Öncelikle Atatürkçü biri olarak elimden geldiğince bu sorulara tarafsız cevap vericem.

1- Atatürk'ün müslüman olup olmamasıyla halifeliğin kaldırılmasındaki alaka ne ? Halifelik o dönemde sadece makamdan ibaretti halifelik dini olduğu kadar aynı zamanda siyasi bir kurumdu. Şu an halifelik olsa verdiği kararın hangisini yapacaktın ? Halifelik döneminde hangi arap ülkesi bizim yanımızda olmuş ? Halifeliğin bize ne yararı olmuş ? Artık hristiyanların elinde oyuncak olmuştu islama zarar veriyordu bunun için daha bir sürü neden var hilafet yönetimini biraz araştırmalısın.

2 - Atatürk ezanı yasaklamamıştır. Ezan islam dininde namaz vaktinin geldiğini insanlara bildirmek için yapılan çağrıya verilen isimdir. Ek olarak 16 Haziran 1950 yılında çıkan kanunda da kullanılacak dil serbest bırakılmıştır. Kur-an'da ezan arapça okutulmalı diye bir şey yoktur.

3- Ayasofya ilk yapıldığında kilise olarak yapılmıştır daha sonra camii olmuştur. Bu konuda tartışmalar çok olduğu için yapılmalımıydı yapılmamalımıydı bilmiyorum. Yalnız Fatih Sultan Mehmet bu konuda kesinlikle dokunulmaması veya değiştirilmemesi gerektiğini söylemiştir.

4- Arapçanın sadece bir dil olduğunu bilmen gerekir kutsal değildir kutsal kılınamaz. Atatürk'ün bir islam düşmanlığı veya Kur-an karşıtlığı hiçbir zaman olmamıştır. O dönemde bu konuyla ilgili insanlar okuduğunu anlamalıdır denilmiştir ki buda mantıken doğrudur bazı insanlar bile duaları okurken doğru telaffuz edemiyor. Şöyle ki ''biz o kitabı arapça bir kur'an olarak indirdik ki anlayabilesiniz.'' Önemli olan anlamaktır hangi dilde okuduğun önemli değil burda kutsal olan kitaptır dil değil.

5- Kur’ân-ı Kerîm’de gerekse hadislerde cuma Müslümanlar için bir tatil günü olarak tayin edilmemiştir. Kimse sana Cuma namazına gitmek istediğinde dur gidemezsin demiyor (tatil olsa bile gitmeyeceğini düşünüyorum) Şöyle bir durumda var tabi yapılabilir mi yapılır. Aradan 80 yıl geçmiş bunu kimse düşünememiş mi veya düşünmüşte karşımı çıkmışlar bu konuyu biraz araştırırsan altında yatan sebepleri öğrenirsin.

6- Bu konuda sana hak verebilirim ki bana göre de kim yaparsa yapsın böyle bir şey kabul edilemez bir insana özellikle diyorum insana bir şeyi zulümle zorla dayatarak asarak keserek kabul ettirmek kesinlikle doğru değildir bu ister Atatürk olsun ister başkası.

9- Bu konuda net bir bilgi olmadığı için kimse fikir yürütmemelidir bence ne Atatürk yaptırdı diyebiliriz ne de Topal Osman kendi iradesiyle yaptı.

11- Öncelikle burda bir düzeltme yapalım Atatürk Latife Hanımdan ayrılmıştır çünkü Latife Hanım Atatürk'ün geç saatlere kadar milletvekili ve bakan arkadaşları ile ülke sorunlarını tartışıp kendisine fazla zaman ayıramadığından yakınıyordu. Atatürk ise Latife Hanımı siyasi işlere sıkça müdahale etmek ve aile yakınlarını torpille işe sokmakla suçluyordu. Artan tartışmalar ve ülke meseleleri daha ağır bastığı için bu durum olmuştur altında bir şey aranmamalıdır.

15- Emin ol Atatürk yaşıyor olsa buna karşı çıkacak ilk kişi olurdu. Atatük'ün korunmaya ihtiyacı yoktur isteyen istediği şekilde eleştirebilir sevebilir herkes saygılı bir şekilde görüşünü paylaşmalıdır ve bencede üzerinde değişiklik olması gereken bir kanundur. Celal Bayar'a selamlar..

16- 1935 yılında Atatürk'ün emriyle mason locaları kapatılmıştır.

17- "Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. muhafazid'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. muhafazid'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; islamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler." (Atatürk, Nedim Senbai, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979)

20- Ben böyle birşey söylediğini hiçbir yerde görmedim kaynak belirtmelisin.