-
23.
0Ders başlayalı 10 dk olmuştu. Profesörden yiyeceğimiz azarı düşünüp hadi kalkalım ders başlamış dedim. Selamlaşıp sınıfa çıktık. Beklediğimin aksine profesör bu sefer aldırış etmedi. Ders başından beri henüz açmamış olduğum defteri alarak ilker'in yanına geçtim.
-
22.
0Masada dönen şakalaşmalara ilgilendiğimi , rahatsızlık duymamadığımı belli etmek için gülerek katılıyordum. arada naptın o işi , falanca zamanda falancaya katılacak mısın diye ikili kısa diyaloglar kuruyordum. Sanki bu diyaloglar hayat mesaisinin bizlere yüklediği sorumluluktu. Mesai gece çöktüğünde , herkes odasına çekilip yalnız kaldığında bitiyordu. Asıl hesaplaşmalar, meraklar,düşünceler, istekler o zaman ortaya çıkıyordu. Ve bu duygular gün içerisindeki göstermeye çalıştıklarımıza hiç benzemiyordu. Yine de çoğu insan işini severek, inanarak yaparak iyi bir iş ortaya koyuyordu.Bu da işini kötü yapanların ortaya çıkmasına neden oluyordu.
-
21.
0bunlar diğerlerine göre daha samimi sayabileceğim arkadaşlardı. Kaç senedir ne kadar şaka kaldırabilecek samimiyete ulaşsak bile muhabbetlerine katılacak sıcaklığı yakalayamıyordum. Bu konuşma acizliğinden ya da aşağılık kompleksinden kaynaklanan bir durum değildi. Sanırım yaşadıklarım ve karakterim yeni insanlara karşı daha az sempati duymamı sağlıyordu. Bu durum ya tecrübelerimin kazandırdığı insanlarla olan ilişkilerimin geleceğini görme öngörüsünden ; ya da yaşadıklarımın , duygularıma ve pgibolojime olan hasarından kaynaklanıyordu. Sonuç olarak elimden gelen gösterdikleri samimiyete karşı göründüğümden daha az mesafeli biri gibi davranabilmekti.
-
20.
0Fakat zamanla büyümeye devam eden umursamazlık hastalığım bu prensibi de yıktı. Kendime olan bu samimiyetsizlik yüzünden yüzümde acı bi gülümseme oluştu. Konu açmak için ilker'e dönüp son zamanlarda sardığı ''pink floyd'a devam mı?'' diye sordum. Devam kanka diyip telefona yeni attığı bi kaç şarkısını gösterdi. Bu sırada hazırlık sınıfından tanışık bir kaç kişi de selam vererek , sandalye çektiler.
-
19.
0kahvemden bi kaç yudum aldıktan sonra sigara paketinden bir dal çıkardım. sigarayı yakarken , sigaraya başladığım ilk zamanlarda topluluk içinde içmeme prensibim aklıma geldi. bu prensibi de özentilikle ve kendini ispatlama güdüsüyle içmediğimi kendime kanıtlamak amaçlı edinmiştim. bu samimiyetsizliğe düşme korkum ve duyduğum iğretiye minnettardım. belki de bu yaşıma kadar sigaradan uzak durmam da etken olan bu hislerdi.
-
18.
+1anlat panpa ben okuyorum. yazmazsan zütsün
-
17.
+1Ben yine dalmış gitmişken ilker dürttü ve -hayrola kanka yine ne sorguluyon diye sordu. sadece hiç diyerek o klagib tebessümle karşılık verdim. bahçeye çıkarken alfa çağatayların masayı süzdüm. o küçük telaşı görebileceğim bir çift göz yakalayamadım. Birden masadaki kızlardan biri kendini zorlacasına kahkaha bastı. güldüm. uzaktaki tenha bi masaya geçtik.
-
16.
+1Sevginin , aşkın , merhametin , sadakatin kutsallığına da işte bu yüzden inanırım. işte ilker'in o samimi mahcubiyetini , ortamcı tolganın, berkenin... masasında alacağım popüleriteye bu yüzden değişmem.
-
15.
0Bu benzetmeleri Adaletsiz , kabullenilmez görmemizi sağlayan bu eylem arasındaki ince çizgidir. Eğer bir canlının eylemi , başka bir canlının çıkarını kötü yönde etkiliyorsa bu kötü çıkardır. Günlük hayatta çıkarcı, menfaatçi diye tabir ettiğimiz kişiler eylemlerini bu çıkar için yaparlar. Fakat bir annenin çocuğuna gösterdiği sevgi , duyduğu merhamet öyle değildir. Çocuğuna zarar vermez , kutsal bir fayda sağlar. Anne duyduğu bu sevgi ile mutlu olur. çıkar sağlar.
