/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    0
    Rezerved
    ···
  2. 52.
    0
    ReZ okurum
    ···
  3. 53.
    0
    Rez panpa bitene kadar burdayım
    ···
  4. 54.
    0
    Yazsana pust
    ···
  5. 55.
    +1
    Bekleyen varsa eğer 9 10 gibi devam edicem
    ···
  6. 56.
    +1
    Devam edelim
    ···
  7. 57.
    0
    Beklemedeyiz aga
    ···
  8. 58.
    +1
    Siparişler geldi tam bi parça zütürüyorum ağzıma, Seda elimden alıp kendisi yiyor, 2 3 derken aynı hareketi yapıp gülünce garsonu çağırıp bi gözleme de bizim hatuna söyledim, ses etmedi. Onunki gelene kadar bekledim ben de, tam geldi zütü doyuralım şimdi derken yine aynı hareketi yaptı, ters ters baktım. Tamam be yiyelim hadi diyip ciddiye yattı. Doyurduk zütü çıktık dışarı turlamaya başladık biraz caddede. Burdurda da dolaşacak bişey yokmuş ki arkadaş, Seda yürü Ispartaya geçelim dedim, arabaya doğru volta aldık. Bu sefer de Antalya yoluna devam ettik ama ses edicek dermanım kalmadı. Düden Şelalesini görmek istemiş hanımefendi bu sefer de, hem de akşam yemeğini konyaaltında yiyecekmişiz. Bana da farklılık oluyodu işte. Bi kaç saat ileri sarıyorum şimdi. Yemeği yedik, bu sefer nereye gidiyoruz diye sordum, bana diye cevap verdi şaşırmadım. Bastık abi Ispartaya, gece 11 12 gibi hatunun eve geldik. Dışarda içmem demiştin, bakalım evde ne kadar içebiliyosun dedi. Dolaba bi bakalım dedim. Bi 70 lik Efe, yarım bi 70lik istanblue bi de 1.5lt lik su şişesi vardı. Rakının vodkanın yanında mazlumun fakirin dostu şarabı görünce çekip aldım tabii. Kuru kuru içmeye başladık Seda ile, ama şarap bu adamın dilini çözer, muhabbetten muhabbete girdik dertten tasadan alev alan masada.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam bin devam
      ···
  9. 59.
    0
    Sedanın gözleri dolmaya başlamıştı, o çocuksu duran hatunun içinde taşıdığı yaşlı kişiliği görememişti kimse, kendime benzettim biran. Şarabın vermiş olduğu yetkiye dayanarak sarıldım. Nefesini boynumda, biraz sonra da dudaklarını dudaklarımda hissettim. Masum başlayan sevişmemiz yatak odasına doğru giderken şehvete dönüştü. Aramızda duygusal birşey yoktu, mesele cinsellikti hani. O gece süren birlikteliğimiz benim yaşantımdan daha uzundu vesselam. Ertesi gün Seda da gitti tabii ki, yaptığımızdan mı utanmıştı yoksa içindeki huurya mı yenik düşmüştü bilmiyorum. Bir daha görmedim Sedayı, gözlerim de aramadı zaten hiç. Ama insan şaşıyor, bu kadar kolay mı yürüyordu bu işler.
    ···
  10. 60.
    0
    Ben beni dinleyen anlayan bir iki adam çıkar diye anlatmaya başladım ama sözlüğün eski hali yokmuş, seri seri 2 3 part daha girip bitiriyorum.
    ···
  11. 61.
