1. 1.
    0
    şeyhü'l-i̇slâm alûsî de, çocuklar için ölüm olması itibariyle demiştir ki: "zinâ, nesepleri daraltır, kısırlaştırır. zirâ, nesebi sabit olmayan ölü hükmündedir. (âlûsî, ruhu'l-meânî, daru'l-fikr, 8/67.) ölülerin ise, islâm hukukuna müteallik bahislerde ne kadar girişim, faaliyet ve aktiflikleri olabilir ki?"kumara vesile yapılması ve ibadetlere engel olacak derecede zaman israfına yol açması durumunda; tavla, okey, satranç, hayali futbol, domino veya başka oyunlar oynamak caiz değildir. hadis kaynaklarında tavla ve satranç hakkında yer alan birkaç rivayetten, bu oyunların o dönemde kumar maksadıyla oynandığı ve insanları farz ibadetlerden alıkoyduğu anlaşılmakta ve bu konudaki şiddetli uyarıların bu maksatla yapıldığı düşünülmektedir. islâm, haram içermeyen oyun ve eğlence çeşitlerini helal kılmıştır. ancak bunların kumar aracı yapılmasını yasaklamıştır. kur'an-ı kerim'de,"ey iman edenler! şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. onlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz. şeytan şarap (içki) ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?" (maide, 5/90-91) buyrulmaktadır. diğer bir ayette ise: "i̇nsan için ancak çalıştığı vardır." (necm, 53/39) buyrularak müslüman’ım kazancının şansa ve tesadüfe bağlı olmayıp, çabasının ve alın terinin ürünü olması gerektiği vurgulanmaktadır. bu itibarla, taraflardan birine menfaat sağlayan her türlü bahis, kur'an-ı kerim'in yasakladığı kumar kapsdıbına girmektedir. elde edilen kazancın başkalarına harcanmış olması, haramlık hükmünü değiştirmezinâya açık bütün fiiller yasaklandıktan sonra, i̇slâm hukuku zinâ cürmünü, âmme menfaatine, şahsiyetine tecavüz kabul ederek ona göre cezalandırır ve işlenmemesi için cezaî müeyyidelerini ağırlaştırır. hakîkaten de zinâ cürmü, aile nizâmını kökünden sarsar ve tehdit eder. aile ise cemiyetin temelidir. eğer böyle bir cürüm serbest hale gelirse fuhuş son derece yayılır, bu durum ailenin çöküşüne, cemiyetin bozulmasına, nesillerin yozlaşmasına yol açar. halbuki i̇slâm hukuku, cemiyetin bekâsını her şeyin üstünde tutar ve buna son derece önem verir. binâenaleyh i̇slâm hukuku zinâyı, korkulu neticelerinden sakındırmak ve cemiyeti korumak için en ağır şekilde cezalandırmış ve zinânın her nev'ini yasaklamıştır. hatta evli kişilerin zinâsı halinde onun yaşamasını hiç de uygun bulmamış, onu en kötü bir örnek saymıştır. fakihler, zinâ eden bekâr-hür kimseye, ister erkek olsun, ister kadın olsun, yüz sopa vurulacağı üzerinde ittifak etmişlerdir. zira allah teâlâ "zinâ eden kadın ve erkeğin herbirine yüzer değnek vurun. allah ve âhiret gününe inanıyorsanız, allah'ın dini konusunda o ikisine acımayınız. onların ceza görmesine, inananlardan da bir topluluk şâhid olsun." (nûr, 24/2) buyurmuştu. şeyhü'l-i̇slâm alûsî de, çocuklar için ölüm olması itibariyle demiştir ki: "zinâ, nesepleri daraltır, kısırlaştırır. zirâ, nesebi sabit olmayan ölü hükmündedir. (âlûsî, ruhu'l-meânî, daru'l-fikr, 8/67.) ölülerin ise, islâm hukukuna müteallik bahislerde ne kadar girişim, faaliyet ve aktiflikleri olabilir ki?"kumara vesile yapılması ve