klasik bir geceydi nerden bileyim

eve geçtim çıktım balkona armadayı eskişehir yolunu falan görüyor..

tam ne yapıcam diye düşünürken aşağıda yine aynı acı fren sesi yine aynı sürgülü kapı ama bu sefer sadece duymuyorum aynı zamanda görüyorum..

ananı gibeyim..

bir anda zihnimden bi ton şey geçti..

en mantıklısını kafamda kısa sürede kurdum ..kaçıcaktım ama nasıl?

asansörle mi geleceklerdi merdivenle mi? garajdaki arabama ulaşıp ordan uzayabilirdim..ama ya yakalarlarsa? muay thai falan yalan olur o kadar yenilen dayaktan sonra..

zaten finish him kıvamındayım..tek fatality e bakar..

rezervleri alın beyler.. yarın devam ediyorum ..

Adamlar kapıdan içeri girerken ben de daireden dışarı çıktım, kafamda sadece arabaya ulaşmak var..

araba mı?? tabii ki aptallık.. yeni aldığım hayabusa dururken neden arabama bineyim ki dedim içimden.. telefon cüzdan anahtarları almıştım yanıma başka da bişeye ihtiyaç yoktu..

"asansör asansör" diyordu biri, asansöre bindiler.. bunlar biner binmez ben de merdivenleri üçer beşer inmeye başladım ki garaja bir an önce ulaşabileyim..

garaja ulaşmam 1.katta oturduğumdan kısa sürdü.. motoru çalıştırdım.. kask falan yok tabii ki,garajın kapısının kumandasına bastım açılmasını bekledim..

açıldıktan sonra uçarak çıktım oradan..

kafamda sadece ordan çıkmak vardı, çukurambardan çıkıp eskişehir konya yoluna saptım, ordan da bahçeliye.. nereye gitmeliydim acaba?

aklıma fuck buddy'im gülcan geldi.. neden gülcan geldi halen anlayabilmiş değilim..8.caddenin sonundan beşevlere doğru ordan da ver elini dikimevi..

kızı aramadım bile. Günlerden perşemde. inşallah evdedir dedim..

dikimevinin girişindeki cafenin önüne kaldırıma çektim motorumu, doğruldum..kaburgalarımdaki ağrıları hissettim, resmen nefesim kesiliyordu..

saat 5 civarı olmuştu..

kapısını çaldım, açtı..üzerinde eşofman makyajsız neredeyse yeni uyanmış.. önce beni görünce sevindi, sonra yüzümün halini görünce hem üzülme hem acıma karışımı bir ifade belirdi suratında..

tikkyvari bir konuşma tarzında

"canıııımm, noldu sanaaa?!"

içeri aldı, oturduk durumu kısaca ve kabaca anlattım..bi yandan da düşünüyorum acaba takip etmişler midir diye, sonra hayabusayı düşünüp rahatlıyorum..

kendi kendime neden polise haber vermedim ki diyorum.. sonra sıkı bir ACAB cı olduğum aklıma geliyor..

ne yapmalıyım diyorum kendi kendime.. dükkana da uğramamıştım.. neyse bu geceyi burda geçireyim yarın allah kerim diyorum

gülcan bana bakıp

-canım sen çok iyi görünmüyosun bi duşa gir istersen ben de sana güzel bi masa kurayım, kafan dağılır

-tamam yavru

-al şu havluları, hadi sıhhatler olsun

tshirt ü zar zor çıkardım yine..aynaya bi baktım darbe aldığım heryer kızarıklıkla morarma arasında bir renkte ve inanılmaz bir ağrı var..elmacık kemiğim şişmiş kaş da yara bağlamış..tam oldun oğlum işte tam badr hari oldun diyorum..telefonda şu parçayı açıp apaçi gibi duşa giriyorum
http://www.youtube.com/watch?v=hjUlUPUqFsY

sıcak su iyi geliyor..ama yine de derin nefes alabilmemin imkanı yok, duştan çıkıp belimde havlu içeri giriyorum..

tabi gülcan çıplak görünce dayanayıp yanıma geliyor..

canım benim vücudunda kötü olmuş,ama hiç merak etme iyi edicem o yaralarını diyor.. omzumu öpüyor, ordan dudaklarıma..

durduruyorum gülcanı,

-dur yavrum biraz kendime geleyim,ne var içebileceğimiz?

-chivasımız var 12 yıllık, meyve salatası hazırladım.. biraz toblerone, yetmez mi?

