/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +157 -11
    https://www.youtube.com/watch?v=7YzW1nMB9fk

    kulaklıklarımı kulağıma takmış, altın vuruşu damarlarıma enjekte etmiştim. hayat, yaşamak ne kadarda boş geliyordu herşeyini kaybettiğini düşünmek, karamsarlaşmak ve artık bir geleceğin olmadığını düşünmeye başlamak ne taktan bi durumdur panpalar.

    insanın birdaha erişemeyeceğini düşündüğü hayaller kurması ne de berbat bi durum. bir gün öleceğini bildiğin halde yaşamaya devam etmek neden ki? ölüm eylemini daha erkene çekmek, yaşadığını düşündüğün bütün bu acılara son vermek çaresiz bir insan için iyi bir seçenek olabiliyor.

    üsküdarın arka mahallelerinden birinde parkta banka uzanmış gözlerimin yavaş yavaş kapandığını hissederken kulağımda, Madonna - la isla bonita parçası çalıyordu.

    her saniye biraz daha batıyor, sonuma biraz daha yaklaşıyordum. Kim bilebilirdi ki, müzik bitince araya giren radyo sunucusunun kurduğu cümleyle benim hayatımı değiştirebileceğini?

    Radyo sunucusu araya girdi ve şöyle dedi;
    Hayatta başarı,para,mutluluk üçgeni sadece şanslı olan insanlar için mi var sevgili dinleyenler? Bunlardan yoksun kalan kesimler neden işi hep depresyona sürüp bazende intihar eder?
    insanlar çoğu zaman pes ederler, yanıldıkları nokta ise aslında pes ettiklerinde kaybederler.

    Edit : Hikayenin bazı kısımlarında 1 Yıl sonrasından kesitler veriyorum.
    (bkz: flashfoward)
    (bkz: bir yıl sonra)

    2. Edit : Hikaye bitmiştir panpalar. Burdan bütün inci sözlük ailesine selam olsun.

    3. Edit : Bir süre sonra hikayenin devdıbını yazmaya karar verdim, hikayenin devamı; (bkz: umut bizim mahalleden bi bin)
    ···
  2. 2.
    +32 -1
    (bkz: Part 2)

    Güçlükle doğrulup telefonumu elime aldım, gözlerim bulanık görüyordu. 112'yi arayıp ölüyorum diyebildim sadece.

    Kendime geldiğimde hastanedeydim. Başımda en iyi arkadaşım savaş vardı. Çocukluktan yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmemiştir.

    Kaç gündür hastanede olduğumu, ailemin haberi olup olmadığını sordum. 3 gün yoğun bakımda yattığımı bu sabah normal odaya alındığımı söyledi.

    Aile zaten pek merak etmezdi, Haberleride yoktu belliki, olsada annem gelirdi en fazla zaten. O zamanlar bir kız arkadaşım vardı liseden beri seviyorduk birbirimizi, benim sorumsuzluklarım yüzünden ayrılmıştık. Yani aslında ben hep öyle olduğunu zannediyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      Rez panpa
      ···
  3. 3.
    +36
    (bkz: Part 3)

    Günü hastanede geçirdim ertesi gün taburcu edildim. Radyoda dinlediklerimi unutmamıştım. Kaybettiğim herşeyi bir bir geri alacaktım.

    Önce başarı, sonra para, sonra sonra sonra. yapacağım çok fazla şey vardı. Elimden aldıkları herşeyi geri alacaktım. Berna benden sonra eski arkadaşlarımdan ahmet ile birlikteydi. Beni arkamdan güzel vurmuşlardı harbiden takdir etmiştim.

    Ahmetin maddi durumu iyiydi aslında en başta orda kaybediyordum zaten.
    Önce ordan başlamalıydım ama cepte doğru düzgün para olmadığından öncesinde bir iş bulmalıydım. Sıradan bir iş olamazdı bu. tabiiki gayrı meşru düşünüyordum.
    ···
  4. 4.
    +37 -1
    (bkz: Part 4)

    Gün içinde savaşla buluştuk, savaşa biraz kafamdakilerden bahsettim, tahsin abi diye birinden bahsetti. Ne iş yaptığını tam olarak kendide bilmediğini ancak kolay parayı onunla çalışırsam bulabileceğimden falan söz etti.