ibadetlere engel olacak derecede zaman israfına yol açması durumunda; tavla, okey, satranç, hayali futbol, domino veya başka oyunlar oynamak caiz değildir. hadis kaynaklarında tavla ve satranç hakkında yer alan birkaç rivayetten, bu oyunların o dönemde kumar maksadıyla oynandığı ve insanları farz ibadetlerden alıkoyduğu anlaşılmakta ve bu konudaki şiddetli uyarıların bu maksatla yapıldığı düşünülmektedir. islâm, haram içermeyen oyun ve eğlence çeşitlerini helal kılmıştır. ancak bunların kumar aracı yapılmasını yasaklamıştır. kur'an-ı kerim'de,"ey iman edenler! şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. onlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz. şeytan şarap (içki) ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?" (maide, 5/90-91) buyrulmaktadır. diğer bir ayette ise: "i̇nsan için ancak çalıştığı vardır." (necm, 53/39) buyrularak müslüman’ım kazancının şansa ve tesadüfe bağlı olmayıp, çabasının ve alın terinin ürünü olması gerektiği vurgulanmaktadır. bu itibarla, taraflardan birine menfaat sağlayan her türlü bahis, kur'an-ı kerim'in yasakladığı kumar kapsdıbına girmektedir. elde edilen kazancın başkalarına harcanmış olması, haramlık hükmünü değiştirmezinâya açık bütün fiiller yasaklandıktan sonra, i̇slâm hukuku zinâ cürmünü, âmme menfaatine, şahsiyetine tecavüz kabul ederek ona göre cezalandırır ve işlenmemesi için cezaî müeyyidelerini ağırlaştırır. hakîkaten de zinâ cürmü, aile nizâmını kökünden sarsar ve tehdit eder. aile ise cemiyetin temelidir. eğer böyle bir cürüm serbest hale gelirse fuhuş son derece yayılır, bu durum ailenin çöküşüne, cemiyetin bozulmasına, nesillerin yozlaşmasına yol açar. halbuki i̇slâm hukuku, cemiyetin bekâsını her şeyin üstünde tutar ve buna son derece önem verir. binâenaleyh i̇slâm hukuku zinâyı, korkulu neticelerinden sakındırmak ve cemiyeti korumak için en ağır şekilde cezalandırmış ve zinânın her nev'ini yasaklamıştır. hatta evli kişilerin zinâsı halinde onun yaşamasını hiç de uygun bulmamış, onu en kötü bir örnek saymıştır. fakihler, zinâ eden bekâr-hür kimseye, ister erkek olsun, ister kadın olsun, yüz sopa vurulacağı üzerinde ittifak etmişlerdir. zira allah teâlâ "zinâ eden kadın ve erkeğin herbirine yüzer değnek vurun. allah ve âhiret gününe inanıyorsanız, allah'ın dini konusunda o ikisine acımayınız. onların ceza görmesine, inananlardan da bir topluluk şâhid olsun." (nûr, 24/2) buyurmuştu. şeyhü'l-i̇slâm alûsî de, çocuklar için ölüm olması itibariyle demiştir ki: "zinâ, nesepleri daraltır, kısırlaştırır. zirâ, nesebi sabit olmayan ölü hükmündedir. (âlûsî, ruhu'l-meânî, daru'l-fikr, 8/67.) ölülerin ise, islâm hukukuna müteallik bahislerde ne kadar girişim, faaliyet ve aktiflikleri olabilir ki?"kumara vesile yapılması ve ibadetlere engel olacak derecede zaman israfına yol açması durumunda; tavla, okey, satranç, hayali futbol, domino veya başka oyunlar oynamak caiz değildir. hadis kaynaklarında tavla ve satranç hakkında yer alan birkaç rivayetten, bu oyunların o dönemde kumar maksadıyla oynandığı ve insanları farz ibadetlerden alıkoyduğu anlaşılmakta ve bu konudaki adüfe