Beyler müsait olduğum ilk anda yazacağım

Evet beyler beyler dönme dolaba binicektik tahmin ettiğiniz gibi en tepedeyken elemanın durdurmasını istedim ne kadar vereceksin dedi. Bunu kızla bi yakınlaşma olabilir diye istemiştim. Ama lavuun verdiği bu cevap karşısında tamam gerek yok dedim. Berra ya pamuk şeker aldıktan sonra dönme dolaba bindik. Bana sun zamandan beri böyle eğlenmediğini ve borcumun kapanmadığını söyledi. Böylelikle sürekli onu eğlendirebilirmişim. Hiç beklemediğim bi anda cidden eleman en tepede durmuştu. Pazar günü için erken sayılabilecek bir saat olduğu için fazla insan yoktu tahminen 6-7 kişi vardı.

Makine durdu durmasına ama ne yapacağımı bilmiyordum. Burayı planlamamıştım. Berray' la göz göze geldik. Öpmeli miydim. Hayır bu fazla olabilirdi. Gözlerine bakarken bi iltifat mı etmeliydim. Evet doğru olanın bu olduğunu düşünürken makine tekrar hareket etmeye başladı. ikimizinde makinenin hareket etmesiyle dikkati dağılmıştı. Berra: bir şey mi söyleyecektin? O anı planlamadığım için aklıma bi iltifat gelmedi ama bir yerde okuduğum bi bilgiyi söyledim. Yok hayır gözlerin çok dikkatimi çekti de. Dünyanın sadece %ikisi yeşil gözlüymüş dedim ciddi bir tavırla. Ardından ve o kısımdan biri yanımda şu an dedim gülümseyerek

Telefondan yazdığım için yazım hatalarım olabilir. Affola sayın yazarlar

Sadece bakıyordu öyle, belkide onu etkilemeyi başarıyordum. Bir prensibim vardı yaptığım masraflar 100 lirayı geçmemeliydi aksi takdirde hiç uğraşmayıp aksaraya gidebilirdim. Yani görev tam anlamıyla başarılı sayılmazdı. Bunları düşünürken tur bitti ve indik. Bir şeyler yemek istermisin diye sordum. Klagib olarak ceketinin ceplerini karıştırdı. Ben de merak etme yanımda yeterli para olmasa böyle bir şey söylemezdim dedim. Ve benim olduğum yerde senin paran geçmez geçmez diyerek ekledim. Cesurca konuşmuştum, bugün parayı bulmuştum ya yarın, diğer günler ne olacaktı? Açıkçası kendi adıma cesurca diyelim para sıkıntım vardı ama abim üniyi bitirmesine 1 aydan azkalmıştı sonra askere gidicekti eğer şansı yaver gidipte subay olarak giderse maddi açıdan çok rahatlayacaktık. Bu sorunumuz da çözülmüş olacaktı.

Beyler çalıştığımdan dolayı yazamayabilirim. Ama hikayeyi bu akşam bitirmeyi planlıyorum akşam 8bucuk dokuz gibi işten çıkıyorum o zaman devam edeceğiz. Ama akşama kadar yani gün içinde fırsat buldukça yazacağım

Nerde yemek yiyecektik? Burger King Öc Donalds böyle yerlere hiç gitmediğim için (sadece bir kaç defa gitmiştim) nasıl dvranılması gerektiğini bilmediğim için gitmek istemiyordum açıkçası. Esnaf lokantası? Hayır bu en son seçenek bile olamazdı. Restaurant ı aklımdan bile geçiremezdim. Parkın hemen yanında bi pizzacı gördüm ve sordum:
Pizza sever misin? Severim dedi ve oraya doğru yöneldik. Kızın bana güvenmesi gerekiyordu hemen olacak bir iş değildi bu. Yemek yerken aramızda bi dyalog geçmemişti. Yediği lokmaları eleyte saymıyordum ama benden daha çok yediği aşikardı.

