/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +14
    (bkz: kaybetmeye mahkum muyuz-2) Devdıbını okumak isteyenler için

    Öncellikle burada anlatacaklarımın çok büyük bir çoğunluğu kendi hayatımdan çok az bir kısmı da hikayenin gidişatını bozmamak için uydurma olacaktır ve hikayeyi telefondan yazacağım için yavaşlığımdan dolayı şimdiden özür dilerim. Bunu göz önünde bulundurarak hikayeyi okursanız minnettar kalırım.

    Size büyük kayıplarımı anlatmadan önce biraz başlangıcı anlatayım.

    11. Sınıfa kadar olan kısımda hayatım çok gibko bir şekilde geçti. Tam bir kaybetmeye mahkum birisiydim ve bundan dolayı kaybetmek benim için sıradandı.

    Bir kızdan mı hoşlanıyorum? Hemen başkası kapıyor kızı. Ama üzülüyor muyum? Hayır. Sadece kendime kızıyordum çekingen ve utangaç olduğum için.

    Neyse 11. sınıfta Furkan diye bir arkadaşım oldu. Kendisi okulumuzda yatılı okuyordu. Yurtlu olmanın avantajı olarakta çok fazla dostu vardı. Oysa benim ondan başka samimi arkadaşım yoktu. O da bunun için benim elimden tutup üzerimdeki ölü toprağı atmama yardımcı oldu.

    Bizim 6 kişilik bir arkadaş grubumuz vardı. Aybüke, Beyza, Dilan, Furkan, Yağmur ve ben. Yanlarında özgürce konuşabildiğim tek insanlar oldukları için hepsinin benim gözümde yeri ayrıdır. Neyse buraları hızlı geçelim.

    Bizim grupta sevgilisi olmayan sadece iki kişi kalmıştı. Aybikenin (böyle denmesinden nefret etmesine rağmen hep böyle seslenirdim :D) ve tabiki tahmin edeceğiniz üzere loser damgasından kurtulmaya çalışan ama başarılı olamayan ben. Grupta artık herkesin tek hedefi bizi baş göz etmekti. Oysa ikimizde birbirimize karşı bir şey hissetmiyorduk. Bu yüzden bu sohbetler bizi sıkmaya başladı.

    Bu arada Aybüke de güzel kızdır haa. O zamanlar 1.65 boyunda, hafif esmer, düz saçlı, çok az balık etliydi ama üzerinde hiç sırıtmıyor aksine yakışıyordu. Bu arada bir kase vardı at koştursan yanına otel dikecek alan kalırdı.

    Neyse gel zaman git zaman herkesin Aybike ile çıkmalısınız baskıları beynimde "Lan olur mu acaba?" sorusunun belirmesine sebep olmaya başlamıştı. Kendimi frenlemeye çalışsam da alıcı gözüyle bakınca Aybike bana göre çok güzel bir kızdı. Bu arada hikayeyi anlatan keko o zamanlar 1.67, vücudu sıska ama göbekli (tabiki kimse göbeğimi bilmiyordu) esmer, düz saçlı kara kuru bir şeydi.

    Şimdi sokaktan bir keko çevirip bakın ve yanına güzelliği ortalamanın bir tık üstü olan bir kız koyun. Kız çocuğa fazla gelir değil mi? Bende öyle düşünüyordum. Ama beynime giren sorular kalbime işlemeye başladı. Kalbimi ele geçirmeye başlayan duygularıma engel olamadım ve en sonunda ondan hoşlandığımı kendime söyledim.

