1. 215.
    0
    1- Uzun bir yol , böyle yükseltili , yol bi büyüyor bi küçülüyor . 2 tane yeşil ağaç var genellikle hep dağlık , yolun sonunda bir kuyu var . tak kuyusu

    2- Tertemiz bir su ayna gibi baktıkça kendimi görüyorum o kadar berrak . bir inek geliyor ve suyu içiyor . Su dediğim şu monitör kadar su birikintisi ama berrak altında toprak olmasına rağmen berrak .

    3- Fincan böyle desenli . içinde türk kahvesi var ama dumanı falan yok soğumuş biraz . Yanın da böcekler geçiyor her ne hikmetse . Ayna gibi parlıyor amk alıp eve zütürüyorum

    4- Ölü taklidi yapıyorum . Filmlerde oldugu kadar kolay değilmiş amk . Ayı anlıyor amk ölmediğimi . Direkt kafamı kopartıyor . Kurbanlık boğa gibi kan fışkırıyor boğazımdan . . ölüyorum . go to the hell

    5- Hay ananı gibim diyorum . Yükseklik korkum da var . zaten öyle tırmanmayı falan da beceremem . çevre yollara bakıyorum gidiş yeri varmı diye . merdiven arıyor gözlerim ama bulamıyorum . yakınlardaki bir markete gidip selam verdikten sonra nasıl gidebileceğimi soruyorum
    ···
  2. 214.
    0
    küçüklüğümde hep yaylaya gittiğim için yol deyince kafamda sadece beyaz çizgileri olan asfalt gelmiyor. bizim yaylanın girişi geliyor. uzun kıvrımlı bir yol, yolun iki tarafında yükselen ağaçlıklı tepeler var. ağaçlar çam ağacı olmalı. yeşil nohut tarlaları ve yeşermeye başlamış buğday tarlaları görüyorum. sağda yola yakın kavak ağaçları var ve kavakların bulunduğu yerde uzun yeşil otlar var. bir kaç tane ineği karnını doyursun diye oraya gibkelemişler. yolun solunda yükselen tepede yine yeşil bir ağaç topluluğu görüyorum. bu çam ağacı kadar sönük bir yeşil değil canlı bir yeşil. muhtemelen ceviz ve erik ağaçları vardır. belki de üzüm bağı. lan sonra yolda çok hafif bir çıkışlı inişli bir yükselti beliriyor. asansördeyken hissettiğim gibi f merkezkaçı içimde hissediyorum ve o his beni mutlu ediyor çünkü heyecanlanıyorum. oradaki his uçma hissi gibi birşey. bi kaç saniye süren . yolda yürümeye devam ederken elma bahçeleri beliriyor gözümün önünde lan diyorum bu elma normal elma mı bildiğimizden, yaz elması mı yoksa büyük ekşi elma mı? yoldan giderken yaklaşıyorum biraz daha sağ tarafa lan diyorum keşke yaz elması olsa serinn serin yumuşak yumuşak yesek diyorum. bi yaklaşıyorum normal mevsimlik elma. iki adım daha gitmeden tahta çitin oradan sarkan yaz elmalarını görüyorum. göz hakkı yemesem olmaz.uu uu süper. yaz elması yumuşak olduğundan ve küçük olduğundan yemesi daha zevkli oluyor. ilerlemeye devam ediyorum. yanımdan bir traktör geçiyor mucurlu tozlu yolda hava da serin olunca toz oluyor ortalık lan diyorum insan az yavaş sürer. sonra diyorum adamın suçu ne köyü bi gibe sayıp yol yapmamışlar. ama sorun değil görüntüsü böyle daha iyi astımlılara başka düşüncez artık. gerçi burada yaşayanda sağlık sorunu olmaz.

    2.ilerledikten sonra sağda kaynak su görüyorum. küçük bir yuvarlak derin değil öyle. küçük bir çocuk havuzu gibi. su olduğu için etrafı çimli biraz koyunlar var az ilerde. yalak olarak kullanıyorlardır diyorum. elimi daldırıyorum suya soğuk . şehir de göremeyeceğimiz bir su. yere uzanıyorum, kafam su birikintisine tamamen girmesin diye ellerimi kullanıyorum ağzımı dayayıp suyu yudumlamaya başlıyorum . çok zevkli. güzel. bir bakıyorum yanımda kuzucuk o da içiyor o sudan. diyorum lan nasıl güzel bir şey bu. kalkayım seveyim sonra devam ederim yürümeye diyorum. az seviyorum. mee lemeye başlayınca yeter diyorum anneyi istedi.

