-
1.
+13 -1Artık birilerine anlatmanın vakti geldi sanırım, içimde atıcak yer kalmadı. Kısa bi özet geçelim..
Hiçbir zaman sevgi, şevkat görmeyen birisiydim. Annem kendimi bildim bileli çalışır, işten, yorgunluktan vakit bulabilirse benimle ilgilenirdi. Baba desen bir kere oğlum demişliği, bana destek olmuşluğu yoktur. Bi ufak kardeşim var canım feda.
Sadece belli bi zamandan itibaren yaşadıklarımla başlayalım.
Sene 2010, lisenin ilk yılı bense yüzü asık bi delikanlı. Yırtık ayakkabılarımla yürüdüğüm kilometrelerce uzaktaki bi okuldayım gün boyu. Okuldan sonra da inşaatta tuğla taşıyarak akşamı bulurdum. Ailemden hiçbir zaman para beklemedim, gerçi beklesem de olmayan bi şeyi nasıl isteyebilirim sanki. Hem okul hem inşaat baya zorlardı ama Zagoru yıkmak o kadar kolay mı be. Kolaydı abi, ceset gibi yaşıyordum o zamanlar. Evin yolunu bilmezdik ama, serserilik vardı biraz. -
2.
+6Karanlıktan çıkartacak el beni kuyunun en dibine itti galiba. Yaklaşık 2 hafta evden çıkacak gücü kendimde bulamadım. iyice çöktüm, günde 2 dilim ekmek yiyordum en fazla. O azalttığım cigara günde 3 4 fişeğe çıktı be abi. Bitirmeye oynuyordum, böyle giderse de azrail kazanıcak gibiydi. Zor oldu ama kendimi topladım. Gün geçtikçe acı dinmeye başladı. Defalarca karşısına çıktım ama boş gözlerle karşılaştım. Pes ettim sonunda. Bir akşam bilgisayarı açtım, ask fm denen dalgayı hatırlamışsınızdır. Bizimkinin hesabına girdim, sevdiğin varmı, kimdir, necidir hesabı bi soru gördüm, cevap ta çok güzeldi tabii ki. Alperen Bozkurt. Soru Buse benden henüz gitmeden evvel sorulmuştu. Aradım buldum bizim mahalledeki meslek lisesinde okuyormuş eleman. Bizim çocuklara haber verdim yarın adamı tutun ben gelene kadar diye. Okul çıkışına gittim. 2 kişi tutuyordu kollarından. Aşağı yukarı 150 kişi vardı okul bahçesinde. Şov yapıyoruz ya seyirci gelmiş. Arkadaşlarla selamlaşıp çocuğun karşısına geçtim. Bizimkilere bırakmalarını söyledim, bi tokat attım. Adamsın ya hani, seviyosun ya, vur lan hadi dedim tepki vermedi. iyice sinirlenip tokat atmaya devam ettim. Sırtımda bi el hissettim sonra. Döndüğümde Busenin yaşlı gözleriyle karşılaştım. Bana tercih ettiğin adam bu mu dedim ve güldüm. Sen adam değilsin dedi. Bi tokatta onun yüzüne attım, canım yandı. Onları öylece orda bırakıp semte döndük. Bir mesele daha kapanmıştı galiba.
-
3.
+5Ertesi gün kimin yaptığı çıktı ortaya, yakaladık. Tek başıma gereğini yaptım. Ailesi şikayetçi oldu derken mahkemeye çıktık. Adam yaralama ve cana kastetmeden 8 yıl cezaya çarptırıldım, Maltepe 1 nolu L tipi kapalı cezaevinden 3 kişilik bi koğuşa yerleştim. Pişman değildim, hala da değilim. Ceza yatan arkadaşlar bilir L tipi cezaevlerini. Altın kafes derler ama yediğimiz dayakların haddi hesabı kesilmez. Gösterdiğin merhamet vatana ettiğin ihanettir diye bir anlayış vardır gardiyanlarda. Haftanın 6 günü patates çıkar yemekte. Mektup yollarsın gitmez. Görüşe gelen yakınlarımızı geri dönmeleri için oyalarlar. 16 ay yattıktan sonra 2015 teki ygs ye girdim. Bileklerimde kelepçeler yanlarımda jandarma. Bi şekilde bitirdim sınavı. Kendimi düzeltmiştim cezaevinde. Yaraladığım adam da şikayetini geri çekmişti kamu davasına düşmüştü olay. Bi de üstüne süleyman demirel üniversitesini kazanınca şartlı tahliye olduk, ama dava hala sürüyor. Son çıktığım mahkemede 3.10 ortalamamla bi geleceğimin olduğunu kanıtlamıştım.