    Ben bu sefer platonik takılmaya başladım. Sırf kız ile yolculuk yapabilmek için okuldan eve aktarmaya gidiyordum. Ama bana koymuyordu. Neyse ben bu kıza açılamadım. Ve şuan sevgilisi var ama çok açılmak istemiştim. Bu 1. kayıp
    ···
  1. 2.
    +2
    Rez panpa ama kisa kisa yaz
    ···
    1. 1.
      +1
      Tamam panpa biraz kaptırmışım da
      ···
  2. 3.
    +1 -1
    Uzun yazı tutmaz
    ···
    1. 1.
      +1
      Tutmasın be kanka mühim olan benim buraya içimi dökmem
      ···
  3. 4.
    +6
    Bu arada bizim grupta işler bozulmaya başlamıştı. Yağmur ve Furkan sevgiliydi ve ayrıldılar. Ama ikisi de medeni insanlar olduğu için arkadaş kalmaya devam ettiler en azından grup için bunu yaptılar. Furkan ve Dilan benim arkamda oturuyordu, Yağmur sıra arkadaşım, Aybike ve Beyza ise solumuzda oturuyorlardı. Şimdi benim tek dostum Furkan ama Yağmur da sıra arkadaşım. Bu yüzden ikisiyle de iyi geçiniyordum. Allah razı olsun ikisi de beni anladıkları için seçim yapmaya zorlamadılar.

    Yağmur, Furkandan ayrıldıktan sonra bi yalnızlığa düştü ve bunu sürekli benimle paylaşıyordu. Okul çıkışı eve giderdim biraz oyun oynardım akşama da Yağmurla sohbet ederdik. Bir süre sonra Yağmurun bana karşı tavırlarında değişiklik sezmeye başladım. Ama bir sıkıntı vardı. Ben onu sadece "kız kanka" olarak görüyordum ve öyle kalmasını istiyordum. Bu arada tabiki Aybikeden hoşlanıyordum.

    Yağmura bu yüzden biraz soğuk yapmaya başladım. Bu biraz olsun onu frenlemeye yetti. Buna çok sevindim. Çünkü o benim kankam olarak daha iyi bir insan. Ve de onun bir ilişkide neye dönüştüğünü biliyordum. Bu yüzden öyle bir şey istemiyordum.
    ···
  4. 5.
    +4
    Senenin sonunda Aybikeye onu sevdiğimi söylemek için tüm cesaretimi toplamıştım ama o kadar cesaret bile yetmedi. Sene sonunu seçmek istememin sebebi de 12. Sınıfta temel liseye geçecekti kendisi. Reddedilirsem en azından onu görmemiş olurum diye düşündüm. Ama olmadı. Onunla hala da arkadaşız iyi ki o gün öyle bir hata yapmamışım diyorum.

    Yaz tatilinde Furkanla pek sohbet etme fırsatımız olmadı o Konya da ben Ankarada olunca buluşamıyorduk da. Zaten genelde bizim ilişkimiz sanal alem yerine yüz yüzeydi. Yani whatsapptan falan konuşmak bize göre değildi.

    Bende o sıralar sürekli Lol oynuyordum. Gecem gündüzüme girmiş bir haldeydi. Ağustosta hayatımda ilk defa dershaneye gidecektim. Ama önümde 2 ay vardı.

    Bu iki ay da sabah 10 da yatıp 18-20 arası uyanıyordum. Uyanır uyanmaz Yağmurun mesajlarına cevap verip bir şeyler atıştırıp mahalledeki arkadaşlarımla buluşuyordum. Çağrı ve Şahinle gece 1, 2 gibi ayrılıp eve girip bilgisayara geçiyordum. Gece Lol daha zevkli oluyor. En azından veledler azalıyordu. 9 a 10 a kadar Lol ve tekrarı da yine aynı.
    ···
  5. 6.
    +2
    Devam reis
    ···
    1. 1.
      +1
      Bu gece yazabildiğimi yazacağım ama yarın her hafta içi olduğu gibi erken kalkmam lazım.
      ···
  6. 7.
    +4
    O yaz Yağmur bana mesajlarla çok yürümeye çalıştı ama önünü hep kestim. Çünkü tek dostumun eski sevgilisiydi ve benim de kız kankamdı. Hal böyle olunca bir süre sonra buna yazmayı da bıraktım. Belki zorlamasaydım akışına bıraksaydım hayatımda ilk defa sevgilim olacaktı. Bu 2. Kayıp

    Anlatmasını en sevdiğim kısma geldik dershane anılarım.

