-
1.
+26 -3iyi bir hikaye olacak beyler. Uzun olacağını düşünüyorum. Okuyan çok olursa art arda atıcam partları.
Hikaye içinde:
-ciks
-Para
-Tarikat
-Entrika
ve de bir
-Katil
olacak. Ha başlamadan önce hikayede ki o avanak katil benim.
Not: Hikaye içinde kullanılan ekipman(bıçak vb) tür araçlar caps ile atılacak ve dizaynları anlamanız için gösterilecektir. Assassin's Creed adlı oyundan bileceksiniz bu bıçakları. Önce Haşhaşiler buldu şimdi ise biz kullanıyorduk.
Edit: Yeni hikayem beyler (bkz: zombiler çok ciksi değil mi) -
2.
+8Adım Cem. Boyum 1.83, kilom 65, uzun orta arası kurmal saçlarım var. Dayak yemek hobilerim arasında. Avanağın tekiyim. Kuşta ki beyin bende yoktur. Ha niye bu kadar yeriyorum kendimi diye soracak olursanız. O salak hırsızlığı yaptığım için. Hadi başlayalım.
"Cem! Lan pekekent nasıl yapıcaz bu işi?"
Ha bu konuşan mı? Bu salak can dostum Emre. züt herif.
"Sus. Belli değil mi lan?! Hepsi uyuduktan sonra tırmanıp giricez eve. Yaz ayında illa ki açık cam buluruz. Korumaları diyorsan bana kalırsa hala seni kız diye yutturup sen onları rahatlatırken benim kutuyu çalmamdan yana ama sen nasıl istersen."
"Rezil huur çocuğusun tekisin. Olum millet para çalar biz kutu çalıyoruz. Ne alaka lan?"
"Lan daha kaç kere anlatıcam Emre? Kutunun içinde kesin değerli bir şeyler var. Uzatma."
Beklemeye koyulduk. Saat hemen hemen gece 3 olmuştu. Başlamaya hazırdık. Ama önce
"Lan Emre heyecandan çişim geldi şuraya işeyip geliyorum."
Hadi beyler okuyan varsa geliyor partlar. -
3.
+6Ee beyler yok mu gelen ya duvara mı anlatıyoruz?
-
4.
+10"Emre olum o tarafa gitme resmen asit fışkırdı lan."
"Olum nasıl iğrenç bir varlıksın lan sen? Neyse hadi."
Yürümeye başladık kapşonlarımızı çekmiştik. Gözümüz dört dönüyordu. Evde ışık var mı kameraların kör noktası var mı açık camlar korumaların devriye süreleri... daha binlerce şey ve gireceğimiz yeri kestirdik. Eğer ses çıkarmazsak bir şey olmayacaktı. Etrafı kontrol ettikten sonra ilk demire tırmanmaya başladık. Yere atladık. ikimiz de çok çeviktik. ikimiz de yetimhanede büyümüş ve çatılar bizim arkadaşımız olmuştu. Her gün yetimhanede kaçar çatılarda uzanırdık. Artık tırmanma ve atlama gibi şeylerde profesyonel olmuştuk. Neyse dönelim hadi. Çalıların arasına girdik. 23 saniye sonra diğer koruma buraya gelecek elini burnuna sokacak yere tükürecek ve geri dönecekti. Dediğimiz gibi oldu. Yalnız burnunu karıştırmak yerine farklı bir karıştırma yaptı o çok acı vericiydi. Yani gözlerimiz için. Sonunda gitti. Hemen duvara tırmanmaya başladık. Hızlıca tırmanıyorduk. Açık pencerenin önüne gelmiştik. ilk içeri atlayan ben oldum. Onu görünce kalbim deli gibi atmaya başladı. -
5.
+5Beyler partlarınız hazır. Saat yedi buçuk veya 8 gibi gelir tabi eğer okuyan olursa.
-
6.
+3Harbi insanın tepesi atıyor ilk entrye kuzenim bizim eve geldi yazsam üşüşürlerdi direk NORMAL bir hikaye olunca kimse giblemiyor
-
7.
+141 kişi okuyorsa yazmaya gerek yok amk
-
8.
+4Ooo okuyanlar gelmiş tamam beyler yazıyorum
-
9.
