1. 51.
    0
    devamı gelirse diye reserved
    ···
  2. 52.
    0
    kasım'da doğduğuma lanet ettim amnskim. 2 sayfayı bitirdim 3'ü okuyamıycam.
    ···
  3. 53.
    0
    reserved
    ···
  4. 54.
    0
    (bkz: ibretlik caps hemde incinin içinden)
    ···
  5. 55.
    0
    rezerved
    ···
  6. 56.
    0
    panpa benim ilişkim de kasımda başladı amk.2sinde 1.yılı doldurduk.ben kasımın uğuruna inanırım sense neler yaşamışsın. gerçek olduğunu düşünüyorum ama gerçek değilse de iyi yazıyosun bin
    ···
  7. 57.
    0
    rizörvıt
    ···
  8. 58.
    0
    reserved
    ···
  9. 59.
    0
    özet ge. ...
    ···
  10. 60.
    0
    ertesi gün, hiç uyumadığım ertesi gün... toprağa verirken güzini aklıma kasımla ilgili olaylar geldi ard arda... artık korkmaya başlamıştım bu lanetli aydan. bir sonraki kasımı düşündüm. kimleri kaybedecektim daha, neler zütürecekti kasım benden. neyim kalmıştı? hayatımın yarısını zaten alıp gitmişti sadece bir gecede. daha ne kadar acı verebilirdi... düşünüyordum... korkuyordum...

    o gün, mezarlıktan herkes gitti, ben kaldım bir tek. elimde bir buket papatya vardı. çok severdi güzin papatyaları. soğuğa dayanamazlardı biliyordum, bile bile eğilip koydum toprağının üzerine bembeyaz papatyaları. dağıttım... iki gün sonra solacaklarını bile bile vazgeçtim o papatyalardan, benden hiç gitmeyecekmiş gibi sevdiğim güzinimden vazgeçtiğim gibi... toprağından bir avuç alıp orada bulduğum bir şişenin içine doldurdum. toprağını öpüp ayağa kalktım. arkamda birisinin olduğunu hissediyordum ama dönüp bakamıyordum, korkudan belki, belki halsizlikten... bakamıyordum...

    derken bir el omzuma dokundu. yine dönüp bakamadım...
    ···
  11. 61.
    0
    siroz'dan sonrasını okumadım. yalana bak amk
    ···
  12. 62.
    0
    bu bin 12 kasım depreminde düzcede öldüm derse hiç şaşırmam amk
    ···
  13. 63.
    0
    orrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrooooooooooooooooooooooooospu çocuğu lan herifin sıktığı yalanlara bakar mısın nası yalanlar lan onlar ağladım resmen binin evladı. ulan insan yalan olduğunu bildiği bişeye ağlar mı amın evladı gibtirgit gelme bi daha
    ···
  14. 64.
    0
    daha beter ne olabilir diye düşünürken bir bela daha çıkmıştı başıma. gerçi bu belanın başıma gelmesinin sebebi yaptıklarımdı farkındaydım ama yine de düşünmüyordum... üzülmüyordum da... sadece bela olarak görüyordum olayı. hastanede yatacaktım uzun bir süre, testler, tedavi süreci vs... tam anlamıyla belaydı. daha ilk duyduğum andan itibaren babama yalvardım eve gidelim hastanede durmak istemiyorum diye ama dinlemediler haliyle... annemin göz yaşlarına kıyamadığım için de daha fazla ısrar etmedim ve mecburen tedavi olmaya başladım. çok sıkıntılı geçti o süreç.

