1. 26.
    +1
    okuldan beraber çıkmıştık her zamanki gibi... evlerimiz yakın değildi hatta çok zıttı. seni bırakıyım mı dedim önce... önce itiraz etti, çok uzak sonra geri dönemezsin diye, ben ısrar edince tamam dedi gülerek... derken konuşmaya başladık...

    -bugün ali geldi yanıma, seni sordu...

    +beni mi? ne sordu ki?

    -daha doğrusu bizi...

    +bizi mi?

    -evet... çıkıp çıkmadığımızı...

    gözlerine bakamamıştım o an utançtan. neyden utanıyordum bilmiyorum ama utanıyordum işte. selin dikmişti gözlerini bana bakıyordu. o gözlere bakamamak ne kadar kötüdür bilemezsiniz binler... bakamıyordum işte ben.

    +sen ne dedin?

    -hiç...
    ···
  2. 27.
    +2
    +hiç mi? deyip yürümeye devam ettik. bir süre susarak...

    o bozdu sessizliği...

    +neden hiç?

    -çıkıp çıkmadıgımızı bilmiyorum çünkü...

    +çıkınca ne olacak ki?

    -bilmem... aliye sor onu.

    selin bu cevaba gülümsemişti... sadece gülümsemiş... o an onu orada bırakıp geri dönmek istedim ama yapamadım. derken evinin önüne geldik... hiç konuşmadan...

    +sağol eve bıraktıgın için dedi

    -önemli değil dedim ve arkamı döndüm. giderken seslendi arkamdan;

    +ali önemli değil. sen önemlisin...
    ···
  3. 28.
    +1
    dönüp arkama baktıgımda koşarak apartmana girdiğini gördüm. o da utanmıştı. anlamsız bi şey vardı içimde ne oldugunu bilmediğim bir şey. güzeldi... içimdeki hissi daha önce yaşamamıştım ama güzeldi... ekim ayının ortasında selinle çıkmaya başlamıştık.

    sınıftan zaten uzaktık, bu durum bizi daha da uzaklaştırmıştı... her şeyi beraber yapıyorduk. kantinde yemek yemeler, tenefüslerde şakalaşıp muhabbet etmeler... temas etmeden ama... o kadar zaman beraber geçirip saçlarına dokunamadan... hatta en ufak bir yakınlaşmada kızararak... bu kadar saftık işte.

    kasım ayına girdikten sonra sınavlar ard arda gelmeye başlamıştı. ne olduğunu anlayamadan daha günde 2 sınav 3 sınav üst üste... zamanlar daralmıştı. sadece okulda görüşüyorduk o da sınav muhabbeti sadece. benim sınavlarım zaten kötüydü. onunkiler benim sınavlarıma nazaran daha iyiydi. sonuçlar açıklandığında bu daha net gözüktü. bu şekil devam ederken ali, bir okul çıkışı 3 tane arkadaşıyla beraber yanımıza geldi ve benimle konuşmak istediğini söyledi...

    selin yanımdaydı.
    ···
  4. 29.
    0
    seline baktım. o yüzünü unutamam. aliyle hiç konuşmamıştı o güne kadar... o gün de tek cümle etmişti ama ben susturdum onu. ali git buradan diyebilmişti selin sadece... selini eve bırakmam lazım beklerseniz dönerim okulun önüne dedim aliye. tamam dediler, ayrıldık yanlarından...

    eve gidene kadar selin ikna etmeye çalıştı gitmemem için. gidecektim. ne olacağını da merak ediyordum... dayak yememiştim hiç şimdiye kadar... ufak kavgalar yapmıştım ama kız meselesi ilk kezdi... cesurdum ya artık, bu tecrübeyi de yaşamam lazımdı... apartmanlarının önüne geldiğimizde selin ilk kez dokundu bana. elini yüzüme zütürüp, yalvarırım sana bi şey olmasın diyebildi...

    elini tutup, olmayacak dedim... gözlerine baktım. gözleri dolmuştu... ağlamıyordu ama dolmuştu. haber ver bana deyip apartmana girdi... ben de okulun önüne döndüm.
    ···
  5. 30.
    0
    içlerinden biri yoktu yanlarında. ali ve diğer arkadaşı, ismini bile bilmediğim ama yüzüne aşina olduğum arkadaşı beni bekliyorlardı... öğretmenler yeni çıkıyorlardı okuldan. bizi gördüklerine tip tip bakıyorlardı anlam vermek istiyorlardı ama veremiyorlardı... burada konuşamicaz deyip daha ıssız bir yere gittik. konuya ali girdi;

    -selinle çıkıyorsunuz siz?!