+12Sessiz sessiz uyuyordu. Teni kar beyazı gibiydi. Saçları ise güneşin kızılıydı. Ben kıza dalmışken Emre geldi. "Ulan sapık mısın yürü lan yürü." Kendime geldim. Aklım dönmüştü amk böyle bir güzellik olamazdı. Konsantre olmalıydım. Zenginler değerli şeyleri daha çok kiler benzeri yerlere koyarlardı. E bu da sergilenecek bir şey olmadığına göre kilerdeydi. Ev 3 katlıydı. Biz 2. kattan gitmiştik. Sessizce merdivenleri indik. Zemin kattaydık. Baya zengin bir adamdı belliydi. Kilerin önünde durduk. "La Cem olum şunu alıp gibtir olup gidelim burdan." Başımı salladım. Elimi kapı koluna koydum ve açtım kapıyı. Kapıyı açmamla alarm sesi çalması bir oldu. ikimiz de donup kaldık. Tabi ki Emre kendine yakışır bir şekilde "Ulan huur çocuğu seninle geleceğime Enes abinin züt deliğine dil atsam daha güvende hissederdim lan kendimi!" Ben toparlandım hemen ve daldım içeri gördüğüm kutu karşımda duruyordu kaptığım gibi koşmaya başladık. Üst kata çıktık. Aşağıdan korumalar koşuyordu. Zengin baba çıkmış odasından hırsızlar diye bağırırken biz ise can havli ile adeta uçuyorduk. O kızın odasına geldik. Ordan girdik oradan çıkacaktık. Emre daldı odaya kız ise çığlık atmaya başladı kıvrak bir hareketle 2 saniye içinde zemine ulaştı. Pencereye tırmandım ve gözlerine baktım. Emre'nin sesi kendime getirdi ve ben de zemine atladım. Koşmaya başladık. Demirlerden atladık. Ara sokaklara girdik ve sonrasında her zaman ki gibi çatılara tırmandık. Rahat bir nefes aldık. Kutunun içinde ne olduğunu merak ediyorduk. Kutuyu açmamla Emre'nin bu mu lan demesi bir oldu.
-
10.
+1Gençler böyle bir şeydi. Baya farkli bir mekanizması vardı. Ne olduğunu anlayamadık tabi ilk başta.
http://c12.incisozluk.com...11501/6/2151196_o4cfb.jpg -
11.
0
-
12.
+4Tabi Emre baya sinirli bir şekilde dört dönmeye başladı. "Cem olum sen deli misin. Ulan eski bir bıçak işte. Adam da koleksiyoncudur. Bıçak çalmak için mi bizi o kadar derde soktun? Şimdi bizi arıyorlar farkında mısın? Ulan para da etmez ki bu." O konuşurken ben mekanizmayı inceliyordum. Eldivendi ve etrafına ip bağlıydı. Altında çelik bir giriş yeri vardı. içinde ise bıçak vardı ama elimle çekmeme rağmen bıçak çıkmıyordu. Eldiven kalındı ve cebime koyamazdım. Kutuyla da gezemezdim. 18 yaşında bile değildim. Yanımda taşımam yasaktı. Ama mecburdum. Zaten kimse anlayamazdı. Ben de bileğime taktım. "Emre yakıştı mı lan?" "Olum sen benimle dalga mı geçiyorsun? Neyse olan oldu. Hadi lan sabaha yaklaşıyor gidelim burdan." Hızlıca indik çatıdan. Hala Emre mızmızlanıyordu ve biri önümüzü kesti. 20li yaşlardaydı. Otçuydu belliydi gözlerden anlaşılıyordu. Arkadan biri daha gelmişti. Emre zaten titremeye başlamıştı. "Lan olum bunların zütünde kıl da yoktur şimdi lan?" "Güzelim gelsene şöyle." Beyler o an inanılmaz korktuk. Yakınlaşmaya başladılar bir tanesi elini uzattı bana doğru refleks olarak yumruk attım. Ama o esnada bir şey oldu. O bıçak yerinden fırladı ve o huur çocuğunun boynuna girdi. Gözleri büyüdü ve kan içinde yere yığıldı. Diğeri ise şaşırdı. "Lan?!" diyip koşmaya başladı. Emre bıçağa bakıyordu ve elimde ki kana. "Cem... Naptın?" "Bilmiyorum koş!"
-
13.
