Ferre kanalında yeliz vardı ve 15 yaşında ki çinli bir cocugun 3cm gibini 5cm yapmaya uğraşıyordu

o anlık heyecanla noluyor lan demeye kalmadan rüyanın içindeki rüyadan uyanmıştım. kendimi sıradan, yağmurlu bir sonbahar akşamında, her akşam olduğu gibi televizyonun karşısında oturup zaman öldürürken buldum.

Sonra bir baktım don ıslak

Sonra rüyadan kalktım ve gusül abdesti almaya gittim ardından çıktım banyodan. Hafiften mayışmaya başlamıştım ki elektriklerin kesilmesi anlamsızca yüreğimi hoplatt

Sonra yelizi tuttuğum gibi trafoya zütürdüm onu orda bi güzel patates ettim bu sayede açığa çıkan 40 atp yi trafonun kalın bakır tellerine fışkırttım öyle güçlüydü ki bütün mahallenin ampulleri patladı

Hemen telefona sarildim, cekmiyordu. Yelize seslendim ama cevap vermedi. Salonda kendi kendine konuşurken gorunce çok korktum. Evden kendimi atmaliydim. Ancak kapı kilitliydi. Ama ben kilitlememistim. sesleri duyan Yeliz değişik hareketler yaparak yanan gözleriyle geliyordu.

ellerim kendi kendini yıkıyordu

Tarih böyle koordinasyon görmedi.

elindeki kanlı bir bıçakla uzun uzadıya yerde yatan gözleri kapalı bir kadın vardı ve ne yapmam gerektiğini bilemedim. bari gibimi sıvazlayayım dedim

Bulaşık makinesi 31 çekiyordu

ilklerde korkmuştum ama kız arkadaşım Yeliz beni arayınca yüreğime su serpildi mahallede her yerde elektrik kesintisi vardı. Yeliz benimle buluşmak istediğini söyleyince bir gariplik olduğunuz sezmiştim.

mutfaktan sesler geliyordu ve oraya yöneldim mutfakta karşılaştığım manzara korkunçtu

Evet beyler hikayemizi yazıyoruz. Cümleler yazacağız ve herkes birbirinin cümlesini devam ettirecek. Böylece hikayemiz oluşmuş olacak. inciciler olarak ne kadar koordine olabildiğimize bakalım. Başlıyorum.

Sıradan, yağmurlu bir sonbahar akşamıydı. Her akşam olduğu gibi televizyonun karşısında oturup zaman öldürüyordum. Hafiften mayışmaya başlamıştım ki elektriklerin kesilmesi anlamsızca yüreğimi hoplattı.