/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 4.
    0
    17 ARALIK 2209

    • Her bir NFKB'de 10 kişilik bir ekip bulunur ve bu insanlar bu hayat koşulu için gerekli fiziksel ve ruhsal güce sahiptirler. Ekipteki herkes ileri düzeyde tıbbi ve mekanik bilgilere sahiptirler. Hiçbir kalıtsal hastalıkları yoktur ve çeşitli testler sonucunda üreme kabilyetlerinin yüksek olduklarını söylemek de mümkün. Bu 10 kişilik Ekip içinde 2 tane elektronik uzmanı, 2 tane ziraat uzmanı , 2 tane pgibiyatrist, 2 tane silah teknisyeni ve 2 tane çok yönlü ve her konuda fikir üretebilen seçilmiş kişiler vardır.(1 kız 1 erkek)Bu ekipler birlikte yıllarca eğitim aldıktan sonra hayatları boyunca burda yaşarlar. Felaket olana kadar belirli vardiya dönemleri olur ve yeni ekip 1 yıl boyunca eski ekip tarafından eğitilir. Sonrasında eski ekip emekli olur ve görevi yeni ekip devralır. Felaket durumu olmadıkça üremek yasaktır ve felaketten sonra 1 yıl kadar daha üremek yasaktır. 1 yıl sonra ise kontrollü bir üreme sistemi sonucu 20 kişilik bir ekibi kökten hazırlarlar.

    Hep birlikte oturmuştuk ve herkes önündeki yemekle meşguldü. Eşime yeni mahsüllerin durumunu sorarak sessizliği bozdum. O da yeni mahsüllerin ancak 1 ay sonra toplanabilecek olgunluğa geleceğini bu yüzden şu anki yiyeceklerimizi idaretli kullanmamızı hatırlatan bir konuşma yaptı. Zaten bozuk olan moraller dah da kötüleşti. Hiç kimsede umuta dair bir şey yoktu. Elektronik uzmanı Merc ise masadan kalktı. Hepimiz bakakalmıştık. Onca yıl sonra bu denli bir saygısızlık hiç yaşanmamıştı. Fakat sonra heyecanlı bir şekilde ve koşarak geldi. Sanki dili tutulmuştu. Biraz sakinleşti ve atmosferdeki nükleer atık düzeyinin %10 olduğunu bağıra bağıra söyledi. O an herkes ağlayacak gibi oldu. Hemen karıma ve çocuklarıma sarıldım. Galiba ilk defa onları ailem gibi hissetmiştim.
    ···
  2. 3.
    0
    28 EKiM 2208

    • 3.Dünya Savaşı'ndan sonra harabeye dönen dünya yaralarını yeni yeni sarmaya başlamıştı. Bu durum önceden tahmin edildiği için dünyanın 3 farklı yerinde NFKB(Nükleer Felaketten Korunma Binası) yapılmıştı bile. Aslında proje halinde olan ve ilerde yapılması planlanan 5 tane daha bina vardı fakat bunlar da 3.Dünya Savaşı nedeniyle ertenmişti. Şu anda sadece Antartika'da, Grölland'ın kuzeyinde ve Himalayalar'ın tepesinde NFKB bulunmakta.

    Bu sabah diğer bütün sıkıcı sakin sabahlardan biri daha. Bu bina içinde yıllarca yaşamaktan gına gelmişti artık. Ölçümlerimizi bir daha kontrol ettim ve atmosferde hala %20 oranında nükleer kalıntı olduğunu gördüm. Son zamanlarda çok hızlı bir ilerleme vardı temizlenme gün geçtikçe hızlanıyordu. (Rahat soluk alabilmek için en fazla %2,5 oranında olması lazım.)Bu gidişle bikaç güne korumalı kıyafetlerle keşif turu yapabileceğiz.(insan vücuduyla teması halinde atmosferin cilt kanseerine sebep olmaması için en fazla %2 olması lazım fakat son geliştirilen koruma kıyafetleri sayesinde %15 e kadar koruma sağlanabiliyor.) Acaba dağın gözlemleyemediğimiz tarafında herhangi bir canlı var mı? Olsa bile nasıl olur ki hem ? 3 gözlü kuzgunlar veya 5 ayaklı geyikler ya da çok daha korkunçları. Düşünmek bile tüylerimi ürpertti. Belki de gidip biraz çalışmalıyım, belki kafam dağılır.
    ···
  3. 2.
    +1
    19 nisan doğum gunum okumadan suku
    ···
    1. 1.
      0
      anan iyiyki fırtlamış
      ···
  4. 1.
    +2
    19 NiSAN 2175

    Demokratlar artık savaştan bitap düşmüş ve kaybedeceklerini anlamışlardı. içlerinden savaş konseyi başkanı Richard Stolen çıktı ve dedi ki :
    - Savaşı kazanmamızın imkansız olduğunu artık hepiniz anlamışsınızdır. Savaş bitince de hepimizin öleceğini...
    "Ölümden korkmuyorum!" dedi genç konsey üyesi ve konuşmasına devam etti :
    -Benim korktuğum şey aşağılanmak, hepimizin, halkımızın aşağılanması. Bu önerim belki de hepinize çılgınca gelebilir ama ben elimizde kalan bütün nükleer silahları elimizden geldiğince dağıtarak dünyanın her yerine atmayı öneririm. Madem bizim halkımız da bizimle aynı kaderi paylaşacak, o zaman bu kaderi diğerlerine de ödetelim ve bu savaşa girdiklerine hepsini pişman edelim !
    Konuşma Richard'ı ağır etkilemiş olacak ki uzun uzun düşüncelere daldı ve gözleri doldu. Birkaç dakika boşluğu izledikten sonra ağlamaklı bir ses tonuyla ağzından şu sözler çıktı :
    -Şu pislikleri cehenneme yollamaya hazır mısınız ?
    insanların gözlerini kan bürümüştü sanki. Milliyetçi duyguları o kadar ağır basmıştı ki herkes sevinç çığlıkları ve zafer naraları atarak bu kararı kabul ettiklerini haykırdılar resmen.

    Konseyin bu toplantısından saatler sonra birkaç tane mühendis nükleer bombaları ve hidrojen bombalarını hedeflere doğru yöneltti ve konsey başkanına hazır olduklarını belirtti. Konsey başkanı da yoldaydı zaten ve hızını arttırarak binaya geldi. Mühendislere emri bizzat yüz yüze verdi ve son kez Amerikan Ulusal Marşı binanın içinde yankılandı. Marş bitince bütün bombalar hedeflere doğru yola çıkmıştı bile.
    ···