-
4.
+5Son yaptığım hareket içimi soğutmuştu. Aradan günler geçti. Okula gitmek için kapıdan çıkmamla bacağımdaki sıcaklığı hissettim. Bıçağı dizime saplayıp anında arazi oldu iki kişi. Onu bile beceremediler, 3 4 santimlik küçük bi yara açmışlardı sadece. Acısa da yürüyebiliyordum. Yavaş yavaş acilin yolunu tuttum. Zaten hastane yakındı, acile gitmem 10-15 dakikamı aldı. Sedyeye uzanıp bekledim. Elinde zımbayla stajyer bi kız geldi. Baştan savma, çağır doktoru adam akıllı dikiş atsın dedim, 7 dikişte bitti olay. Nasıl oldu sorusuna da sabah evden çıkarken ayağım kaydı merdivenlerden düştüm, yerde cam varmış o girdi dedim. Hastane polisi geldi yanıma. Ağzımdan laf almaya çalıştı ama ona da aynısını söyleyip ifademi verdim. Alperen muallaksi herkesin içinde rezil etmemi yedirememişti
-
5.
+5Gri bi aralık günüydü. Uyandığımda ilk işim Buseyi aramak oldu ama ulaşamadım. Mesaj attım geri dönmedi. Ulaşabileceğim her yerden engellemişti beni. Gerizekalı engellesen ne olcak 2 adımlık yoldasın. Gece 1 e kadar bekledim. Niye bekledim, nasıl bekledim hatırlamıyorum ama saat 1 i gösterdiğinde kapısının önündeydim. Cama bi taş attım, perde aralandı ama cam açılmadı. iyice sinir bastı kapısını yumrukladım. Annesi açtı kapıyı, hayırdır oğlum bu saatte ne iş hesabı, çekil anne iki dakka diyip Busenin odasına yöneldim. Kapıyı kilitlemişti sanki engel olabilirmiş gibi. Kapının cdıbını kırıp açtım. Aşkla baktığım hatun bana korkuyla bakıyordu. Neden dedim. Kelimeler boğazımda düğümleniyordu, sadece neden diyebildim be abi. Bakışları nemlenmişti, ağladı. Annesine döndüm, kadın şaşkınlıktan konuşamıyordu bile. Özür dilerim anne dedim ve evime doğru yürüdüm.Çatıma çıktım, sigaramın dumanı gökyüzünün parlament mavisine karıştı. Yerde ıslaklık vardı, hava yağmurlu değildi halbuki..
-
6.
+5Beni karanlıktan çıkartacağına söz verdi, inandım, uzattım elimi. Yüzüm gülmeye başladı abi. O sabah ilk defa anneme sarıldım ben, tabii kadın şaşırdı. Zagorun yüzünün güldüğü ne zaman görülmüştü. Ben güldükçe o da güldü, mutluluğu hissettim. Saat 9 gibi sözleşmiştik Buseyle, kahvaltıyı beraber yapıcaktık. Bana sokağın başında beni bekle dedi, saat 8 de sokağın başındaki evin merdivenlerindeydim. O da sabredememiş 8.30 da gelmişti. Utana sıkına arkadaşça bi selamlaştık. Girdi koluma yürüdü, bense uçuyordum. O gün dolaştık, konuştuk mutlu mesut ayrıldık. ilk defa eve erken gitmeme rağmen babamın küfürlerini duydum. Ne kadar umrumdaydı ki sanki boşu boşuna ağzını yoruyordu. Sevgiye, ilgiye muhtaç birisi için en ufak bi hareketi öyle mutlu etmeye başlamıştı ki, bir anda hayatım anlam kazandı. Günler geçti ve ben o kadar çok bağlandım ki Buseye, ne semte çıkar oldum ne cigara sarar oldum. Düzene girmeye kararlıydım. Öylesine sevdirdi ki kendini bana bırak elini tutmayı, gözlerine bakmaya kıyamazdım. Esmer teni, ela gözleri bir de gülüşü vardı ki ömre bedel be abi.