    Tanışmak için tahsinin ofisine gittik. Güzel bi ofisi gençten elemanları vardı.
    çağrı merkezi tarzında biryerdi. Tahsin abiyle tanışma faslını geçmiştik, savaşla araları gayet iyiydi, ne zamandır tanıyordu bilmiyordum tahsini ama
    ben ilk defa görüyordum.

    Adama bazı amaçlarım ideallerim olduğundan söz ettim. idealler kolay kafanda ne kadar maaş var diye sordu. Ben burada müşteri tesmsilciliği mi yapacağım diyerek soruya soruyla karşılık verdim. Tahsin abi önce savaşa baktı, savaşın başını salladığını gördüm.

    Sonra bana yapacağın iş bir nevi öyle ancak getirisi iyi olacak diyerek aylık 3 bin lira iyi midir senın için diye sordu. işsiz güçsüz bir adam için tabiiki muazzam bir paraydı bu.
    ···
    1. 1.
      0
      jigololuk değildir inşallah okuyorum da
      ···
  5. 5.
    +33
    okuyan varsa başlığı bi şukulasın panpalar dağa taşa anlatmayalım
    ···
  6. 6.
    +40 -2
    (bkz: Part 5)

    Ertesi gün işe başlayabileceğimi söyledi, bin lira kadarda avans vermişti. Ulan ilk günden bin lira avans falan gayet iyiydi. soluğu capitolde almıştım. Alışverişti sinemaydı derken biraz vakit geçirdik savaşla. Akşama doğru tekele uğrayıp savaşa geçtik. Savaşa ne iş yapıyor oğlum bu adam ilk gunden bu paralar falan diye sordum. Bilmiyorum yarın anlarsın diye cevap verdik. biramızı içiyor makara yapıp vakit geçiriyorduk. ne iş yapacağım umrumda değildi zaten para akıyordu nasılsa.

    Ertesi sabah kalktım iyi bir duş, saçımı başımı düzeltip ofise doğru yola koyuldum. erken gitmiş olacağım ki ofis boştu. kapıyı kızıl saçlı 20li yaşlarda bir kız açtı. ilk günden erkencilik yapma çok kullanırlar seni burada dedi. Belliki seni epey kullanmışlar ama hala erken gelmekten vazgeçmiyorsun heralde diyip bin gülüşü attım. Elini uzatıp şeyda ben dedi gülümseyerek. Tokalaştık yavaştan çalışan elemanlar damlıyordu.

    En geç tahsin abi gelmişti, beni diğer çalışanlarla tanıştırdı falan derken şeydaya bana işi öğretmesini söyleyerek odasına geçti. Şeyda bana telefon üzerinden yasal dolandırıcılık yaptıklarını, insanlara bazı sosyal hizmetler vaat ederek nasıl kandırdıklarını anlattı.

    Diksiyonum için bir kağıda konuşma metni yazdı. Önce beni izle ve öğren dedi. Önlerinde bazı evraklar vardı. Evraklara göz gezdirdiğimde şahısların ev adreslerinden tutunda bütün bilgileri yazıyordu. Kimi arayacaklarını biliyorlardı yani kısaca.
    ···
  7. 7.
    +32
    (bkz: Part 6)

    Insanların hangi banka ile çalıştıklarına kadar bütün bilgileri mevcuttu bu evraklarda.
    Telefonu hapörlöre verip bana nasıl konuşmam gerektiğini öğretmeye başladı, telefon konuşması şu şekildeydi.

    - Mehmet bey iyi günler
    - iyi günler
    - xxx firmasından arıyorum anlaşmalı olduğumuz xxx bankasının kredi kartı ile yapmış olduğunuz alışverişinizden 1 yıllık sosyal hizmetler paketi kazandınız. Paketinizi etkinleştirelim mi acaba?
    - Ne içeriyor bu paket