    +evet çıkıyoruz! sen niye karışıyosun sürekli selini soruyosun?!

    -ayrıl lan ondan ayrıl ondan yoksa ben ayırırım!

    +ali gibtir git! ne ayrılması dememe kalmadan yüzüme inen yumruk kendime getirdi beni... sendeledim ama düşmedim. tel örgüler vardı arkamda... onlara tutundum. derken karnıma bir tekme attı... üstüme çullandı ittirdim. tel örgülerden destek alıp üstüne zıpladım beraber yere düştük... o andan sonrasını hatırlamıyorum binler... diğer eleman kafama tekme atmış. sonra bir kaç kere yüzüme ve karnıma vurup kaçmışlar. ben gözümü hastanede açtım.
    ···
  6. 31.
    +3
    burnum kırık, nefes almakta zorlanıyorum. alırken kaburgalarım agrıyor. ezilmiş kaburgalarımdan ikisi hemşire söyledi. 5 gün hastanede kaldım. selin bir kere geldi hastaneye... 3. gün. okuldan kaçmıştı son ders... ali dedim sana karışıyor mu... hayır diye cevapladı... sonra yakınmalar...

    ben sana gitme demiştim bilmem ne... ağlamaya başladı. kızdım ona. bir daha gelmemesini söyledim. aslında ilk gördüğümde çok sevinmiştim ama böyle yapınca beni sinirlendirmişti. evine gönderdim daha sonra 2 gün kaldım zaten hastanede ve çıktım. 1 hafta daha raporum vardı ama ben sonraki haftanın 3. günü okula gittim. burnumda kocaman bir sargıyla... utanmadım, utanmam da... görmüşlerdi o halimi ali ve ekibi... gülmüşlerdi de... taa ki ben selinin yanına gidip ona sarılana kadar... o günden sonra ali falan karışmadı bize. her şey sıradan devam etti... ama yine kasım ayında yediğim dayak hafızamda yer etmişti. gariptir ben olayı yine kasıma vurmadım...
    ···
  7. 32.
    0
    şukular şelale güzel gidiyon devdıbını bekliyok
    ···
  8. 33.
    +1
    o sene selinle hiç ayrılmadık. yaz tatiline kadar... tabi bu süre içinde arkadaşlar edindim kendime... ömer, recep, buket... hepsi kısa sürede en yakın arkadaşlarımız olmuştu selinle... ne yapıyorsak beraber yapıyorduk. 5 kişi... okulu kırıp taksime kaçmalar, cihangirden aşağıdaki merdivenlerde yarış yapmalar... her türlü salaklığı beraber yapıyorduk ve tek sevgili olan bizdik. ömer bukete aşıktı biliyordu herkes ama bir tek buket bilmiyordu. belki bilse bir şeyler olurdu ama bilmiyordu.. ömer de istemiyordu zaten söylememizi. platonik takılmak ona göre güzeldi. öyle devam etti...

    araya yaz tatili girdi ben sadece selinle arada sırada görüştüm. ömerle her gün, recep ve buketler haftada en az 2-3 kere görüşmeye devam ettim. bu süre içinde ömerin babasına hala nereden geldiğini bilmediğim bir para geldi. artık zengindik de... aklımıza gelen her şeyi anında yapabiliyorduk. o zamanlarda o yaştaki bir çocuk ne isterse yapıyorduk işte... şanslıydık.