+5ikimiz de var gücümüze koşuyorduk. Emre cidden korkmuştu ve bana koşarken bile küfür ediyordu bir ara şiir sandım.(Ulan cem Allah beni kartal olarak yaratsaydı da ananın dıbına süzülseydim.) En son da sessiz ve insandan uzak bir yere geldik. Park gibi bir yerdi. Hemen bir banka geçtik oturduk. Nefes nefese kalmıştık. Sırt çantalarımızdan suları çıkartıp içmeye başladık. "Cem bileğini yıkayalım birisi görürse dikkat çekeriz." "Hadi." Yıkadıktan sonra Emre durmadan eldivene bakıyordu. "Nasıl yaptın onu?" "Bilmiyorum ki olum. Ben sadece yumruk atacaktım bir anda fırladı." "Acaba mistik güçleri mi var belki beynini okumuştur?" "Emre beynin mi yandı birader? Bak şurada bir ip var. Ben eldiveni ilk taktığımda durmadan sallanıyordu bende bileğimin içine aldım. Yumruk atarken sanırım ipi çekmiş olmalıyım. Mekanizma ipe bağlıdır. Deneyelim." Dedigim doğru çıkmıştı. ipi çektiğim anda ip fırlıyordu. ipin ucunda yuvarlak bir şey vardı. Parmağa takmak içindi anlaşılan. Birkaç kez denemeye başladım ve cidden çok iyi bir şeydi. "Deneyecek misin?" "Yok kalsın. Bela istemiyorum ben." O esnada parkın önüne siyah bir araç yaklaştı ve içinden uzun boylu sarışın sakallı 40lı yaşlarda bir adam indi. "Selam gençler. Bela demişken.." diyip sırıtmaya başladı. Emre'yle birbirimize baktık.
-
14.
+11Gençler kusura bakmayın ben kimse iplemez diye düşündüm ki gerçekten 1 saat boyunca adam akıllı entry giren yoktu ben de başlığı takip etmeyi bıraktım. Kusura bakmayın. Okuyanlar varmış. Kesinlikle yarım kalmayacak hikaye ve çok uykum geldi beyler 1 part daha atıp uyuyacağım izniniz olursa gececi tayfadan olan varsa 3 parta çıkartabilirim.
http://c12.incisozluk.com...11509/7/2151327_o888a.jpg -
15.
+8"Ee beyler kaçmıyor musunuz?" "Evet abi biz tam gidiyorduk. Değil mi Cem? Yürü olum hadi." "Kimsin sen?" dedim. "Lan Cem!" "Adım: Kıvanç. Zenginim. Bu kadar. Ha bir de bileğinde ki şeyin ne olduğunu sana açıklayabilir, seni ve Emre'yi eğitebilir, ve atalarınızın neler yaptıklarını beraber öğrenebiliriz." "Eğitim mi ne eğitimi?" "Sizler yeteneklisiniz yetim genç arkadaşlarım. Çevik, zeki, korkusuz(bunu söylerken Emre'ye bakıp sırıttı) ve tekrardan yetenekli. Kanınızda atalarınızın kanı var. Neyse çok ikna edici değilimdir. Geliyor musunuz gelmiyor musunuz?" "Cem olum adam ata diyor falan ben tırstım hadi gidelim yürü." "Geliyoruz." "Validenle kahve içeyim Cem." Bileğimde ki zımbırtıya baktım ve derin bir nefes aldım. O esnada köşkte ki kız aklıma geldi. Güneş kızılı saçları... Etrafıma baktıktan sonra arabaya bindim. Sanırım her şey değişecekti.
-
-
1.
0Devam ?
-
2.
0Bekliyoruz
-
1.
-
16.
+4Hepinize günaydın beyler başlıyoruz o zaman
-
-
1.
0Bekliyoruz
-
1.
-
17.
+6Araba baya büyüktü ve daha önce hiç görmediğim teknolojik şeyler vardı içinde. Emre bembeyaz olmuştu. Aşırı gergindi. "Ne içersiniz? Fransız şarabı? Haha sadece kola var." Çok komik amın oğlu. Adam çok garipti beyler. inanılmaz rahattı. Hani şu dün gün boyunca trendde olan bir pekekent vardı ya kötü olacaksınız alfa olacaksınız o binin salladığı şeylerle alakası yoktu ama adam ne derse içimden onu yapmak geliyordu. "En azından nereye gittiğimizi söyle. Neden gittiğimizi. Bizi niye eğiteceksin?" "Bunları anlatacak kişinin ben olduğunu zannetmiyorum ama oynadığınız o saçma sapan Assassin's Creed oyunu varya? Heh işte onunla alakası yok. Tabi bazı şeyler (bileğime bakarak söyledi bunu) hariç." Bundan sonrası gidene kadar ikimizin geçmişiyle ilgili sorular sordu. Nihayet gelmiştik. Arabadan indiğimizde ıssız bir yerdeydik. Emre'yi gibseler o binin o kalın sesi çıksa bile kimse duyamazdı amk öyle bir yerdi. "La Cem olum ben güvenemiyorum. Burası bizi öldürmesi için çok uygun." "Gençler beni izleyin." istemeye istemeye yürüdük ama ikimiz de merak ediyorduk tüm bunları. Bir kayanın yanına gitti birkaç yerine dokundu. Bir şey açıldı ve göz taraması yaptı. "Accepted" dedi otomatik bir ses. Kayan yanında yuvarlak baya büyük bir çizgi oluştu. "Hadi serseriler." Çizginin içine girdik. Saatine dokundu Gargamel herif ve hareket etmeye başladık. Aşağı iniyorduk.