-şu 18 yıllığa da bi geçemedin be gülcan..

gülüşüyoruz masaya geçiyoruz..

buzsuz içtiğimi biliyor viskiyi,chivas a ayıp olur buz atılırsa..

bi yudum alıyorum ,viskinin o kekremsi tadı bi anda yakıyor boğazımı biraz tutuyorum ağzımda sonra yutuyorum,yakıp geçiyor,taa ki mideme kadar hissediyorum aktığını..üstüne bir kivi atıyorum ağzıma..ağzımdaki acılık kekremsilik yerini ekşi tatlı arası bir tada bırakıyor.

backwoodsumuz da var,bir nefes de ondan..sert bi nefes..

tabii ki müziksiz olmaz,ayarlamış gülcanım müziği..kız tam r&b rap hastası
http://www.youtube.com/watch?v=dUjQ70ZSgy0

şarkı da tam durumuma uyuyor..need some lay low

saat 8 buçuk 9 civarı oluyor, şişeyi yarılamak üzereyiz.. bakışları şuhlaşmaya başlıyor gülcanın.. aslında hem fiziksel hem mental olarak çok yoğun geçen 24 saat sonunda ciks neredeyse hiç aklımda yokken gülcan histerik hareketleri chivasla beraber bende de hareketlenmelere neden oluyor..

aklıma dükkan geliyor.. beşevlerdeki küçük çiğköfteci dükkanım.. amaç oradan para kazanmak değil.. adresimiz belli olsun hesabı asıl para ortağı olduğum internet üzerinden alışveriş yapılabilen internet adresinden geliyor.

arıyorum dükkanı mert açıyor..

-mert naber koçum

-iyidir patron,sen naptın hiç uğramadın

-gelicem abicim yarın, bilemedin diğer gün dükkandayım.

-sıkıntı yok di mi abi?

-yok abicim, dükkanda var mı sıkıntı?

-yok abi, akşam ben kasadaki parayı hesaba yatırırım.

-tamam, koç hadi görüşürüz..

gülcan dayanamayıp oynamaya başlıyor karşımda..altında gri bi eşofman..altından koş gibi tanga belli oluyor..üstünde siyah askılı bir tshirt

165-167 boyunda tahminen 50-52 kg..zonguldaklı bu kız..yüzü çok güzel değil kemikli biraz hafiften demet evgar'ı andırıyor..ama vücut inanılmaz,çok düzgün hafif kalın bacaklar,beyonce tarzı..kalçalar keza öyle..85 b göğüs ölçüleri,yalnız taktığı sütyen biraz küçük olacak ki şu an göğsünün üst kısmı sütyenden taşmış..gözlerini kısmış bana bakıyor..ışık hafif kısılmış..önce yumuşak hareketlerle kalçalarını çeviriyor sonra bu hareketler keskin dönüşlerle son buluyor.bu kız işini biliyor..

http://www.youtube.com/watch?v=8WYHDfJDPDc

yanıma yaklaştı, sandalyede oturuyorum ..bacaklarını açıp kucağıma geldi ama ayakta duruyor. başımı yukarı doğru kaldırdım. önce göğüsler sonra dudakları çarptı gözüme..
eğilip bi ısırık aldı resmen alt dudağımdan.. sonra oturdu kucağıma.. ellerini saçlarımın arasına geçirdi.. başımı istediği gibi hareket ettiriyor adeta yönetmenlik yapıyordu..

biraz öpüştükten sonra sonra askılısını çıkardım.. benim üstümde zaten bişey yok.. belinden tutuyorum,bi yandan da omuzlarımı ve göğüslerimi öpüyor.. kız çok acıkmış anlayacağınız..

benim ufaklık da hareketlenmeye başladı tabi.. kucağımdayken ayağa kalktım duvara yapıştırdım, sütyenini de çıkarttı kendiliğinden.. dipdiri uçları sertleşmiş pürüzsüz göğüsler karşımda..ye onları diyordu resmen bakışlarıyla.. tabii ki yemeye başladım.. benim o çok sevdiğim inleme seslerini çıkarmaya başlamıştı..bi yandan da kucağımda sürtünüyordu..

anlaşılan ıslanan sadece dudaklarımız değildi..

kucağımdan indi beni kanepeye oturttu..

http://www.youtube.com/watch?v=dPZQ7ZLy3MI bi yandan da bu çalmaya başladı..