-
7.
+4ilk aşkımdı Buse, bana sevginin varlığını kanıtlayan hatundu. Annem de severdi onu. Hatta bi akşam eve geldiğimde mutfakta poğaça yaparken yakalamıştım ikisini. O kadar hoşuma gitmişti ki anlatamam abi. Ama istediğini verememiştim ona. Sevmeyi bilen adamlar anlar beni, elini tutamamak, gözüne bakamamak nasıl bir duygu, hatta öpememek. 8 ay boyunca toplasan 10 kere dudaklarımız birleşmemiştir. Şimdi düşününce amca oğlu gibi davranmışız be abi. Genç kız, kuru sevgi yeter mi ? Yetmedi tabii ki.
-
8.
+4Eve 7 gibi gelir yemeğimi yer semte çıkardım. Boş bi parkta boş bi hayat. Öyle derin karanlıktayım ki sormayın. Belki biraz sevgi görebilseydim aydınlığa kavuşurdum ama neyse.. Orta okuldan kalan bi sevdam vardı o zamanlar Buse diye. Kader işte nasıl olduysa tekrar karşıma çıkardı Buseyi. Facebookta eklemiş ben de mesaj atmıştım, başladık konuşmaya. Günler, haftalar, aylar geçti konuşarak. Farkettim ki yavaş yavaş karanlığıma güneş doğuyor be abi. Sigarayı azalttım, cigarayı günde birden haftada bire indirdim ve sevdiğimi söyledim. Bu kadar şansı ömrüm boyunca görmemiştim abi, ben de seni seviyorum demişti Buse. Beni babam bile sevmezdi lan, arkadaşlarım bile ortam ayağına benim yanımdaydı. 4 nisan 2010 sabah 04.00 suları biz olmuştuk
-
9.
+4Ertesi gün sarışını yanıma çağırdım. Bak benim senden hoşlandığıma dair bişeyler duydum. Beni yanlış anlamışsın seni kardeşim olarak görüyorum dedim. Halbuki deli gibi de hoşlanıyordum be abi. Gün geçtikçe daha soğuk davrandım, yüzüne bakmadım, muhabbetimiz kesilmiş oldu. Sonra öğrendik ki sarışın bizim Apodan hoşlanıyormuş. Delikanlı çıktı Apo vesselam, sırf benim yüzümden o da kesti mubabbeti sarışınla. Şöyle bi baktım da kendime hoşlanmamakta haklıydı kız. Ağır abi takılıyoruz, önümüze gelene racon kesiyoruz. Bu böyle olmaz diyip değişmeyi kafaya koydum. Apoya dönüp beni değiştirin aga dedim. ilk iş kunduraları dolaba kaldırıp bi iki çift spor ayakkabı aldık, sonra kot pantolonlar, gömleklerin yerini de daha genç işi tişört kazak türü şeyler aldı. işi daha da abartıp kulağı da deldirdik abi. Sırf bi huurnun belasına kendimi tanıyamıcak hale geldim. Belimdeki silahı yatağın altında tuttum, insanlara daha yumuşak bakmaya çalıştım, daha az küfür ettim, daha çok gülmeye çalıştım. Değiştim..
-
10.
