yasal: bu başlıkta anlatacaklarımda uyuşturucuları hiçbir şekilde övme amacı gütmüyorum. aksine farkındalık yaratmaya çalışıyorum

not: bunların hepsi başımdan geçen olaylardır. inanıp inanmamak size kalmış orası da pek umrum değil. siz sadece okuyun ve bu sözde zevk veren edevatların insana, insan ilişkilerine ne denli zarar verdiğini anlayın, uzak durun.

size otobiyografimi çıkarmicam fakat zor bi çocukluk geçirdim. dedem öldüğünde babamla amcalarım arsa kavgası yaptı ailede tek okuyan insan babam olduğu için dedem bu arsaları en iyi şekilde değerlendirip değerini katlayacağını düşündüğü için ölmeden 1 gün önce tek varisini babam yapmış yasal olarak. dedem hakkın rahmetine kavuşunca amcalarımla babam kavga ediyorlar ve ben 3 yaşındayken babam komaya giriyor 3 ay sonra kaybediyoruz. olayı başlatan amcamla en son görüştüğümde benden özür diledi. şuan maddi gelirim iyi olduğu için yakınlaşmaya çalışıyorlar.

herneyse annemle beraber yaşıyorum istanbulda, mesaiye kalıyor hergün eve 10 da geliyor haftanın 6 günü çalışıyor kadın. bende annemi kurtarıcam diye ilkokulda iyi çalışıyorum oksde iyi bir puan yapıp bakırköyde ismini vermeyeceğim bir okula yerleştim. anadolu lisesiydi. okula başlamadan önce hayatımın değişeceğini hissedebiliyordum bişey yaklaşıyor yani. okulun ilk günü ömer diye bir çocukla arkadaş oldum. (kendisi hala sözlükte takılıyor trende çıkarsa görebilir senin dıbına koyayım.) neyse işte bunla 9.sınıfı sıkıntısız atlattık tek kötü yanımız sigara alkol ortamımız da var güzel bi şekilde ama hiç tanışmamamız gereken insanlarla o yaz yine bakırköyde tanıştıkx

edit:bitirdik efendim...

okuyosanız ya başlığı ya bunu şukulayın bunu anlatmak istiyorum

mayısya da haziran. tam hatırlamıyorum sabaha kadar takılmıştık sabahta bitik bi şekilde bakırköye gittim işlerim vardı tam hatırlayamıyorum neyse dayımla karşılaştık yeraltı çarşısında dükkanı vardı carousele işemeye gitmiştim ellerimi yıkarken ama kafam hala gidik tam kendimde değilim gözlerim kaymış zar zor açık tutuyorum gözümü bu bana sordu alkolmü içtin diye ben dayım olduğunu bilmiyorum o an ses tonundan da çıkaramadım bu seni ne kadar ilgilendirir dedim bana bak dedi sen çocukken annen seni bana benzetirdi. junior kadir derdik sana ama sonra bazı sebeplerden ötürü kavga ettik görüşmemeye başladık dedi (yengem yüzündenmiş onu anlatamam konu çok sapar) şimdi haline bak bonzaicilerden farkın yok. sen yas falan tutmuyosun böyle yası giberim bizim de annemiz öldü kendine gel harcama kendini dedi. madem bu kadar umrundaydım niye gibtiri çektin dedim ben kendimden başkasını düşünmem ki sadece haline acıyorum dedi o an bende bişeyler oldu müptezel hayatıma o an son verdiğimi düşünerek okulum eylül sonunda başlıyor kalacak yerin varmı dedim gel dedi beraber gittik

eve geçtim tekrar uyudum yer zaman ortam farketmeksizin istediğim yerde uyuyabilen bi insanım. dayım işten gelene kadar uyudum zaten uyanmamın sebebi kavga sesleriydi yengemle dayım tartışıyodu yengem bırak çocuğu zaten yeni kaybetti annesini diyordu dayımsa ya okusun ya çalışsın moralim çok bozulmuştu ayağa kalkıp yanlarına gittim şöyle tarif edeyim kapıdan baktığınızda gözükmüyor mutfakta oldukları kapının kapandığı tarafta duruyorlar yani ben mutfakta birden belirdim.

