Bu huur çocuklarına rahat uyku uyutturanların ta amk. Onun bunun aklıyla ülkende savaş çıkar, arsız arsız kendi savaşından kaç yetmezmiş gibi birde sığındığın toprakların sahiplerine sıkıntı çıkar.

12 - 60 yaş aralığı erkekler dışında kalan mültecileri al. Al ama içimize sokma. Sakin selamet kuş uçmaz kervan geçmez bir yere kur bir kent orda yatıp kalksınlar.

Kur çalışma kamplarını illa savaştan kaçan erkekleri alacaksanda yerleştir buralara. Al sana en ucuzundan iş gücü.

Neyse beyler uzatmayayım. iki yıl kadar önce bu suriyeli binlerle yaşadığım sıkıntıyı sizlere anlatmak istiyorum. ikinci parta atıyorum. Mobilden yazıyorum.

Edit: Beyler bitirdim. Rahat rahat okuyabilirsiniz.

Edit 2: Beyler aranızda bazı arkadaşları yaşadığım bu olayın gerçekliği ile dalga geçer gördüm. Onlara sadece gülüp geçiyorum. Bu arkadaşlar başları önde beladan uzak durmak için hızlı adımlarla bim - ev arasında mekik dokuyan asosyaller. Bu arkadaşlar kişisel veya toplumsal olaylarda hep haklarını yediren ezilen gençler. Alay etmeye cüret ederken bile maskelerini iki defa kontrol edenler. Na diyeyim bilemedim. Allah ıslah etsin.

Eski işimden ayrılalı iki gün olmuş takılıyorum öyle. Bir abimin yanına gittim çay içmeye.

Hal hatırdan sonra işten güçten mevzu açıldı. Dedim ayrıldım dolaşıyorum öyle ahbaplarımızı abilerimizi ziyaret ediyorum. Ne yapacan dedi iş buldunmu. Dedim abi iş bulma sıkıntı değil kafamı dinliycem bir iki hafta. Sıcak suya ormana felan gitme planlarım var tek başıma.

O arada telefonu çıkardı. Adam buldum, tanıyorum, sağlam, yarın başlayacak haberin olsun dedi kapattı.

Abisiymiş. Fabrikası varmış gıda üzerine muhasebeci arıyormuş uzun zamandır.

Yarın başlar deyince ben ağzına bakıyorum adamın inceden biraz kıl oldum. Abi dedim itiraz eder tonda lafımı devam ettiremedim girdi araya. Kalk gibtir git lan. iki gündür yatıyormuşsum işte yeter dinlendiğin dedi. Adresi tarif etmeye başladı.

El mahkum gibe gibe gittim işe. Onca yılın hukuku adamı çiğneyip geçemem abidir sonuçta hem onlarında ihtiyaçları varmış. Parayı bile konuşmadan başladım işe.

Bizim patron biraz yavşak. siyasal islamcı dilinden allah lafzı düşmez ama her sabah uyandığında bugün kimi gibsem, dolandırsam diye düşünür.
Klagib lambacı tayfadan. Makarnacı olanlardan değil ama ihaleci - rantçı kesimden. işini bilen kısımdan anlayacağınınız.

Fabrikanın idari kısmı da dahil yaklaşık personeli yüz civarı.
5 kişi idaredeyiz. 10 tane kadar usta var bir altımızda geri kalanların yarısı 15-20 yaş aralığında kızlar. Diğer yarısı 15-20 yaş arası erkek.

Bunlarda yarı yarıya suriyeli ve ülkenin en doğusundan göç etmiş malum ırk.

Dedim ya bizim patron yavşak. Yarısı suriyeli diğer yarısı genç kız. Sigorta masrafı yok, aldıkları ücret asgari ücretin yarısı. Herif her taraftan para kaçırıyor amk.

Kendi arabam babamda. Babam şehir dışında. Babamın arabası tamirde. El mecbur gibe gibe servisi kullanacağım. Sabah servise binen ilk birkaç kişi olduğundan öne oturmuştum. Kulaklıklar kulağımda kimseyi gibime takmam modundaydım. ilk birkaç gün serviste yer konusunda sıkıntı çekmedim.

Akşam iş çıkışı servise bindim taktım kulaklığı oturuyorum. işçilerde bindi yol almaya az bir vakit var. Bizim bir usta vardı seveni az. Patronun akrabası. O yüzden sevmezler. Adam böyle biraz saf. Vur eline ekmeğini al cinsinden. Baktım iki tane suriyeli genç benden bir iki yaş küçük geldi bu adamı kaldırdılar. iki sıra arkamdalar. Adam ayakta kaldımı öyle. Benim kanıma dokundu olay. Herşeyden önce kafamda şimşek çakıyor usta Türk ustayı yerinden kaldıranlar suriyeli gençler.

Kulaklığı çıkardım kalktım ayağa bu iki iti seslendim. Kaldırdım ikisinide baktım hır gür çıkaracaklar inin lan aşağı dedim. Ben önden indim. Aşağıdayım. Arkamı bir döndün sekiz tane suriyeli. Ulan dedim sizin dıbınıza koydum. Sen kimsin felan filan zırvalıyorlar. işte ustalardan bazıları önümde durmuş. Manitası olan kızlar diğerlerini çekmeye çalışıyor felan. Ortam karmaşa. Sesli sesli bağırarak bundan sonra ustalardan hiç biri ayakta kalmayacak ulan diye bağırdım. Niyetim ustaları kayırmak değil surilere musallat olmak.