    Final dershanesinin okuluma 15 dakika yürüme mesafesinde olan bir şubesine gitmeye başladım. 12. Sınıf olduğumuz için dershane bize 1 ay erken başlamıştı. 22 veya 23 Ağustostu. Ama yanlış hatırlamıyorsam Salı günüydü.

    Sınıfa girdiğimde üzerimde bir yazı boşa harcadım ne tak yiyeceğim burada temalı bir huzursuzluk vardı. Ha bu arada 1 hafta öncesinden de düzey belirleme sınavı yapmışlardı ve ben en iyi 2. Sınıfa düşmüştüm.

    Zaten hayatımda hiçbir zaman dersler açısından sıkıntı yaşamadım. Evde sadece verilen ödevi yapardım ama dersi hocadan dinlerdim. Herkes başka şeylerle meşgulken ben hocayı dinlemeye çalışırdım. Tabi 11. Sınıf Biyoloji dersini Dolaşım Sisteminden sonra hiç dinlemedim ve orası hala boş :D

    Sınıfa girdim ve oturacak bir yeri gözüme kestirmeye çalışıyordum. Ama sıkıntı şuydu sadece 3 sandalye boştu. 1 tanesi kapalı bir kızın yanında kapının girişinde. 1 tanesi yine aynı sırada en arkada toraman bir arkadaşın yanında. Bir diğeri ise kapalı kızın oturduğu hizada en ön hocanın önündeydi.

    Size o an beynimden geçenleri hızlıca söyleyim. Kızın yanına oturursam rahatsız olabilir. Toramanın yanına oturursam beni yiyebilir. En iyisi diğer yere oturayım.

    Zaten oturduğum yer de önceden satranç kursundan tanıştığım Yasin'in yanıydı. Ama hiç tanımıyormuş gibi davranmayı seçtim. Çünkü kimsenin benim geçmişimi bilmesine gerek yoktu. Zaten o da beni çıkaramadı. Buna sevindim.

    Hoca geldi kendimizi tanıttık falan derkeeeen. Kapı çaldı ve içeriye kel rehberlik hocası girdi. "Hocam bu arkadaş sınava girmemişte sayısı az olan tek sınıf burası. Bu günlük burada dursun sonra yerini değiştiririz." dedi.
    ···
  7. 8.
    +4
    Ama kız çok güzeldi abi. Bembeyaz tenli, kumral, tahminen 1.70 ile 1.75 arası, mavi gözlü, çok güzel bir kızdı. içeri girdi direk kapalı kızın yanına oturdu.

    Hoca kendisini tanıtmasını istedi.

    "ismim Bade ... Anadolu Lisesine bu sene geçiş yaptım. Bla bla bla bla"

    BADE. ismin güzelliğine bakar mısınız ya. Çok zarif bir ismi var. Söylediği lise benim evime 10 dakika yürüme mesafesinde. Şimdi siz bana e gibik sen niye o okula gitmiyorsun diyebilirsiniz. Ama bizim lise oradan birkaç tık daha iyiydi. Bunun için günde 1.5 saat git gel yapıyordum. Ama değdi.
    ···
  8. 9.
    +5
    Ben kıza sadece güzel diye bakıyordum sonra dedim ki lan gibik bu kız niye sana baksın? Az biraz realist ol dıbına koyim dedim.

    Haklıydı iç sesim. Zaten hep haklı oluyor bin. iç sesimi dinledim ve kendime "Allah sahibine bağışlasın" dedim.

    Aradan yaklaşık bir hafta geçti sınıf olarak kaynaştık. Bu arada Bade'nin sınav sonucu açıklandı ve bizim sınıfa katıldı. Sınıf olarak kaynaştık diyorum ama bir sorun var. Ben Bade dışında herkesle konuşuyordum. Ulan ne gibko bir iş. Herhalde güzel diye çekiniyordum.

