0
efendim iyidir hoştur falan ama ben horluyormuşum bu pozisyonda. düşünsene onca romantik dakikanın ardından sevgilin tüm gece kulağına horluyor. ben şahsen soğurum, aşkım azalır. o yüzden hayatı dizi tadında hayal etmek yerine gerçekçi yaklaşımlar getirilmelidir. şimdi yüreği pır pır atan kelebek gönüllü insanların kaşık pozisyonu deyince "ayyyy çok şekeeer" dediklerini duyar gibi oluyorum. hatta aynı kişiler dizilerde balkondaki kız arkadaşına balonlarla mesaj yollayan birini görünce gerçek sanıyorlar bunları.
yahu dizi o ya. gerçek hayatta hiçbir şey o kadar kusursuz olmaz. biz balonla mesaj yollasak o balonlar rüzgara kapılıp uçar, denk getireceğiz diye maymun oluruz aşağıda. çiçek alsak yaprak biti çıkar, taşlardan kapısının önüne kalp yapiyim bahçeye dersin site güvenliği iteler. kaşık pozisyonunda yatiyim dersin horlarsın. o yüzden bizim ülkemizde ve dahi avrupada da en çok sprey boyayla kaldırıma, duvara yazı yazılabiliyor romantik aksiyon olarak. gencecik kızlarımız da sadece dizilerde görebilecekleri kurgulanmış bir romantizm anlayışıla yaşamaya ve asla tatmin olmamaya devam ediyorlar.
ulan garip de bir yandan türk erkeği olarak dizi karakterleriyle kıyaslanıyoruz sürekli. yani gurur mu duyayım, yıkılıp kendimi alkole mi veriyim karar veremiyorum. bir hayal kahramanında görülen özellikler bekleniyor gerçek hayatta bizden. öylesine inanıyor canım türk kızı bize. örümcek adam izleyip "aşkumm ağ atsana şuraya noolur noolur" demek gibi bir şey sonuçta. "uçsana aşkım, treni elinle durdursana kuşum." leeen manyaklaşmayın lan. dizide adam bir jest yapacak diye 45 kişi organizasyon yapıyor, ışık, açı zamanlama kırk kere hesaplanıyor. olası tüm olumsuzluklar bertaraf ediliyor. 3,2,1 motor dendi mi geliyor o hasta olduğunuz centilmen erkek.
bir de bize bak; kıt kanaat imkanlar, destek olan yok, kulübedekli kıçı kırık nöbetçi bile kovalıyor yeri gelince. kovalasa ya seymen ağayı.
bak ne güzel sahne mesela, çocuk sevdiğine sarılmış sıcacık mayışmış çok seviyor, çok özlüyor kız gidince ama horluyor arkadaş. yapacak bir şey yok. gerçek hayatta o çocuk horlar da, osurur da, yeri gelir yataktan inerken yanlışlıkla üzerinize bile basar. o bayıldığınız düdükler yapmıyor sanki bunları normalde. bana da kur onca ekibi, yap organizasyonu 15 saniye ben de horlamam. o yüzden buradan türk kızlarına seslenmek istiyorum evet horluyorum. hatta haydi'nin dedesi gibi etkili horluyorum ama gerçek hayattan daha fazlasını bekleyemezsiniz. sıçıyorum da mesela ben.
ehem onun dışında kaşık pozisyonu çok güzel bir şeydir hani. insanın kolu uyuşur, kan vücudunun bir yarısına birikir. sevgilinin saçı burnu gıdıklar. ama bunlar güzeldir zaten. gerçek olan budur. ben bazen okuyorum burada yazanları gülesim geliyor. hani dilim varmıyor ama çok şaşalı anlatanların yaşamdıklarını düşünüyorum bunu hiç. kaşık pozisyonu anlatılırken tüm bu söylediklerimden de bahsedilmelidir. çünkü söylenmezse erkek arkadaşlarını yine hayal kahramanlarıyla kıyaslayacaklar. tatmin olamayacaklar bir türlü. aynı şey ciks için de geçerli. yıllarca kendini sevdiği erkeğe saklıyor kimi kadın, bekliyor bekliyor. beklerken sağdan soldan komşudan falan duyduklatıyla kendisine bir ciks fantezisi oluşturuyor. bunu öyle mükemmel kurguluyor ki kamasutranın yedinci seviyesinde olsan o kıza istediği gibi bir ciks yaşatamıyorsun.
allahtan ben tüm bu sapkın hatalardan arınmış, horladım diye hayal kırıklığına uğramayan bir insana aşığım.*
Tümünü Göster