    3. yolda ilerlerken birinin nohut tarlasına doğru yaklaşıyorum kenar seramik yapımı eski çiçekli fincanlardan görüyorum. lan diyorum bu nohut tarlası terzi ahmetin. iyi bakmış ha diyorum. fincanı alıyorum elime diyorum ki 20 dakika . lan diyorum bi kahve olsa da şunda içsem de merzuka teyze de fal baksa bi diyorum. kahve içmeye zorlayan bi fincan bu. üzerinde ki çiçekler sanki el de boya ile yapılmış gibi. köye varınca bizim evdeki ocakbaşına(şömine) koyarım diye. yanıma alıyorum.

    4.fincanın az ilerisinde topraktan beliren bir demir parçası görüyorum. bi bakayım bu ne ki diyorum. kocaman anahtar lan bu terzi ahmetinse benim bulduğumu duyarsa dedeme iki saat laf eder cimri herif diyorum. bu kadar ilkel bir ortamda şehirlilerin çirkin karakterlerine uygun bir adam olmayı televizyonlardan öğrenmiştir heralde diye düşünüyorum. anahtar bayaaa büyük eski şato anahtarları gibi.

    5. tam diyorum köye az kaldı. bir bakıyorum vahşi bir ayı. kal geliyor. üstüme doğru koşunca lan yarra yedim heralde diyorum . ayı bana geliyor abbbou. giberim seni diyorum terzi ahmetin anahtarını ayıya tüm gücümle fırlatıyorum. ayı bayılyor demiri kafaya yiyince. koşarak ayı ayılmadan tehlikeyi atlatıyorum

    6. hızla koşuyorum lan köye gelirken köyümüze hoşgeldiniz tabelası olması gerekirken koca bir duvar. tehlikeli ve yasaktır diyen bir tabela. neyse diyorum bildiğimiz köy ne tehlikeli olcak yasak olcak diyorum. duvara tırmanıyorum. bi bakıyorum lan köye nolmuş arkeologlar gelmiş. kazı yapıyorlar bu muy muş la diyorum. bildiğin almışlar aletleri i. yaklaşıyorum yanlarına insanların noldu hayırdır diyorum. yeni bir köy varmış köyün altında. onu çıkarıyoruz diyorlar. vuu iyiymişş diyorum . çıkcak olanları merakla bekliyorum . yeter be ya. onlar da merak ediyorlar ki daşşaklı bişey çıkacağından bayaa bir güvenlik önlemi almışlar. tehlikeli ve yasak diye uydurmaca yapmışlar. o kadar güzey köyün altından çok daha güzel çıkcak lan düşünsene.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 213.
    0
    cevaplayacağım.
    ···
  4. 212.
    0
    1. hayalinizdeki yolu anlatın. yolda gidin ve ne görüyorsanız yazın. (uçun, kısa olmasın. en önemli soru.)

    yürüyerek etrafı ağaçsız güneşten sararmış otlarla kaplı yerlerden geçiyorum.o kadar sıcak ki hava sanki buhar çıkıyor yoldan.ben de öylesine terliyorum ki bitsin artık şu yol diye düşünüyorum. yorulmaya da başlıyorum ve ayakkabı ayağımı vuruyor.bir yere oturmak istiyorum ama hiç ağaç yok.ilk amacımın bi ağaç bulmak olduğunu düşünüyorum.yol dümdüz ileriye bakıyorum ama ağaç göremiyorum, sadece erimiş asfalta baktıkça sıcak daha da hissedilir oluyor. asfalttan inip yanındaki kumlu yoldan gitmeye başlıyorum. sonra başka bir yola mı dönsem diyorum ve biraz daha yürüdükten sonra karar veriyorum. eğer yol üstünde ağaç bulamazsam başka yollara döneceğim. yürüyorum ayaklarım acıyor sıcak bunaltıyor, yollarda böcekler var, karıncaları ezmeden geçiyorum, yalnız hissediyorum kendimi bir Allahın kulu yok yolda, herkes evlerinde ya da serin bi yerdedir diye düşünüyorum. neyse gidiyorum ve bir yol buluyorum yine dümdüz bakınca ileride evler görüyorum, hemen o yola geçiyorum ve bir evin gölsesine geçip oturuyorum.

    2. yolda bir suya rastlıyorsunuz, suyu anlatın. her türlü su olabilir bu. ne yapıyorsunuz orda, herşeyi anlatın.