    Oysa Yasin öyle mi? Herkesle çekinmeden konuşuyordu. Zaten Bade ile aynı liseye geçmiş.

    Bir gün Bade yanımıza geldi. Yasin cam kenarında hocanın tam önünde ben de koridor tarafında yine hoca önü ama benim önümde biraz boşluk var. E boşluk benim önümde olduğu için tam önümde durdu. "Evime(aslında semt adı söylüyor) buradan gitmek için neye binmem gerekiyor" dedi. Normalde "yannanıma bin seni değil evin uzaya uçururum" demem gerekirdi bir imçici olarak ama orada ağzımı açıp tek kelime edemedim.

    Yasin başladı tüm vasıtaları saymaya sonra kızın kafasının karıştığını anladım ve "bende oralarda oturuyorum istersen sana bugün eşlik edeyim yolu gösteririm" dedim. Bir dakika lan bunu ben mi dedim? Hasssgibtir ben ne dedim lan? Ben bir kıza alalen yürüdüm mü? Yok canım sadece arkadaşca bir teklif. Abartmaya gerek yok. Değil mi?
    ···
  9. 10.
    +3
    Beyler 1 sigara molası verip geleceğim. Sabrınız için şimdiden teşekkürler.

    Okuyan arkadaşlar kendini belli ederse sevinirim. Duvara anlatmak biraz moral bozucu oluyor da
    ···
  10. 11.
    +5
    Kız pek istemese de kabul etti. Şimdi sivri zekanın birisi kız onca zamandır nasıl gidip geliyordu diye sorabilir babası bırakıyor babası alıyordu kızı. Bende sonradan öğrendim *

    Kıza otobüse kadar eşlik ettim otobüste birbirimizden ayrı yerlerde oturduk. Ben kızdan daha önce indim.

    Otobüsten iner inmez hızlı adımlarla eve gittim ve yattım saat 21 civarında tekrar kalktım ve bizim çocuklarla buluştum. Sonra eve girdim az bi Lol attım sonra tekrar yattım. Sabah dershane falan derken günler böyle geçti.

    Biz artık Badeyle daha sık konuşmaya başladık. Otobüste yan yana oturuyor sohbet muhabbet, şakalar, espriler derken ben bu kızdan iyice hoşlandım.

    Haaa size söylemeyi unuttum kızın sevgilisi olmadığını da öğrendim. Ama sevdiği biri var mı yok mu? Onu bilmiyordum. Yine de ben kıza hafiften yazmaya başladım.
    ···
  11. 12.
    +3
    Uygulamanın anasını gibeyim bu partı yazdım ama uygulama çöktü.

    Bir gece vaktiydi... Bizim çocuklar ile birlikte bizim mekan dediğimiz sessiz bir parkın çardağında oturuyorduk.

    Bade'den bir mesaj aldım. Zaten günün her saatinde konuşuyorduk bu mesajı önemli yapan neydi? Bir şarkı olması. ilk defa bana şarkı atmıştı. "Careless Whisper" şarkıyı bizimkilerle birlikte dinledik. Sonra sözlerine baktım.

    Şarkının sözlerinden, bir önceki mesajın yaklaşık 2 saat önce sonlanmasından, attığı saatten ve hiçbir şey yazmamasından ben bu kızın benden hoşlandığı çıkarımında bulundun.

    Niye böyle bir çıkarımda bulundum bilmiyorum. Herhalde çok sevdiğimden. Veya gerçekten yukarıda yazdıklarımdan. Ama ben bu kız benden hoşlanıyor olabilir dedim kendime. Ve kalbim buna inanmaya başladı.
    ···
  12. 13.
    +4
    Kalp inanırsa hiçbir şey onu inancından geri çeviremez. Anca yaralanması gerekir. Bu yüzden beynim kenara çekilmiş ve kıs kıs gülüyordu. Ama kalbimin söylediği aşk şarkıları, kurduğu hayaller beynimin sesini duymama izin vermiyordu.

