4 yaşına bastığında babası onu tütün ekmeye yollamaya başlamış. Daha küçük bir çoçuk olduğu halde koskoca adamlarla aynı tarlada aynı işi yapmaya zorlamışlar. Zoruna giden şey çalışmak değilmiş çalışmaktan hiç korkmamış ancak sürekli tarlada yavaş çalıştığı için saatlerce dövülüp üstüne işenmesi kanına dokunmuş.

Babası ne derse tamam diyip birebir yaparmış abisi ise kendisinden 5 yaş büyükmüş o 9 yaşına kadar bırakın tarlayı çapaya tütün ekmeye gitmeyi babasına sürekli karşı gelip şımarıklık yapıyormuş.

Babası muzaffer beye çok kötü davranırken abisine hiçbir zaman kızmamış. Bir ara tarlada ki dayaktan kaçmak için eve kaçmış. Eve geldiğinde babası falakaya yatırmış. Ayağının üstüne basamadığı halde ertesi gün yine tütün ekmeye gitmiş.

Abisi bütün gün oyunlar oynayıp kendine oyuncaklar yaptırırken muzaffer bey bütün gün dayak yiyip çalışmış. Bu 12 yaşına kadar devam etmiş. Bir kere olsun babasına karşı gelmemiş. Abisi köyden bir kızın ırzına geçmiş. Olaylar büyümüş baya babası suçu muzaffer beyin üstüne atmış ve eğer isterseniz evlendirebiliceklerini söylemiş.

Adam 12 yaşındaki çocuğun kızının nasıl ırzına geçtiğini düşünsede koskoca ağanın da yalan söylemeyeceğini düşünmüş. Kız düğünden iki gün önce intihar etmiş. Muzaffer bey kendisini suçlamış sürekli ben arada olmasam abim onunla evlenmek zorunda kalırdı ayşe ablayada bir şey olmazdı diye düşünmüş o zamanlar ama sonradan her halükarda babası abisi istemediği için bir kılıf bulup kızla onu evlendirmeyecekti.

Gerçi bende şaşırmıştım sandığımdan çok daha iyi bir kişiliği vardı. Üstelik ege şivesi ile değil istanbul Türkçe'siyle konuşuyordu.

Bu daha da garibime gitmişti fakat eski bir ağanın oğlu olduğu için iyi bir eğitim almış da olabilirdi.

Haftasonu evlerine gittiğimde sofrada bir tek kuş sütü ekgibti. Elinden geldiğince herşeyi hazırlamış ve pişirmişti. Bir erkeğin kapama yapıcak kadar becerikli bir aşçı olduğunu ilk defa görmüştüm.

Evin içi diğer evlere göre çok daha lükstü kasabada sıradan bir ev gibi dursada duvarlar tertemizdi ve heryerde süs gibi duran ama dua olan yazılar tablolar vardı. Evin zemini son derece güzel bir fayanstan yapılmıştı arka bahçeleri çiçeklerle doluydu üstelik arka tarafa gecekondu olmasına rağmen bir balkon da yapmıştı. Evin içinde ki mobilyalar kanepe ve divan değildi koltuklar vardı. Yatakları da son derece güzeldi. Anlıcağınız istanbulda bilr benim bulamadığım evi burda bu adam kendisi yapmıştı üstelik ayda 85 lira kazanarak.

Sofraya oturup konuşmadan yemeğimizi yedik. Sonra rakı içip içmediğimi sordu. Farketmez siz nasıl isterseniz ben ayak uydururum herşeye dedim. Gülümseyerek yanlız boğma rakıdır yakınlarda üzüm bağı olan bir ağabeyim kendi yapıyor rakıyı. Serttir anlıcağın bozmasın seni.

Gülerek karşılık verdim. Pekala sen kaşındın dedi. Sofrayı kurduktan sonra oturduk ve içmeye başladık ilk başlarda sakin bir şekilde benim hayatımı dinledi. Çok fazla soru sormuştu bende herşeyi anlatmaya başlamıştım.

Sonrasında ise işte böyle diye bitirdiğimde daha gençsin güzel bir hayatın olmuş dedi. Babamı öldüren ve hapse giren abim. Tecavüz ettikten sonra zorla evlenmek zorunda kalan bir babam vardı yani en taktan hayatlardan birini yaşadığımı düşünürken güzel hayat yaşamışsın demesi garipti.

Şuan onun hayatını anlatacağı bölüm gelmişti ve anlaşılan biraz daha içmesi gerekiyordu. Be yaşadığını duymak istiyordum evet ama pek güzel şeyler olmayacağı kesindi.

Mutlu olmuştu. Yüzünden belli oluyordu. Biraz daha mehmet hakkında konuştuktan sonra beni hafta sonu evine yemek yemeye davet etti.

Ne kadar korksamda kabalık etmek istemiyordum ama yinede duraksamamdan sıkılmış olmalı ki.

Soğuk bir insan olduğumu ve köylülerin hakkımda söylediklerini biliyorum öğretmen, redderseniz anlayışla karşılarım dedi.

