kitabımı bastırmadan incide paylaşıyım dedim

iş bu hikaye inci sözlük yazar timi projesinin ilk hikayesidir. hikayenin basım ve telif hakkı kabataş erkek lisesi edebiyat kulübüne aittir (önceki yıllarda düzenlenen yarışmalardan ötürü)

hikaye yazarı naçizane ben sunnetsiz sunnetci dir.

hikaye ismi: şizofre nia
giriş sloganı: kim bir şizofrenin gördüklerine inanır ki lakin gördükleri gerçeklerse
kurgu çeşidi: pgiboloji/fantastik
hikaye ana karakterinin cinsiyeti: amlı

partlar hazırdır. bekletme olmayacaktır. dileyen rezerv alabilir. iyi okumalar panpalarım.

not: hikaye okunmasa da inci sözlük yazar timi ekibinin arşivine koyulması içinde bu başlıkta yazılı olacaktır.

’’ Aynen öyle Nia. Fakat… Buradan tek başına çıkamazsın. Sheila’ya ve onun nesnesel şizofrenisine ihtiyacımız olacak’’

’’ Hey ama bu nas-‘’

’’ Toparlanma süreci doldu. Hey sen ! Dışarı çıkacak mısın yoksa ben çıkartayım mı ? ‘’ Demir kapıyı gürültü verecek şekilde yumruklayan bekçi , sert bir biçimde bunları söyleyince Revill’e büyük bir heyecanla görüşeceğimizi belirterek odanın çıkış kapısına yöneldim. Dün gece üstümle yattığım için toparlanma gibi bir sorunum olmadığından odadan çabucak çıkıp diğer hastalar ve bekçi ile birlikte hastahane nin kahvaltı salonuna ilerledim.

’’ -Katatoni , şizofreni hastası olan kişinin durağanlık gösterip hiç hareket etmeksizin gözlerini bir noktaya sabitleyerek iç dünyasında kendiyle ve karakteriyle hesaplaşmasıdır. Bu hastalar üzerinde hangi eylemi gerçekleştirirseniz gerçekleştirin size tepki vermeyeceklerdir.- Ha! Evet… Şimdi anladım ve bu sayede buradan kurtuluş planımız için durumu gözlemleyip , planımıza zemin hazırlayacağız , böylece doktorlar beni garipsemeyecekler ve hastalığıma en azından net bir tanı koymuş olacaklar! ‘’

’’ Hayır. Şu… Tablidaki 2. Şizofreni biçimini oku Nia ‘’ Yavaşça tabloya yöneldim. Okudum ama galiba kökeni Latince olan anlaşılmaz bir kelime yazıyordu. Algılamak için heceleyerek kelimeyi tekrarlasam da algılayamamıştım.

’’ Ka-ta-to-ni . Katatoni! Hey bu da nesi daha isminden anlam çıkartamıyorum-‘’

’’ Yanındaki açıklamaya bak deli şey…’’

’’ Haklısın… Fakat , bir anda yoğunlaşmaya çalışıp duraksarsam beni garipsemeyecekler mi ? Ve daha da alt tedavi odalarına alınırım belki de bu yüzden.’’ Ben bunları söyledikten sonra Revill duvardaki şizofreni biçimlerini anlatan kırmızı çerçeve içindeki geniş tabloyu işaret ederek:

’’ Bugün ilk kontrol var Nia. Ve tedavi sırasında , 6. hissini kullanmanı isteyeceğim. Ve bu sayede şuan Marienne , Tony ve Jack’in ne durumda olduğunu göreceğiz.’’