Beyler tekrarlıyorum işte olduğum için dakika başı yazamam. Kendi dükkanımız deil ben elemanım. Ama vakit buldukça yazacağım. Akşam uzun uzun ayrıntıya gire gire aralıksız devam edip bi aksilik olmadıkça devam edeceğiz
Edit:Az sabır

Yemeği yedikten sonra tuvalete gitme bahanesiyle kalan bakiyeme bakıcaktım. Pizzacıdan çıktıktan sonra geriye kalan zamanda nereye gitmemiz konusunda tartışmaya başladık. Kızla kaynaştığımıza göre sinema uygun gibi gözüküyordu. Teklif ettim. 7 den önce evde olucaksam seve seve dedi. Avm ye yürüyerek gittik ve ilk seansın 20 dakika sonra başlayacağını öğrendik filmi seçmeyi ona bırakmıştım Şeytani-Racim diye bi filmdi. Beklemeye koyulduk.

Nerde kaldı bu dediğinizi duyar gibiyim beyler geldim ama önce Kandiliniz mübarek olsun. Herkes Cami ye lütfen. Ondan sonra beraberiz.

Geldim beyler. Sinemaya girmeden önce klagib patlamış mısır içecek alacaktım. Fiyatını hiç sormadan istedim ve 32 Türk Lirası istedi. Geri çeviremezdim Berra uzağımda olsa da koltukta otururken beni izliyordu. Ama fiyata bozulduğumu anlayan kasadaki huur şey istemsizce kahkaha patlattı. Alacaklarımı alıp Berra' nın yanına dönerken gülümseyen yüzünün ciddi bir tavır takındığını fark ettim.
Yanına gittiğimde ise direktmen : Ne dedin de öyle abartılı bi kahkaha attı ki dedi. Evet dışarıdan farklı bir izlenim bırakmıştı. Buna nasıl bir açıklama bulacaktım?

Açıklama mı? aramızda herhangi bir şey yoktu bi açıklama yapma gereği de yoktu aslında. Ama mesajlaşmıyorduk yani ağırdan alıp onun bana dönmesini bekleyemezdim. Kalan son iki saatimizi de kaliteli geçirmemiz gerekiyordu. Belki tam bir fiyasko belki dürüstlük belki aptallık ama olayı aynı şekilde aktardığımda o da bir kahkaha patlattı. Böyle bir tepki vereceğini düşünmüyordum. Sonra yine aynı o ciddi tavırla bu kadar masrafın anlamsız olduğunu söyledi, bir sahil kenarında oturup simit yiyip muhabbet edebilirdik, Eğer istersen bugün harcadığımız paranın yarısını verebilirim dedi. Aynı ciddiyette bende duymamış olayım dedim. Filmin başladığını işaret ederek sessizce oraya doğru yöneldik.

Salona girdiğimizde nereye oturacağımıza karar verecektik. En köşe ve arka olsun diye fikir attı ortaya Berra. Yerimize geçtik ve sessizce filmin başlamasını bekliyorduk. Işıklar söndü ortam harikaydı. Berra: bunu izliyoruz ama akşam uyuyamayacağım galiba dedi. Akşam evde kimse olmayacak evdekiler misafirliğe karşıya gidecek(asya yakasına) gece 12 den önce gelmezler çıkınca bize gidelim dedikten sonra telefonunu eline aldı bir şeyler yapıyordu çaktırmadan bakmaya çaıştım ama okuyamıyordum.

Ve sonra o korku filmlerindeki bir anda böö şeklinde çıkan sahne geldi ve aniden irkildim. Evet bu da o fantezi dolu hayallerimden biriydi. Bir de kendime korkarım diyordum sen benden de ödlek çıktın be dedi. Gülerek dalmışım dedim. Filmin ilerleyen dakikalarında sessizliği bozan Berra oldu.
Böyle olayların senin başına geldiğini düşünsene, Ben intihar ederdim büyük ihtimalle dedi. Ben o kadar kolay vazgeçmezdim karşı koymaya çalışırdım dedim. Kesin öyle olurdu diyerek omzuma hafifçe vurdu. Filme yöneldik

Beyler fiziki özelliklerimi size tanıtmadım ama bunu başta yapmam gerekirdi. Şimdi hayalinizde canlandırdığınız figürü bozmak istemiyorum. Devam edelim:
Filmin sonlarına yaklaşınca izleyenler bilir bir ciks sahnesi var. O kısımda başımı öne eğdim fakat Berra nın izlemeye devam ettiğini fark ettim. Ne yani kızla ilişkiye giren cin mi diye sordu , Bilmem öylemi diye karşılık verdim. Sen filmi izlemiyor musun diye soru yöneltti . izliyorum ama senin kadar ilgi çekici değil dedim ve gülümsedim o da aynı şekilde karşılık verdi.

