/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +20 -38
    lan bi sus bee. dır dır dır
    ···
    1. 1.
      +5
      Ben hayatta hep sustum kardeşim. Bırak da içimi dökeyim şuracıkta.
      ···
    2. 2.
      0
      adam yine yazıyor ya
      ···
  2. 27.
    +57 -1
    iki bira bir de sigara aldım ve oturdum deniz kenarına.

    Bir de müzik açtım.

    "ibrahim Erkal- sırılsıklam"

    Aşık olsam sırılsıklam diyordu.

    Düşündüm de ben hiç aşık olmamıştım. Kızlarla iletişime girmemiştim. Erkeklerle bile girmiyordum ki zaten anasını satayım.

    Benim düşüncelerim zaptediyordu bedenimi. Düşünmekten yemek bile yiyemiyordum. Düşünmek de hastalık diye düşündüm.

    Biranın kalanını da diktim kafama.

    Bilirsiniz moraliniz bozuk olunca,bir de müzik varsa iki birayla bile devrilirsiniz.

    Fiziksel olarak devrilmedim ama dilim açıldı. Konuşmak istiyordum deli gibi konuşmak.

    Sahil kenarında bir banka oturdum. Bir kızın yanına.

    Hatırlamıyordum saçları nasıl, gözleri ne renk.

    Tek bildiğim kulağında kulaklık olduğu halde yanında o kadar tek yönlü sohbet etmiş olmam.

    O da benim gibi umursamazdı. Kulaklığı çıkarıp bu adam acaba ne konuşuyor bile demiyordu. Hoşuma gitmişti. Ben de iyiden iyiye konuşmaya başladım kızla kendi kendime.
    ···
  3. 28.
    +55 -2
    Beyler bugün dibe batıyoruz.. Hatalar yapıp kusurlar işliyoruz. Bugün kıvırcığımın saçlarında asıldım. Benden adam olmaz. Hadi evrene orta parmağımızı gösterelim!

    Siz uyumazsanız ben de uyumuyorum. Sabahçıyız kardeşlerim..
    ···
  4. 29.
    +52 -5
    Kızın cevabı kocaman bir "gibtir git" oldu.

    Belki o an o pgiboloji ile söylemişti ama ben yıkılmıştım. gibtirip gitmeliydim ben.

    Kızın yanından kalktım ve yürümeye başladım.

    "gibtir git!"

    Ben bu hayatta hiç var olmadım ki zaten. Hiçbirinizin ne bedenine,ne tek kelimesine dokundum.

    ince bileklerimle yaşayıp gidiyordum zaten. Nedendi beni gibtir etmeye çalışmalarınız?

    Eve geldim. Annem uyuyordu.

    Kardeşim bilgisayar başındaydı.

    Gittim dolaptan peynir aldım bir bardak kola doldurdum. Biraz da ekmek. Kardeşimin yanına bıraktım ve odama çekildim.

    Bileklerimle göz göze geldim. Üstte iki tane kılcal damar vardı. Altta arter ve venler.

    Üç parmağımla nabzımı yokladım. Ha iyi atıyordu çok şükür.

    Çünkü ölüler intihar edemezdi. Bu zevki yaşamadan ölmek istemiyordum.

    Kalem açacağının içinden jilete benzer o şeyi aldım. Bileklerimin üzerinde gezindirdim.

    Jiletin üstünde "made in germany" yazıyordu.

    intihar edebileceğimi bilseler Almanlar hâlâ açacak üretir miydi?

    "gibtir git" Gia. Üretirdi zaten sen kimsin yea?