bağlı olmayıp, çabasının ve alın terinin ürünü olması gerektiği vurgulanmaktadır. bu itibarla, taraflardan birine menfaat sağlayan her türlü bahis, kur'an-ı kerim'in yasakladığı kumar kapsdıbına girmektedir. elde edilen kazancın başkalarına harcanmış olması, haramlık hükmünü değiştirmezinâya açık bütün fiiller yasaklandıktan sonra, i̇slâm hukuku zinâ cürmünü, âmme menfaatine, şahsiyetine tecavüz kabul ederek ona göre cezalandırır ve işlenmemesi için cezaî müek olsun, ister kadın olsun, yüz sopa vurulacağı üzerinde ittifak etmişlerdir. zira allah teâlâ "zinâ eden kadın ve erkeğin herbirine yüzer değnek vurun. allah ve âhiret gününe inanıyorsanız, allah'ın dini konusunda o ikisine acımayınız. onların ceza görmesine, inananlardan da bir topluluk şâhid olsun." (nûr, 24/2) buyurmuştu. şeyhü'l-i̇slâm alûsî de, çocuklar için ölüm olması itibariyle demiştir ki: "zinâ, nesepleri daraltır, kısırlaştırır. zirâ, nesebi sabit olmayan ölü hükmündedir. (âlûsî, ruhu'l-meânî, daru'l-fikr, 8/67.) ölülerin ise, islâm hukukuna müteallik bahislerde ne kadar girişim, faaliyet ve aktiflikleri olabilir ki?"kumara vesile yapılması dir. elde edilen kazancın başkalarına harcanmış olması, haramlık hükmünü değiştirmezinâya açık bütün fiiller yasaklandıktan sonra, i̇slâm hukuku zinâ cürmünü, âmme menfaatine, şahsiyetine tecavüz kabul ederek ona göre cezalandırır ve işlenmemesi için cezaî müeyyidelerini ağırlaştırır. hakîkaten de zinâ cürmü, aile nizâmını kökünden sarsar ve tehdit eder. aile ise cemiyetin temelidir. eğer böyle bir cürüm serbest hale gelirse fuhuş son derece yayılır, bu durum ailenin çöküşüne, cemiyetin bozulmasına, nesillerin yozlaşmasına yol açar. halbuki i̇slâm hukuku, cemiyetin bekâsını her şeyin üstünde tutar ve buna son derece önem verir. binâenaleyh i̇slâm hukuku zinâyı, korkulu neticelerinden sakındırmak ve cemiyeti korumak için en ağır şekilde cezalandırmış ve zinânın her nev'ini yasaklamıştır. hatta evli kişilerin zinâsı halinde onun yaşamasını hiç de uygun bulmamış, onu en kötü bir örnek saymıştır. fakihler, zinâ eden bekâr-hür kimseye, ister erkek olsun, ister kadın olsun, yüz sopa vurulacağı üzerinde ittifak etmişlerdir. zira allah teâlâ "zinâ eden kadın ve erkeğin herbirine yüzer değnek vurun. allah ve âhiret gününe inanıyorsanız, allah'ın dini konusunda o ikisine acımayınız. onların ceza görmesine, inananlardan da bir topluluk şâhid olsun." (nûr, 24/2) buyurmuştu.

    özet: kitap okumak haramdır.
    ···
  1. 2.
    0
    sorusu olan?
    ···
  2. 3.
    0
    benim bir sorum olacak , bunu okuyabileceğimizi cidden düşündün mü ?
    ···
  3. 4.
    0
    sorularınızı cevaplayabilirim. her teze karşı bir anti-tezim mevcuttur.
    ···
  4. 5.
    0
    kutsal kitap okumak da mı haram

    edit: çok uzun okumadım ak bunu okuyan cehenneme gider direk
    ···
  5. 6.
    0
    @6 kutsal kitap okumak farzdır. tıksırıncaya kadar okuyabilirsiniz.
    ···
  6. 7.
    0
    @4 düşünmedim.
    ···
  7. 8.
    0
    @7 peki kitabı birebir deftere kopyalasalar sonra defterden okusan ne olur?
    ···
  8. 9.
    0
    okul haramdır.
    ···
  9. 10.
