kayıkla soğuk topraklara gidiyoruz

neden malmö? diye mesaj atanlar olmuş, açıklayayım. konum itibariyle en stratejik noktalardan bir tanesi malmö. oraya vardığımızda herkes kendi yolunu çizecek. kimi orta avrupaya geçiş yapıcak, kimi litvanya üzerinden rusya'ya geçecek, kimi belki benim gibi norveç fiyordlarına doğru kürek çekmeye devam edecek. tüm bu dağılımın merkezi malmö olacak konum itibariyle.

Peki yiyecekleri nasıl tedarik edeceğiz?

tabiki her akşam midye dolması, kalamar tava ve at kestanesi pilavı yiyeceğiz?

@1 kayıkçı kul mustafa

@42 atlantik okyanusu somon balıklarının göç yolu aynı zamanda. rutin yapıcağımız toplantı duraklamaları sırasında çeşitli yöntemlerle somon avlayacağız. @43'ün kayığında bir adet ispirto ocağı olucak. onu da yazıyorum şimdi parantez içine. yakaladığımız somonları ona vereceğiz. somon üzerine bir kaç alternatif çıkaracağını düşünüyorum fileto, tava vs.. sonrasında tek sıra halinde kayıklarımızı onunkine yanaştırıp yiyeceklerimizi alıyoruz. drive-thru mantığı yani.

o halde nasreddin hoca serisi, modifiye namık kemal fıkraları eşliğinde temel ve dursun son baskı yı hard diskime yüklüyorum (hard disk yasak dememiştin ?), ben zaten norveç fiyordları için çıkıyorum bu yolculuğa ben ordan merkeze inerim minibüsle, bi de kitap için teşekkürler yine ben okurum ses tellerim zarar görecek ama bunun için değer

@38 aranızdaki mesafeler dikkate alındığında 2 önünüzdeki ve 2 arkanızdaki olmak üzere yalnızca 4 kayık çıplak sesinizden yararlanabilecek tam anlamıyla. işte telsiz burda devreye girecek. yalnız 2 kalem pille çalıştığı için kafilenin sonunda yer alanlarla iletişimde problem yaşanabilir yer yer. zaten geçtiğimiz her ülkenin kıyı şeridinde kafilenin toplanmasını bekleyeceğiz. bu sırada bize fıkralar anlatabilir, öyküler okuyabilirsin. tüm kayıklara hemingway'in yaşlı adam ve deniz kıtabını dağıtacağım konsept çerçevesinde.

güzelmiş lan ahahhahahahah

ya bi de illa ki bir monttu gocuktu almak gerekiyor işte, valizi nasıl hafifleştirebiliriz ki, hatta ben tek oturabilirim valizimle sözkonusu iki kişilik kayıkta izin verirsen xde

bir de derinden ve dipten geçeceğiz ya 5 saniye kafamız yüzeyde kalacak cebelitarıkta orası beni endişelendirdi, korkmadım da aramızda korkacak kafalar olabilir diye

ben gelmek istiyorum ama açıkda dalgalar ile boğuşurken kayıkları birbirine bağlamak iyi bir fikir mi? sardunya adasına varırsak dinlenme süremizi soracaktım bir de?

@12 evet. zeten yolculuk boyunca kayıklarımızı birbirine yanaştırıp küçük toplantılar yapıcaz ufak ayrıntıları netleştiricez bu şekilde. bordeux'da merlot üzümlerimden yapılmış şaraplar var. kafileden birini gizlice kıyıya çıkartabiliriz bu sırada. dönebilirse şayet yolculuğun başından bu yana yıpranmamızın bir ödülü olur. bu detayı yolculuk sırasında inancınızı kaybettiğinizde düşünüp mutlu olun diye veriyorum. kalabalık konusunda da şu an elimdeki listeye baktığımda bir kişi var henüz o da siz. artacağına inanıyorum.

kafan güzelmiş güle güle kullan

@15 pek öyle umulduğu gibi gerçekleşmeyebilir ne yazık ki. yine ufak bir fırsat yakalandığında cips-kaju-likör moduna da girildi. işte bu yüzden bu zorlu yolculuk aksi bir durum olmadığı müddetçe karaya adım atmadan sonlanacak şekilde planlandı. yine üzülerek tüm lükslerinizden arınmanız gerektiğini hatırlatıyorum tekrardan. kıyı şeridi kilometrelerce devam eden üzüm bağlarından ibaret olucak. sahil şeridi diye plajların, tekel bayilerinin olduğu kıyılar akla gelmesin. her bağın merkezi bir yerinde mahseni bulunur. bu mahsenlerde görevliler dışarıdan gelen gurmelere herhangi bir ücret talep etmeden şaraplarını tatmasına izin verirler. tabi bu 1-2 yudum. işte bahsettiğin o çevikliğini burada sergilemen gerekicek. mahsene indiğinizde görevli tatman için o yılın fermentelerinden bir şişe açıcak muhtemelen. artık bu noktada senin kişisel yeteneklerin devreye giriyor. abi şu arkadaki şey ne diyip elinden alıp mı kaçarsın nasıl yaparsın bilemiyorum. hatta gözü karartıp şişeyi görevlinin ensesine indirip bayıltabilir, özel odada saklanan 1940 öncesi şişelerden birini de zimmetine geçirebilirsin. hani yap demiyorum da böyle şeyler yapıyor insanlar duyuyoruz.

yolculuk süresinde çok bir ayak işi de gerekmeyecek. sorumlu oldukların ne bileyim dinleneceğimiz koylarda su soğuk mu, efendime söyliyim boy ne kadar, oltaya solucan lazım solucanımız ne durumda, gerektiğinde tedarik vs şeyler olucak muhtemen.

hmm oky cnm bb .s.s

--spoiler--

--spoiler--

yaz panpa

gerçekten heyecanlandırıyor bu yolculuk beni, kayıklara çok fazla valizdi falan yüklemeyeceğiz değil mi, walkman mp3 çalar gibi elektronik cihazları da almamalı, bir de cep telefonlarımız yerine kayıklar arası sanırım telsiz telefon edinmemiz gerekecek.

haydi selametle gençler

büyük gün gelip çattığında yakınlarıma bye bye diye el sallayacağım kayıkta olacağım yani tabi titanik gibi olmadığından yukarıdan bakmama gerek kalmayacak, sadece kafamı kaldırıp hoşçakalın diyebileceğim, ama benim yanımda çok kilolu biri olmasın lütfen xde