’’Aaa. Ama ben bu 6. his meselesini tamamen unutmuştum.’’ Dedim gayet sevinç dolu ve umutlu bir biçimde:

’’ Hayır Nia. Unutsaydın ben bunu sana tekrar hatırlatıyor olamazdım’’

’’ Hay aksi. Sözünü cidden balla kestiler Nia. Söyleyeceğini merak etmedim değil ama bu kahvaltıyı kaçıramam! ‘’ Alelacele toparlanıp odadan fırladı. Ve kapıdan çıkarken avuç içini öpüp , sonra bana doğru üfledi. Bende göz kırparak karşılık verdim. Ve tuhaf ama oda anında boşaltılmıştı. Mavi duvarlı ve hafif rutubet kokulu bu odadaki ufak saate yaklaştığımda ,saat 3 dakikaya kadar odadan çıkmam gerektiğini anlatıyordu bana. Bense bu üç dakikalık fırsatı değerlendirmeli miydim ? Elbette ! Çünkü artık anlamıştım ki , Revill geldiğinde ‘’kontrol edilebilir’’ şizofreninin bilincinde olmayan hastalar fena halde ürküyorlardı ve sadece yalnız kaldığımda Revill le görüşebilirdim ancak. Ben bunları düşünürken Revill tam vaktinde gelmişti zaten:

’’ Tedavi Odası C hastaları için Saat: 8:55 ve kontrol öncesi kahvaltı vakti ! 5 dakika içinde toparlanıp odadan çıkmanız gerekmektedir. Tarafımdan yönlendirileceksiniz!’’ Sheila gülümsemişti.

’’ Acıktığını söylüyor . Oda zor günler geçiriyordu. Mırıldanıyor benim küçük prensesim.‘’ Midesinden böyle bahsetmesini garipsemiştim. Elbette bunu duyacak olan herkes garipserdi ama diğer yönlü bu tanımlamalar bana korku yerine merak ve hoşnutluk veriyordu. Tam Sheila ya önemli bir şey soracaktım ki oda bekçisinin sesi duyuldu.

reserved

Başta kızsamda bu beni tebessüm ettirmişti. Büyük bir memnuniyet ve merakla bardağa su koyup içtim. Sonra da Sheila ya verdim , eline aldıktan sonra sabit bir biçimde baloncuk türememesi için suyu iliklerine kadar kasılırcasına içti. Bardağını bitirdiğinde , nakavt edilmiş bir taksör kadar yorgun görünüyordu. Biraz duraksadı ve sonra guruldayan midesine baktı.

’’ Ben… Suyu doldururken çıkan baloncukları görmeye dayanamam. Bana şu sekiz bacaklı şeylerin gözlerini hatırlatır. Iyy. Ve işte o yüzden , ya suyumu başkası doldurur ya da bardağı taşırmadan ne kadar doldurabiliyorsam gözüm kapalıca ben doldururum işte. Ve bu yüce görevi sana bahşediyorum çocuğum! ’’

’’ Baba.. Babamı gördüm.. Rüyaydı… Yo yo! Kabustu! Beni azarladı! ’’

’’ Sen iyi değilsin dur bir bardak su iç’’ Sheila pot kırmış gibi duraksadı sonra bana döndü ve konuşmaya başladı.

’’ Önce kendine sonra bana su koy. Bak şurada’’

’’ Ahh ! Seni iyilik sever şey! Ne oldu da şimdi Sheila , bir bardak sudan ırak ettin beni ? ‘’

Salon birbine yirmişer santim mesafe bırakılmış tekli ve beyaz masalardan oluşuyordu. Gözüm kalabalıktan çabukça sıyrılan Sheila’yı aradı. Yemek kapları görevliler tarafından tek tek hastaların önlerine bırakılıyordu. Az sonra beyaz masasının üstüne kollarıyla sarılmış Sheila’yı gördüm ve hemen sağındaki boş masaya oturdum. Hareketini anlamsız bulduğum için sormuştum:

’’ Beyaz bir atın üstünde yemek yemek gibisi yok Nia . 4 bacağınında altındaki nallar ne kadar yeni öyle değil mi?’’