    0
    Arada yaşanan olayları atlıyorum yine. Bu senenin ocak ayına geçiyorum. Finallerden sonra istanbula, evime dönmüştüm. Sosyalde de takılıyoruz hani. C2me diye bi dalga var bilen bilir. Tak dedi bi mesaj geldi hatunun biri derdini döküyor. Dinledim, ne söyledim hatırlamıyorum da o zaman baştan alalım ben Elif dedi. Tanışma faslı işte abi, ben siyah diyorum o siyah diyor, ben neyzen tevfik diyorum o neyzen tevfik diyor, ben yılan diyorum o da yılan diyor. Her bi takumuz aynı çıkıyor. Hoşuma gitti bu durum, bi o kadar da garibime. Saat 4 ü buldu birden bire mesaj kesildi. Ben de yattım uyudum. Öğlen uyandığımda defalarca mesaj gelmişti Eliften. Akşama kadar mesajlaştık 9 gibi de numaramı istedi verdim. Tam tdıbına 11 saat konuştuk abi o gece. Herşeyden konuştuk. Bütün geçmişimizi anlattık. Herşeyi bırakıp geldim sana dedi, gökyüzünde hilal vardı ona bile dikkat ettim o gece. Uzaktan ilişki nasıl olucak dedim mesafenin amk dedi. Ne ara oldu nasıl oldu anlamadım ama biz olduk.
    ···
  12. 62.
    0
    Bi şekilde hayatıma girmişti Elif. Son kumarımsın dedim, bu sefer bana kazandır dedim. Söz verdik birbirimize gitmicez diye. Ki ben verdiğim sözleri tutarım. Saatlerce konuşuyoruz, yetmiyor görüntülü arıyorduk birbirimizi. Canım cicim ayları işte ama nasıl yüzüm gülüyor bir bilseniz be abi. 30 ocak benim doğum günüm. Sabahın 10 unda Elifim aradı aşkım git hediyeni al diye. Hayatımda ilk defa doğum günü hediyesi aldım. Bi kutu hazırlamış hatun. Kumarbaz olduğumu bildiğinden bi iskambil destesi almış her bir kağıda farklı bişey yazmış, sonra kartpostallar vardı aynı şekilde. Bi ufaklık fotoğrafı, arkasında belki birgün böyle bir kızımız olur da baba seni en çok kim sevdi dediği zaman anneniz dersin, her zaman benimle kal sevgilim yazıyordu. Ufak ahşap bi kutu buldum sonra içinde çakmak vardı, en sevdiğim renkte üstünde de Zagor yazıyordu. Sonra bi kolye buldum ucunda tüp var tüpün içinde de 2 tane kirpik. Hatun yanımda olamadı ama bir parçasını benimle bırakmak istedi demekki.
    ···
  13. 63.
    0
    Şubatın 3 ünde Ispartaya geri döndüm. Hala günümün 20 saatini Elifime ayırıyordum. Yanına çağırdı şakayla karışık. Zaten 14 şubatta gidecektim ama sevdiğim kadın çağırır da ben gelmez miyim. Hıdır diye bi dostum vardır, Ispartada güvendiğim tek adam. Onunla birlikte 7 şubatta atladık arabaya bastık Ankaraya, Elifimin yanına gidiyoruz. Saat 1 gibi Kızılay Avm nin önüne geldik. 10 metre arkasındaydım Elifimin. Hareketlerini izledim, heyecanını izledim, aşık oldum. Çok güzeldi be abi, fazla güzeldi benim Elifim. Sonunda beni farkedip koştu ve boynuma sarıldı. Öyle sıkı sarıldı ki dakikalar sürdü sarılmamız. Şaşkın bakışlar arasında Elifimin kollarında can veresim geldi be abi. Yeter kız boğulucam dedim. Tuttu elimden başladık kızılayı dolaşmaya. Uzun bir aradan sonra ilk defa aşık oldum. Aşık olmak, sevmek bu kadar kolay mı diyeniniz olacak ama yine beni anlayacak adamlar var burda, selam olsun o güzel insanlara. Kızılayda bi cafeye oturduk muhabbet ettik, elleri ellerimden hiç ayrılmadı, gözleri gözlerimden hiç kaçmadı. Soluma aldım onu, kanatlarımı açtım. Öptüm dudaklarını, saçlarını kokladım kokusunda huzur varmışcasına. 7 8 gibi artık eve dönmesi gerekti atladık arabaya. Arabayı Hıdır kullanıyor bizse arkada birbirimize doyuyoruz. 1 saat boyunca seviştik en son mahallesine gelince çektik bir köşeye arabayı. Hıdır yine delikanlılığını yaptı indi arabadan ileriye doğru yürüdü. Güldüm, aslan kardeşim benim dedim. Sevişmeye devam ettik. Aşkım dur yoksa pantolonlarımız yerinde durmayacak, ilkimiz böyle olsun istemiyorum dedi Elifim. Ben devam ettim. Göğüs uçlarını ısırdıkça dayanamadı, çıkar onu dedi. Ağzına aldı 5 dakika falan. Ama arabada olduğumuz için kendime yakıştıramadığımdan birlikte olmadık o gün.