    Ben: ?

    Bade: Şarkı

    Ben: Orasını anlamak için Beethoven olmaya gerek yok ama neden attın?

    (Hayvanlık yaptığımı mesajı attığım an fark ettim)

    Bade: Beğendiğim bir şarkıyı seninle paylaşmak istedim"

    Ben: Bunun için teşekkür ederim güzel şarkıymış ama dışarıdayım bunu biliyorsun ve saatte biraz geç oldu. Ne bileyim değişik geldi bana.

    Bade: Sadece dinlemeni istediğim için attım esrarengiz melkor

    Ben: Buna minnettarım ama şaşırdım. Hep böyle şarkılar alan bir insan değilim :DD

    Bade: Tamam tamam napıyorsun

    Konuşma böyle devam etti.
    ···
  13. 14.
    +3
    Beyler bana müsaade yarın okul var herkese iyi geceler diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun
    ···
  14. 15.
    +4
    Günaydın beyler şuan okuldayım ders aralarında partları atmaya çalışacağım şimdi de bir tane yazayım.

    Benim artık tek gerçeğim Bade'nin attığı şarkı olmuştu. Sadece o şarkıyı dinliyor hayatı ona göre yaşıyordum.

    Durağa gitmek 1 şarkı. Yolculuk 7 şarkı. Otobüsten inip yürümek 1 şarkı şeklinde uzar gider bu liste.

    Bir gün canım sıkılıyordu en son dedim ki bi buluşma ayarla lan esrarengiz melkor. Sen yaparsın hadi diyerek kendimi gaza getirdim. En sonunda şelale diye bilinen bir parka bunu çağırdım. Oraya çağırma sebebim ise onun evine yakın bir yer olsun ki gelmesi kolaylaşsın.

    Ama bilin hayatın bana karşı planları nelerdi? Bade'nin kuzeni o gün onlardaymış o da gelirse gelirim dedi.

    Kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. "Lan bunun kuzeni beni giber", "olmayan amıma kor, hatta Badeyle grup yapıp bana girerler" diye düşünüyorum.

    Hemen bir şeyler bul esrarengiz melkor. Yoksa kızı sittin sene kapamazsın. Hayatına ağır bir kayıp girer.
    ···
  15. 16.
    +3
    "Aga ben bu kayıbı yaşamayacağım" diyip Çağrı ve Şahini çağırdım. Çağırma mantığımda çocuk beni dövmeye çalışırsa 3 kişi anasını giberiz.

    Bizimkilere hiçbir şey demedim. Sadece dışarı çağırdım. Bunlar gelince bunları aldım ve parka gitmeye başladık. Bunlara açıklamayı yol üstünde yapmak zorunda kaldım.

    Bunların kahkahaları ve bana laf sokuşlardı eşliğinde parka gidiyorduk. Sonra parka girdik etrafa bakınıyordum ki...

    Telefonum çaldı. Arayan Bade...

    Bade: Esrarengiz Melkor sana bir şey söyleyeceğim.

    Ben: Evet dinliyorum seni.

    Bade: Ama nasıl söylerim bilmiyorum.

    Ben: Başla devamı gelir. (Nooluyoz dıbına koyim durumundayım burada)

    Bade: Esrarengiz... Yanlış yöne gidiyorsunuz hahahahahaha geri dönün sonra soldan yukarı gelin.
    ···
  16. 17.
    +4
    Hay dıbına koyim. Kızın aşkını ilan edeceğine inanmaya başlamıştım hatta ve hatta bizimkileri durdurup kızı dinliyordum... Ama çok güzel fake attı.

    Aman tanrım o da ne? Bade çok güzel görünüyor ama ondan bahsetmiyorum. Yanındaki kişi erkek değil. Kız kuzenini getirmiş. Bir de bize bak 3 keko...

