1. 1076.
    0
    yine üni 2 nin ortaları böyle şubat ayı gibi. çantam falan hazır üç günlüğüne gidecektim. aileme de gereken yalanları söylemiştim. sırt çantamla hareme gittim. kar da yağıyordu o gün buz gibi bir hava. biletimi almak için yazıhaneye girdim ama bilet bulamadım. iki saat beklemem gerekti. kantin gibi bir yerde çay kahve falan içtim. o sırada da düşündüm acaba gitmekle doğru mu yapıyordum?
    ···
  2. 1077.
    0
    gidince onu gizli gizli mi takip edecektim yoksa direkt karşısına çıkıp işte ben buradayım mı diyecektim? bunları hiç düşünmemiştim nedense. o an yine bir kararsızlık sıkıntısı doldu içime. hani böyle çok istediğiniz bir işe kalkışırsınız da yapamayacak gibi olursunuz bu durum sizin kolunuzu kanadınızı kırar. işte ben de o an tam bu moddayım. aklıma eseni yapacağım her zamanki gibi.
    ···
  3. 1078.
    0
    havanın soğukluğu, saatlerce sürecek yol ya da başka sebepler mühim değil. o anda göğsüme oturan soru ebrunun karşısına dikildiğimde ne yapacağım? neler konuşacağım? kendimi ona tekrar kabul ettirebilecek miyim? ilkokuldan sonra tam 5,5 sene görüşmemiştik ebruyla. kendimi anlattıktan sonra neden bunca sene beklediğimi sorarsa ne cevap verecektim? içimdeki aşk hala sönmemişti ama onun karşısına çıkmak için de gereken motivasyonu bir türlü bulamıyordum.
    ···
  4. 1079.
    0
    eve dönmeye karar verdim o an. bilmiyorum iyi mi yaptım yoksa büyük bir fırsatı mı teptim? düşünmek zor geliyordu bana. ebru konusu içimde hep bir yara içinde kaldı ta o zamanlardan beri. hani birşeyi yapmayı çok ertelersiniz sonra da boş vaktinizde o işe yoğunlaşamazsınız ya, yapmak için içinizde bir heves göremezsiniz ya. işte ben de o an bu durumdaydım.
    ···
  5. 1080.
    0
    enayilik yaptığımı biliyordum aslında. bu sebepler hiçbir zaman mazeret olamazdı. insan aşkının peşinden koşmayacaksa ne için yaşar başka? başka ne insanın içini yaşam sevinciyle doldurabilir? başka neler hayatın amacı olabilir insan için? işte kardeşlerim ben normal bir insanın yapacağı yapabileceği şeyleri bir türlü beceremediğim için geride kalıyorum. ekgib yaşıyorum. bunu da bildiğim halde harekete geçmede zorlanıyorum.
    ···
  6. 1081.
    0
    neyse ruh tahlili bir kenarda dursun. işte o günler böyle geçti. melise ebrudan bahsettim o dönem. zaten ebru konusunu bir tek ona açmıştım. artık iyice eminiz ki biz sadece arkadaşız. hatta o da bana sınıftaki bir arkadaştan hoşlandığını söylemişti. ben de ona aklımca taktik veriyordum. hemen aşk doktoru kesilmiştim. sanki bu işlerden çok anlıyormuşum gibi. dedim ya ben zeki geçinen bir embesilim aslında.
    ···
  7. 1082.
    0
    ben ebrunun yanına gitmekten vazgeçince yeniden zeynepe döndüm. herhalde bir birbuçuk ay geçmişti milli oluşumun üzerinden. tekrardan o gecenin hayali gözümün önüne gelip duruyor. abazalığım yine beni esir almış vaziyette. telefondan uzun uzun konuşup duruyoruz zeyneple. bu sefer bir gün haftasonu buluştuk onunla. aileme yine arkadaşlarla takılacağım diye yalan söylemiştim.
    ···
  8. 1083.
    0
    insanın şansı bazen yaver gitmiyor dostlar. koskoca taksimde dayıma yakalandık iyi mi? mart ayıydı galiba. işte buluştuk önce güzel bir yemek yedik. paralar hep zeynepten çıkıyor. aramızda dillendirmesek de ben kendime bir türlü söyleyemesem de bir jigolo bir fuckbuddy ilişkisi oluşmuş durumda. sonra istiklalde kolkola geziniyoruz. giyim mağazalarına dadandık. öncelikle size bir tuhaflığımdan da bahsetmeliyim.
    ···
  9. 1084.
    0
    daha önceleri bir iki kez söylemiştim bizim aile zengin sayılır. babam doktor olduğu için iyi para kazanıyor. bana da harçlık olarak gayet iyi meblağlar geliyor. ama şu var ben bu parayı nedense harcayamıyorum. yani bu küçüklüğümden beri yenemediğim bir durum. sanki bu paranın benim olmayışı bu parayı haketmediğim hissiyle karışıyor ve ben elimi o paralara süremiyorum. çok net söylüyorum küçüklüğümden beri iyi bir miktar biriktirmişimdir. bankada durur hiç de elimi sürmem.
    ···
  10. 1085.
    0
    kendime yeni kıyafetler almam, girip de şöyle okkalı bir mekanda yemek yemem, son model telefon bilgisayar almam. bu harcama kabiliyetsizliğim tabii ki biraz da asosyalliğimden kaynaklanıyor. arkadaşım olsa belki onlar için harcama yaparım cimri değilimdir kesinlikle. hatta buluştuğumuz zaman melisin melikenin ekonomik durumlarını bildiğim için hesabı genelde ben öderim. ama para harcamak benim içimde hep bir problem olmuştur. şaka gibi diyeceksiniz ama bu benim gerçeğim.
    ···
  11. 1086.