    ···
  14. 64.
    0
    Ablası üst üste aramaya başladığında anladık ki veda zamanı. Evin önüne kadar eşlik ettim ve veda busesini dudaklarına kondurup arabaya döndüm. Ispartaya döndükten 3 4 gün sonra belirsiz bi soğukluk girdi aramıza. Ben çok bağlanmıştım ona, oksijenden farksızdı benim için Elif. Aslında herşeyin farkındaydım. Benim o çok sevdiğim Elif sadece benimle gönül eğlendiriyordu. Yine de alttan aldım, olayların iyi yönüne baktım ve 13 şubatta tekrar Ankaradaydım. Bu sefer o kadar uzun sarılmadı bana, gözlerime o kadar derin bakmadı, ses tonu bile çok soğuk geliyordu kalbime, görmezden geldim.. Ertesi gün buluştuğumuzda ilk gittiğimiz cafeye gittik yine. Hadi hediyemi ver dedi. Turgut Uyarın Göğe Bakma Durağı isimli kitabını verdim ona. Bizde bulduğum bazı cümlelerin altını çizmiştim. Ucunda sol anahtarı olan bir kolye verdim, solistti Elifim, hayatı müzikti. O kolyesini incelerken cebimden yüzüğü çıkarttım, kendi yüzüğümü de parmağıma taktım.
    Şimdi seninle küçük bi kumar oynucaz, sağ mı sol mu diye sordum. Sağ dedi. Önce boş olan sol elimi gösterdim sonra sağ elimdeki yüzüğü. Bu yüzüklere her baktığımızda birbirimize verdiğimiz sözler aklımıza gelsin dedim ve parmağına taktım. Heyecanlandı, en azından bana öyle geldi o gün. Tam dalmışken bu sefer de diğer cebimdeki tek taşa attım elimi. Bu sefer daha büyük bir kumar oynucaz diyip çıkarttım onu da, benimle yaşlanmaya var mısın peki dedim, evet dedi. Ee benim hediyem nerde dedim, sipariş verdim ama daha gelmedi, yanına geldiğim zaman getiricem dedi. Peki ya boyunluğuma ne oldu dedim, daha bitiremedim dedi. Zoruma gitti ama onu da sineye çektim be abi.
    Olduğumuz yerden kalkıp Monopoly diye bir mekana geçtik kızılayda, güzel bi masaya oturduk. Yemek yedik, tavla oynadık, muhabbet ettik derken telefonunu karıştırasım geldi. Mesajlarda eskilere rastladım, bakmak istediğinde elimden aldı telefonu. Sustum.. Kalkıp yanıma oturdu, bi kere sarıl her şey düzelecek dedi. Neyi gizliyosun dedim, sadece bi kere sarıl düzelecek dedi, sarılmadım. Anlatmaya başladı, onun ilki olan barışı. Yeter sus desem de devam etti. Onu son gördüğünde o an oturduğum yerde oturuyormuş. Beni oraya bilerek oturttu Elif. Sonraları Mustafa diye biriyle yazışmaları vardı. Benden önce çok değer verdiği birisi olduğunu biliyodum, ilk gün anlatmıştı bana, herşeyi bırakıp sana geldim demişti ama, ne konuştuğunu sordum. Mustafa Ankaraya gelicekmiş görüşmek istedi ben de Afyondayım diye yalan söyledim dedi. Kapat mustafa meselesini dedim sustu, söz ver dedim, söz dedi. Biraz daha oturduktan sonra veda zamanı geldi yine. Metroya kadar eşlik etti bana. Son kez sarıldım ve bindim.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 65.