    1 sene geçmişti güzinimi toprağa vereli ama ben hastaneden çıkıp mezarına gidememiştim. dışarıda uyuduğum zamanlar çoğunlukla onun yanıydı. mezarlıkta kendi kendime sızıp kalıyordum, uzunca bir süre geçmişti onun yanında ama doyamıyordum ki... hep orada olmak istiyordum. ilk senesinde onunla olmak istemiştim ama olamamıştım. en çok da bu koymuştu. 2 ay kadar hastanede kaldıktan sonra taburcu oldum. hastalık ilerlemişti... karaciğerim bitmek üzereydi ama tedaviye genç olduğum için çok çabuk uyum sağlamıştım. 2 ay gibi bir sürede taburcu olabilecek duruma gelmek iyi bir şeydi ama çok dikkatli olmam tembihlenmişti. içki kesinlikle yasaktı. içmemek için onca sebebim varken onu da bırakmak zorunda kalmıştım...

    6 ay annemi, ömür boyu öğretmenimi, babanemi, amcamı, en sevdiğimi ve dostumu almıştı kasım benden şimdi de sağlığımı ve beni iyi hissettiren tek şeyi, alkolü... artık yalnızdım. uzunca bir süre de tek başıma geçirecektim günlerimi...

    şimdilik bu kadar yeter beyler. uykum geldi, biraz da hatırladıkça kötü olmaya başladım. başka zaman görüşmek üzere, hoşçakalın... yanımda olduğunuz için bir kez daha sağolun... iyi ki varsınız. iyi geceler hepimize...
    ···
  15. 65.
    0
    arada sırada eve gittiğim zamanlar oluyordu, işte o zamanlarda annemin telaşlı hali çok üzüyordu beni... o yüzden de gitmek istemiyordum ama mecburen, özlediğimden gidiyordum. o gün, ekimin son haftası yalnız kalmaktan da korktugum için eve gitmek istedim. eve girdiğim gibi annem sarıldı bana mutfaktan koşup, çok zayıfladığımı ne yaptıgımı ne yediğimi ne içtiğimi sordu. cevap vermedim. yatağıma geçip uzandım...

    kusarak uyandım. sesimi duyan annem geldi hemen arkasından babam... ilk değildi bu kusmam ama annem ilk kez görüyordu beni o halde... hayli kilo vermiştim son zamanlarda ve babam hemen hastaneye gideceğimizi söyledi. önce itiraz ettim ama dinlemediler. apar topar hastaneye gittik. ardı sıra testlerden sonra hastaneye yatırıldım... sonrasında sonuçlarımı söylemek için bir tane doktor ve hemşire girdi odaya.

    kasım 4. sonuç: siroz...
    ···
  16. 66.
    0
    o gece kazayı, ömeri, güzini, acımı, yaşadıklarımı... kendimi! unutana kadar içtim. olduğum yerde sızmışım zaten, uyandığımda sabah olmuştu. eve gitmemiştim. sokakta sabahlamıştım. kimsenin umurunda değildim. önümden gelip geçenler yüzüme bile bakmıyordu. yerimden kalkmak istedim ama zor oldu hayli... etrafımda bira şişeleri ve izmaritler duruyordu. sigara paketinde 1 tane sigaram kalmıştı. onu yaktım ve yerimden kalktım. yürümeye başladım. sahile gidiyordum, bir kaç tane bira alıp her zaman güzinle oturduğumuz banklardan birine oturdum ve yine içmeye başladım...

    bir kaç ay boyunca bu böyle devam etti. uyanık olduğum zamanlarda sadece içiyordum. yemek yediğim saatler halsiz kaldığımı hissettiğim saatlerdi... bir ara ömerden haber aldım. fransaya gidiyormuş, istanbulda durmak onu kahrediyormuş... "beraber gidelim" diye sormuş, cevap vermedim. ömeri son görüşüm hastane odasıydı ve kaçıp gitmesi kendisini suçlu hissettiğini gösteriyordu... yine içmeye devam ettim.

