kimse dinlemeyecek ama

yavaş yavaş konuşmaya başlamıştık.ama bu sefer kendime söz vermiştim çok fazla kaptırmayacaktım ve dikkatli olacaktım.her ne olursa olsun gardımı düşürmemem gerekiyordu. zira bir daha darbe alırsam ayağa kalkamayacağımı biliyordum.ilk başlarda ara sıra mesaj atıyordum çok fazla sıkboğaz edip itici biri olmak istemedim. daha sonra ben atmadan o atmaya başladı.az çok hergün konuşup sohbet ediyorduk. tabi şimdilik sadece arkadaş olarak.

önceden düşünüp sonra hareket ediyordum. birşey yazdıktan sonra okuyup bir hata varmı, saçma bir cümle kurmuş muyum diye kontrol ediyordum. kızın benim hakkımda kötü veya yanlış düşünmesini istemiyordum.bir iki hafta geçmişti ama uzun zamandır birbirimizi tanıyor gibiydik. gerçi o günden sonra hiç buluşmamıştık ama çağırsam geleceğini biliyordum. sadece ben cesaret edemiyordum. hızlı başlayıp hızlı bitmesinden korkuyordum belki de.ama bir diğer korkumda ileri de seni arkadaş olarak görüyorum deme olasılığıydı. onun için bir an önce niyetimi belli etsem iyi olur diye düşündüm.

buluşup yüzyüze konuşmak istedim tabi hemen söylemeyecektim ama bi yerden başlamak lazımdı. tahaya da gelmesini söyledim ama o bensiz daha iyi olur diye reddetti. artık çekingenliğimi ve korkaklığımı üzerimden atmıştım. yarın için buluşma teklif ettim kabul etti. içimi bir neşe ve aşırı bir heyecan kaplamıştı sanki ilk randevumdu. ertesi gün oldu kız gibi bir saat hazırlandım neredeyse.iyi bir izlenim bırakmak istiyordum. sonuçta sadece potansiyel bir sevgili olarak değil, iyi ve mutlu bir gelecek için ilk adım olarak ta görüyordum onu.

hemen hemen zaman gelmişti ve bende neredeyse hazırdım. kızı bekletmek istemediğim için biraz erken gittim çağırdığım yere. beklemeye başladım bu arada da aklımda binlerce senaryo kuruyorum.10 dakika civari bir zaman geçtikten sonra içeriye girerken gördüm. ayağa kalkıp karşıladım dostça bir sarılmayla. telefonda sohbet baya ilerlemiş olsa da yüz yüze konuşmak bambaşka bir şeydi.ilk başlarda biraz utangaç davranmış olsam da onun samimi ve içten tavırları beni de rahatlatmıştı.

3 4 saat muhabbet ettik. iyice samimi olmuştuk hatta sohbet telefondakinden çok daha iyi ve olumluydu.bu durum bir nebze olsun içimi rahatlatıp motive etmişti beni. biraz daha oturduktan sonra 'kozmos seninle sohbet etmek gerçekten çok güzel benimde hiç gidesim yok ama evdekiler merak eder ben artık kalkayım zaten bundan sonra sık sık görüşürüz diye umuyorum. görüşmek üzere hoşçakal.'diyerek ufak bir tebessümle ayrıldı yanımdan.o gittikten sonra ben bir saat daha orada oturdum tek başıma. içim içime sığmıyordu. benim için çok olumlu geçmişti bu buluşma.bir insan kaç kez yere düştüğü halde ısrarla kalkmaya çalışır ? ben çok uğraştım, çok denedim..

beyler bugünlük benden bu kadar. yarın sabah erkenden bir yere gitmem gerek daha devam etmek isterdim ama uyumam lazım. hepinize bol rüyalı sabahlar. yarın görüşmek üzere. dinleyen dinlemeyen herkese teşekkür ederim.

neden hiç pes etmediğimi, tamam artık olmuyor uğraşmaya değmez demediğimi çok düşündüm. sürekli son bir hamle yaptıran, tekrar tekrar beni ayağa kaldıran, yeniden denemeye değer dedirten, belki bu sefer dedirten, neden olmasın diye düşündüren bir şey vardı.o şeyden hep vardı benim içimde.her ne kadar olmasını istemesemde az da olsa hep vardı ve olmaya da devam edecekti. kahrolası umut..

