kirli sepetinde kaybolmus kadın donu

hayat herkese adil değil maalesef panpalar. ben eşyalarında canı kanı olduğunu en azından duygularının olduğunu düşünür onlara karşı öyle yaklaşırım. onları kırmak üzmek istemem. hatıralarına yaşayacağı şeylere saygı duyarım. işte tam da bu yüzden onlara iyi davranılması gerektiğine inanırım.

geçen gün bizim okuldan bi elemanın evine gittik arkadaşlarla pes atalım dedik. cipsti biraydı derken sıkıştım baya girdim tuvalete. klozete oturdum derken çamaşır sepeti ilişti gözüme. açtım kurcalayayım dedim. belki arada bir gelip kalan bi sevgilisi vardır çorabı tişörtü falan kalmıştır içinde sıçarken boşa giden zamanı değerlendirir koklayarak bi aperatif 31 patlatayım dedim.

kurcaladım üstten bi tane yuvarlak renkli desenli kısa bir kadın çorabı geldi dedim işimiz rast gidiyor. elemanın gömlekleri falan atıyorum kenara. temiz çocukmuş yada kız arkadaşı görmesin diye mi neyse hiç donu yoktu sepette. sevindim dedim durduk yere daşşak etine dokunmuş erkek donuna denk gelmeyecez. tam sepeti kapatacak oldumki sanki bir su kuyusunun dibinden yankılanarak bir ses geldi. son nefesiyle yardımistemişti birisi adeta. içimden bir parça acı koptu düştü kuyunun içine suya düştüğünde çıkan sesi duydum önce sonra yükselen bir iki damla yüzüme çarptı.

sifona tutunup eğildim sepete doğru ve elimi uzattım aşağı doğru. sepetin en dibinde ölümü bekleyen belki bir gece bile giyilmeye vakit bulamamış bembeyaz bir kadın donu. modelinin adını bilmiyorum ama tanga kadar ince olmasada ona benziyor popo yanaklarını açıkta bırakacak cinsten ön ve arka tarafını incecik bir ip bağlamış birbirine.

çıkardım sepetten konuşmadık birbirimizle hiç baktık sadece etkilendik biraz birbirimizden diğer elimdeki çorabı yere atıp o nu koklamaya başladım çorapla halledeceğim 31 işini canlı kadın amıyla direk teması bulunan bir donla yapmak daha heyecan vericiydi. tam elimi gibime atarken uzaklara daldığını ve iç çektiğini gördüm. sanki onu kurtardığım için kendini bana teslim etmeye mecbur görmüştü. son bir kez burnumu sürttürüp bıraktım sepetin içine ama bu sefer en yukarıya. benimle mecburiyetten değil arzulayarak isteyerek birlikte olmanı isterdim fakat senin başından geçen bu kötü olaylar yüzünden hayata olan şüpheli bakışın içinde sana kızamam. elveda dedim yutkundu konuşamadı bile. ama artık mutluydu. gece vakti bi anda parlayıp kaybolan yıldızlar gibi parlayıp söndü ve gitti hayatımdan...