    Hava o kadar sıcak ki suya rastlamam çok iyi oluyor. içtikçe içiyorum tertemiz bi su bu.içtikçe rahatlıyorum, yanımdaki kaba bu sudan dolduruyorum. elimi yüzümü yıkıyorum ayaklarım yürümekten şişmiş, ayakkabılarımı çıkarıp ayağımı da sokuyorum ohhhhh çok iyi geldi diyorum. sonra bi bakıyorum suyun içinde kurbağa var, zıplıyor.öffff diyorum içtim ben bu sudan deyip hemen kalkıyorum, içtiğime de pişmanım ama dönüşü yok.

    3. yola devam ettiniz, bir fincan görüyorsunuz. fincanı anlatın ve sonra ne yaptığınızı.

    Bi amca beni görüyor ve gel evladım çok yorgun görünüyorsun sana bi kahve ısmarlıyım diyor,ben de tamam diyorum. oradaki bi kahveden kahve söylüyor ve kahvelerimiz geliyor. mavili beyazlı şekiller oluşturulmuş bi fincan geliyor. çini tarzında bir fincan.alt tabağında da yine mavili beyazlı bir çiçek şekli yapılmış. kahveden biraz tabağına akmış. içiyorum kahvemi yanında lokumlar var, sade kahvemle süper gidiyor.

    4. yola devam ediyorsunuz ve bir anahtar görüyorsunuz. anahtarı anlatın ve onu ne yapıyorsunuz?

    bulduğum anahtar bir posta kutusunun anahtarı, küçük ve sarı. hemen yan tarafta bir ev var, galiba bu evin posta kutusunun anahtarı diyorum.eve bakıyorum gündüz vakti tüm perdeler kapalı, demekki evde yoklar diyorum ve kimseye görünmeden eve doğru gidiyorum, posta kutusunu açıyorum ve gelen mektuplara faturalara bakıyorum.
    5. yola devam ediyorsunuz, birden karşınıza ayı çıkıyor. vahşi bir ayı size doğru koşuyor. gerisini siz anlatın.

    Ayı bana koşuyor ben de etrafa şöyle hızlıca bakıyorum. hemen kaçabileceğim bi ev var mı diye.ama yok ağaç var mı diye bakıyorum, ağaç var ama çıksam ayıya yakalanabilrim deyip, koşmaya başlıyorum, izimi kaybettirmek için tepelerden koşmaya başlıyorum,en sonunda bir tepeden koşup , büyük kayaların olduğu yere doğru gidiyorum. saklana saklana kaçıyorum.
    6. ve onca gittiniz, karşınıza yüksek ve boylu boyunca uzun bir duvar çıkıyor. üzerinde 'geçmek tehlikeli ve yasaktır' yazıyor.
    ne yaparsınız? eğer duvarın arkasına geçiyorsanız, ya da bakıyorsanız tırmanıp arkada ne var diye, gördüklerinizi yazın.

    Duvara tırmanıyorum ve gizlenerek bakıyorum. duvarın arkasında bir çiftlik görüyorum, tehlikeli bir yer gibi görünmüyor. bende duvarın üzerine oturuyorum, ileride bir sürü at var hepsi de çok güzel,en çok kahverengi olanını beğeniyorum,bi tane de ev var önünde bahçe var, domates ve çilekler var. onlardan koparmak için duvardan atlamak istiyorum ama bir köpeğin koşarak bana geldiğini görüyorum, alttan bana havlıyor ve 6 köpek daha geliyor. onların seslerine bir adam elinde tüfekle gelirken görüyorum. hemen geldiğim tarafa doğru atlayıp oradan uzaklaşıyorum.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 211.
    0
    cevap 1 : hayalimdeki yol sağıma soluma nereye baksam motor görüyorum panpa birine çakıyom diğerine geçiyom ona çakıyom öbürüne geçiyom

    cevap 2 : yolda gördüğüm suyla da boy abdesti alıyorum

    cevap 3 : yolda gördüğüm fincana spermlerimi dolduruyorum soyumu devam ettirebilmek için yani bir nevi garantiye alıyorum kendimi sperm bankalarına bağış misali

    cevap 4 : kesin amlı birinin evinin anahtarıdır panpa

    cevap 5 : bana doğru koşan ayıyı ayı mayı dinlemeden domaltıp giberim panpa

    cevap 6 : bu cevabı sana soru olarak yazayım panpa sence yolda gelirken vahşi bir ayıyı bile giben biri o duvadaki tehlikeli ve yasaktır uyasısına uyar mı panpa ?