dayıma “18,5 senedir yaşıyorum varlığını ilk defa iki ay önce bize gel bizde kal dediğinde hissettim. annemin mezarına gelip bi fatiha bile okumadın beni yanına alma sebebin gerçekten istediğin için değil kendini buna mecbur hissettiğin için çağırdın dimi?” dedim bakışı değişti bana sarılacak falan zannediyodum. çok ihtiyacım vardı... hayatımda yiyip yiyebileceğim en okkalı tokatı yedim sonra gibtir git lan madem diye de ekledi. bi insan bu kadar zalim olabilirmi diye düşünüyosanız bunlar daha başlangıç aq ama o konu dışında kalıyor onu en son kısımda söylerim.

canla biraz oturduk dertleştik falan filan kültür üniversitesinde iktisat kazanmış takılıyodu o zamanlar sordum hala kullanıyomusun diye esrarı bıraktığını ama extacy ye devam ettiğini, tedavi gördüğünü söyledi daha sonra evine çağırdı başka zaman diyip üsteledim san bilirsin dedi ayrıldık işte ertesi gün sabah erken saatlerde uyanmıştım yürümeye karar verdim biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı annemin kabristanına falan gidicektim yolda ilkokuldan arkadaşım bilali gördüm şimdi bu çocuk aklınıza gelebilecek her taku sizin için tedarik eder karşılığında da cüzi bir miktar ücret alırdı 7.sınıfta falan ayakkabı çaldırıyorduk. neyse bunla her karşılaştığımda ayaküstü muhabbet ederiz her defasında bişi lazımmı der bende bazen ayakkabı bazen sweat isterim hesaplaşırız bi şekilde. po gün makarasına extacy istedim güldü 4-5 saat sonra aradı beni nerdesin falan dedim evdeyim oliviumun oraya gel ara beni acele dedi gittim bende peçeteden çıkartıp ulu orta verdi dedim olum şakasına dedim olsun aldık artık dedi paramın olmadığını söylediğimde boşver verdiklerine sayıyorum dedi.

şimdi size canı anlatmam gerek. ailesi çok zengin ama çocuk sorunlu yani kavgacı kürtler olur ya türk versiyonu. benle bile kaç defa kavga etti durduk yere saymıyorum sayamıyorum bundan bıkmışlar aylık belli bi miktar veriyolar ne tak yersen ye hesabı evin kirasını falan ailesi ödüyor çocuk müptezel hayatı yaşıyor

diyeceksiniz ki doğal içmek varken niye kimyasala girdin aq bunun bi açıklaması yok kime sorsanız bişey diyemez zaten her insan hayatında hata yapar benim hayatımın hatası da bu oldu zaten daha sonra hazırlığa devam ettim zaten yıl kaybım olduğu için fazla ders alıp 3.60 ortalamayla üniversiteyi bitirdim şuan türkiyede faaliyet gösteren taşaklı bi şirkette taşaklı bir pozisyonda taşaklı bir maaşla çalışıyorum ve hayatım taşaklı kelimesi üzerine kurulu... kullandığım şeyler: sigara, alkol haftalık iznimde geçen sene hollandaya gidip doğal ot içtim özlemişim...

YASAL UYARI: TÜRKiYEDE SATILAN SÖZDE MARiJUANALARIN %90’I KiMYASALDIR ELiNi VEREN KOLUNU KAPTIRIR. KiMYASALA BULAŞMAYINIZ

NOT: Eğer gibinizin keyfine düşkünseniz. Ders çalışın liseli kardeşlerim macera aramayın. Mezun tayfa da para biriktirip yurtdışında kullanın çok merak ediyosanız ama burda kullanmayın. Denemeyin, enettirmeyin.