Yok ben sadece beklemiyordum şaşırttı beni ama çok mutlu oldum mutlaka gelirim muzaffer bey dedim.

Yine keyiflendi cebinden çıkardığı sigarayı yakıp eğer işiniz yoksa kahveye geçip çay içelim buyrun dedi. Uzak kalmaya çalıştıkça o bana daha da yaklaşıyordu ve bu beni huzursuz ediyordu.

Yinede istifimi bozmadan kahveye doğru onunla birlikte yürümeye başladım. Kabalık ettim özür dilerim diyip cebinden sigarasını çıkarıp ikram etti. Bafra içiyordu. Yatılı lisede kaçak olarak gelen parlementleri içtiğim günler geldi aklıma.

Yılda bir paket alırdım yine de zor biterdi. Hayatım boyunca sigara içmek saçma gelmişti bana. Bir tane sigarayı paketten çekip teşekkür ettim. Kibritle sigaramı yaktı.

Sandığımdan daha acı gelmişti. insan bile bile niye zehir içer hala anlamış değilim. Yüzümün değişmesini görünce anlaşılan sigarayla aranız pek iyi değil öğretmen bey dedi.

Bütün kanım çekilmiş ve içimde büyük bir korku oluşmuştu. Mehmet o sırada yanıma gelip öğretmenim iyi misiniz korkutuyorsunuz beni dedi.

Hala korkarak ona bakıyordum. Delirmeye başladım sanırım. Olmayan şeyler görmeye başlamıştım. Mehmeti başımdan gönderdikten sonra dışarı çıktığımda muzaffer bey yanıma gelip Mehmet'in durumunu sordu.

Hala içimde ki korkuyu atamamıştım ve elimden geldiğince onlardan uzak durmak istiyordum. Yine de bozuntuya vermeden Mehmet'in son haftalardaki büyük değişimini uzunca anlattım. Güler yüzlü bir şekilde bizim çocuktan bişey olur mu dersin hoca dedi.

Bu adamın gülümsemesi bile tuhaftı. Bende gülümseyip neden olmasın çok zeki bir çoçuk eğer hedeflerinden vazgeçmezse çok büyük adam olucak dedim.

Nadiren ikram edildiğinde nezaketen içerim. insanın bile bile zehir içmesi bana hep garip gelmiştir. Ancak alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir sizlerin üstüne de pek gelmek istemiyorum diyip gülümsedim.

Sigaranın yararı olmadığını düşünmenizi anlayışla karşılıyorum lakin rahatlatıcı bir etkisi var bunu göz ardı etmeyiniz. Ben bunca derdimi bu zıkkımı içerek hafifletmeye çalışıyorum ama artık oda bana yük olmaya başladı.

Maddi konuda mı diye sordum. Yani evet git gide pahalı hale geliyor her gün iki paket sigaraya 50 kuruş veriyorum ayda 15 lira mı zütürüyor. Zaten ayda en yoğun olduğum dönemde bile 85 lira zor kazanırken nerdeyse dörtte birini sigaraya veriyorum.

Bırakmayı denediniz mi daha önce peki diye sordum. Yani bir kaç defa bıraktım ama tekrar başladım onlada olmuyor onsuz da olmuyor arada kaldım.

Kahveye geçtiğimizde uzun uzuna sohbet ettik herkes şaşırmıştı benimle muzaffer beyin bu denli iyi anlaşmasına

Beyler ne deseniz haklısınız ana bacı karıştırmadan istediğiniz kadar sövün işlerim vardı biraz yazmaya başladım bitirecem bugün

Üff uyuyamamki şimdi ben

Hikayenin sonunda hiçbirimizden haber alinamiyo sirkan sözlüğü kapatip gidiyo

aʏɦ ҡօʀҡtʊʍ

bu saate olmaz knk

Kardeş güzel bi hikaye bulmuşsun kimse anana sövmek istemşyor o yüzden gibtirtme muhasebesini yaz şu hikayeyi zaten birazdan baq qerdeşım diye ezeriler gelip internetine 50 manat vereceklerini söylecekler gibicem onlarıda

Tam bir egoist huur çocuğu ne yazacağını bilemedi yazmıyor bide gelmiş şekil yapıyor gibtir git surdan yavsak herif 4 günde bi hikaye bitiremedi bide gelmiş istesem neler yazarim diyor. Okumayinda gibtir olsun gitsin gavat.

bu cin kesin kürttür aq bak aslerlerimizi sehit etmis pic kesin kürt bu aq

Muğla milasliyim suku

Ulan bende milaslıyım niye böyle bir şey duymadım

Vutututu rez

Olum Muğlalıyım bunlar hep gerçek hikayeler amk ne cinli memleketimiz var gibeyim böyle işi

Bi BiTMEDiNiZ AMK

7 sülaleni mehmet'in evine kitlerim senin başla

(bkz: soğuk klozete kökten çözüm)
(bkz: ben bir bodybuildingçiyim)