esma ile daha sık buluşmaya başlamıştık. bende gereken konuşmayı yapmak için güç toplamaya çalışıyordum.ne söylemeliyim nasıl davranmalıyım diye düşünüp duruyordum. kendimden emindim ama içimde yine de ufak bir korku vardı. zamanı gelmişti diye düşünüyordum. esmayla tanışalı 2 3 ay gibi bir süre oluyordu çünkü. baya uzun bir zamandır da birlikte takılıyorduk her ne kadar arkadaş olarak olsa bile. herşeyi önceden planlamıştım ve ne yapacağımı iyi biliyordum.

bu arada artık taha da yalnız değildi.o da kendine uygun güzel ve düzgün bir kız bulmuştu. adı da merveydi.ara sıra 4 ümüzün buluştuğu da oluyordu. esmayla merve tahayla ben gibi olmasa da baya iyi arkadaştılar. çok önceden tanışmışlardı ve bizden önce de birlikte vakit geçiriyorlardı.iyi bir dörtlü olmuştuk. herşey yolunda gidiyordu.her neyse esmaya ertesi gün buluşmak için bir mesaj gönderdim.o da olumlu cevap vermişti. artık kafamda tasarladıklarımı uygulayabilirdim.

ertesi gün hazırlanıp esmayla buluşmak üzere yola çıktım.bu sefer o benden önce gelmişti. üzerinde sarı ve beyaz yatay çizgilerden oluşan bir elbise vardı. çok hoş görünüyordu. oturdum bir şeyler sipariş ettikten sonra konuşmaya başladık. evet ne söyleyeceğimi kurgulamıştım önceden ama hemen konuşmaya geçemezdim. rutin bir sohbetle başladı konuşma.her zamanki buluşmalarımızdan biri gibi başlamıştı ama öyle devam etmeyecekti.

doğru anın geldiğini hissettiğim zaman kendi konuşmamı yapmaya başladım. uzun uzun yazmayacağım ne söylediğimi sadece girişten bir cümleyi aktarmak istiyorum.'esma şimdi bi 5 10 dakika hiç araya girmeden beni dinlemeni istiyorum. söyleyeceklerim bittiğinde istediğini söyleyebilirsin ama bilmeni istediğim şeyler var.'diye başlamıştım ve sanırım o da konunun ne olduğundan haberdar olduğu için ufak bir gülücük eşliğinde tamam gibisine kafasını salladı.

tam benim düşündüğüm gibi oldu istediğim gibi konuştum plana sadık kaldım ve beklediğim gibi gitti. biraz heyecanlandım ama elime yüzüme bulaştırmadım. herşey yolundaydı ve olumlu sonuçlandı.'bende ne zaman söyleyeceksin diye bekliyordum demek o gün bugünmüş. neden olmasın bunu bende düşündüm eğer sözümü dinlersen uzun ve mutlu bir ilişkimiz olabilir.'dedi yine aynı utangaç gülümsemeyle. gamzeleri iyice bi belirginleşmişti. beni alın oraya gömün o derece aşırı bir tatlılığı vardı.

derin bir nefes alıp arkama yaslandım. yüzümde de aptal bir gülümseme vardı.'bu kadar mutlu olacağını bilsem daha önceden ben teklif ederdim sana.'dedi.'bunun benim için anlamı çok büyük. sevgili olmaktan öte birşey yaptın benim için. teşekkür ederim.'dedim.'çok resmi konuşuyosun aşkım.'dedi ama derken ki utangaçlığı ve yüzünün pembeliği görülmeye değerdi. gerçek anlamda mutlu ve kendimi iyi hissettiğim nadir anlardan bir tanesiydi bu.

biraz daha sohbet ettik ama ikimizinde ağzı kulaklarındaydı.iyi bir gelecek bekliyordu bizi. belki de yanılıyorumdur. bilemiyorum.esmayı evine kadar bıraktım. bırakırken de şimdilik sadece sarılmayla yetindik.bu benim için yeterliydi fazlasını istemiyordum da zaten.ama ilerisi neler gösterecek bilemezdim tabii.eve gidesim gelmedi aşırı sevinçliydim. tahayla buluştuk.ben anlatıyorum o dinliyor ne kadar çok konuştuğumun farkına varamadım. resmen tek taraflı bir sohbetti bu.ama taha hiç şikayet etmedi. benim için o da çok seviniyordu sadece dinlemekle yetindi. arada bir yorum yaptı sadece.

bir kaç hafta böyle geçti. aramız çok iyiydi esmayla. neredeyse iki günde bir mutlaka buluşuyorduk. hafta da bir kez de taha merve ben ve esma buluşuyorduk. güzel zaman geçiriyorduk herkes halinden memnundu.bu tahayla benim hayalim sayılırdı. birbiriyle bizim gibi iyi anlaşan iki kız bulup onlarla sevgili olmak ve hep birlikte takılmak.bir kaç ay böyle geçmişti ve hiç kavgamız olmamıştı.

