Ertesi sabah kalktığımda kendime hemen bir kahve hazırladım, içmeden çıktım. Kafam çok bulanıktı, Nergis'i arayıp bugünden sonra işe gelmeyeceğimi söyledim, cevap vermesine fırsat tanımadan kapattım telefonu. Saçlarım uzamış kaşlarıma değiyordu, sakallarım kirli biçimde çıkmıştı, fazla hızlı uzamazlardı zaten. Bir ayna bulup tipime baktım, uykusuzlaktan moraran göz altlarım, bakımsız incin dalgalı saçlar ve kirli kumral sakallar. Belli karizma kattığı su geçirmez gerçekti ama bunu kimlik değişimi olarak kullanabilirdim. En yakın atış poliganına gidip antrenman yaptım, büyük gün! Soğuk silahı kavrayınca tüylerim diken diken oldu, ardı ardına sıktığım mermilerden yalnızca üçü isabet etmişti. Burda şansım olsa da akşam olmayacaktı, zor durumdu, kaç insan adam öldürmek için atış poliganına gelirdi ki? Akıl sağlığımı da kaybetmeye başlıyorum artık. Bir mağzaya girip deri eldiven aldım, oradan çıkarak bir oyuncak mağazasına daldım. Ordan bir maske alıp çıktım. Örümcek adam maskesi, küçüklüğümden beri hayranıyımdır bu peter'ın. Akşamı bir şekilde ettikten sonra eve geçtim, silahın kabzasını kavrayıp belime zütürdüm. Resmi aldım, inceledim.
Zarlar atıldı.

Elif yine omzumda uyuya kalmıştı, kucaklayıp yatağına zütürdüm. Aklımda hala o mafya bozuntusunun kutusu vardı, kurye de muhtemelen kendi adamıydı, hiçbir kargo şirketi bir silahı postalamaz. Anlaşılan çarpışan zekalarımız olacaktı.
Elif'i bırakırken elimden tutup 'yanımda uyu, lütfen.' diye mırıldandı, belki sayılı görüşlerimdendi onu, kırmadım uzandım yanına. Kollarımla sıkı sıkı sardım, onu kavrayan ellerim yarın soğuk metali kavrayarak bir can alacaktı.
Gece boyunca düşünüp bir plan hazırladım, satrançtaki ilk piyonu oynatmıştı, sıra bendeydi...

yalanını gibim izmir alsancakta bi kafede çalışıyorum hergün mutlu son masaj salonuna günde 8-9 defa siparişe giderim her gittiğimde 10-15 dk otururum muhabbet ederiz tüm oruspular ,pekekent , ablaları dahil kankam oldular piyasayı biliyoz öyle senin gibi hiç gibten anlamayan bi gavatı durduk yere işe alcaklar he mk ufakta liseliler yesin

Telefonuma gönderilen adrese doğru yola çıktım, yarım saat sonra varmıştım bile. Lokanta tarzı bir yerde davet veriliyordu, şimdi sıçtık işte. Ben nasıl öldürecektim bu adamı? Davete giremezdim bile... Mecbur çıkışı beklemek lazımdı, başka türlü intihara kalkışmış olurum. Şu an intihardan farklı bir işe kalkışmıştım sanki...
Öyle böyle davet bitti, benim hedefim arka kapıdan çıkmıştı. Peki neden? Ölmeyi bekliyor muydu? istiyor muydu yani? Ya bir tuzaksa? Bir müddet gizlice takip ettikten sonra bir adamla buluştu, elinden bir eroin paketi alıp parayla takas ettiler. Şimdi anlaşıldı...
Geri dönerken silahın susturucusunu namluya yerleştirdim, maskeyi yüzüme geçirerek adama hızlı adımlarla yürüdüm. Yaklaştığımda adam önce bir şaşırdı ardından koşmaya başladı, namluyu kaldırdım, vezir oyuna girmişti...