    Neyse dedim şunu kenara koyayım. Başka zaman intihar ederim. Şimdi açım. Aç aç gitmek istemiyorum. En azından ölünce karnım boş olmasın, mezarda böcekler daha çok faydalansın.
    ···
    1. 1.
      +11
      Hamster mi besliyorsun muallak, sucuklu yumurta yapsana kardeşine
      ···
  5. 30.
    +56 -1
    Sahaf Esat abiyi anlatayım size biraz. Orta yaşlarda, kısa boylu tonton biriydi. Giydiği gömleğinin cebinde gözlüğü olurdu hep. Karısı terkedeli 10 sene falan olmuştu. iki tane çocuğu vardı ve 10 senedir görmemişti. O zamandan beri hiç evlenmemişti.

    Geçimini kitaplardan sağlıyordu.

    Yanına gittim. Küçük bir odası var, oraya geçmiş. Bir Müzeyyen Senar plağı koymuş,bir de büyük açmış demleniyordu.

    "Gamzedeyim deva bulmam, garibim hiç yuva kurmam"

    "Oo gel Gia gel. Şu ince belli bardağa biraz dem kat da sen de demlen."

    Çok değişik bir konuşma tarzı vardı. Seviyordum ben bu adamı. Babam gibi seviyordum.

    Esat abinin deyimiyle demlenmeye başladık. Konuştukça konuşuyorduk. Vakit öyle ilerlemişti ki haberim yoktu.

    O gece orada kaldım. Dükkanda odanın birinde yatak vardı. Sahaf deyip geçmemek lazım. Orası Esat abinin eviydi. O geceyi orada geçirdim.

    Uyandığımda büyük bir susuzluk hissettim. Koştum çeşmeye kana kana su içtim.

    içeriden mis gibi kokular geliyordu. Esat abi kahvaltıyı hazırlamış, yumurta pişiriyordu. Çay kokusu dolmuştu içeriye. Kitap kokusuyla da birleşince zamanı durdurmak istedim o an. Ama zaman durmuyordu.
    ···
  6. 31.
    +56 -1
    Ne yani lan dedim.

    "Birisinin hayatına girip,onu bir hamam böceği gibi hissettitip sonra da senin bende yerin ayrı deyince gerçekten yerim ayrı mı oluyor? Hamam böceğine hamam böceği deyince onun bizdeki yeri hamamlar mı oluyor?"

    Gülümsüyordu.

    Söylediklerim komik gelmişti.

    Bu absürt komedi tarzı anılarımı anlattığımda neden herkes gülerdi?

    Anlayın ulan neler hissettiğimi anlayın. Stand up yapmıyorum ben burada.

    Acılarımı anlatsam duygusal bir anımda herkes ağlardı. Dram filmi mi çekiyoruz burada? Neden ağlıyorsunuz?

    Zaten beni hissetseler ağlayamazlardı.

    Yutkunamamak hastalığının tedavisi tıp fakültelerinde okutuluyor muydu acaba?

    Yutkunamamanın overdozu..

    Sema gülümsüyordu sadece.

    Gözlerim saçlarına gitti. Omzuna bir teli kırılıp düşmüştü.

    içimden bir şeyler koptu zaten.

    Kıvırcık saçlar da kırılır mıydı?

    Aldım o saçı oradan ve yere atar gibi yaptım ama atmadım.

    Eve gidince Ahmed Arif'in şiir kitabının arasına koyacaktım.

    "Hasretinden prangalar eskittim
    Saçlarına kan gülleri takayım.
    Bir o yana,bir bu yana"
    ···
    1. 1.
      -5
      Vay canına. Dostum ilk paragraf çok iyiydi. Yalnız değilsin, inan bana değilsin.
      ···
  7. 32.
    +55 -2
    Eve giderken yolda bir köpek geliyordu.

    Köpeğe baktım ve "Merhaba kardeşim halin vaktin nasıl?" Dedim.

    Karşı apartmanda balkonda bir kız gördü bunu ve kahkahayı bastı.

    Nereden bilsin ki Sadri abimin şu sözünü:

    "Sokak köpeklerine selam vermeye başladığında adam olmana çeyrek kalmıştır."

    Hayvanlar bizden daha akıllı diye düşündüm. Adamların konuşma derdi yok bi defa abi.