    Hay ben aklıma sıçayım. Neden yanıma bizimkileri taktım ki? Hadi Çağrı yine iyi bir seçenekte. Şahin tam bir çocuk. Mahalleden tek arkadaşlarım oldukları için direk onları çağıran aklıma tüküreyim.

    Şimdilik bu kadar bir sonraki arada görüşürüz. Ama hemen olmaz çünkü bu kadın blok ders yapıp duruyor
    ···
  17. 18.
    +3
    Hani sıçıp sıvadım. Bunun farkındaydım ama artık iş işten geçmişti. Kuzeniyle tanıştık ettik. Oturduk ve yanımda taşıdığım iskambil kartlarını çıkardım biraz oynadıktan sonra sohbet ettik.

    Kızlar çiğköfte yiyelim mi dedi. Kabul ettik bildikleri bir yere zütürdüler. Ama bin bir çiğköfteye çok fazla istemişti. Yanlış hatırlamıyorsam 7.5 tl vermişlerdi çiğköfteye. Onlar vermişti çünkü biz yemedik. Onlar çiğköfteleri aldılar. Biz de tekelden kola alıp dolaşmaya başladık.

    Bir süre sonra Bade'nin kuzeni hadi bir şeyler yapalım dedi. Gelen teklif ise zile basıp kaçmaktı. Boş bir sokağa girdik. Kız zile basmak istedi.

    Basar basmaz Şahin balkona çıkan teyzeye "teyze kapıyı açmayın bunlar kömürlüklere girip bigiblet çalıyor. Bizim kömürlükten 2 bigiblet çaldı bunlar" gibi bir sürü şey söyledi.

    Hepimiz donduk kaldık. Bade'nin yüzüne baktım ve yüzünün kızardığını görünce Şahin'e yeter dedim hadi gidelim dedim. Hızlıca orayı terk ettik.

    O an Şahin yüzünden bir kayıp daha yaşadım zannettim. Belki de orada kaybetmişimdir.
    ···
  18. 19.
    +1
    Oglum siz nasi bi ergenlik geciriyonuz tovbe bismillah
    ···
    1. 1.
      0
      Valla geçti gitti artık
      ···
  19. 20.
    +2
    Köşeyi döndükten sonra kızlar biz gidelim artık dediler. Şahin yüzünden Bade'den olmak koydu. Ama kendi hatam olduğu için hiçbir şey diyemiyordum.

    Bade'den özür diledim ve isterlerse evlerine kadar eşlik edebileceğimi söyledim. Ama gerek yok zaten uzak değil dedi. "Kızım ben zaten senin evini biliyorum ama bırakmak istiyorum" diyemedim. Peki demekle yetindim.

    Ayrıldıktan sonra Şahin'e patlamak istedim fakat yaptığı şey cidden komikti. Eğer ki orada yaptığı o şeyi hoşlandığım, sevdiğim kızın kuzenine yapmasaydı kahkaha atabilirdim. Ama ciddi kalmam gerektiğini hissettim.

    Şahin'e bu yaptığının kötü olduğuyla ilgili bir şeyler söyledikten sonra olaya gülmeye başladık. gibilmiş zütün davası olmaz. Bu yüzden eğlenmeye başladık. Sonra biraz da bizim mekanda oturduktan sonra eve gittim.

    Bade'den tekrar özür diledim. Ama kendisi fazla takmamamı söyledi. Hatta sonradan düşününce eğer kurban kuzeni olmasaydı kahkaha atabileceğini söyledi. Bir nebze olsa rahatlamıştım.

    Ertesi gün dershaneye aynı otobüsle gitmek için sözleştik. Ama bir sorun var. Benim o otobüse binmem için 10 dakikalık bir yolu ve trafiği hiç ekgib olmayan bir yolu geçmem gerekiyordu. Tabiki yaya geçidi, üst geçit veya alt geçit yok. Yol boş olduğu anda fırlayıp geçiyorsun. Öyle gibik bir yol.
    ···