çok güzel bir ilişkimiz vardı esmayla.bu arada geçen bir kaç ay içerisinde bazı gelişmeler olmuştu. tahayla birlikte ayrı bir ev tutmuştuk gerçi o arada sırada geliyordu ama yinede ikimize ait bir evdi. kirayı ortak ödüyorduk her canı sıkıldığında kafasına estiğinde gelirdi sabaha kadar otururduk. veya geç saate kadar takıldığımızda eve gitmez benimle kalırdı. bense hemen hemen hep buradaydım sadece arada bir annemi görmeye gider birkaç gün kalıp geri dönerdim. zaten çok uzak değildi kaldığım yer.en fazla 1 saatlik uzaklıktaydı. kalmasam bile sürekli uğrayıp görüşüyordum ailemle. ikimiz içinde iyi olmuştu bu ev işi. kendimize ait özgür bir ortamımız vardı istediğimiz gibi dekore etmiştik öyle bekar evi gibi de değildi. eşyalar yeni alınmıştı her türlü ihtiyacımızı karşılayabiliyorduk ve temiz tutmaya özen gösteriyorduk.

tam istediğim gibi bir ev ve istediğim gibi bir ortamdı. bilgisayar, tv, buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi..bir ev için gerekli ne varsa hepsi mevcuttu. tabi bu evi tutmayı ve bu şekilde düzenlemeyi ihtiyaçları karşılamayı düşündüğümüzde para biriktirmiştik ve burayı öyle dizayn ettik. yani herşey ikimizin kazandığı parayla alınmıştı.bu geçen bir kaç içinde sırf bu yüzden işe girmiştim ve kazandığım bütün parayı da buraya harcamıştım. sonuçta burası bize aitti ve birlikte inşa etmemiz gerekiyordu kendi mabedimizi.

ara sıra kızlarda gelip bizimle kalıyordu ama sabaha kadar sohbet ediyor, film izliyor, tabu okey gibi 4 kişilik oyunlar oynuyorduk. bunların dışında ne taha ne de ben birşey yapmamıştık. gelip akşama kadar oturup gittikleri çok oluyordu ara sıra da saat geç olduğu için kalıyorlardı. önceden kararlaştırıp birşeyler hazırlayıp sabaha kadar oturduğumuzda oluyordu bazen. kaldıkları zaman tahayla ben salonda kalıyorduk onlarda bizim odamızda bizim yataklarımızda yatıyorlardı.ev temizlemeye yardım içinde geldikleri oluyordu. kısacası sürekli birlikte vakit geçiriyorduk. herkes bu durumdan memnundu. bazen onlar bize yemek yapıyordu bazen biz onlara bazende dışarıdan sipariş ediyorduk.

mutlu olduğum zamanlardı bunlar. hayattan keyif aldığım güzel günlerden oluşan bir kaç anı. daha sonraları biraz kopukluk olmaya başladı. araya duvar örülmüştü sanki.ne 2 çift olarak ne de tahayla bire bir takılmaz olmuştuk. esmayla yakınlaştıkça tahayla uzaklaşmaya başlamıştık. aynı şekilde taha da merveyle ilgileniyordu sürekli ve birbirimizi boşlamıştık uzun bir süre.bu durum rahatsız ediyordu beni. sürekli çağırıp iki ikiye takılmak istiyordum en azından haftada bir kez olsun erkek erkeğe vakit geçirmek iyi olur diye düşünüyordum ama o hep bir bahane bulup reddediyordu.

bir şeylerin yolunda gitmediği gün gibi ortadaydı.ama sorun neydi nasıl engel olabilirdim bilemiyordum. taha eskisi gibi değildi sanki. esma da aynı şekilde ilk günlerdeki gibi değildi. belki ilişkimiz montonlaştığı için böyle davranıyor diye düşünüyordum. normalde yaptığımızdan farklı şeyler yapıyorduk ama pek değişen birşey olmamıştı. hayatımıza renk katmak da durumu düzeltmemişti. evde iyice yalnız kalmaya başlamıştım. kendimi kötü hissediyordum. sanki etrafımdaki herkes bir anda benden uzaklaşmıştı ve eskisi gibi yalnız kalmıştım.