    Biz konuşmak zorundayız. Yoksa rahat bırakmazlar deli misin derler.

    Kendi içimizde inzivaya çekilmiyoruz ki.

    Nietzsche gibi bir mağaraya mı taşınsaydım?

    Sonra sokaklarda tanrı öldü diye bağırırdım hem.

    Tanrı ölmedi beyler. Tanrı intihar etti.

    Yukarı baktım ve
    "Kıvırcıkları yarattığında beni de öldürdün tanrım!" Dedim.

    Eve girdim ders çalışmaya başladım.

    Annem kendine gelmişti.

    Geldi ve bana sarıldı.

    Gözümden iki damla yaş düştü kitabın üstüne.

    Sarıldım..

    Beni yalnız bıraktı sonra annem.

    Delilerden başka kimse anlamadı delilerin halini çünkü.
    ···
    1. 1.
      +8 -1
      Hikayeyi yarida birakirsan giberim belanı
      ···
    2. 2.
      +1
      Kardeşim harika yazmışsın tebrik ediyorum
      ···
    3. 3.
      0
      Yalnız değilsin kardeşim bizi anlayanlar bi sokak köpekleri birde yalnızlar
      ···
    4. diğerleri 1
  8. 33.
    +57
    Beni fitness salonuna zütürdü. Ayı gibi adamların arasında ruh gibi yürüyordum. Hani birisi bana omuz atsa yerden kaldırırlardı.

    Fitness hocası geldi. Program yazayım falan diye sorunca Ali, hocam bu çocuğa karışmayın. Her şeyi bana ait dedi.

    Bana bir program yazdı. Koşu bandında bindim. Biraz koşudan sonra düştüm yere. Salondaki kızlar bana zütüyle gülüyorlardı.

    Ali,o saf çocuk öyle bir sinirli birine dönüşmüştü ki şaşırıyordum.

    Döve döve koşturuyordu.

    Barfiks demirine asıldım. Tutamıyordum.. Narin ellerim salıyordu kendini.

    Akşam eve gittik. Ahmet saz çalmaya başladı. Rakı almaya kalkıyordum ki Ali çekti oturttu yere. Kendi protein tozundan bir şey yaptı. Al bunu iç dedi.

    içmeye başladım çaresiz.

    iki saat sonra zorla yatağa zütürdü. Ben sabah olmadan uyuyamazdım. Döve döve uyuturum dedi.

    Zaten o yorgunlukla dalmışım..
    ···
    1. 1.
      0
      1 saniye önce atmışsın yetiştim okudum hemen
      ···
    2. 2.
      +5
      Ali seni personal trainer yapsın sonra ortalığın dıbına koy kardeşim
      ···
      1. 1.
        0
        haykırdım aq
        ···
  9. 34.
    +57
    Hayat her zaman iyi gitmiyordu. Gitmiyordu işte anasını satayım.

    Annemin ölüm haberini almıştım.

    Asmış beyler kendini asmış bu hayatın dilek ağaçlarına...

    Elinde de bir not bulmuşlar. Noktasına virgülüne dokunmuyorum aynen şöyle yazıyor.

    "Ahmet ilk başta bu diyeceklerim zoruna gitmesin. Sen hiç varolmadın. Ben bunu anladığımda daha fazla yaşayamazdım. Hiç varolmayan birine yıllarını vermek, parası için zorla evlendirilmek.. Dayanamıyorum Ahmet. Affet beni. Oğlum Gia, sana gelirsek. Sen yaşa ama hiç var olmamış birine hayatını bağlama. Sen güçlüsün oğlum. Benim gibi olma. Lütfen yaşa. Ben sana annelik yapamadım ve bu seni daha da güçlü yapacak. Sen anne sevgisi görmemiş olsan da güçlüsün yaparsın oğlum. Seni seviyorum."

    Yıkılmıştım.

    Ne kadar içtiğimi hatırlamıyorum. Uyandığımda hastanedeydim. Çığlıklar atarak uyandım.