    0
    şu anda kendi paramı kazanıyorum ufak ufak bu engelimi aşıyorum diyebilirim ama üni yıllarım hep bu şekilde sürdü. hep eski püskü kalitesiz kıyafetlerle dolanırdım. sadece bir iki pahalı kıyafetim vardı melisle zeyneple buluşurken bunları giyerdim. herhalde zeynep de benim bu durumumu sezinledi ki bana kıyafet almaya çalıştı o gün. başta itiraz etsem de karşı çıkamadım ısrarlarına ve pantolon kazak aldık. kendimi çocuk gibi hissediyordum o gün bir de dayımı görünce herşey taktanlaştı.
    ···
  12. 1087.
    0
    elimizde ürün torbaları poşetleriyle çıktık. yine kolkola girdik hava soğuktu. haftasonu olduğu için de epey kalabalık istiklal. tam bir metre ötemde dayımı gördüm. aniden kolundan çıkıverdim zeynepin. dayım da beni görünce durdu başta sevindi. onunla da bayramdan bayrama görüşüyorduk her zaman olduğu gibi. sarıldık birbirimize. dindar olduğum dönemler benim idolümdü dayım. ama o zamanlar etkisi azalmıştı üzerimde.
    ···
  13. 1088.
    0
    ben zeynepi dayımla tanıştıracakken dayım zeynepi tanıdı ve el sıkıştılar. meğerse halamın evinde tanışmışlar eskiden. bunu duyunca biraz rahatladım sonra ayaküstü konuşmaya başladık. kalabalığın verdiği rahatsızlıktan az konuşabildik, vedalaştık ve ben de rahatladım. ta ki o günün akşamı dayım beni telefonla arayana kadar. o konuşmada ecel terleri döktüm resmen.
    ···
  14. 1089.
    0
    ben odamda her zamanki gibi bilgisayarın başındayım. dayım arayınca önce şaşırdım çünkü genelde telefonla konuşmazdık dayımla. yine nasılsın iyi misin tarzında muhabbetlerden sonra asıl mevzuya giriverdi dayım. o kadınla neden yanyana kolkola olduğumuzu sordu. yakın olduğumuzu anlamıştı demekki. ben o anda bu soruya cevap veremedim doğal olarak. zaten hiç hazır cevap değilimdir. dayım iki kez tekrar etti sorusunu.
    ···
  15. 1090.
    0
    benden cevap gelmediğini görünce tavsiye faslına geçti. o kadından uzak durmamı istedi. 'o kadın' tabirine şaşırmıştım, el sıkışırlarken hiç de uzak gibi ya da düşman gibi durmuyorlardı. ben o öğütlere de ne cevap vereceğimi bilemedim. en sonunda dayım telefonu 'o kadın iyi biri değil' diyerek kapadı. benim aklım karışmıştı iyice. duygularım ve şehvetim tekrardan zeynepe yakın olmamı emrediyordu ama aklım dayımın zeynepi iyi tanıdığını, bir bildiğinin olduğunu ve ondan uzak durmam gerektiğini söylüyordu bana.
    ···
  16. 1091.
    0
    dayım zeyneple ilgili ne öğrenmiş olabilirdi? gece boyunca bunu düşündüm ama cevap bulamadım bu soruya. bunu öğrenmek için dayımla konuşmam gerekiyordu. ama utancımdan yerin dibine girmiştim zaten. sırrımın ifşa olmasından sakladığım şeylerin ortaya çıkmasından nefret ederdim. bunun bir akrabam tarafından bilinmesi içimdeki utancı daha da kabartıyordu. bu konuyu bir daha açmamaya karar verdim.
    ···
  17. 1092.
    0
    zeyneple ilişkime kaldığım yerden devam ettim. bir iki hafta sonra akşam yemeği için tekrar onun evine gittim. yemekten sonra da olanlar oldu tahmin ettiğiniz gibi. ilk defaki toyluğu üzerimden atmıştım bu sefer. bunda zeynepe daha çok ısınmamın da etkisi olduğunu söyleyebilirim. o günler kafa olarak rahat ama ruhen sıkıntılı olduğum bir dönemdi. aklımda dayımın zeynepe karşı beni uyarması dolanıyordu.
    ···
  18. 1093.
    0
    tamam insanlar göründüğü gibi olmayabiliyordu ama o zamanlar zeynep bana karşı çok içtendi çok korumacıydı. aramızda bir şefkat bağı oluşmuştu. ben ailemden almadığım şefkati samimiyeti ondan aldığımı hissediyordum. zaten zeynep de bu damarımı görmüş olacak ki buradan yürüdü durdu bana. çok zorlanmadı beni kafeslemekte.
    ···
  19. 1094.
    0
    insanların zaaflarını kullanmak işte böyle kolaymış dostlar. iyi niyetli kardeşlerim siz siz olun kendinize ailenizden başka iyilikle yaklaşanlara karşı iki defa düşünün. insanın gözü şefkatten aşktan samimiyetten ya da hayranlıktan dolayı körleşebiliyor. burnunun ucundaki tehlikeyi kandırılma durumunu algılayamıyor. hani basiret bağlanması derler ya işte o devreye giriveriyor.
    ···
  20. 1095.
    0
    o geceden iki gün sonra zeynep ders sırasında bana mesaj gönderdi. arkadaşlarının da katılacağı bir parti varmış ona çağırdı beni. ben de reddetmedim tabii. tam bir toy delikanlıydım. ne görsem hemen atlıyordum. herhalde hayatım boyunca ilk kez bu kadar faal olmaya çabalıyordum. arkadaşlık isteğimi zeynep üzerinden giderdiğimi düşünüyordum herhalde. o dönem herşeyim zeynepti sanki. melisten bile kopmuştum.
    ···