    derken okul başladı... lisede 2. sene. ve yine aylardan kasım!
    ···
  9. 34.
    +1
    emrah.avi
    ···
  10. 35.
    0
    selinle ilk kavgam. üstelik ali yüzünden... sınıflar ayrılmıştı bizim sınıf dağılmıştı çogunlukla ama ben selin ömer ve ali aynı sınıfa düşmüştük. ali arkadaslarından ayrıldıgı için yalnız kalmıştı, bu yüzden bize her sabah günaydın diyerek geçip yerine oturmaya başladı önceleri. sonrası malum... yavaş yavaş aramıza katılma çabalarına girdi. ve ona yakın davranan bir tek selindi ya da bana öyle geliyordu. şu an bile bilmiyorum olayı, kestiremiyorum, düşünemiyorum...

    son ders. hoca bir şeyler anlatıyor, bütün sınıf bitse de gitsek modunda. ben de kafamı koymuşum sıraya bir şeyler karalıyorum... derken selin önümden defteri alıp bir şeyler yazdı;

    "ali seninle konuşmak istiyor"...

    kafamı sıradan kaldırıp bakakaldım sadece. masumdu yüzü, bir kötülük yoktu ifadesinde ama ben çok kızmıştım. ali ne ara selinle konuştu da bu haberi bana gönderdi diye düşündüm ama konuşamadım... defterden yazdığı yazıyı yırtıp attım, defteri kapatıp çantama koydum. o sırada zil çaldı... selin beni izlerken ayaga kalktım ve yürümeye başladım. en önce ben!
    ···
  11. 36.
    +1
    benim ayaga kalktıgımı görünce hoca sordu

    -nereye beyefendi meraklı mısınız bu kadar?

    +sıkıldım hocam deyip yürümeye başladım. kapıyı açıp çıktım sınıftan... arkamdan bir kol tuttu. hocam bırakın deyip döndüm... kolumu tutan aliydi...

    bıraksana lan kolumu deyip ittirdim. herkes yavaş yavaş sınıflarından çıkmaya başlamıştı ve kalabalık gittikçe artıyordu.

    -bekle konuşalım yapmicam bi şey konuşcaz sadece dedi ali...

    bu sözü duydum ya nevrim döndü binler. o kadar öğrencinin öğretmenin arasında buna bir vurdum. geriye dogru iki adım atıp yere düştü, oldugu yerde kaldı. başımı kaldırıp sınıfın kapısına baktım. selin kapının ağzında duruyordu. elleri yüzünde bana bakıyordu. sadece bakıyordu... derken ömer koştu geldi yanıma ve recep... ne yaptın olum yürü falan diye çekiştirmeye başladılar...

    "selin?.." diyebildim. "selin kaldı... "
    ···
  12. 37.
    +1
    ah be panpa bir işe yaramayacak ama bu sigarayıda sana yakıyorum
    ···
  13. 38.
    +3
    gibtir et şimdi selini gelir o deyip hızlı hızlı yürütmeye başladılar beni ama faydasız... bütün öğretmenler olup biteni görmüştü. arkama dönüp baktım, alinin olduğu yerdeydi herkes. selin de...

    önüme döndüğümde karşımda okul müdürünü gördüm. nereye zütürüyorsunuz bunu diye sordu... o sırada bizim çocukların zaten eli ayağı boşaldığı için bıraktılar kolumu. müdür tuttu yakamdan neredeyse sürükleye sürükleye o kalabalığın içine zütürdü. alinin olduğu yere.

    aliyi ayağa kaldırdılar. kendisinde olup olmadıgını bile bilmiyorum. o kadar boş bakıyordu ki... o an korktum ya bi şey olursa diye... müdürün tokadı kendime getirdi beni sonra. nasıl vurdun lan diye yapıştırdı tokadı huur çocugu! üstelik hiç beklemediğim bi anda! refleksle suratımı tutup küfür ettim, bir tokat da küfür ettiğim için yedim... herkesin içinde! selinin önünde... o gün disipline gittik aliyle, aliye bir şey olmadı ben hem dayak yedim, hem de 3 gün uzaklaştırma...