    0
    Aştiye geldim ama Ispartaya dönüş biletini alacak param kalmamıştı. 3.kata çıkıp oturdum birisi arasın da para istiyim diyerekten. 3 4 saat bekledikten sonra Apo aradı, para yollattırıp bilet aldım. Sabah 6.30 da Ispartaya geldim ama bu sefer de ilçeye gidecek param yoktu. Otogarda bi banka uzanıp uyudum çaresiz. Öğle vakitleri bi arkadaşım uyandırdı. Ne yaptığımı sordu ben de anlattım durumu, ondan da para alıp döndüm ilçeye. Bu arada normalde perşembe günü Afyona dönecek olan Elif ne olduysa dönüşü pazar gününe ertelemişti. Günlerden cumaydı, Elife attığım mesajlara cevap alamıyordum, aradığımda meşgule atıyordu. 4 gün boyunca böyle devam etti. Elifim gitmişti, gerçi hiç bana gelmemişti ki o. Kabullenemedim, kafayı yedim. Tövbe ettiğim esrarda aradım cevabı, bir de yoldaş olan kırmızı şarabım vardı tabii. Elif benim aklımdan çıkmazken ben onun aklına hiç gelmiyordum, bundan emindim. Bu senaryoyu daha önce de yaşamıştım ama, yine başrolü kapmıştım. Sadri Alışık filmleri gibiydi hayatım anasını satayım. Günlerce haber alamadım Elifimden. Bana yolladığı kutuyu yaktım sanki onu yakarmışcasına ama kirpiklerini sakladım dolabımda, ölene kadar da bende kalacak. Sonra bir gün mesaj attı, hala resmimiz duruyor diye, sevindim. Bana hala veda etmediğine göre seni beklemeye devam ediyim mi diye sordum, bilmem dedi. Hiç olmazsa bekleme demedi be abi. Ben hala sana verdiğim sözü tutuyorum, gitmedim dedim. Farklı kaldığın için teşekkür ederim dedi.
    Ve geçen gün. Gururumu gibip attım bir kenara, Elifime yazdım. Hala bekliyorum dedim, kendine yeni bir yol çiz, unut beni dedi. Patladım, içimi döktüm nedenini sordum. Sevdim ama korktum dedi. Kırmaktan, işlerin ilerlemesinden korkmuş. Kafama evlenme hayalini sokan oydu halbuki. insan yerine konmak istiyorum dedi koydum, sevilmek istiyorum dedi sevdim, sevişmek istiyorum dedi seviştim. Ulan seven insan işlerin ilerlemesinden korkar mı ? Sana bu son kumarım olacak dedim, kazanıcaz dedi ama yine kaybettim. Hediyem hiçbir zaman sipariş edilmemişti. Bana örmeye başladığı boyunluğu bi kenara kaldırmıştı. Mustafayı kapat dediğimde aslında beni kapatmıştı. Aslında beni hiç sevmemişti Elifim. Hiçbir zaman bana gelmemişti, sadece yara bandı olarak kullanmıştı, salak yerine konulmuştum. Ben şu satırları yazarken o şuanda gülüp eğleniyor.
    ···
  16. 66.
    +1
    Sadece belli olayları yazıcam demiştim. Hayatımda çok kayıp verdim ben. Sevdiklerimi kaybettim, hislerimi kaybettim, zamanımı kaybettim. Açlığı gördüm, sokaklarda kaldım, tutunacak tek bir dalım olmadı, konuşacak sadece duvarlar vardı, içime ata ata yer kalmadı. Neden diye soruyorum kendime şimdi. Nerede yanlış yaptım ? Söyleyin bakalım Zagorun suçu neydi ?
    ···
    1. 1.
      0
      Senin suçun iyi olmak sağlam sevmek
      ···
  17. 67.
    0
    REZERVED
    ···