    Birsürü sallamasyon sağlık hizmeti kamu hizmeti adı altında birşeyler sallıyordu. Sonrasında adam paketi etkinleştirmek istediğini söylemişti. Adamdan, alışveriş yapmış olduğu kartın bütün bilgilerini ve kart limiti istemişti. Adamda saftı belliki hemen döktü bütün kart bilgilerini ortaya. Sonrasında önündeki bilgisayardan gözlerimin önünde sanal pos üzerinden adamın kartından 2 bin lira çekmişti. Adama teşekkür edip telefonu kapattı. Öylece bakakaldım

    işte bu kadar, önündeki kağıttaki adamları arayıp bu şekilde konuşacaksın, parasını çekip telefonu kapatacaksın dedi. Vazgeçmeyi düşünmüştüm o an ama aklıma o parktaki gece gelmişti gözümü karartmıştım. ilk gün 3 kişiyi bu şekilde kandırıp kartlarını boşalttım. Tabi kazançlar hep tahsin abinindi biz sadece maaş ile çalışıyorduk. ilk günden bin lira avansa şaşmamak lazımdı.
    ···
  8. 8.
    +25 -1
    (bkz: Part 7)

    Şeyda ile birbirimizin numaralarını almıştık ilk günden, güzelde bir kızdı aslında ama amacım burada gönül eğlendirmek değildi. Aradan günler geçiyor tahsin abi bizim üzerimizden binlerce lira kazanıyordu. işe kendimi kaptırmıştım ama yapmam gerekeni unutuyor gibiydim. Parasızlığın dibine vurduğumda terk edip yüzüme bakmayan arkadaşlarım, ahmet, berna. hepsine sıra gelecekti tabiiki.

    Şeyda ile çok fazlasıyla yakınlaşmıştık. burak ve merve diye arkadaşlarda edinmiştim ofisten. iş çıkışlarında beraber takılıyor, mekanlara gidip eğleniyorduk. Elimde biraz para gördüğü için kadıköy tarafında biraz yıkıntı ama mütevazi bir ev tutmuştum. Ailemin yanına arada uğruyor annemede para bırakıyordum. Bir akşam işten çıkarken tahsin abi sen kal thefucking diğerleri çıkabilir dedi. Kafamda soru işaretleri belirmişti.
    ···
  9. 9.
    +28
    (bkz: Part 8)

    Tahsin abinin odasına geçtik, dolaptan 2 tane bira çıkartıp birini koydu önüme. Bak evlat sen iyi bir çocuğa benziyorsun. güzelde çalışıyorsun ancak şeyda ile birlikte takılmanızdan memnun değilim dedi. Nasıl yani abi dedim.

    -Şeyda ile aranda birşey varsa bundan sonra yok
    -zaten birşey yokta neden öyle diyorsun abi
    -sen bana hesap mı soruyorsun?
    -Yok abi estağfurullah
    -biranı bitirdiysen gidebilirsin
    -daha açmadım ki
    -o zaman geri dolaba koyuyorum.

    Kalktım ve çıktım iş yerinden. Şeydayı aradım nerede olduğunu, çıkıp çıkamayacağını sordum, gelebilirim dedi moda tarafında buluşmak üzere sözleştik telefonu kapattım.
    ···
  10. 10.
    +28
    (bkz: Part 9)

    incelik olsun diye kadıköy iskelesi tarafındaki çingenelerden birtanede gül aldım elime, moda sahiline doğru yürümeye başlamıştım. Şeyda beni kayalıkların üzerine oturmuş bekliyordu. Elimdeki gülü görünce gülümseyip teşekkür etti. Güzel gülüyordu lan kız harbiden.

    Akşam tahsin abi ile aramızda dönen muhabbetlerden bahsetmeye başladım, şeyda başını önüne eğmiş vaziyette öylece dinliyordu, yada dinliyor gibi yapıyordu. başını elimle kaldırdım sol gözünden yaş parçası süzüldü. Boşver, thefucking boşver dedi, sadece.

    neden şeyda birşey söylesene dedim. Yarın bambaşka bir hayatımız olsada bugünü değerlendirelim dedi ve elimden tutup kadıköyün sokaklarına doğru sürüklemeye başladı beni. Kenar köşe biyerde bara oturduk, 8'li tekila söyledi. Ben ne oluyor derken hiçbirşey sorma bana bu gece dedi, parmağını dudağıma değdirip susturdu.
    ···
  11. 11.
    +13 -1
    15 dakika yemek sigara molası devam edeceğim panpalar.
    ···
  12. 12.
    +24 -1
    (bkz: flashfoward)
    (bkz: 1 yıl sonra)