Okuduğunuz için teşekkürler. Ben bunu şirkette bi arkadaşıma rakı masasında anlattım güldü inanmadı. inanmamak size kalmış hikaye mi gerçek mi öğrenmek isteyen Galata Mandırası Sokaktaki çaycıya bekleriz *

11.sınıfın başları eylül ya da ekim olması gerekiyor bakırköy istasyonda buluştuk ben can ve okan okan annesine söz vermiş bira dahi içmiyor bu zamanlar muhabbet ediyoruz bi yandan da can cigara içiyor bi duman versene dedim o sigarayı beraber içtik hayatım boyunca biradan almadığım zevki bi sigarayla almıştım bide o zamanlar skunk yok kimyasal değil yani skunk bonzai çıktıktan ve insanların ölmeye başlamasından sonra yaygınlaştı eski bonzaiciler şuanda skunk içiyor. herneyse ilk cigaramı öyle içmiştim

evde bizle beraber 5 kişiydik 17 yaşında bi kız vardı okulu bırakmış kendisiyle çok uzun süre arkadaşlık kurmadım 4-5 defa görüştük en son yüksek dozdan ölmüş demişti can zaten o bardağı taşıran son damlaydı neyse eve girdim selamlar sabahlar oturduk öyle ben aranıyorum bişiler istiyorum yani içmek istiyorum can bunu anlamış beraber cigara içtik hayatımda ilk defa skunk içmiştim kafası diğerlerine göre çok daha kötü ve ölüm tribine girebiliyor ilk defa içenler ama ben yine de ottan alışkındım üstüne alkoller falan aldık bu lavuk birisiyle konuştu bi 15-20 dk yok olmuş onu da farketmemitim de montla görünce anlamıştım. kelle başı ikişer tane mitsubishi getirmiş sadece bu vardı dedi ben içmeyecektim avcuma vermişti atıcan mı diye sordu cevap vermeden sen atmıyodun unuttum dedi tam alacakken ikisini birden yuvarladım ve kafasını tarif edemiyorum yani çok farklı ben o seviyeye hiçbir zaman erişemem tıpkı ilk defa yüksek dozda alkol aldığınız zaman o günü hatırlayamamanız gibi. neyse bu şekilde 4-5 ayı kendimi yas tutuyorum diye kandırarak geçirdim

zaten fazla eşyam yoktu o sinirle de yanıma hiçbişey alamadım bikaç hafta boyunca bazı arkadaşlarda kaldım, üniversitedeki hocalara ulaştım yardım istedim. bi süre bu şekil yaşayıp geçtim. sömestrda bütün kapılar birden yüzüme kapandı. dışarda kar kış üstümde sadece mont. biraz hayatım boyunca gece 1 den sonra dışarı çıkmamışım ama sığınacak bi yerim yok. son çare olarak canı aradım ve ona gittim

daha sonra ara ara düşünüyorum ulan biraya bu kadar para vereceğime bi üçlü alır kafamı yaşarım ben malmıyım aq hem bağımlılığı yok falan hesabı bu şekilde de oldu para buldukça canla takılıyoruz bu uzun bi zaman sonra extacy atmaya başlamış banada ikram ediyodu ben almıyodum kimyasala karşıyız diyerek reddediyodum.

bitane pubdayız ismini hatırlamıyorum arasokakların birinde. bakırköy lisesinden 3 çocuğun hesabı çıkmamıştı bizde öyle fazla içen insanlar değiliz 2009 da publarda biralar ortalama 5 liraydı zaten. bunların üstünü tamamlayıp dışarı çıktık. beyler saolun diyip bize yaklaştı bitanesi “ben okan” dedi o okan çok iyi bi çocuk şuan aynı şirkette çalışıyoruz.

biraz hızlandırıyorm buraları biz sürekli takılmaya başladık zaten o dönemler zeytinburnu maltepe mahallesindeki matbaa sanayilerinde çıraklık yapıyodum parayıda zevkine harcıyoduk işte 2 liraya kuponlar biralar falan filan neyse okan bizi yine bakırköy lisesinden can diye biriyle tanıştırdı çocukla el sıkıştık isimlerimizi söyledik bu direk sigara alkol dışında bişiler kullanıyomusunuz dedi