altımda sadece boxer var,onu da benim ufaklık parçalayacak nerdeyse..bi hışımla çıkardı boxer ı..aletim tam ereksiyona ulaşamamış ama sağolsun gülcan tek ağzına alışıyla betona çevirdi onu..

kız dilini çok iyi kullanıyor..adeta heather brooke..hepsini ağzına alıyor bi anda sonra alttan dilini çıkarıp testisleri yalıyor..canım ne kadar açısa da bana derin derin nefesler aldırıyor..ve bunları yaparken gözlerini kısmış bana bakıyor..ne kadar zevk aldığımı mimiklerimden anlayabiliyor..

ağzındaki aletimi çıkarıp kasıklarımı ısırıyor emiyor arada testislerimden başlayıp yukarı doğru kesintisiz dil darbeleri atıyor..bırakmasa boşalıcam 5 dk sonra..zorla durdurup bu sefer ayağa kalkıp kanepeye atıyorum adeta..

yırtar gibi çıkardım gri eşofmanını, siyah tanga da onun içinde çıktı..

lazer epilasyonun gözünü seveyim beee dedim..

yumuldum,ben yerdeyim o kanepede dizlerimin üstüne çöktüm resmen emiyorum.. emme bile değil bu vakum.. bacaklarını omzuma attı.. elleriyle saçımı çekiyor, kendine bastırıyor..kah klitorisi yalıyorum kah dişliyorum bazen kasıklarını yalıyorum bazen bacaklarını ısırıyorum..

bi kaç dakika sonra kanepede doğruldu, saçlarımdan başımı geriye doğru çekti, kulağıma şunları fısıldadı..

"gibebildiğin kadar sert gib beni"

az önce chivası yudumladığımz masanın üzzerine sırtüstü attım resmen yavruyu.. uzun boylu olmanın avantajı işte..

bacaklarını birleştirdi ve göğssüme yasladı, aletin kafasını vajinasının üstünde gezdiriyorum,

dayanamıyorum sok artık dedi..

aslında ben de dayanamadım, aletimin kafasını içine doğru bıraktım.. kegib bir inleme.. sonra yavaşca geri kalan kısmı.. kızın içi resmen yanıyordu..ya viskiden ya histerikliğinden.. ateş çıkıyordu resmen içinden.. göğsüme yasladığı bacaklarından destek alarak sertçe girip çıkmaya başladım

vurdukça testislerim dolgun kalçalarına çarpıyor..

bi kaç dakika girip çıktıktan sonra doğruldu masadan indi bu sefer arkasını döndü, ayakları yerde vücudu masanın üzerinde.. kabak gibi züt ve vajinası..

içine girdim bi elime de saçlarını doladım, saçlarından kendime doğru çekiyorum o anda da kendimi ileri itiyorum.. çığlıkları daha sertleşmeye başladı..

bu arada aletin sertliğini kaybettiğini hissettim,o da hissetmiş olacak ki beni sandalyeye oturttu, bacaklarımı açtı ve tekrar ağzına aldı.. resmen gibimi cezalandırıyordu..sen benim içimdeyken nasıl inersin diye

ama ben nedenini biliyordum, ebru ilyas ve ilyasın züt tayfası bilinçaltıma yerleşmişti.. bundan dolayıydı ama sağolsun gülcan onları unutturuyordu..

emme işlemini bitirdiğinde tekrar kazık gibi olan alete sevinçke baktı.. tamam dedi

ben sandalyede otururken arkasını döndü ve kalçasıyla tahrik etmeye başladı aletime sürtüyor.. göğsüme sürtüyor, kafasını omzumun gerisine atıyor.. kulağımı yalıyor..

zorla zaptettim resmen içine girdim bu sefer de göğüslerinden destek alıyorum ..

tam g noktasına denk gelmiş olmalı ki,çığlıklarının desibel yükseldi.."sakın durma" diyordu.. durmamın imkanı var mı.. köpek gibi zevk alıyorum ..hem o inip kalkıyor hem ben alttan çalışıyorum ..sesi inceldi inceldi..

sonra kesildi, titredi biraz. bu arada tırnaklarını da koluma geçirdi.. boşalıyordu..bi kaç saniyelik titreme sonunda derinn bir ah çekti ..hareketleri yavaşladı inlemeye devam ediyor ama bu inlemeler "beni ne güzel de gibtin" inlemesiydi..

ama ben hala boşalmamıştım..