    Hemşire elindeki enjektörle Diazem'e tecavüz etti.

    Diazem de damarlarıma.

    Kendimden yine geçmiştim..
    ···
    1. 1.
      0
      Aldım biramı eşlik ediyorum sana gia
      ···
    2. 2.
      -1
      bence kurgu apaçık ortada
      ···
    3. 3.
      0
      Ciğerimi parçaladın huur çocu
      ···
    4. 4.
      0
      Galiba karaciğerinin daha fazla kadeh kapasitesi kalmadı
      ···
    5. diğerleri 2
  10. 35.
    +56 -1
    Eve geldik. Ahmet halletmiş sofrayı. Ahmet Adanalı'dır zaten. Yemeklerden on numara anlar.

    Eftelyayla oturduk sofraya. Ali de geldi. Bir bardak rakı içti mal gitti lavaboda kustu tekrar geldi.

    Yemekleri yedik. Ahmet'e Eftelya başladı söylemeye. Öyle güzel söylüyorlardı ki baktım Ali gözlerini kapatmış, kurbağa gibi sesiyle eşlik ediyordu. Ben de ettim.

    Sonra Ali'yle göz göze geldik, ikimiz de sustuk resmen türkülerin içine sıçıyorduk.

    Eftelya söylüyordu, Ahmet susuyordu.

    Eftelya çalıyordu, Ahmet söylüyordu.

    Yavaş yavaş ortam bitti.

    Ahmet'e Ali yattı. Eftelya'yla ben kaldım.

    Eftelya nerede yatacaktı? Bu saatte bırakmadım.

    Benim odaya gittik.
    ···
    1. 1.
      0
      Aha gibicek xd
      ···
    2. 2.
      +12 -1
      Kurbaga ferre
      ···
    3. 3.
      0
      rezarvasyon gibicek hehehehhe
      ···
    4. 4.
      0
      Devam panpa takipteyiz
      ···
    5. 5.
      0
      Gibişmi geliyor acaba rez xd
      ···
    6. 6.
      0
      Sonra 3 zenci geldi deme kaç hikayeni okudum pekekent
      ···
    7. 7.
      0
      Başkan ilk defa bi hikayende neşelendim biraz ama bana öyle geliyor ki sonda belamızı gibeceksin.
      ···
      1. 1.
        0
        Ciğer kalmadı dostum gibile gibile bende de.
        ···
    8. diğerleri 5
  11. 36.
    +52 -4
    Neyse dedim bari tek kulaklığı çıkarayım.
    Kulaklığın tekini çıkardım.

    -insanların acı çektiğimizi anlaması için ille acı çektiğimizi belli mi etmemiz lazım? Dedi.

    Benden çaldı. Neyse en azından dediklerimi aklında tutmuş.

    -Peki sana gibtir git desem? Dedim.

    - Özür dilerim. Dedi.

    Konuşmaya başladık. O da üniversite kazanamamış. Dershaneye gidecekmiş bu sene. Hangi dershane olduğunu sordum.

    Kavga ettiği çocuğu sordum. Eski sevgilisiymiş.

    Neyse vedalaştık eve geçtim ben.

    Düşünmeye başladım. Balkondan yanıma indi kız. Hani umut var mı falan derken kendi kendime, sustum ve "gibtir git" dedim.

    Rahatladım.

    Sahi ne rahatlatıcı,ne mütevazı bir kelime "gibtir git!"

    "Fuck off"

    Dershaneye gitmek istemiyordum ama kız gidecekti. Aradım babamı. Dershaneye gideceğim dedim. Tamam dedi yine para gönderdi baya.

    Ertesi gün gittim kayıt yaptım dershaneye.

    Annemi evden çıkarmam lazımdı. Bu aralar çok sık sayıklıyordu.