    başka soruların varmı panpaleyta ?
    ···
  6. 210.
    +1
    panpalar üzgünüm ama gib gibi yazıyosunuz sonra yorum bekliyosunuz.
    yahu insan bir yolu, uzun uzun, neler görüyorsa hayal edemez mi?
    yok inişli çıkışlı, yok manzarası güzel.
    hayal gücünüzü kullanıp o yola çıkmazsanız,
    o suyu bana güzel anlatmaz, orda neler yaptığınızı yazmazsanız
    ben bu analizi yapamam.

    yolu ve suyu uzatın, gözlerinizi kapatıp hayal edin ve yazın, ben de analizinizi yapayım.
    ···
  7. 209.
    0
    aga bi el at yorumla
    ···
  8. 208.
    0
    hayalimdeki yol çakıl taşlı biraz çamurlu ama doğal yani içinden çimenler falan çıkıyo köşelerinde çakıllar ve biraz çamurlar ve otlar var yolsa taştan taşlar var yere döşeli bu yol göle çıkıyo yanında küçük bi ormana çıkıyor .

    göl görüyorum ağaçlar falan denize vurmuş yeşil gibi duruyo su fazla berrak değil ama piste değil doğal yani suya ayaklarımı sokuyorum yüzümü yıkıyorum.

    evet bi fincan var kahverengi bişey normal fincan yani alıp direk göle atıyorum. yolda büyük bi anahtar buluyorum büyük kapıları açan bi anahtar gibi yani büyük ve ince uzun geniş bişey böyle bi anahtar biraz pütürlü öyle.

    siyah ayı koşuyo simsiyah üzerime doğru koşuyo gölün kıyısında bende göle atlayıp karşıya geçmeye çalışıyorum yüzerek korkuyorum baya fırlıyorum. karşıya geçince çok yorgunum ve tırmanıp bi şekilde atlıyorum duvardan ve etrafıma bakıyorum üstüne çıkınca bakıyorum aslında duvarın ve bi bahçe görüyorum bi mezarlık gibi daha çok bi anıt gibi sanki önemli biri ölmüşte işte onun anıtı gibi biraz hava kapalı orda normalde açıkta mesela dışardayken işte yaprak yerlerde falan öyle bir yer biraz ürkütücü bi sessizliği var bu kadar panpa
    ···
  9. 207.
    0
    hayalimdeki yol ağaçlarla dolu her iki tarafı,ben gidiyorum ve sağ tarafta denizi görüyorum, mükemmel bir manzara var, yolun sonunda bir şehire gidiyorum, orada tüm sokakları dolaşıyorum, sokaklar dar ve inişli çıkışlı...

    yoldaki su berrak ve tertemiz ben ellerimi yüzümü yıkıyorum sonra da suya ayaklarımı sokuyorum...

    fincan bembeyaz ve ben sade kahve içiyorum ondan, yanına da bir sigara yakıyorum...

    yoldaki anahtar bir evin anahtarı,kim düşürdü şimdi ne yapıyor acaba, evine nasıl girdi diye düşünüyorum, aramaya gelen olacak mı diye beklerim bir süre...

    ayıyı görünce kaçmaya başlıyorum, etrafıma bakıyorum saklanacak bir yer var mı diye, eğer yoldan araba geçiyorsa otostop çekip hemen binerdim...

    duvardan atlamazdım belki askeri bi sınırdır vururlar felan diye duvardan uzaklaşır başka yöne kaçardım...
    ···
  10. 206.
    0
    sorular 1. entryde yazıyo.
    on dakka sonra gelicem, güzel cevaplayan varsa analizini yapıcam.
    ···
  11. 205.
    0
    test isteyen varsa soruları yanıtlasın. adam gibi uzun uzun yapın,
    geleceğinizi gibmemeniz için önemli tüyolar vereyim size.
    ···
  12. 204.
    0
    @206
    panpa şu hayat dediğimiz şey tamamen bizim motivasyonumuzla şekillenmiyor mu?
    sen 'güzel' görmeye bak gözünü seveyim. Madem ki bu gezegendeyiz ve bu zamanı burada geçireceğiz,
    tadını çıkarmak lazım. ama olabildiğince.
    figüran olduğumuz doğru. aslında hepimiz için bu böyle. ama kendi filmimizin de baş aktörleriyiz.
    ben sabahları kalktığımda 'bugün bana ne yazmış acaba' diyorum. Hani bölüm gelince senaryoyu
    eline alıp hızla karıştırarak kendi repliklerini arayan oyuncular gibi...
    Kim yazmış? Ne bileyim, hiç önemi yok ki.
    Kimileri kuantum der, kimileri kader...
    Oyunun zevkli bi tarafını yakalar, umarım daha keyifli yürürsün panpa *
    ···
  13. 203.
    0
    @204 panpa aşk konusunda çok iyi tanımlamışsın, eski defterlere indiğimiz zaman şöyle bi, en içten bağlandığım kişinin şuanda evli olduğunu ve iki çocuk annesi olduğunu görebiliriz. şuan boşanma arefesindelermiş, hala ona karşı bir şeyler hissederken, olmayacağını olamayacağını düşünüyorum. bir yanımda bütün dertlerimi bitirecek kişi o diyor.