+3Ispartanın bir ilçesinde okumaya geldim. Köy ortamı vardı, küçük yerde iyi kafa dinlenir diyip yerleştim bi yurda. Okulun ilk haftası merkezde dolanıp bir nevi kutlama yaptım. ikinci hafta pazartesi derse girdim abi. Girer girmez gözüme çarptı sarışının teki. Geçtim arkaya oturdum. O da arkadaşıyla önden kalkıp benim yanımdaki sıraya oturdu. Ders boyunca bakışıp durduk, hoş kızdı Allahı var. ismini cismini öğrendik ama konuşmaya zütüm yemedi. O hafta okulun karşısındaki cafeye takıldım, bizim sarışında orda oluyordu tabii. Bi gün sınıftan bi arkadaşla otururken iki masa önümde sarışını gördüm. Dönüp dönüp gülüyordu namussuz, içim bi hoş oldu anasını satayım gülüşünden cesaret alıp masama çağırdım. Gelip oturdular arkadaşıyla. Tanışma faslını geçtik konudan konuya atladık abi, iyice eridik yine. Numarasını aldım mesajlaşmaya başladık. Sabahları okula beraber girer, derslerden sonra dışarda beraber takılırdık. Gün geçtikçe gönlüm kaymaya başlamıştı yine, sevgi değil de hoşlantıydı ama. Bi cuma günü sabah 10 11 gibi aradı sarışınım. Zagor merkeze gidicem de kuaförden yeni çıktım şimdi laf atan falan olur benimle gelir misin dedi. Gelmeyenin amk tabii gelirim. Atladık abi otobüse indik merkeze. Ne yapalım ne edelim derken benim masa tenisinde derecem var gel oynayalım dedi, okeyledim. Masa tenisinde elime verdi abi, döndük bilardoya onda da yenmesine izin verdim. Cafeler caddesinde turladık. Geçmişten bahsettik, gelecekten hayal kurduk vakit güzel geçti özetle. 6 arabasıyla da döndük.
-
11.
+3iyice kendime gelmeye başlamıştım. Hem ruhum hem bedenim, yeniden canlanıyordum be abi anka kuşu misali. Günler daha aydın geçiyordu ama geceler hala aynı soluk rengindeydi. Anlam veremedim.. Ailemle aram daha iyi olmaya başladı. Arkadaşlarımla daha çok vakit geçirdim. O aralar da reklam ajansına girdim. Arta olması lazım yanlış hatırlamıyosam. Avmlerde projeler olurdu biz de giderdik işte. iyi para kazanmaya başladım, cüzdanım kalınlaştı. Zarlar da 6 6 geldiği sürece kalınlaşmaya devam etti. Altıma bi cbr 125r çektim abi havamdan geçemeyen rüzgarıma kapılsın hesabı. Sene 2014 yaş oldu 19 20 Hayat güzel kuşlar uçuyor hesabı takılıyoruz. Mahalle ayağı gitti ortam ayağı geldi. Tarlabaşından, Kurfalıdan çıkmayan adam kahvaltıyı Modada akşam yemeğini istiklalde yer oldu. O çok sevdiğim, her derdime şahit olan çatıya uğramaz oldum. Kazanmaya oynarken zarlar kötü geldi bu sefer. Savaş abinin ölüm haberini aldım. Mahallede çıkan bi kavga da kasığından bıçaklanmıştı defalarca. O delikanlı adam öğle namazından sonra sonsuzluğa uğurlandı. Evinde taziyeler kabul edilirken çatıda kallavi bir cigara sarıldı. Herkes bir anısını anlattı Savaş abiyle. O gün sokak köpekleri bile yastan oldukları yere yığılmıştı. Bulutlar bile abime ağlıyordu. Mekanı cennet olsun..
-
12.
+3insanların gözünde yeni birisi yaratmaya çalıştım. Sahte gülüşlere boyanmış mizacımı görenler içimdeki çığlıkları duymaya yeltenmedi. Her geçen gün hislerim biraz daha donuklaştı. Yalnızlığımda yarım kaldım be abi. Hani bi kitabın hiç okunmayan önsözü gibiydim, sadece sonum belliydi, ben o mutlu sonla biten kitapların kötü kahramanıydım. Neyse, bizi öldürmeyen şey güçlendirir devam edelim.
