kilo vermeyi anlatıyorum

rizörvler alınsın, en az 5 kişinin okuyup faydalanabileceğinden emin olursam emek verip yazıcam.
96 kilodan 78'e düştüm. 186 boyum var, emin olun kilo vermek yalnızca fiziksel bir olay değil.
rizörvleri göreyim, başlicam.

edit1: başlıyoruz.

kilo vermek irade ister. hepimiz 18 ile 30 yaş arası insanlarız ve bu dirilikte vücudumuzla kendimize baktırabilecek, karşı cinsi hatta kendi cinsimizi dahi etkileyebilecekken(ılıklık değil, kıskançlık.) aynaya baktığımızda kendimize yakıştıramadığımız, dokunduğumuzda dalgalanan bir vücudumuz var. başta da belirttiğim gibi kilo vermek yalnızca fiziksel bir iş değil. kilo vermenin sizi nereye taşıyacağını kestirdiğinizde bahsettiğim iradeye daha çok yaklaşacaksınız. kolay olacağını söylemiyorum, ama bunu yaptıktan sonra emin olun karşılığını alacaksınız. size şunu yapın şunu yapmayın bu sıcakta koşun yüzün geberin 1.5 iskender yiyeceğinize yağsız salata yiyin falan demicem. onları size vicdanınız desin. onları aynaya baktığınızda beğenmediğiniz vücudunuz ve yediklerinizin sizi sürüklediği bildiğiniz yada bilmediğiniz hastalık-rahatsızlıklar desin. sorumluluk alıp sağlığınızın bir parçası olacağım, nick6 şuku yannan kürek çok çocukca. buraya kadar hemfikirsek ve kilo vermenin size neler kazandıracağını biraz olsun kavrayabildiyseniz sürecin nasıl gelişeceğini anlatmaya başlıyorum.

edit2: let the game begin amg

hiçbirimiz aynı değiliz. bahsedeceklerim hiçbirimizde aynı sonucu vermeyecek. metabolizma kelimesini duymuşsunuzdur. söylediklerimi yapar, bana paralel şekilde hareket ederseniz, emin olun eriyeceksiniz.

1. porsiyonlarınızı küçültün.

beyin tokluğu yemekten 20 dk sonra anlar. sonuçta bu bir uyuşturucu değil, sofrada doyduğunuzu hissetmeniz 20 dk sonra çok yediğinizi hissetmenize neden olacaktır. yemeğinizi anneniz, kız arkadaşınız yada kardeşiniz değil, tencereden tabağınıza siz koyun. ne kadar yiyeceğinizi belirleyin ve tabakta bırakmayayım günahtır-israftır saçmalığına girmeyin. miğdeniz çöp değil. israf olacağını düşünüyorsanız kaba koyar sokak köşesine bırakırsınız bir köpek mutlaka yer.

2. 3. öğün yiyin

az ama sık ye bu bize göre değil. çünkü bu içi boş bir teoridir. metabolizma demiştim demi? herkesin ki farklıdır. az ama sık yemek kilo dahi aldırabilir. üstelik aramızda evden çıkmayı dahi yorucu gören kişiler varken bunu söyleyemem. 3. öğün yiyin. ara öğün yok. kahvaltı-öğle yemeği-akşam yemeği. ilerde bu öğünlerin esnek saatlerini vericem.

3. uykunuzu alın

beyler bu sandığımızdan önemli. uykunuzu almazsanız leptin hormonunuz düzgün salgılanmayacak ve fiziğiniz gün boyunca dirilikten geri kalacaktır. eğer uykunuzu alamazsanız gece inciye, 9gage yada nereye bakıyorsanız, pc başında elbet bişeyler yer içersiniz. bu da 2. sebep.

4. hareket edin

ne yapacağınıza siz karar verin. ama hareket edin. istiyorsan yüz istiyorsan yürü istiyorsan koş istiyorsan ip atla istiyorsan halı yıkamada işe gir amk keyfin bilir. ama hareket edeceksin. spor salonunda bigiblette yada koşu bandında geberip aylık 100 lira vermenize gerek yok. o 100 lirayı bir seferlik koşu ayakkabısına verin (tabanı plastik olanları döndüğünüzde belinizin ağrımaması için tavsiye ediyorum) ve ilk gün 20 dakikadan başlayarak hareket etmeye başlayın ve bunu 1 hafta içinde arttırarak 45 dakikaya getirin. 45 dakikadan fazla kardiyo yapmayın. vücud 45 dakikadan sonra vücuddaki yağ yerine proteini enerji olarak kullanmaya başlar ve bu bizim istediğimiz bişey değil. hala burdasınız demi lan? bi bakayım tekrar devam edicem yazmaya.