnny bravoya felna denk geliyordum. onlar az da olsa tebessüm yaratıyordu bende.hem özlemiştim bugs bunnyi, tomu,sylvestreyi...

varmı dinleyen beyler .

yine evde oturmuş çizgi filmlere bakarken kapı açıldı, irkildim bi anda dedim heralde babannem geldi, takur tukur sesler eşiğinde aybide ve burağı gördüm içeride, çilingir çağırıp kapıyı açtırmışlardı. hesap sormaya başladılar.
"günlerdir gelmiyosun lan ne yapıyosun evde, telefonda kapalı, kapıyı çalıyoruz açan yok" burak endişeli bi halde konuşuyordu
"bişe yok abi hastayım evde oturuyom öle"
"ulan bizi niye çağırmıyon"aybikede başladı hesap sormaya
"oldu bişeler işte çağıramadım, iyiyim ben böyle sorun yok"
iyi felan değildim, gitmelerinide istemiyordum ama kovmaya çalışıyordum bi yandan,iki karakterli olduğumu biliyordum ama ikisininde salak olduğunu bilmiyordum

bunlar bahar şenliği olayından çıkartılmışlar,ne oldu diye sordum ama tartıştık çıktık felan diye geçiştirdiler. sana bi haberimiz var dediler ayrıca. dinlemeye başladım. gamze diye bir kız benden hoşlanıyormuş, fena kız değildi ama öyle çokta güzel sayılmazdı.
"aysu var lan benim kalbimde ne edeyim gamzeyi"
"hee aysu mu lan o berkay la çıkıyor heralde"
"nası lan berkayla,nur çıkıyodu ya onla"
"valla bi tak anlamadık bizde yine üçlü geziyolar ama berkay hep aysunun yanında kol kolalar"
"ne tak var lan bunların arasında, gibecem bigün şu berkayıda tırsıyorum, milli taksör herif"
"hehhehe olum belkide arkadaşlardır, sonuçta öyle bişe olsa nurla aysu hala kardeş gibi takılırlarmı"
"bilmiyorum"
gerçekten bilmiyordum, aysuda bi durumlar vardı ama neydi ?