    Kardeşimi de öyle. Gözleri bozulacaktı bilgisayardan. Kardeşimle başlamaya karar verdim.
    ···
    1. 1.
      0
      Oo gia reis hatirladinmi beni hikayeni sormuştum neyse devam et iyi yaziyosun
      ···
    2. 2.
      0
      @1 hatırladım dostum teşekkür ederim.
      ···
    3. 3.
      0
      Ellerin dert görmesin güzel gidiyor
      ···
    4. 4.
      +1
      Fuck out ne amin oğlu
      ···
    5. 5.
      +1
      Fuck out gibiş in
      ···
    6. diğerleri 3
  12. 37.
    +55 -1
    Dershanenin başlama zamanı gelmişti. Uzun zamandır o kıvırcık kızı görmemiştim. ilk günden gittim dershaneye. En arka sıraya oturdum elimde okuma kitabım vardı. Kulaklığımı taktım ve okumaya başladım. Ne de olsa ben ders çalışmaya gelmemiştim dershaneye.

    Yanıma bir kız oturdu. Baktım o kıvırcık kız. Şansa bak aynı sınıfa düşmüştük.

    Kulaklığımı çıkarmadım.

    Kız tuttu çıkardı kulaklığı.

    -ille ağlayalım mı? Dedi.
    -yok diyebildim.

    Ders başladı. Biz kızla muhabbet ediyorduk. Kızın ismini bile bilmiyordum daha.

    -ismin ne? Dedim.
    -Boşver öğrenirsin dedi.

    Benim ismimi sormadı. Sorsa aynı cevabı alacağını anlamıştı.

    Dilim açılmaya başlamıştı baya. Bazı yazarların değişik alışkanlıklarından falan bahsediyordum gülüyordu o da.

    Gözlerine fazla bakamıyordum.

    Bileklerime bakmamalıydım. Moralimi bozarsam çöker, içime kapanırdım yine.

    Tenefüs oldu.
    ···
    1. 1.
      0
      rez devam
      ···
  13. 38.
    +56
    Ahmed Arif'ten özür dilerim. O sinirle kitabını duvara fırlattım.

    Ulan şu hayatta neden gülemiyordum ben?

    Ne zaman sevinsem yumruğu yiyordum. Oturuyordum.

    Dolapta biraz viski vardı. Aldım kafama diktim. Başım dönüyordu. içim içime sığmıyor, taşmak istiyordum.

    Bir tel kıvırcık saç.. bu kadar mı bir insanı yıkabilirdi. Bu kadar mı lan!

    Ne istiyorsun hayat benden, ince bileklerimle tutunamıyorum sana.

    Onları mı istiyorsun!

    Al o zaman!

    Arka fonda Ahmet Kaya çalıyordu.

    "Dün gece gördüm düşümde 
    Seni özledim anne 
    Gözlerinden akan bendim 
    Düştüm göğsüne 
    Söyle canın yandı mı anne?
    Camlar düştü yerlere 
    Elim elim kan içinde 
    Yanıma gel yanıma anne."

    Sadece ellerime ılık ılık akan kanı hissediyordum. Başım gittikçe hafifliyordu.

    Ortalık bulanıklaştı..

    Uyandığımda hastanedeydim. Yukarı baktım,bir ünite kan takmışlardı.

    Acaba kimin kanıydı?

    Bileklerim pansumanlıydı. Başımda Ali ve Ahmet vardı.

    Pgibiyatrist geldi ve pgibiyatri servisinde yatacağımı söyledi.

    Deli miydim ben?

    Rahat rahat ölmek de yasak olmuş bu ülkede demek.

    Size ne ulan huur çocukları! Size ne!
    ···
    1. 1.
      0
      Intihar etme huur daha ben etcem
      ···
    2. 2.
      0
      intihar et artık amk
      ···
    3. 3.
      0
      Etme lan intihar huur çoçuuuu
      ···
    4. 4.
      +1
      iki yanımda iki polis

      Ellerim kelepçede

      Beni bul beni bul anne...
      ···
    5. diğerleri 2
  14. 39.
    +53 -2
    Kardeşimi bilgisayarın başından kaldırdım. zütürdüm bir parkın yanındaki kafeye oturduk. O kendine dondurma aldı ben de çay.