Rez amk pekekenti yaz

Son partı gireceğim beyler...

sonunda elemanı gibmezlerse iyi

Yalan değilse fenaymış aq sardı rez

Kısa bir nişan anından sonra isabet eden kurşun gömleğini deldi. Hemen resmini çekip koşar adım rastgele bir otobüse bindim, silahı ve maskeyi çantaya sıkıştırdım. Eve gitmeden otele doğru gittim, odasına girdiğimde yine bir kitap okuyordu.'işi bitirdim.' ve fotoğrafı gösterdim. 'Çok güzel!'diye bir çığlık attı, 'aradığım adamımı buldum.' 'Biliyordum, bizi öylece bırakmayacağını... ' yüzüne tiksinerek baktım. 'Aptal olduğunu sanmıyordum zaten.' Silahı çıkartıp önüne attım, hadi yut yemi. 'Ben bu işi yapmam, reddediyorum. Silahı eline alıp bana doğru uzattı, kuş kafese girdi. Eldivenli ellerimle silahı alıp, 'Başka çarem yok sanırım.' 'Israr etmek bence de anlamsız.' dedi ve kapıyı gösterdi. 'Bu işi yaptığın sürece yaşayacaksınız, yarın yeni insan ve adres telefonunda olur.'
Şah'ı aldık, kaldı mat'ı.

Doğru bir karakola gidip silahı çıkarıp 'Bir cinayet işlendi ve suçlu kim biliyorum.' herkes bir anda dikkat kesilmişti, zaman durmuştu, kimdi bu deli karakolun ortasında bağırıyordu? 'Kim peki bu delikanlı?'
'Ünlü iş adamı Ünal Serter.'
Silahı bir labarotuvara zütürdüler, cesedin adresini verince hemen yola çıktılar. Testlerin sonucu gelince Mafyanın parmak izleri çıktı, şah ve mat dostum... ifademi verdikten sonra hemen eve gittim, Elifi alıp doğruca havaalanına gittim. Her şeyden habersiz bir şekilde beni takip ediyordu.
Uçağa bindikten sonra telefondan haberlere baktım, Ünal'ın o öfkeli yüzü vardı heryerde. Biz bu ülkede kalsak bile Ünalın adamları bizi yaşatmazlardı, klişe ama gerçek!
Merhaba San Francisco! Merhaba hayat!

Lan huuryla sevgili olcam deme

Bugün bitirin demişsiniz de ben fıkra anlatmıyorum ki beyler, ayrıca neden sabırsızlanıyorsunuz? Ben her gece 22:00 gibi başlayacağım, gelip okursunuz. Öyle keyfine takılın acele ettirmeyin amk, çocuk gibi yazıyorum ilk entryime baksanıza günlük yazar gibi yazmışım.

Lan insan 2 saat 1 hikayeyi bitiremez mi yalan kokusu aliyorum

Yeni ülkemizde yaşarken Elif'le aramızda bir ilişki başladı, hamile olduğunu öğrenince de hemen evlendik. Ben üniversiteyi buradan bitirip iyi bir mühendis oldum, Elif'se işletme okuyup bir restoran açtı. Bir tane kızımız oldu, aynı Elif gibi gülümsüyor, iyi ki Elif'e benzemiş, o kadar sevimli ve tatlı ki! Ünal'ınsa işlediği suçlar teker teker gün yüzüne çıktı, otelinin bodrumunda işlettiği yürek yakan kerhaneside, bu kerhane olayınıda Nergis'ten öğrenmiştim, haberlere yazacak halleri yoktu ya! Her neyse, sizi daha fazla tutmayayım beyler, hayat güzel, bense hala annemin ziyaretine gideceğim. Belki bir gün, yeni doğacak olan oğlumla birlikte gideriz, onu bir de geliniyle tanıştırırım, çok sevinir.
Ve siz siz olun, kerhanede ne işe başlayın, ne de birine bağlanın. (:

Bir pekekent ile bir huurnun gizli aşkı gfdhffhkvxblı...

ne ulan bu!!! Sanat filmi mi çekiyosun amk...

ayrıca yalanını gibiyim

Yarım saate geliyorum, yerlerinizi alın. (:

Panpa zenci varmı sonda

Riyad mah

REZ

beyler bende pekekent olucam karlı işmiş

Iki günde yazamadin amk