    Berna ile vapura binip kız kulesine geçmiştik. 300 lira bırakmıştım en üst katında 2 kişilik kahvaltıya. terasına çıktık ve duvarına isimlerimizi yazmıştı çantasından çıkardığı kurşun kalemle. Bana bakıp gülümsüyordu, boynuma sarılıyordu. iyiki varsın, iyiki hayatımdasın diyordu.

    sonrasında el ele sahil boyu yürüdük. Akşama doğru halikarnasa geçtik bir kaç dubleden sonra benim evin yolunu tutuyorduk. Berna körkütük sarhoştu. Anahtar deliğine anahtarı sokmuştum ki, berna başımı elleriyle çevirip dudaklarıma yapıştı. Bu gece senin olmak istiyorum nidaları atıyordu sessizce. Yatağıma geçtik ve o gece birlikte olduk.
    ···
  13. 13.
    +10
    ciks hikayesine dönmemesi için içeriklere girmiyorum panpalar.
    ···
  14. 14.
    +30
    (bkz: Part 10)

    Tekilaları vurduktan sonra, şeydanın kafası sallanmaya başlamıştı. Evini hala bilmiyordum. Nerede oturduğunu sordum, biraz daha oturup içmek istediğini söyledi. Olmaz diyip hesabı ödeyip kolundan tutup kaldırdım. Kadıköy meydana kadar zor bela yürüttüm, taksiye bindirmek istemiştim binmeyeceğim diye haykırdı resmen. insanlar bize bakıyordu, daha fazla rezil olmamak için zorla taksinin arka koltuğuna bindirdim, kendimde ön koltuğa binip benim evin adresini verdim ancak taksici kısa mesafe gidemeyeceğini söyledi. Cebimden 20 lira çıkarıp attım yeter mi dedim. Taksici kafa salladı.

    Eve vardık şeydayı kendi yatağıma yatırdım, dolaptanda bir eşortman takımı attım yanına. ihtiyacın olursa ben içerde yatıyorum diyerek ayrıldım odadan. 33 ekran bi televizyonum vardı açtım izleyip uyumaya çalışıyordum, sızmışım. ilerleyen saatlerde boynumda bir nefes hissettim, gözümü açtığımda şeyda yanıma sıkışmış bana sarılıyordu. napıyosun kızım derken dudağıma bir öpücük kondurdu.

    Hoşuma gitmişti o an, iyi geldi be diyebildim sadece. Çok kazmasın be dedi, bana arkadaşlarım kısaca kereste der dedim güldü. bu kez ben öptüm dudaklarından. Kendini bana doğru itiyordu, bense kendimi geri çekiyordum. o gece kanepede sarılıp birlikte yatmıştık.
    ···
  15. 15.
    +22
    (bkz: Part 11)

    Sabah kalktığımda şeyda yoktu, odaya baktım seslendim fakat cevap veren olmamıştı. Erkenden kalkıp gitmişti belliki. Giyinip ofise doğru yola koyuldum. Ofise vardığımda kapıyı yine şeyda açmıştı, şaşırdım o anda.

    Eliyle sus işareti yaparak içeriye doğru geçti. Neler olup bittiğine anlam veremiyordum. Merve yüzüme bakıp, zor bir gece geçirdin heralde dedi gülümseyerek. Ne sen sor ne ben anlatayım boşver dedim. O ara tahsin abi şeydayı odaya çağırdı. Herkes telefon trafiğindeydi, bense telefonu bi kenara bırakıp odadan konuşma seslerini işitmeye çalışıyordum ancak duyulmuyordu.