    Biraz yüzüne baktım, bana benziyordu ama büyürse benden yakışıklı olurdu.

    Benim kurbağadan tek farkım saçlarımın olmasıydı. (Rahmi Vidinlioğlu'dan alıntıdır bu cümle.)

    Bileklerine bakmadım. Acımak istemiyordum.

    Düşündüm de kaç yıldır aynı evdeyiz ama tanımıyoruz birbirimizi.

    Neyi sever, neye sinirlenir. Şu hayattaki en büyük korkusu nedir. En büyük hayali nedir?

    Kardeşimle ilgilenmiyordum. Babamdan ne farkım vardı?

    Saçlarım vardı..

    Konuşmaya başladım kardeşimle.

    Ee ne yapıyorsun abisi falan diye muhabbete girdim ama sohbet yürümüyordu. Konuşacak ortak konuklarımız yoktu.

    Bir sigara yaktım.

    Sigara zararlı dedi o ince sesiyle.

    Biliyorum dedim konu kapandı.

    Eve döndük tekrar. Şevkim kırılmıştı. Annemi çıkarmaktan vazgeçtim.
    ···
    1. 1.
      +3
      Saçlarım vardı ahahah iyiydi panpa
      ···
    2. 2.
      -8
      Babasının kel olduğu çıkıyor ortaya
      ···
      1. 1.
        0
        Ne dedi bu şimdi
        ···
  15. 40.
    +54 -1
    Çıkışta bu elemanlar beni tuttu. O çocuk konuşmaya başladı.

    "Demedim mi ben sana ondan uzak duracaksın diye?"

    Cevap vermedim. Umrumda değildi.

    Bir tane geçirdi ağzımın ortasına.

    Beni yolda görseniz adamdan saymazsınız zaten.
    Yere düştüm. Dudağım patlamıştı. Bir iki damla kan düştü yere. Ağzıma kan tadı geliyordu. Böyle pek fazla rahatsız etmeyen bir tadı vardı hemoglobin aromalı.

    Bir şeyler konuşuyordu pek dinlemedim. En sonunda başımdan gittiler.

    Bileklerime baktım. Acıdım kendime. incecikti. Dudağımı sildim bileklerime.

    Eve gittim öylece. Annem odada sayıklıyordu.

    "Ahmet geçmiyor inan ki saatler"

    Kardeşim bilgisayarın başındaydı. Odama geçtim. Uzandım ve bileklerime baktım tekrar. Üzerinde kan vardı ve kurumuştu. Çenemde de biraz ağrı vardı.

    Aklıma Didem MADAK'ın ağrı şiiri geldi. Lavaboya gittim ve üzerimi temizleyerek şiiri mırıldanmaya başladım.


    "sonbaharların kralı gelirmiş meğer istanbul'a 
    ciğerlerimin filmini çektiler 
    ciğerlerim artiz oldular icabında 
    akut alevlenmiş kronik bir sonbahar gibi bakıyordu 
    sigara figüran falan. "
    ···
  16. 41.
    +52 -3
    O gün sema da geldi..

    Eftelya ile göz göze geldiler, sonra yanıma geldi.

    `"Nasılsın Gia?" dedi.

    "iyiyim" dedim.

    Eftelyaya baktı "ben sema" dedi.

    o da ben "eftelya" dedi. sonra Eftelya dışarı çıktı. böyle bir anlayışlılık bulamazsınız...

    o an ona biraz daha bağlandım..

    "Neden" dedi. "benim yüzümden mi?" dedi.

    "senin yüzünden değil, saçların yüzünden.." diyemedim.

    "değil" diyebildim.

    pek fazla garip karşılamadı. Biliyordu herkes nasıl bir pgibolojiye sahip olduğumu.

    sonra dışarı çıktı. Eftelya ile konuşmuş. Eftelya da geldi.

