katil miyim sizce

sen huur çocuğusun

http://fizy.com/#s/13ugog

o kızla bu şekilde tanışıcağımı hiç ama hiç planlamamıştım. hemen önümde ki arabanın arkasından da aynı tiplerden çıktı, ne olduğumu şaşırmaya bile zamanım yokken, sert bi darbe aldım. içeriye sürüklediler beni... tam baygın değildim, aklıma ilk gelen şey, resul abi bana selam yolladı herhalde dedim. tarzı buydu...

bu şekilde iki tokat atıp yollatacaktı herhalde.. ama olmadı. ve o kızı o şekilde bırakamazdım. tanışmamız için müthiş bir fırsattı. diğer ikisi kollarımdan tuttu. kafamı bir yere bir de duvara vuruyorlardı. ağzım burnum beter olmuştu sonra içeriden birisi daha çıktı. şoka girdim...

üniversiteli yanlışlıkla dövdüğümüz çocuk gerindi ve sağlam bir tekme de o geçirdi. burnum kırıldı. kanlar yeri göl edecekti neredeyse ki arkadan biri daha çıktı...

sizce o kimdi ?

baban mı yoksa gidişat onu gösteriyo mq

gercek olup olmamasının bizim içn b önemi varmı mq ne yırtınıp duruyonuz

devam panpa takipteyim

kendim anlatıp kendim dinliyorum neyse.. diğer günlerin hatrına yazıyorum bu gece,

ulaş arkada bana hiç birşey yapmayan gözcüyü tek yumrukta indirdi. üniversiteliyi tek dirsekle karşı duvara sürdü... yanağına yumruk geçirdi onunda.. yanağını tutarak yere yığıldı oda beni tutanların bir tanesi kaçmaya çalıştı arka taraftan sızdı. diğerini ulaş boğazını pençeler gibi kendine çekti defalarca kafa attı. arkasından üniversiteli çocuk ayağa kalktı, serzenişte üzerine yürüdü. sopa aldı yandan bu sefer ulaşın böbreklerine sağlam indirdi. baktığımda ulaşın suratı kıpkırmızı oldu gözleri yerinden çıkıcak gibi dizleri önüne düştü. ama ben o binin ayağına tekme attım yere yuvarlanıp sürünmeye başladı. ulaş zorda olsa ayağa kalktı ard arda yumruklarını geçirmeye başladı normalde suratın tam ortasına vurulur ama ulaş yanağına abandı sürekli bir kaç yumruktan sonra çocuk yanağım yanağım diye bağıra bağıra ağlamaya başladı.

o kız dedim. hangi kız dedi,
birşey yaparlar yetişmemiz lazım dedim. ordan kaçtık yolda demin gördüğüm çocukları gördüm. yerde uzanmış yan yana yatıyorlardı. ne oldu lan bunlar işte dedim, önemi yok yoldan geçmeme izin vermediler ilk onlarla kapıştım. sizin olayın gözcülüğünü yapıyomuş dingiller dedi. o kızı gördün mü dedim.

hangi kız olum ne kızı, baksana tiplere bunların yanında hangi kız durur hadi eve geçelim dedi.. beni sırtında eve zütürdü..

ağzıma buz tuttu. kendisinin de kaşı açılmıştı. yaralarını fazla önemsemedi. eli burnuma geldi bağırdım. biraz üzerinde durdu. kırılmış lan bu hadi bu evde olmaz hastaneye gidiyoruz dedi.. çok direndim gitmedik hastaneye 2 hafta acısını çektim ama önemi yok şimdilik. burnum kırık geziyorum, şuan.

SARMADI,iYi GÜNLER.

o gece ben uyuyamadım, burnumun acısından mı 6 milyarın baskısından mı bilmiyorum. sabah uyandığımda ulaş geldi yanıma yaralarımı kontrol etti falan.. çok betersin be olum hastaneliksin sen dedi.. birşey olmaz bana dedim. doğru söylüyo, ona bişey olmaz dedi arka fon da ki ses.

ulaş tedirgin olup, sesin yanına gitti.

ses o ses evet. tanıyorum onu hemde çok yakından. beni çok seven ama benim onu takmadığım birisi

krepuskular'ın sesini babamdan iyi tanırdım. bir aras dostu daha işte. buyurun buradan yakın. krepuskular beni çok iyi tanırdı, ben onu pek tanımam. ama pgibopatvari bir tipi vardı. krepuskular yabancı biri değil. ismini bilmiyoruz sadece.. ve onun ismini bilen yok. takdığımız masum bir isim.

çok zayıf vücudu var krepuskuların, saçları çok uzun ince ve yağlı.. derisi kemiğine paralel. korku nedir bilmez gecesi sabah sabahı gece olmuş. pgibopatvari bir tip, hayatımda rolü çok büyüktür. laf edilmesini istemem. dün gece 30'lu sayfalarda ismini açıklayacağım dediğim kişi krepuskular...

o kadar cins bir tip ki ağladığını görmedim duymadım bilmiyorum,
küçük bir tası var. herşeyi ondan içer, krepuscuların bir tek o tasına yaklaşmam. iğrenirim çünkü.. bunu kendiside bilir. ama beni çok seviyor, canından bile.. buna eminim.. geçmiş olsun demeye gelmiştim, hasta ziyareti kısa olur hadi ben çıkıyorum dedi.

çıktı...

ulaş arkasından nasıl girdin eve diye bağırdı.. duymamazlığa verdi.

aramızda kalsın, krepuscuların kafası benim kadar gidik.

ulaş para bulmaya gitti, bende baticon, ağrı kesici ıvır zıvır bakmak için ecza dolabını açtım içinde bir zarf var. ağzı kapalı... açıp baktım, bahçeye klübeye in yazıyordu. indim bulamadım. peşimde köpeğimiz seli dolanıyordu birde onun klübesi geldi aklıma.. açıp baktım bir tomar 100'lük vardı gözlerime inanamadım. hatta allah tarafından indiğine bile inandım bir süre..

saftım o zamanlar.

ulaşı aradım. para falan bulma acil eve gel dedim.
koştu geldi ne oldu yine dedi.
para buldum lan köpeğin klübesinde dedim. o klübe değil ki olum masanın altı işte dedi. her neyse sonuçta orda buldum dedim. nasıl oldu diye sordu..

tek tek anlattı..

ben biliyorum baban koydu o parayı oraya dedi.

bende öyle düşündüm...

ev erzağımız çok azalmıştı. para tamı tdıbına 6200 liraydı. çöl de serap görmüştüm. dediğim gibi inanamadım. kendimizi ısırdık ulaşla rüya değil lan dedik.

evet değildi. açlıktan ağzımız kokuyordu zaten..

gittik biraz alışveriş yaptık. resul abiyi arayıp parasının tamam olduğunu söyledik. alışveriş dediğim yemek falan ulan. konserve ıvır zıvır işte.. vay amk demeyin, karnımızı doyuramıyorduk ulan.. birde giysi ayakkabı falan mı alacaz.

neyse

ben dolaba aldıklarımızı yerleştirirken bir kağıt daha gördüm. alıp alelacele okudum.

aynen geriye kalan 200 lirayı çarçur etmediğinize sevindim yazıyordu.. bu iş zaten gizliydi. resul abi bize bu işin aramızda olduğunu söylemişti. eğer birinin kulağına giderse sizi buraya yolluk yaparım diye söyleyişi kulaklarımda çınladı. ulaşa koştum sen birilerine söyledin mi bu olayı dedim. hayır sen söyledin mi dedi, hayır diye cevap verdim. kafamı çok kurcalamaya başlamıştı bu iş.