1. 1.
    +3
    at tarrrağı demek.
    ···
  2. 2.
    +1
    özet: Annesi, istanbul'a gittiği için kendisinden bir yaş küçük olan kardeşi Hasan'la artık Dadaruh'un yanından hiç ayrılmaz. Bu, babasının seyisi, yaşlı bir adamdır. En sevdikleri şey atlardır. Dadaruh'la birlikte onları suya zütürmek, çıplak sırtlarına binmek, onlar için çok zevklidir. Torbalara arpa koymak, yemliklere ot doldurmak, gübreleri kaldırmak eğlenceli bir oyundan daha çok hoşlarına gider. Dadaruh eline kaşağıyı alıp işe başladı mı, tıkı... tık... tıkı... tık... tıpkı bir saat gibi... yerinde duramaz, bunu gören küçük çocuk ben de yapacağım! diye tutturur.
    O vakit Dadaruh, onu Tosun'un sırtına koyar, eline kaşağıyı verir,
    - Hadi yap! Der.
    Bu demir gereci hayvanın üstüne sürter, ama o uyumlu tıkırtıyı çıkaramazdı.
    Her sabah ahıra gelir gelmez,
    - Dadaruh, tımarı ben yapacağım, der.Ama adam izin vermez ancak boyu at kadar olunca yapabileceğini söyler. Boyu atın karnına bile varmıyordu. Oysa en keyifli, en eğlenceli şey buydu. Sanki kaşağının düzenli tıkırtısı Tosun'un hoşuna gidiyor, kulaklarını kısıyor, kuyruğunu kocaman bir püskül gibi sallıyordu. Tam tımar biteceğine yakın huysuzlanır, o zaman Dadaruh, "Höyt.." diye sağrısına bir tokat indirir, sonra öteki atları tımara başlardı.Bir gün yalnız başına kalır. Hasan'la Dadaruh dere kenarına inmişlerdi. içimde bir tımar etmek hırsı uyanır. Kaşağıyı arar, bulamaz. Annesinin bir hafta önce istanbul'dan gönderdiği armağanlar içinden çıkan fakfon kaşağı, pırıl pırıl parlıyordu. Hemen alıp, Tosun'un yanına koşar, karnına sürtmek ister fakat rahat durmaz.
    - Sanırım acıtıyor? Diye düşünür.
    Gümüş gibi parlayan bu güzel kaşağının dişlerine bakar. Çok keskin, çok sivridir. Biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başlar. Dişleri bozulunca yeniden dener. Gene atların hiçbiri durmaz ve kızar. Öfkesini sanki kaşağıdan çıkarmak ister. On adım ilerdeki çeşmeye koşar. Kaşağıyı yalağın taşına koyup yerden kaldırabildiği en ağır bir taş bularak üstüne hızlı hızlı indirmeye başlar. istanbul'dan gelen, üstelik Dadaruh'un kullanmaya kıyamadığı bu güzel kaşağıyı ezip, parçalar. Sonra yalağın içine atar. Babası çeşmeye bakarken, yalağın içinde kırılmış kaşağıyı görür; Dadaruh'a yanına çağırınca çok korkar. Dadaruh şaşırır, kırılmış kaşağı ortaya çıkınca, babası bunu kimin yaptığını sorar. Dadaruh,
    - Bilmiyorum, der.
    Babasının gözleri ona döner, daha bir şey sormadan, çocuk kaşağıyı kardeşi Hasan’ın kırdığını söyler. “Dadaruh uyurken odaya girdi. Sandıktan aldı. Sonra yalağın taşında ezdi” der.
    Babası Hasan’I çağırır.
    -Bu kaşağıyı niye kırdın? diye sorar.
    Hasan, Dadaruh'un elinde duran alete şaşkın şaşkın baktıp, sarı saçlı başını sarsarak,
    - Ben kırmadım, der.
    - Doğru söyle, darılmayacağım. Yalan çok kötüdür, der babası. Hasan inkârda direnir. Baba öfkelenir. Üzerine yürür "Utanmaz yalancı" diye yüzüne bir tokat indirir.
    - zütür bunu eve; sakın bunu bir daha buraya sokma. Hep Pervin'le otursun! diye haykırır.
    Artık ahırda hep yalnız oynar. Hasan eve hapsedilir. Annesi geldikten sonra da bağışlanmaz. Annesi onun iftira atabileceğine hiç ihtimal vermez.
    Ertesi yıl anne, yazın gene istanbul'a gider. Hasan'a ahır hâlâ yasaktır. Bir gün birdenbire hastalandı. Doktor "Kuşpalazı" der. Babası yatağın başucundan hiç ayrılmaz. Hizmetçi kardeşinin öleceğini söyler ve çocuk ağlamaya başlar. Gece uyuyamaz, uykuya dalar dalmaz Hasan'ın hayali gözünün önüne gelir "iftiracı! iftiracı!" diye karşısında ağlar. Pervin'i uyandırır. Hasan'ın yanına gitmek istediğini ve babasına bir şey söylemek istediğini söyler. Yarın söylersin, der. Sabaha kadar gene gözlerini kapayamaz. Hava henüz ağarırken Pervin'i uyandırır.Ama zavallı suçsuz kardeşi, o gece ölmüştür.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    0
    Amk ilk okul kitabı
    ···
  4. 4.
    0
    @1 daha da özet geç bin
    ···
  5. 5.
    0
    ya ömer hoca ne yaptın amk sen. ilk okuduğum da travma geçirmiştim.
    ···
  6. 6.
    0
    Böyle bir esere bu kadar entry bravo amk brazzers başlığı bile daha çok tutmuş amk. Neyse beni en çok etkileyen kitaptı amk kardeşine yalan atmasi kardeşinin ölmesi çok etkileyici amk. Yıllar geçti unutamam
    ···
  7. 7.
    0
    sonunda çocuk ölüyo beyler ben söylim xd
    ···
  8. 8.
    0
    okumayan var mı