    10 dakika kadar sonra şeyda gözleri dolmuş vaziyette içerden çıktı sandalyesinin üstünden çantasını alıp hızlı adımlarla kapıya doğru yöneliyordu. Tam arkasından kalkıp gitmeye yeltenmiştim ki tahsin abi ile göz göze geldik, gidemedim arkasından.
    ···
  16. 16.
    +22 -1
    (bkz: Flashfoward)
    (bkz: bir yıl sonra)

    Ertesi sabah erkenden kalkmıştım, kağıda, acil bir işim çıktı. kalkınca istersen evde takılabilir istersen kapıyı çekip çıkabilirsin berna akşama haberleşiriz diye bir not bıraktım baş ucuna.
    Saçımı başımı düzeltip evden çıktım. yasemini evinden aldım. arabaya bindiğinde günaydın güzellik diyerek boynundan öptüm. kırmızı bir ruj sürmüştü oda yanağımdan öptü, rujun izi yanağımda çıkmıştı. ben farkında değildim yaseminde söylemiyordu.

    Arada bakıp pis pis sırıtıyordu bana. Gün boyu öyle dolaştım, insanlar bana neden bakıyor diye düşünüyordum. Uğradığımız benzinliğin lavabosuna girdiğimde fark etmiştim ruj izini. Allah belanı versin yasemin dedim içimden. Sinemaya falan gidip günün sonunu getirmiştik.
    ···
  17. 17.
    +24
    (bkz: Part 12)

    Şeydaya mesaj attım ne oluyo diye ancak cevap vermemişti. Akşam çıkınca aradım, nerdesin kızım noldu dedim. ağlamaklı bir sesle çengelköy tarafında olduğunu söyledi. Bekle orda geliyorum ayrılma biyere diyip telefonu kapattım. Yarım saat kadar sonra yanındaydım. Bilenler bilir çengelköyde çok meşhur bi kokoreççi var, duvarlarında oraya gelen ünlülerin resimleri vardır hatta hep.

    açmısın diye sormadan tutup kolundan oturttum masaya, 2 yarım söyledim. Anlatacak mısın artık neler olup bittiğini şeyda dedim. Yüzüme bakıp başını salladı, anlat o halde şimdi dedim. Ortamın müsait olmadığını çıkınca anlatacağını söyledi pekala dedim.

    Yarımlarımızı yiyip mekandan çıkmıştık. Beylerbeyine doğru ufak adımlarla ilerliyorduk. Anlatacağım ama sadece kendim için değil senin içinde endişeleniyorum artık dedi. Artık sadede gel ve anlat şu muhabbeti dedim.

    -Bak thefucking, O alçak herif beni odasında sürekli taciz ediyor. Bazen elleriyle bile bana dokunduğu oluyor, tiksiniyorum artık kendimdende, o adamdanda, o ofistende herşeyden tiksiniyorum.

    Vay huur çocuğu, sen niye hala orada çalışıyorsun? neden katlanıyorsun böyle birşeye? neden şimdiye kadar söylemedin bana.

    Kafamda 10 tane soru işareti belirmişti o anda, ard arda sıralıyordum sorularımı. Pos üzerinden gelen paraların kendi üzerindeki hesaba aktarılarak aklandığını bir terslik anında şeyda kendide yanacağı için bırakıp gidemediğini söyledi. Aynı zamanda bu konularla ilgili ailesine söyleyeceği ile ilgilide tehditler ettiğini anlattı. Kafamda şimşekler çakmıştı, abi dediğimiz adamın huur çocukluğunun en büyük örneği olduğunu o gün öğreniyordum.
    ···
    1. 1.
      +4
      Keşke kardeş bir iki numaradan yüksek meblağ çekip kendi hesabınıza atıp sonra da Şeyda nın banka hesabını kapatıp defolup gitmeden önce polise ihbar etseydiniz.
      ···
  18. 18.
    +27 -1
    (bkz: Part 13)

    Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. şeyda elimi tutup gözlerimin içine baktı yüzyüzeydik. konuşmaya devam etti.

    -Bak thefucking ben sana aşık oldum. ne kadar farkındasın bilmiyorum ama durum bu. Ancak sen beni istesen bile biz asla birlikte olamayız. O yüzden arkamı toplamaya, beni kurtarmaya çalışma. Ben zaten bir bataklıktayım, bırak bu işi yol yakınken, tertemiz bir sayfa aç ve hayatına oradan devam et.