-
13.
+32 hafta da bunun yüzünden evde kaldım. Kendimi daha iyi hissettiğimde mahalleye çıkıp Savaş abinin yanına gittim. Hayatımda tanıdığım en delikanlı insanlardan birisidir. Ramiz dayının gençliği hesabı takılır hani, babacan bi tavrı vardı. Selam verip geçtim yanına, olayları anlattım. Telefonunu çıkartıp birisini aradı, 2-3 dakika konuştuktan sonra kapatıp bi çay doldurdu. Aradan yarım saat geçti telefonu çaldı, tamam geliyoruz ayağı çekildi düştüm peşine. Parkın yolunu tutmuştuk, nedenini de parka geldiğimizde ayıktım. Alperen, arkadaşı ve bizden yaşça daha büyük gözüken birisi vardı ve tabii tanıdığım abilerim. Onlar 3 biz 13 kişiydik yanlış hatırlamıyosam. Savaş abi eğilip, üçü de senin elinde Zagorum, kır kanatlarını dedi. Alperene dönüp be huur çocuğu bi taku beceremediniz o kadar adamsan şimdi gel bakalım dedim. Bizim abilere dönüp üstünde emanet vardır ben bununla teke çıkmam dedi. Savaş abi tokadı indirdi, lan yavşak sen kaşar gibi saplamayı biliyosun ama dedi. Üstümdeki emaneti çıkartıp yere koydum. Gel huur çocuğu dedim ama yine yerinde durdu. Bu sefer ben üstüne yürüyüp yumrukladım. Bu sırada diğer ikisini de bizimkiler dövmeye başlamıştı. Son yumruğu da attığımda değmezsin be huur çocuğu diyip bıraktım. içim daha da soğumuştu artık.
-
14.
+3Dinleyen arkadaşlara da teşekkür ederim bu arada
-
15.
+3Biraz daha serbest bıraktım kendimi. Isparta merkezde oturan bi kardeşim aradı, takılmaya gidiyoruz düş peşimize diye. Şöyle bi girdim ortamlarına, 4 kız 2 erkek benle birlikte 2.5 oldu. Barcelona diye bi mekana girdik. Oldum olası sevmem pub tarzı mekanları ama yapıcak bişey yok. Bi yandan kaynaşmaya çalışıyorum gruptakilerle bir yandan da düşünüyorum benim burda ne işim var diye. Bizim oğlan inceden ayarı vermişti zaten bana Sedanın kırığı yok, yapıştır ses gelsin hesabı. Dilime de güvenirim her zaman, semt ortamından çıktığımız için ağzımız laf yapar hani. Şu sevmediğim mekanların tek iyi yönü yüksek ses sayesinde karşındakiyle daha yakından konuşmak zorunda kalıyosun buda ekmeğimize yağ sürüyor tabii. Birer miller mi ne gibimse ondan söyledi kızlar, bizim oğlanlar da bomonti, ben de bi meyveli soda aldım. Sedanın dikkatini çekmiştim. Sen içmiyor musun diye sordu sesi güzel hatun, dışarda içmeyi sevmem dedim anlamsızca bi bakış attı. 2 3 bira daha yuvarlandıktan sonra mekandan uzadık. Sallana sallana evlere doğru gidiyoduk, yolda konu konuyu, Seda ise kolunu açtı, girdim koluna.
-
16.