    hayata bakış konusunda da güzel yorumlamışsın, "bitsede gitsek diyorum." figüran gibi hissediyorum kendimi çoğu zaman.
    evet, çoğu yaşadığım şeyi kimseyle paylaşmam. paylaşmaya değer birini bulmayı bekliyorum uzun zamandır.
    hayat bana neden tatsız tuzsuz geliyor? çünkü elimdekilerle, elde etmeyi düşündüklerim çok farklı. yaptıklarımla yapamadıklarım çok farklı. artık yapsam da önemi yok gibi geliyor. hayata birazcık geç kalmışım gibi geliyor.
    evet, korkum yok. korkmam için risk almam gerek ama ben risk almayı sevmiyorum.

    ölümden korkmam, sonuçta biyolojik varlıklarız. bi gün elbet yok olmak zorundayız. üstüne birde yarım kalacağını düşündüğüm bir şey olmadığı için, böyle bir korku oluşmuyor belki bende.
    ···
  14. 202.
    0
    hayata bakışında ağır demir kapı olması enteresan. bu nasıl bir yolsa, çok güvenli girmişsin panpa. ya da öyle bir güven hayal ediyorsun. senin hayatın sanki pembe bir oyuncak ev gibi. geçmişinde ağır yaralar yok. pembe taşlar ne abi. hatun olman mümkün sanıyorum bu durumda. dişi bir bakış açısı bu çünkü. hayata henüz atılmamış bir halin var. lisenin kapısı duruyor yolun sonunda. hayallerin kırılmamış, umut dolusun.

    aşka bakışın da enteresan. o su bir yere ait, özgür değil ve ılık. aşk seni sersemletemez bu durumda. onu çok hafife alıyor olabilir misin? ama aşk sayesinde kendinle yüzleşeceğini de biliyorsun içten içte.

    Sevgiliye yüklediğin üstün bir değer yok henüz. kendi dünyanı kurmana daha var panpa.

    düşmana yabancısın. kavgalara ve savaşa uzaksın. soğukkanlı değilsin. bazen insanların yaşadığı şeyleri duyup dehşete düşüyorsun. şimdilik panpa sana hanım evladı diyebiliriz. pardon, şimdi gördüm ve hatun olduğuna emin oldum. bu durumda bu korkular da normal.

    bütün bunların ardından, son soruya cevabın beni şok etti. ölümden korkmaman ve orda mutlu olacağını düşünmen umarım ki benim kötü yorumumun sonucudur. aslında böyle bir şey yoktur panpa.
    ···
  15. 201.
    +1
    tavasapigiller

    panpa hayata bakışının maceracı olduğunu söyleyemeyeceğim. lakin zorluk yok da hayatında, nasıl desem yalnızlık var sanki. kapalı kutu bir yanın var senin, kimseyle paylaşmadıkların. ve hayat sana neden böyle tatsız tussuz geliyor acaba? hayata bakışın, sanki 'bitse de gitsek' der gibi. Bildiğin bir filmi izliyorsun sanki. korkuların yok. tahmin etmediğin hiçbir şey ya olmayacak, ya da olsa da umursamayacaksın sanki. enteresan.

    aşka inanmıyor değilsin. ama ancak dokunursan pekişir bu inancın. bir yerlerde konuşulan bir hayal sanki şimdilik. buhar olup uçuyor. ya sevdiğin biri gitti, inancın böyle yok oldu. Ya da gerçekten hiç yaşamadın aşkı. ikisinden biri. toprağın altından çıkması, gizli olduğunu gösteriyor. sana yakın değilmiş gibi. ama sana iyi gelecek şeyin aşk olduğunu da biliyorsun.

    fincanı aldın mı, ettin mi, bi gibim belli değil. yanında çaydanlık olması enteresan. fincan sevgilidir ve sen onun yanında yine geleneksel ve yaygın bir şey görmüşsün, çaydanlık. sanki birisi engel olmuş bundan önce birşeylere. yanlış yorumluyorsam da, sevgiliye ulaşabilmen için bir engel olduğunu düşünüyorsun.