’’ Ha… Evet… Dua ette şaha kalkmasın’’ Delice bir tavırla dönüp:

’’ Onu bu yüzden sımsıkı tutuyorum ya işte.’’ Dedi. Ardından görevli yemek kabını getirmişti. Sakin bir tavırla görevliye kabı kollarının üstüne koymasını söyledi. Görevli basit bir korku rüzgarıyla hır çıkarmaması için dediğini yaptı. Sheila kollarını gerisin geri hareket ettirerek kabı avuçlarına aldı. Düzgün ve dikkatli bir biçimde masanın üstüne yerleştirdi. Sandalyeyi gövdesiyle masayı bitiştirecek şekilde oynattı. Galiba bu son yaptığı , beyaz masadan olan atının üstüne yemek artığı dökülmemesi içindi. Birden durdu. Sağına soluna bakındı. işaret ve orta parmağını birleştirip yaklaşmam için işaret etti.

865592

djdjdjd

’’ Ah peki peki. Şu deliler , neden utanma arlanma bilmezler ki !?’’ Biraz daha zaman kazandıktan sonra Revill e olan diyaloğumuzu sürdürmeye devam ettim.

’’ O mesele aklımdan hiç çıkmadı Revill. Sheila nesnelerle yaşıyor adeta! Ve nesneler üzerinde değişim gücüne sahip değil.’’

’’ En çok korktuğu varlık neydi Nia ? ‘’

’’ Örümcekler… ‘’ Biraz duraksayıp düşündüm ve:

’’ Hayır Nia… Değiştirmeyeceklerdir. Greenwich e en yakın orman Bradford civarında. ‘’

’’ Ah… Evet. Babamla bir keresinde gitmiştik! ‘’

’’ Benimde zihnimde oradan kalmış olmalı…’’

’’ Bradford u tahmin edemeyeceğimiz görüşünde olacaklardır muhtemelen. Ama elimizden gelen her şeyi yapıp , 5 gün içinde buradan kurtulmalıyız. Ve şimdilik bir çaremiz var gibi görünüyor ‘’

’’ Sheila mı ? ‘’

’’ Aynen öyle zeki bayan ‘’ O sırada sabırsız hasta bakıcı seslendi.

’’ Hadi! Nerede kaldın , içeri gireceğim bak! ‘’

’’ Efendim. 5 dakika daha , afedersiniz fakat geldiğimden beri lavaboya girmiyorum’’

’’ Evet sayın Nia Daisy..’’ Boğazını temizledikten sonra doktorun taklidini yaparak konuşmaya başlamıştı:

’’ Neler öğrendin bakalım ? ‘’

’’ Bugün günlerden Pazartesi değil mi Revill ? ‘’

’’ Niçin sordun bunu ? ‘’

’’ Bu cumartesi… Marienne ve Tony. Piknik…’’

’’ Sanırsam… Piknik bahanesiyle ortaya çıkacak basit bir orman cinayetinden bahsediyorsun. ‘’

’’ Şöyle deme! Diyeceğim o ki , 5 günümüz var. Ve onları gözlemlediğimizi fark ettiler. Hay aksi! E yerlerini değiştirebilirler o halde ‘’

’’ Tedavi odam ? Değişecek mi ? ‘’ Sheila yönlü bir soru olmuştu ama doktorun bu sorumu bana bakım süreciyle ilişkilendireceğinin farkında olduğum için risksizce sormuştum.

’’ Hayır. Derecelendirmelere göre yine 3. kısım zararsız hastaların kaldığı Tedavi Odası C’de kalacaksınız. ‘’ işler yolunda gidiyordu. Revillian göz kırpmıştı. Doktor 5 dakika boyunca raporu yazdı ve raporu kaşeleyip imzaladı. Sonra başını kaldırıp hasta bakıcıya ağız ucuyla bir şeyler söyledi. Hasta bakıcı kolumdan hafifçe tutup tedavi odasına zütürecekti ki lavaboya gitmek istediğimi söyledim. Aslında amacım bariz olarak Revillian ile görüşmekti. Bakıcı içerideki camları kontrol ettikten sonra kapının önünde bekleyerek lavaboya girmeme izin verdi. Revillian zaten yanımda olduğu için benimle birlikte içeri girmişti.