    http://www.davetci.com/d_...aye_oseyfettin_kasagi.htm
    ···
  9. 9.
    0
    Kaş'ta yaşayan insanların birbirleriyle iletişim kurabilmek için kullandıkları özel network.
    ···
  10. 10.
    0
    http://www.incicaps.com/tabi3.swf
    ···
  11. 11.
    0
    canfeza - kaşağı , mutlaka dinleyin .. yüklü sözler
    ···
  12. 12.
    0
    canfeza denilen bursalı herifin şarkısı

    3 gündür uykularımı kaçırdı rapte sevmem halbuki

    http://www.youtube.com/wa...x22mw&feature=related

    az önce yağmuru sen sanıp bi miktar yaşadım
    bi miktar yaşadım seni,hasretin baş aşağı
    elimde kaşağı kağıtlar asil bir at gibi
    kaşıyorum her zerresini seni zütüren yasağın

    sen kilitli kasamın anahtarını yuttular
    sıcaklığın azaptır buzla kaplı kuzey kutbuna
    gidişin gözümde o kadar güzel bi renk ki
    bir gün benim olursan şayet geri dönüşünü kutlamam

    hiç görmediğin meyhanemin gıcırdayan parkesi
    zayıflığından ötürü aşk üstünde dar kesim
    binlerce yıllık geçmişin benzetmesi
    arsızlığın koca cumhuriyetin çöküşü,emeklerime darbesin

    sağlığım yerinde ancak sağ değilim sevgilim
    nasıl ay güzellik bazında olamıyorsa sen gibi
    en çok sen kadar mutluyum,ne fazla ne ekgib
    seni hala dünyanın yarısından çok seviyorum demek ki

    kar şimdi başladı,titriyor sokak lambası
    bu gece yüzü suyu hürmetine tek bi yıldız kaymasın
    lütfen,bana yanında bir yer lûtfet
    zamanın en has oğlu burda çiftiz peki ya orada ay nasıl ?

    i̇nsan özemeden edemez,duymasan da 'ne' deme
    çocuklar gibi sevinirim duymuş gibi yapsan bile
    sıkıntı denizinin ciğerli balıklarıyız
    oksijenini yardan değil yarı yaradandan dile

    sevmek bir lüks değildir ki haz duyalım
    bak biz burada biz olmuştuk izin ver az duralım
    arzularım küllerinden tutuşacak biz yanacağız
    bizi söndürmeye yetecek mi yer altının saf suları ?

    ölü gibiyken yürüyebilmek her haliyle gariptir
    cam şişeler yokluğunun sahilinde birikti
    biriktim,boşalacak kap kacak yok etrafta
    benim için aya ayak basmak gibiydin,iliktin bir ilktin

    onunla ben gibisin olma,zarar verir
    pek sağlıklı düşünemiyorum delirmiş karakterim
    sensizlik dokularımdan canıma inmiş,
    beni hayattan soğutabilecek güçte dur bilmez bi bakteri

    i̇stanbul yolundayım,yolunda solunda
    hız kesmeden gidiyorum fakat küçük bir sorun var
    en harika satırların özendiği kadın;
    seni aralıksız sevmek inan ki benim değil aklımın zoruyla

    hala haber bekliyorum,telefonun başında
    bir ömür kiracım ol dudaklarımdan taşınma
    kumlu fırtınaların ortasında da kalsak,
    sıcaktan eriyecekte olsak,sana yetecek kadar aşım var

    ata vurulan gem gibidir,kalbe giren sevda
    yürür şarabın sersemliğinden gördüğün bedbaht
    ormanın ördüğü dev dağ,kurda kuşa sevda
    ben peşinden geleceğim kuşkusuzuz,hele bi sen dal

    sevmek bir lüks değildir ki haz duyalım
    bak biz burada biz olmuştuk izin ver az duralım
    arzularım küllerinden tutuşacak biz yanacağız
    bizi söndürmeye yetecek mi yer altının saf suları ?

    ölü gibiyken yürüyebilmek her haliyle gariptir
    cam şişeler yokluğunun sahilinde birikti
    biriktim,boşalacak kap kacak yok etrafta
    benim için aya ayak basmak gibiydin,iliktin bir ilktin

    başıma gelen bak,başkasıylasın
    elimi bırakman mühim değil de bi başkası nasıl ?
    aşka sır yasım,mutluluğuna gırlasın
    yokluğun var olan herşeyi sil baştan hatırlatır

    hafızam sıfır,sen anne sütüsün
    bozuluyor zaman geçtikçe yüzümün ütüsü
    kırışan alnımın isyanı dilden düşenlerdir
    kurtuluş yok,ölüm senden sen ölümden kötüs
    Tümünü Göster
    ···
  13. 13.
    0
    ömer -iyiki- saveettin lan. yoksa nasıl okurduk dıbına koyim.
    ···
  14. 14.
    0
    Geminin buz dağına çarpıp battığı kısım nerede?
    ···