    "Ne konuştunuz?" dedim

    "boşver. sen iyileş de konuşuruz." dedi.

    DELi DEĞiLiM LAN BEN! SiZ AKILLI ROLÜ YAPIYORSUNUZ!

    SiZ LAN huur ÇOCUKLARI!
    ···
    1. 1.
      +2
      gözlerim dolsu be bu ne güzrl hikayedir
      ···
    2. 2.
      +17
      BAĞIRMA LAN HERKESiN iÇiNDE.
      ···
      1. 1.
        +1
        Kes giberim bileğini
        ···
    3. 3.
      +1
      Devam kurbaga suratına bosaldıgım
      ···
    4. 4.
      0
      devam aga bekliyoruz
      ···
    5. 5.
      0
      rezzzzeerce
      ···
    6. 6.
      0
      devam et panp
      ···
    7. 7.
      0
      Seri yaz
      ···
    8. 8.
      0
      Hadi be haci seri
      ···
    9. 9.
      0
      ayraç...
      ···
    10. 10.
      0
      cok yavaş yazion
      ···
    11. 11.
      0
      Seri devam
      ···
    12. diğerleri 9
  17. 42.
    +53 -1
    Yok arkadaş olmuyordu. Akşama doğru tekrar gittim Esat abinin yanına.

    "Gel otur şöyle" dedi.

    Oturdum.

    Bir tane sigara verdi. Yine rakı doldurdu.

    Karaciğerimin daha kaç kadehlik ömrü kalmıştı?

    Konuşmaya başladı:

    Bak oğlum insanlar çok yüzeyseldir. Her şeyi dış görünüş zannederler.

    Nazım Hikmet'in kitaplarından ilk basım bir kitabı gösterdi.

    Bak, paramparça ama çok değerli. Kimse dönüp bakmıyor bile dışı böyle diye. Ama değerli işte çok değerli.

    Sen de öylesin.

    Evet dedim. Dışarıda görseniz beni adamdan saymazsınız.

    Saymayız oğlum dedi.

    Açık açık konuşuyordu benle.

    Baban zengin biliyorum oğlum ama boş boş gezerek ömrünü heba etme buralarda. Seni çok yadırgıyorlar ama sen çalış iyi bir üniversiteye git. Orada kimse seni yadırgamaz. Yeni insanlarla tanış oğlum. Yeterince dibe battın zaten. Şimdi yükselme zamanı gelmedi mi?"

    içimde tekrar ediyordum.

    Gelmedi mi ulan huur çocukları! Gelmedi mi!
    ···
    1. 1.
      0
      Allah için hızlı yaz gia
      ···
    2. 2.
      0
      Devam et panpa dinlemedeyiz rezz
      ···
    3. 3.
      0
      Böyle yazarın gözünü seveyim be
      ···
    4. 4.
      +1 -3
      Seni sokakta gorursem agzini gibicdm simdi yeter gibtigimin salagi
      ···
    5. diğerleri 2
  18. 43.
    +53 -1
    Düşünmeye başladım. Düşünme krizlerim yine tutmuştu.

    Ben bu hayatta olmamalıydım beyler. Gidebileceğim iş garantisi olan bölümler varken bastım gittim istediğim bölüme. Aç kalacaksın dediler bana. Aldırmadım. Ama geceleri kulaklığımı takıp sabahlara kadar gezdiğimde görmemezlikten geldiler. Kimse demedi ki üşütürsün, soğuk alırsın. Ben çok üşüdüm beyler.

    Sigara içtiğimi öğrendiklerinde bırakmam için verdikleri çabayı beynimin beni rahat bırakması için vermediler. Kimse bilmiyor pgibolojik tedavimi neden yarım bıraktığımı. ilaçların en yüksek dozları fayda etmiyordu. Pgibologla tartıştım. Bana sorunlarını değil hayatını anlatıyorsun dedi. "Benim sorunum zaten hayatım" dedim ve bastım çıktım. ilaçlar bittiğinde yoksunluk sendromundan yolda yürüyemez haldeyken kimse halimi hatrımı sormadı.