    Kafamı olmaz anlamında sağa sola sallayıp gelen taksiyi el işaretiyle durdurdum. Kadıköye geçtik, Modaya doğru yürüyorduk, tekelden üçer tane bira aldım kayalıkların kenarına oturduk. Yokmu yani bunun bir çaresi, kurtarmak istiyorum, seni orada bırakamam diyordum ama nafileydi. Tahsin beni gözden çıkarmadıkça ben ona köpeklik yapmak zorundayım, sen hiçbirşeye karışmayacaksın sana bir zarar gelsin istemiyorum demişti.

    Üzülmüştüm lan, içim acımıştı. Onu tanıyınca kendime üzülmeyi bırakmıştım artık. iki elimle başını yanaklarından tutup kendime yaklaştırıp dudaklarından öptüm. Kendimi çok mutlu ama kırgın hissetmiştim o an. biralarımız bitmişti. Şeyda ben bugün kendi evimde kalayım hem anneme ilaçlarını alacaktım ama unuttum dedi. Hayırdır nesi var annenin diye sorduğumda kanser olduğunu öğrendim. bu kadar yıkım, bu kadar üzüntü fazlaydı bu geceye.

    Telefondan nöbetçi eczanelere bakıp ilaçları aldık. Taksiye bindirip gönderdim şeydayı. Bense ulan ne hayatlar var be diye içimden geçirerek eve doğru yürüyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam panpa
      ···
  19. 19.
    +23
    (bkz: Part 14)

    Yatağa yattım, bomboş tavana bakıyordum, farkında olmadan şeydayı düşündüğümü fark ettim. Yakalamıştım kendimi, gün geçtikçe daha çok etkileniyordum ondan. O arada telefonuma bir mesaj gelmişti. Mesaj ahmettendi, anımsayamayanlar için ahmet beni arkamdan vuran eski yakın bir arkadaşım, aynı zamanda önceden uğruna herşeyimi vereceğim kadınla şuan birlikte olan huur çocuğunun ta kendisiydi. ve attığı mesajda benimle dalga mı geçmeye çalışıyordu anlayamamıştırm. Attığı mesaj şu şekildeydi aynen;

    -Berna benimle çok mutlu, hala kendi kendine bir umudun varsa o umudunu kaybetmelisin.
    Eski dostun.

    Güzel bi küfürle yanıt verdim mesajına. sinirden elim ayağım boşalmıştı, 10 dakika kadar sonra arayıp yarın görüşmek istediğimi söyledim. Tabiiki oda anlamıştı ki normal bir görüşme olmayacağını ve ümraniye tarafında bi mahalle ismini söyledi. Yarın gelirsen görüşelim diyip telefonu kapattı. Ertesi sabah kahvaltı ve bir duşun ardından çıktım evden. işe gitmeyecektim.

    Ümraniyeye doğru yola çıktım kulaklığımda çalan şarkı şuydu;

    https://www.youtube.com/watch?v=10yrPDf92hY
    ···
    1. 1.
      0
      Devam panpa
      ···
  20. 20.
    +14
    (bkz: Flashfoward)
    (bkz: bir yıl sonra)

    Eve dönmüştüm, kapıyı açtığımda berna hala evdeydi kendi evine dönmemişti. üzerine benim gömleklerimden birini giymiş üzerinde uzunca duruyordu, altında sadece iç çamaşırı vardı. Hoşgeldin diyerek boynuma sarıldı. ne işin vardı bugün beni bırakıp gidecek kadar önemli miydi dedi.

    Çalışıyorum canım iş güç biliyorsun diyerek geçiştirdim. içeriye geçtiğimde güzel bir sofra beni bekliyordu. Mumları yakmayıda ihmal etmemişti. Yemeğimizi yiyip dolaptan birer tane bira açıp televizyonun karşısına uzanmıştık. 33 ekranlık televizyon gitmiş yerine 105 ekran televizyon gelmişti artık sefillik, sefalet yoktu. Artık bensiz olamayacağını, hayatının sonuna kadar benimle yaşamak istediğini anlatıyordu. Arada sözünü yanağındaki gamzesini öperek kesiyordum.

    Kendimi çok değişik hissediyordum. Mutlu muydum, iyi mi hissediyordum bilmşiyorum. Hayalimdeki hayat bu muydu acaba benim 1 yıl öncesine kadar diye soruyordum kendime. Yanıtlıyordu içimdeki kaybeden sen hep bugünü bekledin thefucking.
    ···