kendin olmak kazanılan bir haktır

kendin olma, kendin olmak kazanılan bir haktır. kendini anlattın zaten, mutlu olduğunu sanan bir tak böceğiymişsin o karıdan önce. dönüşmene müsade et. insan tak olarak doğar ve doğal olarak taklar kendilerini mutsuz hissetmezler. o yüzden sen tekrar tak olmak istiyorsun. hayır, yeniden tak olma. mutsuz ol. mutsuz ol, ol, ol. dönüş, dönüş, dönüş. yine mutsuz ol, ol, ol. bi an mutlu olacak gibi ol, sonra tekrar mutsuz ol. derken hiçbir şeyin seni eskisi kadar mutlu ya da mutsuz yapamayacağı noktaya geldiğinde her neye dönüşmüşsen eğer, o dönüştüğün halinle kendin olmaya hak kazanabileceksin.

kendin olmaya hak kazanabilmek için önce kendini eleştirmen sonra kendine acımamayı prensip haline getirmen sonra sevdiğin şeyleri taklit edebilmeyi öğrenmen -mesela yazar olmak isteğindeysen ahmet hamdi tanpınar'ın biyografisini okuman ve başardığı şeyleri başarmaya çalışman- lazım. sonra bunlar kendiliğinden kendinle birleşecek zaten. ancak o zaman kendin olmaya hak kazanabilirsin.
kendin olmak kazanılan bir haktır. senin henüz böyle bir hakkın yok. bu benim söylediklerim genel, herkes için geçerli. bunları kişiselleştirmeyecek levelde değilsin ama çuvaldızı kendine batıracak durumun da yok. daha birinci levele bile gelememişsin. büyüyünce düzelmez. yine de allahtan ümit kesilmez. hayır hedefin yazar olmaksa en kötü serseri olsan yine şansın olur ama sende o da yok. ne lağımın içine batıyorsunn ne çamurun içinden çıkıyorsun. sonsuz bir arada kalmışlıkla hiçbir gib olunmaz.

nedenlere değil prensiplere ihtiyacın var. niyetinin iyi ya da kötü olması kimsenin gibinde değil. niyetin iyiyse allaha iyi. prensipli olursan, hiçbir zaman kendine veya bir başkasına davranışlarının nedenlerini açıklamak durumunda kalmazsın. nedenlerin varsa mutsuz ol, ol, ol, dönüş, dönüş, dönüş. sakın ha kendin olma.