    ölümden korkuyormuşsun gibi çıkmadı panpa.
    dediğim gibi, bu testin doğru analizi için uzun yazmanız gerekiyor.
    ···
  16. 200.
    0
    lan ikiniz de kısa yazmışınız yolu.
    neyse, yazdığınız kadar çıkar analiz de. yapıyorum şimdi.
    ···
  17. 199.
    0
    1- ağır demir bir kapıyı açıp o yola giriyorum. arnavut kaldırımı gibi bir taşla döşenmiş. taşların rengi pembe. kısa bir yol, kenarlarda çiçeklikler var. yolun sonunda bitirdiğim lisenin kapısı mevcut.
    2-bakır rengi bir musluktan akıyor. ılık bir su. içiyorum çünkü çok yoruldum. döküldüğü yerden kendi yansımamı görüyorum
    3-kırmızı nescafe fincanı. yerde öyle duruyor. elime alıp inceliyorum. içinde yarıya kadar nescafe var. buz gibi olmuş. orada neden bulunduğu hakkında bir fikrim yok. yerine bırakıyorum. yürümeye devam ediyorum.
    4-kale ıstanbul yazıyor üzerinde. çiçekli bir anahtarlığa takılmış. elime aldığımda biraz gerginlik biraz da huzur veriyor sanki.
    5- hafif bir kalp sancısı başlıyor. o korku ile yanımdaki çam ağacına tırmanıveriyorum. o tırmandığımı görmüyor. kaçtığımı sanıp koşmaya devam ediyor. gözden kaybolduğunda ağlamaya başlayıp ağaçtan iniyorum.
    6-geçerim. illa ki bir yerinde yarık vardır. ayrıca geri dönemem ayı var. duvarı aşıyorum, bir sınıfa giriyorum. standart kara tahta, ahşap sıralar. sıraların birine oturup tebeşirleri inceliyorum. buradan hiç çıkmak istemiyorum. burada mutluyum.

    analiz et panpa nolur be :(
    ···
  18. 198.
    0
    1- gidiş geliş tek şerit, ortasında sarı kegib çizgiler bulunan, etrafı çöl olan bir yol.
    yol üzerinde rüzgarla savrulan kumlar ve çalı çırpılar hareket ediyor. hemen hemen hiç kullanılmamasına rağmen temiz bir yol. gayet sağlam gözüküyor ve uçsuz bucaksız oldukça düz, virajsız.

    2- berrak bir su, önce elimle suya bir iki kez dokunuyorum, sonra sudan içiyorum. soğuk ve susuzluğumu gideriyor. ilk başta bunun tepedeki güneşin asfalta vurarak oluşturduğu buhar olduğunu sanıyorum. hani yazın asfalt üzerinde görünür ya öyle sanıyorum. yakınlaşınca su olduğunu anlıyorum. toprağın altından çıkıyor.

    3- eski porselen bir fincan, yanında çaydanlıkta var. yoluma devam ediyorum.

    4- bronz renkte, çelik kapı anahtarı ama normal ebatlardan 3 kat büyük.

    5- ayı üzerime doğru geliyor. boz ayı olduğunu düşündüm. önce sabit duruyorum, bir iki saniye kilitlenmiş şekilde ardından koşarak uzaklaşıyorum ve peşimi bırakıyor.

    6- büyük beton bir duvar, demir bir kapısı var kapının aralıklarından bakıyorum ve orda bir kız çocuğu (7-8 yaşlarında) eğilmiş birşeylerle oynuyor. içerisi büyük bir şatonun bahçesi gibi.

    panpa: cevap yazarsan eğer, pm at. gelip okuyum.
    ···
  19. 197.
    0
    @200
    homosapiens gelmiş. okurken ve yazarken zorlanıyorsan züt vermeye devam edicen muallak.
    şimdi gibtir git.
    ···
  20. 196.
    0
    Teker teker okuyup yazicammi amk. gibtir git kaltak.
    ···