    Neyse bu kadar düşünmek yeter.

    Bastım çıktım odadan dışarıda yürürken Sema mesaj attı. "Parka gelsene"

    Cevap vermedim. Yürümeye başladım parka doğru.

    Aynı bankta oturuyordu. Gittim yanına oturdum.

    Bir kızla hayatımda ilk defa küfürlü konuştum.

    "Deveyi diken adamı giben yararmış. Senle konuşmayınca mı aklına geliyorum sürekli?"

    "Senin yerin bende ayrı anlamıyorsun" dedi.
    ···
    1. 1.
      0
      çabuk yaz aq
      ···
    2. 2.
      0
      Rez sema çocuğun hayatını yakacak
      ···
  19. 44.
    +53 -1
    ilk oda arkadaşım geldi. Ne yalan söyleyeyim korktum ilk bakışta. Hayvan gibi vücudu vardı. Biraz konuştuk falan aşırı saf çıktı.

    O da hayatında hiçbir kızla çıkmamış. Sadece bütün hayatını vücut yapmaya adamış birisi. Geldikten bir gün sonra hemen spor salonuna yazıldı zaten. Asosyaldi. Geceleri vücut dergilerini okur, ardından protein tozlu sütünü içer uyurdu. ismi Ali.

    Ondan sonra gelen oda arkadaşlarımın sırtında bağlaması vardı.

    "Selamün aleyküm kardeşim" dedi. Tok bir sesi vardı. Çok cana yakın geldi. Telefonunun duvar kağıdında Neşet Ertaş vardı. Hani adam gibi adam derler ya bu çocuk aynen öyledi. ismi Ahmet.

    Sonra son çocuk da geldi. Sarışın, renkli gözlü uzun boylu bir şey. Fırıldak gibi yerinde duramıyordu. Tam bir bin. Haftasonları demlenecek birini bulmuştum sonunda. Adı Burak.

    Ahmet güzel sanatlarda okumak için gelmiş,Ali BESYO, Burak da mekatronik mühendisliği.

    Nuh'un gemisi gibi bir odaya düşmüştüm yani.

    Sema da gelmişti. Eve çıkmıştı o.
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      Ulan 18 yaşındayım 4 yaşından beri yanımda olan tek şey sporum amk gece gece ağladım lan amk senin
      ···
  20. 45.
    +51 -3
    Yurtta Ahmet bağlama çalıyordu. Oturdum yanına.

    Öyle içten söylüyordu ki,iki damla yaş düştü gözlerimden..

    "Madem soysuz gönlün bende yoktu, niye doğru yoldan şaşırdın beni"

    Ağladığımı görünce "istersen durayım kardeş" dedi.

    Devam et dedim.

    O çaldı ben ağladım.

    Ali geldi neden ağladın falan dedi. Boşver dedim. Uzatmadı. ikna etmeyi falan bilmezdi Ali. Gitti sütünü içti uyudu.

    Burak geldi. Naber lan millet dedi.

    Sakız çiğneyerek gülüyordu sürekli.

    Yanıma geldi.

    "Kardeş senin hatunu elinden almıyorum merak etme de bunu böyle tavlayamazsın." Dedi.

    Sahi tavlamak neydi?

    Bu işin bir taktiği mi vardı?

    Sembollere mi dökülmüştü ilişkiler.

    Belki de Laplace'nin şeytanı yakında gelecekti. Yeni tanrımız olacaktı.

    Bu kadar ucuzluk olamazdı.

    "Tavlamaya çalışmıyorum kardeşim. Ne yaptığımı da bilmiyorum. Sadece ondan uzak dur."
    ···
    1. 1.
      -1
      Kardeş srn ilerde burakla kapışırsın
      ···