kendime saksoyu başaramadım

beyler, bi ara içim sıkıntılanıyordu geçenlerde. hayatımda beni daha iyi hissettirecek bir şeye ihtiyacım vardı. sosyal ortamım pek yoktu amk, işten eve evden işe. arkadaşlıklarım yüzeyseldi. bir depresyon halindeydim.

babam ilkokul mezunu, sade bi adamdır. evdeki desktopta, google'da birşey aratacağım zaman babamın daha önce arattığı, gayet anlaşılır, samimi ve vurdumduymaz bir şekilde google'a sorulmuş sorularla karşılaşırım. "basurun acısını ne alır" "viagra işe yarıyomu" "rus kızları arat" "emekli maaşına zam varmı 2014" "cemaat akp kavgası ne olur" vs.

ben de içinde bulunduğum depresif halin etkisiyle google'a bu içtenlik ve sadelikle bir soru sormaya karar verdim. "depresyona ne iyi gelir" yazdım. hemen üst sıralarda, şehir fırsatları benzeri bir sitede yayınlanan reklama tıkladım. bir yoga kursu, 1 aylık 30 liraya birçok ders alma imkanı sunuyordu. bunların içinde yoganın bir çok aşaması, şifa çalışmaları, hamile yogası, vs... vardı.

30 lira ne ki amk diyerek fırsatı satın aldım.

okuyan var mı beyler? suya yazı yazdırmayın amk...

ertesi gün kursa gidip kaydoldum ve ilk yoga dersine girdim. tekniğiniyle doğru bi şekilde nefes alıp vermeyi öğrenmek iyi gelmişti, hatta oksijen kafa yaptı amk.

gün içinde dikkat edin, çoğumuz nefes almıyoruz amk. böyle anca fare kadar, sülün kadar hava çekip dışarı veriyomuşuz amk kaç galon kapasiteli ciğerlerimiz varken. neyse işin teorisini gibtir edin şimdi.

ilk bir-iki gün derken bu yoga ortamı beni sarmıştı. iş çıkışlarında koşa koşa kursa gidiyordum haftaiçi her gün. değişik bir ortama girmek, farklı kafada insanlarla tanışmak tam da aradığım şeydi.

kurstan bi arkadaş, ki kendisi yıllardır bu işin içindeymiş, ders öncesi artislik amaçlı esnek hareketler yapıp bize hava atıyordu. bu 50 yaşındaki teyzemiz vücudunu bir kağıt gibi katlıyodu amk. özendim, ben de yapıcam diye heves ettim. ama büyün denemelerim belde kütleme ve ince bir ağrı ile son buluyordu. bu yaşlı teyzenin benden daha atletik ve esnek bir vücudu olması bana çok dokunmuştu doğrusu. hırslanmıştım.

üçüncü haftaya girmiştik, vücudum odunluğundan kurtulmuş biraz esnemeye başlamıştı. hemen hemen her akşam yoga öncesi farklı insanlarla tanışıyordum. esnek teyzenin olmadığı bi gün, muhabbet ederken konu o teyzeden açıldı. kurstaki herkeste için için bi kıskançlık vardı, hepimiz teyzeye tak atıyorduk. biri "bel kemiğini aldırmıştır, ameliyatlıyım falan diyodu" gibi bi çamur attı. hepimiz hak verdik. resmen bi karalama kampanyası başlatmıştık. hatta ben "kesin ip vardır amk" diye espiri yaptım ama kimse gülmedi analarını gibiyim. sanat yönetmenlerinin, metin yazarlarının, özetle entellektüel bi güruhun içindeydim. tek ortak yanımız teyzeyi çekiştirmek ve ilgi alanımız olan yogaydı.

insan sürekli toplumla düzeyli bir ilişki içerisinde olduğunda isteristemez kahvehane ortdıbını ve belaltı muhabbetleri de arıyor. ben de bu durumdaydım. neyse ki benim kafada bir bin de aynı kursa başlamıştı, günaşırı geliyordu. amlı zütlü muhabbet edebileceğim bir eleman olması beni sevindirmişti. bir yandan da fazla enseye şaplak züte parmak olmak istemiyordum doğrusu, bu nezih topluluğun içinde.

bir gün yine hocayı beklerken, o katlama hareketini deniyorduk bu binle. "abi onu bunu geçte, geçen internette bi video gördüm adam kendine sakso çalıyo la, ne acayip" deyip ordan aklıma girdi. öyle şey olur mu olm, ne zevki var onun falan derken "yok abi adam 5 dakika boyunca orgazmda kalmış, işte yok giberken aynı anda gibilir gibi oluyomuşsun" falan teorilerini sıraladı.

bi aylık paketimin son dersinde kurs boştu bi ben vardım amk. iş saatleri gibi zamanlarda böyle tek tük öğrenci olurdu. neyse, yine hocayı beklerken şu katlama hareketini bi daha denedim amk. yine yapamadım. sonra aklıma o sakso olayı geldi. olurmu lan kimse yokken bi deniyim dedim. ağzımı göbek deliği hizasına kadar getirdim. bi gibi kaldırması kalmıştı. onu da yapsam olucak amk xd kapıdan hocanın odasına doğru baktım gelen giden yok. salonda da bi ben varım. elimle gibi doğrulttum amk. beli de esnetebildiğim kadar esnettim.

pipimin ucu pijamadan çıkmıştı. ilk denemede belim kütürdedi ama yılmadım, tekrar, tekrar denedim. ama her halükarda arada en az 5 cm fark kalıyordu.

bi hareketi yaparken esneme belli bi yerde durursa, aynı pozisyonda biraz daha bekleyip esnemeye devam edebiliyosun, kaslar açılıyo amk. gibimle ağzım arasında 5 cm bıraktım, beklemeye başladım. bir iki dakika o pozisyonda kalıp son hamleyi yapacaktım. beklerken can sıkıntısından güvercin uçuverdiiiii söylemeye başladım, ellerimin üstünde duruyorum. ayakları da birbirine çırpıp alkış yapıyordum. gibimin kafası pijamanın dışında ve ağzım gibime 5 cm mesafede. hatta bu yüzden şarkı söylerken sanki mikrofona okurmuş gibi hissettim bi an...

beyler iki büklüm dal taşak bi haldeyken hoca salona girdi. terlik sesini duymadım, terliksiz gelmiş amk. rezil oldum. kadın "ayy ... bey napıyorsunuz" demesiyle anında pijamayı düzelttim. utancımdan hemen çıkış kapısına doğru koştum. kapıyı açıp allah ne verdiyse ayaklarım zütüme vura vura var gücümle kaçtım. bu arada çıkarken ayağıma hocanın terliklerini geçirmişim amk farketmeden.

o gün yogaya tövbe ettim, bi daha da kursun olduğu semte uğramadım amk.

up up up up up up

up up up up up up up up up

up up up up up up up

upu pu upupu ppuu u p

uppu upu uppu upuu u

up up up up up up

up up up up up up