Film bitmişti ama beklediğim gibi bir yakınlaşma olmamıştı. Sandığım kadar korkunç değildi dedi Berra. Beni eve kadar bırakacak mısın yoksa bi taksi çağırıp yollayacak mısın, ama ilk seçenek bana daha mantıklı gibi geliyor, hızlı düşün geç kalıyorum dedi. Yürümeye başlayalım o zaman dedi. Beş dakika kadar yürüdükten sonra sessizliği bozan Berra oldu.
Ya belki inanmayacaksın ama söylemek istiyorum. Hayatımda ilk defa senin gibi biriyle bu şekilde vakit geçirdim bugünün özel bi anlamı oldu bende bu kadar keyifli vakit geçireceğimizi düşünmemiştim dedi. Yol boyunca bana teşekkür edip durdu. Ayrılma noktasında ikimizde üzgün bir şekilde birbirimize sıkıca sarıldık sevgili olmamamıza rağmen, ve ayrılıcakken bi iltifat ettim :
Saçlarının bir teli olabilmek isterdim hep yanında kalabilmek için.

Okuyan varsa belli etsin beyler

Bir kez daha sarıldı bana, döndü ve gitti. Bende yürüyerek semte döndüm . Birlikte geçirdiğimiz günü düşünüyordum. Hava soğuktu semte döndüğümde saat 9 a geliyordu hava çoktan kararmıştı bile. iyi bir dostum olan Emre'yle uzun süredir görüşmüyordum. Onu çağırmaya karar verdim. Nedense Berra dan ayrıldıktan sonra kendimi yalnız ve mutsuz hissetmiştim birine ihtiyaç duyduğumu hissettim. Ama öyle böyle değil beyler 2 saat önceki ruh halimden eser kalmamıştı. Emre :
Bir sıkıntı yoktur umarım dedi. Bende yok dertleşelim kanka dedim. Ama önce bir yere gitmemiz gerek dedim. Emre dindar bir çocuktu. Çok da iyi biridir hala görüşürüm. Kavgada sırtımı ya duvara ya ona yaslayabileceğim insanlardan. Bir yere gitmemiz gerektiğini söyleyip cüzdanıma göz attığıımı gören Emre beni uyardı bak kanka günah günahtan ötesi haram dedi. Sen çimen restoranta geç ben geliyorum dedim. Tekele girdim ve 3 bira alıp çıktım sigara kullanmıyordum, hala da kullanmam. Alacaklarımı aldıktan sonra Emre nin yanına , çimen restoranta yola koyuldum.

Kanka içmesen be şu zıkkımı . Biliyorsun Emre her zaman yaptığım bir şey değil.
Emre: Arada bir yapınca günah olmuyor yani,
Bana laf anlatamayacağını bildiği için sustu ve anlat bakalım dedi.
Beni gibtir et sende varmı bi sıkıntı ihtiyacın dedim
Yok be kanka olsa senden çekinmeyeceğimi biliyorsun dedi.
O zaman anlatıyorum dedim ve başladım hikayemize başladığımız yerden anlatmaya.
Bitirdiğimde 3. şişemi açıyordum ki Emre elimden alıp çöpe döktü. Vücudumda tatlı bir yorgunluk vardı. karşı koymaya yeltenmedim bile üşendim. Emre bana bunların yanlış olduğunu zinanın ne kadar günah olduğunu anlatıyordu ancak kafam çakırdı sadece kafama koyduğum şeyi düşünüyordum.

Biliyorum şu an kafanda başka şeyler var ama bak satkursiyeri ahiretini yakma dedi. Emre bana her zaman ismimle hitap etmezdi. Sadece bana kanka derdi. ismimle hitap ettiğinde bana karşı biraz öfkeli olduğunu ve bana acıdığını sezmiştim. Bir dıb uğruna zamanımı telef edip abimin okul için gereken, bana geri gönderdiği parayı çar çur etmiştim.Ama buraya kadar gelip de dönmemem gerektiği kanısındaydım. Alkolünde verdiği etkiyle fazla sağlıklı düşünemiyordum. Saat geç olmuştu Emre beni eve bıraktı.