    0
    @9 bu konuda da gerekli tartışmalar yapılmış mutabakata varılmıştır.,

    şöyle ki, islâm hukuku cürmünü, âmme menfaatine, şahsiyetine tecavüz kabul ederek ona göre cezalandırır ve işlenmemesi için cezaî müeyyidelerini ağırlaştırır. hakîkaten de zinâ cürmü, aile nizâmını kökünden sarsar ve tehdit eder. aile ise cemiyetin temelidir. eğer böyle bir cürüm serbest hale gelirse fuhuş son derece yayılır, bu durum ailenin çöküşüne, cemiyetin bozulmasına, nesillerin yozlaşmasına yol açar. halbuki i̇slâm hukuku, cemiyetin bekâsını her şeyin üstünde tutar ve buna son derece önem verir. binâenaleyh i̇slâm hukuku zinâyı, korkulu neticelerinden sakındırmak ve cemiyeti korumak için en ağır şekilde cezalandırmış ve zinânın her nev'ini yasaklamıştır. hatta evli kişilerin zinâsı halinde onun yaşamasını hiç de uygun bulmamış, onu en kötü bir örnek saymıştır. fakihler, zinâ eden bekâr-hür kimseye, ister erkek olsun, ister kadın olsun, yüz sopa vurulacağı üzerinde ittifak etmişlerdir. zira allah teâlâ "zinâ eden kadın ve erkeğin herbirine yüzer değnek vurun. allah ve âhiret gününe inanıyorsanız, allah'ın dini konusunda o ikisine acımayınız. onların ceza görmesine, inananlardan da bir topluluk şâhid olsun." (nûr, 24/2) buyurmuştu. şeyhü'l-i̇slâm alûsî de, çocuklar için ölüm olması itibariyle demiştir ki: "zinâ, nesepleri daraltır, kısırlaştırır. zirâ, nesebi sabit olmayan ölü hükmündedir. (âlûsî, ruhu'l-meânî, daru'l-fikr, 8/67.) ölülerin ise, islâm hukukuna müteallik bahislerde ne kadar girişim, faaliyet ve aktiflikleri olabilir ki?"kumara vesile yapılması ve ibadetlere engel olacak derecede zaman israfına yol açması durumunda; tavla, okey, satranç, hayali futbol, domino veya başka oyunlar oynamak caiz değildir. hadis kaynaklarında tavla ve satranç hakkında yer alan birkaç rivayetten, bu oyunların o dönemde kumar maksadıyla oynandığı ve insanları farz ibadetlerden alıkoyduğu anlaşılmakta ve bu konudaki adüfe bağlı olmayıp, çabasının ve alın terinin ürünü olması gerektiği vurgulanmaktadır. kur'an-ı kerim'de; “ey iman edenler! şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. onlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz. şeytan şarap (içki) ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” (mâide, 5/90-91) buyrulmaktadır. bu âyet içki yasağının hikmetini özlü olarak ifâde etmektedir. hadislerde de sarhoşluk veren bütün maddelerin içilmesi/alınması yasaklanmıştır. nitekim hz. peygamber, “sarhoşluk veren her içki haramdır.” (buhâri, vudû, 71; edeb, 80; müslim, eşribe, 7); “çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır.” (ebû dâvud, eşribe, 5: tirmizî, eşribe, 3) buyurmuştur.bu ayet ve hadislerden de anlaşılacağı üzere az veya çok içki içmek haramdır. haram olan bir işi yapan kişi günah kazanmış olur. günah kazanan kişinin yaptığı kötülüğü bırakıp tövbe etmesi gerekir. tövbe edenlerin günahlarını inşallah allah affeder. bugün tıp dünyası içkinin insan sağlığına verdiği zarar üzerinde ittifak hâlindedir. i̇statistikler ile bazı devletlerin zaman zaman teşebbüs ettiği içki yasağı bunun, iktisadî, sosyal ve ahlâkî zararlarının en açık delilleridir. islam’ın temel prensipleri çerçevesinde konunun anlaşılmasına yardımcı olacak bazı düsturları ve açıklamaları maddeler halinde sunmayı uygun görmekteyizbu itibarla, taraflardan birine menfaat sağlayan her türlü bahis, kur'an-ı kerim'in yasakladığı kumar kapsdıbına girmektedir. elde edilen kazancın başkalarına harcanmış olması, haramlık hükmünü değiştirmezinâya açık bütün fiiller yasaklandıktan sonra, i̇slâm hukuku zinâ cürmünü, âmme menfaatine, şahsiyetine tecavüz kabul ederek ona göre cezalandırır ve işlenmemesi için cezaî müek olsun, ister kadın olsun, yüz sopa vurulacağı üzerinde ittifak etmişlerdir.

    özet: bişey olmaz.
    Tümünü Göster
    ···