    kasım ayı yine taktan başlamıştı!
    ···
  14. 39.
    0
    hızlı yaz biraz panpa
    ···
  15. 40.
    +1
    3 gün nasıl geçti sormayın. selini düşünmekten, aliyi düşünmekten, selinle aliyi düşünmekten uyuyamıyordum bile... selin zaten bu olaydan sonra o kadar çok uzaklaşmıştı ki benden... ömerden aldıgım haberler de hiç iyi değildi. aliyle selin öglen arasında yemek yemişler beraber. ömer karışmak istemiş ama selin susturmuş onu. bir şey diyememiş. gel artık şu okula diye ağladı bana o gün neredeyse... ertesi gün cezam bitti, gittim okula. bütün sınıf nefret eder mi arkadaş?! ediyorlardı!

    sınıfa girdim, günaydın dedim, giblenmedim. selini aradı gözlerim daha gelmemiş olacaktı. ne montu ne çantası sıradaydı... yerime oturdum. ömer geldi arkamdan. hemen geldi yanıma oturdu konuştuk biraz... o sırada selin geldi sınıfa... bakındı etrafına, göz göze geldik. ilerledi, ömer kalktı yanımdan kendi sırasına geçti selin yanıma gelecekti çünkü...

    ama selin gidip alinin sırasına oturdu. boştu sıra ama selin oraya gidip oturdu. o anda alinin sırası mı değil mi anlayamadım bile ama arkasından ali gelince anladım. geçti yanımdan, selinin yanına oturdu. seline bakakaldım sadece. güzelliğinden geriye nefret kalmıştı. o an öyle nefret ettim ki ondan... hayatım boyunca kimseden nefret etmemişimdir öyle...

    anneme çarpan huur çocuğundan bile daha fazla nefret ediyordum selinden o anda... hiç bir şey demedim. önüme döndüm ve tek başıma sırada oturdum o gün. ömer gelmek istedi hayır dedim. yalnız oturmak istiyorum...
    ···
  16. 41.
    0
    birader allah belami versinki seninle kasim ayinda karsilasmiyalim, cenabetmisin nesin? gibip atarsin sen adamin hayatini.bu ne ugursuzluk amina koyum.
    ···
  17. 42.
    +1
    kasımın sonunda anladım bir kızın ne kadar karaktersiz olabileceğini. yine bir kasımın sonunda anladım bir kızın ne kadar vicdansız olabileceğini... o gün hiç gelmedi yanıma selin. hatta hiç ayrılmadı alinin yanından... o gün ve ondan sonraki her gün... soramadım hiç bu herifin bana neler yaptığını bile bile neden onun yanındasın diye...

    hiç soramadım o güzel gözlerini ali daha mı çok sevdi benden diye...

    ve hiç soramadım ilk gün gerçekten önemli olan aslında ali miydi diye...

    ilk aşkımın bittiği tarih yine bir kasım günüydü. ama ben yine bunu da kasıma yormamıştım...
    ···
  18. 43.
    0
    yeminle kasımdan nefret etircen beni yaw:s
    ···
  19. 44.
    0
    ben kasım doğumluyum panpa, arada güzel şeyler de oluyo kasımda *
    ···
  20. 45.
    0
    lise boyunca bir çok kız arkadaşım oldu bu olaydan sonra. selin aliyle fazla takılmadı, sonradan aramıza dönmek istedi ama dedim ya konuşmadım bi daha selinle hiç... kalbi temiz olan yalnız kalmamıştı sonunda. içi pislikle dolanlar yalnızdı, hakettikleri gibi... ama benim yanımda ömerim vardı, buketim ve recep... ve diğerleri... araya giren kız arkadaşlarım arasında en sevdiğim -selinden sonra- güzin...

    lise sonun ikinci döneminde çıkmaya başlamıştık güzinle. buketin arkadaşıydı. bizim sınıftan ve hatta bizim okuldan bile değildi. zengindi babası, kolejde okutuyordu kızını ben her gün okul çıkışında onu almaya giderdim. kolejdeki diğer kızlar gibi değildi. her zaman vardır ya o ayırım, kolej kızları her zaman zütü kalkıktır... güzin öyle değildi... güzin bizim gibiydi.
    ···