    kasım bu kez en sevdiğim kızı ve en sevdiğim dostumu almıştı. ve diğer kasım yaklaşıyordu... korkuyordum. başıma bu kez ne gelebilir diye düşünüyordum ama umursamıyordum. sürekli içiyordum. derken kasım geldi çattı...
    ···
  17. 67.
    0
    bir süre öyle durdum, başım önde hiç bir şey söylemeden. sonra kendimi toparlayıp ayağa kalktım. ömere bakmadan arkamı dönüp kapıya yöneldim. o da hiç bir şey söylemedi zaten. kapıdan çıktım. sonra hastaneden... taksim meydana doğru yürümeye başladım. girişteki büfelerden bir kaçtane bira ve sigara alıp istiklalde yürümeye başladım. yine nereye gideceğimi bilmiyordum. ne yapacağımı da... bir yerlerde oturup içecektim. unutana kadar, sızana kadar, ölene kadar!

    aklıma ilk atlas pasajı geldi. kalabalıktı istiklal, ağlayamazdım bile orada. sonra kazanın olduğu yere zütürdü beni ayaklarım. lisenin oradan aşağı doğru inmeye başladığımda ayaklarımı yine hissetmemeye başlamıştım. yürüyordum ama hiç istemiyordum gitmek. sadece yürüyordum bilinçsiz bir şekilde...

    derken sokağın başına geldim. kimse yoktu. bomboştu... sokağın girişinde kaldırıma oturup sokağı izledim bir kaç dakika. giremedim önce... yine gözlerim dolmuştu ama bu kez ağlamadım. son gücümle ayağa kalkıp ömerin oturduğu yere doğru yürümeye başladım. kazayı yaptıkları yere yaklaştıkça kalp atışlarım hızlandı. o an gibi, o anı yaşıyormuşum gibi... geçtim ömeri gördüğüm yere oturdum. poşetten bir tane bira çıkarıp açtım ve içmeye başladım.

    bu gece hayatımda ilk kez acizliğimden içiyordum. bundan sonra da hep aciz hayatımı alkolle unutacaktım... boşverecektim... bu gecenin tek özelliği ilk oluşuydu...
    ···
  18. 68.
    0
    panpa şüpheli olsanda iyi yazıorsn bin. bu saate gözlerm dolucağını tahmn etmemiştm. a.q sennde kasımlarında .
    ···
  19. 69.
    0
    gördüğümde şok oldum. suratının yarısı mosmor bir şekilde yatakta yatıyordu. kolu ve bir bacağı da alçıdaydı... gittim yanına bir sandalye çektim, başını bana doğru çevirdi, surat ifadesi yoktu. o kadar boş bakıyordu ki... beni görünce biraz olsun hareketlendi ama izin vermedim. omuzundan tutup yatmasını sağladım.

    -hoşgeldin kardeşim...

    +ne oldu? diye sordum. o an ne oldu?

    -güzin nasıl?

    başımı öne eğdim. gözlerim doldu yine... bu durumdan da sıkılmaya başlamıştım ama elimden gelen hiç bir şey yoktu. karşımda en yakın arkadaşım, kardeşim, suratı tanınmaz halde hastanede, en sevdiğim, sevgilim, güzinim toprak altındaydı. elimden hiç bir şey gelmiyordu... tıpkı onlar "gidicez" dediklerinde durduramadığım gibi, acizliğime ağlıyordum aslında...

    +sen nasılsın?

    -görüyosun işte uzatmasana olum! güzin nasıl?!

    +kimse söylemedi mi sana? bilmiyor musun nasıl olduğunu?

    -öldü dediler inanmadım... inanmam sen söylemeden! ölmedi de erdem ne olur... söyle be kardeşim, ölmedi di mi? salaklar şaka yaptılar akıllarınca di mi?

    başımı öne eğip ağlamaya başladım. ne diyeceğimi bilmiyordum bile, nasıl tepki vereceğimi... suçlasam, hayatımda her şeyi bilen, dertleşebileceğim tek insanı da kaybedecektim. gözlerine bile bakamıyordum... susmuştu ömer, o da ağlıyordu artık... sadece ağlıyordu.
    ···
  20. 70.
    0
    reserved
    ···