kinyas ve kayra

yannan gibi kitap, entelektüel gibi kitabı abartanları gibrim. iki tane zütü kalkmış muallak var ve bunlar kendilerini çok büyük görüyolar. hakan züt vereni de uzattıkça uzatmış zaten, araya kendini de koymuş.

ayrıca hakan günday her kitabının arkasına liseliler gibi çıktığı fotoğraflarını bastırmasın amk

edit: o kadar da kötü değilmiş lan, sonradan sarıyor amkdumun kitabı. birinin yoluna falan sapıyodun ya oradan itibaren heyecanlı oluyor

edit: olm müthiş kitap aslında bir zamanlar değer bilmez kültürsüz bir binmişim, okuyun okutun. ama hakan günday hala kitap arkasına fotoğraf bastırıyo mu bilmiyorum o huyunu hiç sevmiyorum hemşehrim olmana rağmen puh sana

hayatımın kitabı.

harika bir kitaptır kendileri 2 günde bitirmiştim.

Yeni başladım . simdilik eh iyi kötü gidiyor. Bakalım ilerisi nasıl

gündaycılar basmış ya burları

kime kaymış amk isimlerini gibtüklerim

ben bu kitabı yarıda bıraktım. çok uçuk geldi. yaşananlar değil karakterlerin anlattıkları vs. ama iyi kitaptır. iyi yazmış. selam olsun gündaya

Ben ağlamam , dedim kendime. Kurutamam gözyaşlarımı çünkü. Başlarsam duramam diye ağlamam. Bütün damarlarım, kemiklerim çıkar gözpınarlarımdan. Geriye tek bir derim kalır...

kitabı okudukdan sonra ağzımdan çıkan tek şey "düşünme geciktirici olsa, boca ederdim" oldu..

"Aşık olunacak insanla tanışma ihtimalini, sonsuz mutluluk ihtimalini içinde barındıran o sihirli sözcük: yarın."

"Anladım bir yangın merdiveninin olmadığını. Hayatin arka kapısı yoktu. Gizlice sigara içilen karanlık bir boşluğu bile yoktu. Her şeyi bilen, her şeyi bilmeye devam ediyor ve bana gülüyordu."

"Onun için sevmedim ben insanları. Çünkü girince içlerine, nerelerinden çıkacağın belli değil. Belki kıçlarından belki gözlerinden... "

"Yarın, bugünü yaşanabilir hale getiriyordu. Kendimizi bir binanın tepesinden hep beraber boşluğa bırakmayışımızın tek nedeni yarındı!"

"Bu kadar kan akmasına gerek kalmazdı eğer birisi çıkıp benimle ölene kadar ilgileneceğini söyleseydi. Biri çıkıp da bana aşık olsaydı... "

"Hayat=zevk-acı. Sonuç pozitifse yaşamışsındır hayatı. Negatifse ölmüşsündür doğduğun gün. Tabii bir de sıfır ihtimali var. Bu durumda ise zamanın yetmemiştir hayatı anlamaya. Erken ayrılmışsındır partiden, göremeden sonunu."

"Bir kıza aşık olmuştum. Onu görmek için altı saat yol almam gerekiyordu. Bir sabah, treni kaçırdım. Aşık olmaktan vazgeçtim."

--spoiler--
Sorarlarsa "ne yaptın bu dünyada " diye.
Rahatça verebilirim yanıtnı!
"Yalnız kaldım, kalabildim.
altı milyarın arasına doğdum.
ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından."
--spoiler--

son sayfayı da çevirdikten sonra "ee nolacak lan şimdi? gibti attı olum bu" dedirten ender kitaplardan biridir. en azından benim için.

beyler bu dıbına kodumun kitabını okuyan varmı varsa kitabın etkisine kendini kaptırdımı

Her kitap yazılışının kalitesi yanında içinde olduğunuz kadar etkiler. Kayranın pislik oluşu ve kendini yok edişi benim de onu yok etmemi sağladı ama Kinyas gitmiyor kafamdan o evine dönmeye çalışan ama artık değişmiş olan aklından Kinyas'ı silemeyen silmek için herkes olmaya çalışan kinyas. Asla silemeyecek olduğunu bilmek delirtiyor. Haftalardır bu huur çocuğunu düşünüyorum bi yere sığmıyor...

giber atar.
Hayattan pek bi sey beklemeyen pek bi anlam bulamayan bir insansaniz eger bu kitap tam sizin icin. Hakan Günday in Gorki kiligina büründügü bi kitaptir. Gorki nin insanlarimiz eserine cok yakin bulurum.
Sonunda kendimi tamamen buldugum bi kitap buldum dedim Kinyas ve Kayra icin. Mükemmel.

https://www.youtube.com/w...r-gs&feature=youtu.be

https://www.youtube.com/watch?v=6mns-sqNhvc

Çocuğumun ismini Kayra koymaya karar verdiğim, hayatımı etkileyen, bir hafta etkisinden kurtulamadigim, pgibolojik etki bırakan, Hakan günday in tam zirve yaptığı, kurgunun, olay örgüsunun on numara olduğu, karakterlerin efsane olduğu, türkiye de yer alan en iyi yeraltı edebiyatı romanlarından biridir. Hiç bitmemesini istemiştim. En iyi listem de yer alan eserlerden biri. Adam gibi adam Kayra ve kinyas. ikisininde nedenleri var, spoiler vermek istemiyorum.

Bi gecede 12 kere okumuştum öyle bir kitap

kitabın başları çok sallantıda gidiyor. bişeyler söylemeye çalışıyor ama olmuyor. kayranın yoluna gelene kadar toparlamaya başlıyor. kayranın yoluna girildiğinde daha iyi yazılmaya başlandığı açık. karanlık, karamsar bir eser olarak gözüksede bence öyle okurken insanı bunaltan, karamsarlığa sürekleyecek ya da derin düşüncelere daldıracak bi eser değil. burdaki karamsarlığı zaten 15 yaşımda yaşıyordum. bana zaten sürekli düşündüğüm şeyleri hatırlattı o kadar pek başka şeyler düşündürmedi. karanlık gözükmesinin nedeni kitapta çok sayıda suç unsuru, şiddet ve beylik laflar barınması o kadar. genel olarak çok başarılı bir kitap olduğunu söyleyemem ama bir kült olduğu açık. kitabın başlarını atladıktan sonra okunması da gayet basit. mekanların ve olayların sürekli değişiminden ötürü sürükleyiciliği de iyi seviyede. devrik cümle kullanımının sık olması okurken beni yoran şeylerden biri oldu. hakan gündayın diğer kitaplarını okumadım. diğerlerinde de bu şekilde bir cümle kullanımı var mı merak ediyorum açıkcası. yoksa sadece bu kitapta mı bu şekilde kullanmış yani belki okuyucuyu yormak ya da rahatsız etmek istemiş olabilir, bilemiyorum. okunur kitap, okuyun.

beş ayda bir yeniden okuduğum kitap.

okudukça zevk veren bir kitap hatta kitap ilerledikçe yazarın daha sağlam yazdığımı farkedersiniz