kemalizmi yüceltmeyi pek sevmem ama şu an kendi topraginda türkiye adı altında rahat yaşıyosan bunu M.Kemal ve fikirlerine borclusun. vergi borclarinida gibtimin akpsine

Ülkeyi kurtarmak.

" -henüz savaş bitmemişken 1919 yılında, dahiliye nazırı ülkedeki madenlerin bir kısmının hala düşman olduğumuz italya şirketlerince işlenmesine izin veren yasayı onayladı. "

hala oradaysan şu cümleyi açıklar mısın ?

@67 ben dahiliye nazırı diye aklımda kalmıştı ama adliye vekili ve meclis ikinci başkanı olcak o. sana fikret başkaya'nın yazısından alıntı yapıyorum direk:

"Daha 1920 yılı içersinde iken, yeni kurulmuş olan Büyük Millet Meclisi'nin ikinci başkanı ve adliye vekili olan Celalettin Arif'in siyasi nüfuzunu italyan sermayesi lehine kullandığını görüyoruz. Celalettin Arif, Ereğli kömür havzasında bir maden arama ve işletme imtiyazına sahiptir ve 1919 yılında italya'ya giderek Terni şirketine bu imtiyazı %10 hisse karşılığında devreder. 1920 yılında henüz savaş halinde bulunduğumuz italyanlara ait yirmi beş kişilik bir grup, maden imtiyazını işletmek üzere Ereğli'ye gelir ve o tarihlerde Meclis ikinci başkanı ve adliye vekili olan Celâlettin Arif, iktisat vekiline, italyanlara gereken kolaylığı göstermesi dileğiyle bir telgraf çeker… Boratav şöyle devam ediyor: "Burada önemli olan husus, Milli Mücadele'nin henüz başında iken, Türkiye ile açıkça muhasım olan bir ülkeye ait şirketlerle pervasızca işbirliğine ve ortaklığa girişmiş bir şahsın en yüksek siyasi mevkilerden bazılarını işgal etmekte bulunmasıdır."

ek olarak chester imtiyazı ile ilgili geçen kısım:

"Resmi tarih ve resmi ideoloji tarafından anti-emperyalist bir mücadele sayılıp yere göğe sığdırılmayan Milli Mücadele döneminde emperyalizmle ilişki kurmak için sabırsızlanan üst düzey siyaset erbabının marifetleri saymakla bitmez. Bunlardan en çok bilineni ünlü Chester imtiyazıdır. Bu imtiyazın imza tarihi 8 Nisan 1923’tür ve henüz Laussanne Antlaşması’nın imzalanmasına aylar vardır... Söz konusu imtiyaz anlaşmasına göre:” Chester grubu, Ankara’dan Kerkük’e ayrıca Samsun ve Doğu Beyazıt’a kadar uzanan 4400 km. Uzunluğunda demiryolu ve üç liman yapımını üstleniyor. Buna karşılık inşa edilecek demiryolu hatlarının çevresinde kırk kilometrelik şeritler içersindeki bütün maden ve petrol kaynaklarının işletilmesi imtiyazına doksan dokuz yıl için sahip oluyordu. Demiryolu ve limanların işletilme hakkı da aynı süre için Amerikalılara bırakılıyordu, imtiyazlı şirkete Türk özel sermayesinin de azamî %50 oranında ortak olması öngörülmüştü. Şirket oldukça sınırlı tutulan bir vergi yükümlülüğünü de üstleniyordu.”2 Amerikan ve ingiliz emperyalizminin çıkar çatışması sonucu Musul Viyayeti’nin Laussanne Antlaşmasıyla ingilizlerde kalması yüzünden bu imtiyaz anlaşması uygulanamamıştı ama burada önemli olan, söz konusu girişimin ‘Milli Mücadeleyi’ yürüten ekibin zihniyetinin tipik dışa vurumu olmasıdır.."

@61 ben de sana diyorumki eleştirilerin başka başlıkta yerinde olurdu,ama atatürk düşmanı bir adamın başlığında senin bu savların tamamen onun işine yarıyor.Sen adamı yeterince eleştirmemişken, kemalizme sallıyorsun ki kemalist değilim ben yanlış anlaşılmasın. Sadece yeri burası değil diyorum, Sevr'i bağlamam da Lozan'ı imzalayan kim demiş bir yavşakta ondan söyledim

kemalizm akp icadıdır, atatürk adını kullanamayan rte dahil akepe avanesinin daha doğrusu tayyibistlerin zütlerinden uydurduğu abuk subuk atatürk ve onun felsefesiyle yakından uzaktan alakası olmayan saçmalıktır. her akepe ivadı gibi ülkeden çok şey yitirilmesine ve akepenin güçlenmesine faydası dokunmuştur.

@78 kardeş senin beyninin frontol lobunda bir sorun var galiba. neresi yeri neresi yeri değil senden öğrencek değilim.

siz hayla tartışıyonuz mu amk hahah mahşallah bu ne azim

@78 şimdi de introduction to anatomy mi.Çok güzel kardeş, düşmanlığa devam.

erke dönergeci.. andımızı okuyup yoktan enerji vareden kemalist bilimadamlarınca yapılan 1000 yılın buluşu..

ama yobazlar bozmuş:(((