Sıcaktı.Çok sıcaktı.Üstümde şort ve tişörtle minibüsün erken gelmesini umuyordum. Geldi ve bindim.Ön taraflara doğru ilerledim.Şoföre ücreti uzatıp sarı demirlerden birini kavradım.Önüme baktığım an onu gördüm.
Koltukta oturmuştu. Hemen önümdeydi.Üzerinde sarı, dekolteli bir giysi vardı. Sıcaklık arttıkça, güneş çıplak boynuna ve göğsüne vurdukça parlak ve küçük ter damlalarını bile görebiliyordum. Zaten sıcaktan bir köpek misali hızlanan nefesim, dondurulmuş bu ilahi an karşısında dahada hızlanıyordu. Tekerler çukurlara girip çıktıkça sallanıyorlardı o mükemmel ötesi göğüsler.
Yıllardır müdavimi olduğum bu yolların tüm kasislerini biliyordum. Kasislerden geçmeyi ölüyü bekleyen mezar gibi bekliyordum. Geçtiğimiz anda ise o küçücük ter damlalarının kendi aralarında hengamelere girişmelerini, tuzlu su ve güneş ışıklarının bu parlak göğüs üzerinde gök kuşakları oluşturmalarını bütün mevcudiyetimle izliyordum. Yaşadığımı hissediyordum yani.
Bu sırada alt tarafta oluşan hareketliliği sona erdirmek için boştaki sol elimi şortumun cebime koyup, şeyimi sola doğru yatırdım. Elimle iyice kavradım.Çünkü bıraktığım an şortun önü kızıl derili çadırı gibi oluyordu. Elimi cebime atmama mütevellit kız dönüp bana baktı. Böyle alttan mükemmel bakışlar.O saniye içinde kızın ineceği yerde inmeye karar verdim. Konuşacaktım.En fazla red yer yada sapık ilan edilirdim. Zaten şu anki halimden farklı olmazdı durumum. Kararım kesindi.
Ne olduysa o an oldu işte.Bir hapşırmadır geldi.O an elimi cebimden çeksem ağzıma zütürsem şort kızın ağzının yanında çadır olacak. Demiri tuttuğum elimi bırakıp onu ağzıma zütürsem büyük ihtimalle yere düşeceğim. Arkaya hapşırsam orada da bir sürü ayakta insan var...
Bir saniye içinde bu ihtimalleri kafamdan geçirirken olan oldu.Son anda cebimdeki elimde karar kılmıştım. Hapşırmadım.Resmen infilak ettim. Hemde cebimdeki elim ağzıma yetişmedi bile. Hapşırığın şiddetinden gayrı ihtiyari kapanan gözlerimi açtığımda; kızın yüzünde saylayar, ağzının dibinde ise ereksiyon halindeki şeyimin çadırı vardı.Iyyyyyy diye yüzünü peçeteyle silerken şaşkınlıktan düzeltemediğim şeyime iğrenme ve nefret barındıran bakışlarla bakıyordu. Hemen indi şoföre seslenip. Bende ardından indim.
Ağzımı açacağım an ardına dönüp şöyle dedi.Yüzüme hapışırıp, şeyini minibüste ağzıma dayayan erkeklerle ilgilenmiyorum