tedavi sürecini anlatayım sözlükte daha önceden eroin kullanıp yatan varsa 3 evre var 3.sü başlangıç 2.si yükseliş 1.si alevlenme en azından benim yattığım klinikte böyle adlandırılıyordu 3.de yeni başlayanlar 2.de kısa süre önce başlayıp sürekli kullananlar 1.si uzun süredir kullananlar 3.lere sadece rehabilitasyon hizmeti sağlanıyor kişinin zamanını harcayabileceği bir hobi veriliyor çok gerekli görülürse ilaç veriliyor 2.sinde kandan maddeyi temizliyorlar serumla 2-3 hafta boyunca daha sonra ilaç verip yolluyorlar en azından DEVLET DESTEKLi KLiNiKLERDE BU BÖYLE özelde daha ilgili davranıyorlardır eminim.

baştada belirttiğim gibi zor bi çocukluk geçirdim zor yaşayanlar ya sigaraya ya cigaraya bulaşır yani ben sigaraya bulaşmıştım o zamanlar cigara şuanki gibi her beş kişiden üçünün kullandığı ve bunla övündüğü bişey değildi yok dedim gibseler de kullanmam dedim bu sene de bu şekilde bitti hala temizim ama canla görüşüyorum ve deliler gibi içiyo

neyse okuyan kimse yok

bi sene boyunca sürekli takıldık üniversite sınavım var diye son sene kendimi eve kapattım boğaziçinde inşaat mühendisliği kazandım kafa basıyor bununla övünmeyeceğim devam ediyoruz. hazırlık döneminde annemi kaybettim ve pgibolojim çöktü dayımın yanına taşındım zira part time çalışsam bile bi yandan kira bi yandan fatura ödeyemezdim (dedemden kalan arsalara hiçbir şekilde dokunmadım, hala duruyor. kendi şirketimi kurup ordan başlama hayallerim var) dayım sürekli ya okula git ya da işe gir boş durm diyodu ben kendimi kaybettim kadıköyde leon pub var burda tek başıma içerken birisi dokundu kutale122 naber diyip elini uzattı bu kişi 1 senedir görüşmediğiö candı

başlığı çok karmaşık aktarmışım bundan sonra daha detaylı ve düzgün anlatıcam

gel zaman git zaman iyicene bağımlı oldum tek tüp yetmiyodu düşünme yetimi kaybedecek kadar ileriye gitsem doz aşımından ölürdüm heralde cigara 4-5 dal cigara içiyoduk bayılmadan önce eroini vuruyoduk uyanınca 13-14 saat geçmiş oluyodu bidaha eroin vurup kafa yaşıyoduk bu sıralar işe de dayıma da gitmiyorum yanlız onu söylemedim burhan bana sürekli kendisinin para verdiğini benim hiç eklemediğimi söyledi cepte 70 lira var hepsini verdim takıldık yaklaşık 2 hafta evden çıkmadık para kalmadı bi hafta çalışayım dedim dükkana gittim.

daha sonra yaz aylarında krize girdim. dayımın arkadaşının yanında çay ocağında çalışıyodum karaköy çarşıda enstrümancıların olduğu sokakta. patronun adı murat bu adam beni bu bataktan kurtaran kişi. oğlu yüksek doz eroinden ölmüş. neyse buralara daha var...

adamla üç buçuk aylık süre boyunca baba oğul ilişkisi kurduk hala görüşürüm ihtiyaçlarını gideririm babamı hiç hatırlamıyorum ama babam gibi severim saolsun sahip çıktı bana... neyse ben murat abiden çok kullanmak istediğimde hem borç alıyorum maaştan kesiyor hem de izin alıyorum. zaten işleri iyi hayrına almış dayımı kırmamak için ben sadece çay demleyip dolduruyorum o da siparişleri zütürüyor (çaycı diyip geçmeyin işlek bir yerde tek çaycıysanız ve yerel esnaf tarafından seviliyosanız o esnaf sizi zengin eder) neyse canın ortamından tanıdığım bi yedikule çocuğu var adı burhan. can kuzeniyle hollandaya tatile gitmişti bizde takıldığımız zaman ikimiz takılıyoduk... bi gün bana eroin teklif etti