+3Devam edelim. Seda biraz ilerdeki 5.20 ye yöneldi. Vay anasını satayım dedim. Dedim ya değişik kız diye, kendi binmeden benim kapımı açtı, bi hoş oldum ayol. Fakir zütümüz otobüs koltuklarından sonra bmw yi hissedince bi tuhaf oldu. Eee nereye gidiyoruz dedim, süpriz dedi eyvallah ettim. Git gide merkezden uzaklaştık, Burdur yoluna girdiğimizde Sedaya döndüm, hayırdır hesabı çekti gözlerim. Seni kaçırıyorum diyip güldü, hayırdır hesabı hala gitmedi gözümden ama ben de inceden bi tebessüm ettim. Havadan sudan konuşurken Burdura gelmiştik. Arabayı çekip yürümeye başladık. Monaliza diye bi mekanda bulduk kendimizi. Ispartadaki mekanlardan bi farkı yoktu ama değişik hatun değişik takılıyordu işte. Ben bi gözleme aldım, hatun da çay söyledi. Yine bi hayırdır bakışı attım. Sen yemiyo musun dedim, ben otlakçılığı seviyorum diyip güldü yine. Harbi anlam veremiyordum hatuna.
-
17.
+3Okulun karşısındaki cafeye geçtik abi, bizim çocuklarla okey batak dönüyoruz. Sarışın da şans meleği hesabı solumda duruyor. Apo diye kral bi arkadaş vardı masada, bizimkinin sakız çiğnemesine fitil olmuştu ama bana saygısından ağzını açmadı. Ben onayı verince de şu amk sakızını bi çıkar ya diye patladı kıza. Sarışın masayı dağıtıp kalktı bi hiddetle, yaşlı gözlerle evinin yolunu tuttu. Ben de arkasından fırladım, sokağın köşesinde yakalayıp durdurdum. Gözlerinin nemini aldım parmaklarımla, kendimi huur gibi hissettim dedi ne alakaysa. Yine benim saygımdan masadaki diğerleri de kalkıp geldi yanımıza. Açılalım ayağı çekip yürümeye başladık. 10 20 dakika yürüdükten sonra sarışın bizim serhata seslenip yanına çağırdı.Ben onay verince de geçti yanına. Onlar arkada biz önde yürüdük bir müddet. Biraz sonra serhat yanıma geldi ve bu akşam içiyoruz Zagor dedi. Sarışını evine bırakıp geçtik bi tepeye elimizde 1.5lt kırmızı şarapla. Galiba Zagor benden hoşlanıyor, eğer öyle bi durum varsa söyle onunla asla olmaz. Ters birisi, pgibopat gibi demiş bizim sarışın. Bi hikaye de başlamadan bitmiş oldu böylece
-
-
1.
0Devam et kardeşim okuyoruz
-
1.
-
18.
+2Kızları evine bıraktık, bu arada da kısa bi numara alışverişi oldu. Aynı ayarda eve doğru sallandık çocuklarla, neden bilmiyorum ama hiçbir şey düşünmeden uyudum o gece. Telefonun sesine açtım gözlerimi, bi yandan sövdüm bi yandan güldüm Seda yazısını görünce, değişik bi pgibolojideydim kendimden korkarım bazen, neyse. Öküz gibi haa diyerek açtım telefonu, karnı acıkmış hanımefendinin de o yüzden aramış. giber misin sabaha mı bırakırsın.. E git kahvaltı yap dedim, canım dışarda yemek istiyo da bana eşlik edersin diye düşündüm dedi. Seda hoş kıza benziyodu ama değişik, şımarık bi havası vardı. Bişey hissediyo muydum ? Kesinlikle hayır.. kimin umrundaydı ki. Tabii ki eşlik ederim hanımefendi, nerde buluşuyoruz dedim, sen bizimkilerin yanında mısın diye sordu, okeyledim. Şimdi sen hazırlan, ben yarım saate ordayım dedi kapattı. Şöyle bi süzdüm inceden kendimi, gayet te olurum vardı hani, vurdum kafayı yastığa tekrar. Bu sefer de kapının sesine uyandım. Sedayı buyur ettim içeri ama o kapıda dikilmeye devam etti. Hadi yürü gidiyoruz dedi. Geçirdim ayağıma Harley beyi çıktık kapıdan.
-
19.
+2Geceniz iyi olsun
-
20.
+2Şimdi bi sigara molası verelim, bu arada okuyan dinleyen varsa eğer kendini belli ederse sevinirim.