-
18.
+8Emre titriyordu gerçekten. Ben de çok tırsıyordum ama beyler. Orda gibimi kesip ağzıma vermeyecekleri ne malumdü? Herneyse ilk başta çok karanlıktı sonrasında bembeyaz oldu. Beyler inanılmaz bir şey. Etraf sadece gri ve beyaz. Binbir türlü zımbırtı var. Etrafta gök mavisi giyinimli insanlar vardı. Onlarla çok ilgileniliyordu. Arada birkaç kişi dönüp bize bakıyor sonrasında ise gözlerini iyice açıp bana bakıyorlardı. Birkaç tanesi beni eliyle göstermişti. Bu beni daha da korkutuyordu. Nihayet indik yere. Herkes bize bakmayı kesmişti. "Bundan sonrasını ben devralıyorum. Gidebilirsin." Bir kadındı beyler ama ne kadın. Kızıl saçlar, bembeyaz ten, yeşil iri gözler... "Merhaba. Adım: Ellie. Sizinle ben ilgilenicem." Sanırım burada çalışan hemşireler gibi düşündüm onu. Anlamış olacak ki "Hayır bakıcı değilim. Beni doktor gibi düşünün. Sadece elimde neşter yok ve yöneticinin kızıyım. Annem sizden umutlu. Hadi önden buyurun." Ne olduğunu anlamamıştım beyler konuşamıyordum bile. Dilim resmen tutulmuştu. Yürümeye başladık.
-
19.
+5ikimiz de yürümeye başladık. Bileğimde olan zımbırtının çok daha gelişmişlerini gördüm. Etrafta bomba, fırlatma bıçakları, ve eski kılıçlar vardı ama kılıçlar camın içindeydi kullanılmıyordu onlar. "Öncelikle Emre gördüğüm kadarıyla o gereksiz oyunu oynamışsın ve bizi şu an Tapınakçı sanıyorsun. Hayır değiliz. Şu *Animus* dediğiniz şey ki asıl adı bu değil bu şekilde yani gördüğünüz bildiginiz şekilde kullanılmıyor. O oyun bir komploydu. inançlılar dediğimiz bir grup daha var. Aslında Suikastçiler, Tapınakçılar ve sonradan oluşan inançlılar. inançlılar aslında suikastçiydi ama sonradan bazı anlaşmazlıklar oldu ve ayrıldılar. Sonra o oyunu kurdular. Amaç insanları uyarmak aslında. Devletin ilgisini çekip araştırması ve iki tarafı da yok etmesi amaçlandı. Bilmedikleri şey zaten Tapınakçıların yönettiği bir dünyada yaşıyoruz. işe yaramadı tabi ki. O oyun bazı gerçekleri yansıttığı gibi yalan dolan da barındırıyor. Her neyse aklınız da ki oyun kısmı gittiğine göre öncelikle dinlenin ve yemek yiyin. ikinizle konuşmak istediğim çok konu var. Gülümsedi ve birine el işareti yaptı. "Odalarını gösterir misiniz?" Kadın sessiz bir şekilde kafa salladı ve takip etmeye başladık onu. Odalarımız yan yanaydı. "Emre sakin ol. Duş al. Uyu. Dinlen biraz. Her şeyi anlayacaz zaten. Kafa salladı sadece. Çok gergin olduğu belliydi. Odama girdim. Yatak ve bir çalışma masası vardı her şey gri ve beyazdı. Etraf siyah camla kaplıydı. Duvar olan bir tarafı vardı o da düğmeliydi. Bastığım anda döndü ve duş olduğunu anladım. Böyle bir duş yoktu beyler tek ekgib olan şey otomatik 31 çeken bir kol yoktu ona da şaşırdım desem yalan olurdu. Yatağa attım kendimi. Zımbırtıyı çevirmeye başladım. Hala küçük bir tarafında o binin kanı duruyordu. Uykuya dalmışım.
-
20.
+1Beyler partlara değilde en azından ilk entrye şuku atın da okuduğunuzu bilelim