-
14.
+1Ben , canlıların tüm eylemlerini çıkar doğrultusunda yaptığına inanırım. Bir ayçiçeğinin güneşe yönelimi , köpek yavrusunun sevimli hareketleri , aslanın ceylanı avlaması ... bir hırsızın çalması da bir annenin çocuğuna gösterdiği sevgi de çıkar içindir. ne kadar ağır gelse de seri katilin eylemleriyle , bir insanın ibadeti çıkar noktasında çakışır.
-
13.
0yaz panpa
-
12.
+1Kahveyi ilker'e uzatırken yüzündeki anlık mahcubiyeti gördüm. 10 kahvenin 8'ini samimiyetle ısmarlamam , gördüğüm o anlık mahcubiyet sayesindeydi. Hayır , insanların zaaflarından sadistçe alınan bir zevk değildi bu. Karşısındaki kişinin zekasını alaya alan iki yüzlü insanların(!) aksine niyetini açığa çıkaran , beklenilen küçük bir karşılıktı.
-
11.
+1Kantindeki abladan birer kahve istedik. Belki 50.ye alıyor olmama rağmen fiyatı hatırlamadığımdan 5 lira uzattım. artık rutinleşmiş onca alışverişten sonra bir fiyatı aklımda tutmama umursamazlığımı garipsedim ve utandım. Son zamanlarda bu umursamazlığın utancını çokca hissetiğimi farkettim. Ekmek alırken , yeni tanıştığım biriyle 3,4 hatta 5. karşılaşmamızda ismini hatırlayamadığımda... fakat bu umursamazlık kasti değildi. Duyduğum utançta bu yüzden olmalıydı.
-
10.
+1olm allaşkına yaz tam beni anlatıyon aksdhkaljsd
-
9.
+1profesörün , öğrencileri ikilemli sorularla sıkıştırıp cevap alamamaktan nasıl bir haz ,nasıl bir tatminlik duyduğunu düşünürken ara verildi. sınıftaki mevcutu zaten az olan kızlardan tiki olanları için gidiş vaktiydi. Başlarda garipsediğim ama zamanla samimi olduğum ilker'le kantine indik.
-
8.
0Profesör yine işini layıkıyla yaptığını göstermek istercesine dinamik şekilde anlatmaya çabalıyordu. Sınıfa kısa bi göz attıktan sonra çoğu şeyi algıyamadığından emin olduğum ama ilgilendiğini belli etmek istercesine hocaya odaklanmaya çalışanları gördüm. Birazdan aynı moda gireceğimi düşünmek komik geldi. Dışardan tuhaf gözüken o tebessüm yine oluştu.
-
7.
0oo nasılsın hiç gözükmüyon nabıyon hadi görüşürüzden öteye gitmeyen muhabbettinde olduğum bi kaç tanışıkla selamlaştıktan sonra derse geçtim. iyi niyetli olan ama umut vermekten korktuğum kızı tebessümle selamladıktan sonra yanı boş olmasına rağmen 2 sıra arkasına oturdum.''
-
6.
+1Sigara bittiğinde fakülte kapısına gelmek üzereydim. Selam vermekle vermemek arasında kalan , bir baş hareketini dahi sunmaktan çekinen kaç tanışığa denk geleceğimi düşündüm. Çoğu kişi bu durumda kalmaktan hoşlanmaz ama bu kişilerin girmiş olduğu telaş ve samimiyetsiz hareketler bana komik geliyor. garip bir keyif alıyordum.
-
5.
+1Hızlı ama sürekli olan bu düşüncenin ardından fırıncı kızın verdiği kısa ama anlamsız tepkiyi tekrar hayal etmek komik geldi ve yüzümde klagibleşen o tebessüm oluştu. Yolda kendi kendine gülümseyen biri niye garipsenmesindi diye düşündüm. Uzun zamandır kaçış yolu bellediğim umursamızlığımı takındım ve simiti yedikten sonra ilk sigarayı yaktım.
-
4.
+1Bi süre güneşin gözümü alması sayesinde insanların dağını k saçlı , bu saatte yeni uyanmış, bezmiş birine attığı kısa tuhaf bakışları göremedim. Gözlerimin yeni yeni güneşe alıştığı sırada fırından bi simit alıp çıktım. insanların en kısa diyologta bile beni niye garipsediği sorusu yine aklıma takıldı.Ya bende anlamdıramadığım bir tuhaflık vardı ya da paranoyaklık.
başlık yok! burası bom boş!