Bunların içinde böyle polatçılık oynayan biri var. Böyle zayıf hafif orta boylu kaslı biri. Ama bir yakışıklı bin görme. Pgibopat rolü kesiyor bağırıyor sen kimsin bize çatıyorsun filan diyor ortamda kendini şişirmek için bir ara baktım bunun elinde süpürge sapı var. Bana doğru sallıyor.
Gözümün önü karardı amk. Kalabalığı beni tutanları yardım bunun ümüğüne çöktüm ama ne çöküş nefes borusu iki parmağımın arasında. Diğer elim jöleli saçlarını kavramış.

Kulağına bağırarak o değneği sokarım lan sana pekekent dedim. Kafamın arkasına bir yumruk indi. Tesbit edemedim kim olduğunu bizi ayırmaya çalışanların arasından gelmişti ama kim olduğunu göremedim. Derken o sıra patron geldi beni çıkardı aralarından arabasına bindirdi bastı gaza. Eve bırakana kadar vaaz dinledim amk. Bütün insanlar kardeştir onlar bizim müslü kardeşlerimiz. Ensar muhacir felan fıstık bir yığın içi boş laf.
Benim kafamdaki tek şey yediğim yumruk.

Araba ayarladım arkadaşın birinden. Evdeki kuru sıkıyı belime taktım. Bir tane arka tarafa bir tane yan cebe çakı soktum kalitelisinden. Bizim servisçiyi aradım. Adres tarifi aldım.

Bunlar şehrin kalabalık olduğu kısımda üniversite tarafında bir evde kalıyorlarmış aynı ekip. 1+1 evde 7 kişi amk.

Bastım gaza yarım saate evin önündeyim. Arabayı rahat çıkabileceğim şekilde park ettim. Binanın dış kapısı açık. Bunların kapısının önünde dikildim.

Kapıyı hafif sert tıklattım. Yana çekildim delikten görmesin diye. Kapıyı açtı daldım içeri bodoslama. Kapıyı kapat gir içeri dedim.

Odaya girdim nargile içiyor oçlar. Hepsi ayağa kalktı beni görünce. Kapıyı açan çocuğa döndüm çayınız varmı dedim. Biraz durakladı var dedi. Koyda içek o zaman dedim. Bunların gözlerinin içine bakıyorum. Kedi gibiler. Ani bir hareket halinde hepsi bana çullanacak biliyorum.

Yavaş yavaş kanepenin birine doğru yöneldim önünde sehpa olan. Ceketi çıkardım koltuğun kenarına doğru koymak içim hafif yan dönmüş oldum iki tanesi emaneti gördü. Geçtim oturdum. Bunlara oturun rahat olun dedim. Ortamın bütün hakimiyeti bende. Arapça fısıldadı silahı görenin biri. Tamam hepsinin haberi oldu şimdi. Bunlar epey suskunlaştılar. Hepimiz sustuk aslında. Bunlar bana kilitlenmiş. Ben tek tek gözlerinin içine bakıyorum sırayla.

Bir iki dakika geçmedi çocuk mutfaktan geldi. Çaydanlık bardaklar felan. Çayı koydu şeker istemez dedim. Racon koyar gibi bir ses tonuyla.

Bana arkadan kim vurdu dedim. Hepsi silahı gören çocuklardan birine doğru kaçamak bir bakış attı. Çakozladım davayı. Belli bu konu benden önce konuşulmuş. Belkide dalgam bile tutulmuş. Bu bine dişlerimi sıkarak hafiftende gözlerimi kısarak baktım. Sonra hepsine bakarak yüzümden vuracak erkekliğin yokmuydu lan diye bağırdım. Hepsinin başı yerde belli daha önce bu konuya hiç değinmemişler. Erkeklik konusuna yani

Çayımdan bir yudum aldım. Burası hangi şehir lan diye sordum hepsine. Hepsi aynı anda söylediler. Biliyorlardı gözümü karartmış evlerini basmışım. Belimde emanet her ne kadar kurusıkı olduğunu bilmeselerde. Çakılar felan. Ölmeye öldürmeye gelmişim buraya. Kararları ben veriyorum. ilk hareketi benden bekliyorlar çünkü. Kendi evlerinde onlardan üstünüm. Korkuyorlar birşey olsa kendilerini korumak adına birşeyler yapacaklar. Saldırıyı bekliyorlar sadece. Ama ben öyle salak birisi değilim işte. Manipüle etmeyi seviyorum amk.

Şehri söylediler hangi ülke lan burası diye sordum aynı ses tonuyla. Mırıldanarak Turkıya dediler. Kafa salladım. Türkiye ya aslanım ne halep ne şam ne azez Türkiye dedim.

Siz nesiniz lan burda dedim. Ses çıkmadı yüksek sesle tekrar sordum. Kimisinin gözünde korku var kimi sinirli. Birisi titrek sesle misafir abi dedi. Haa misafir demek. Evet misafir ülkesindeki savaştan kaçan vatansız misafirler mülteciler. Günlerini gtn eden keyifleri yerinde misafirler.

Sinirimmi yatıştı yoksa gereken şovu yapıp rahatladımmı bilmiyorum. Hareketlerine çeki düzen vermelerini enselerinde olduğumu söyledim ayağa kalktım ceketimi giydim. Babamım çekmecesinden aşırdığım bir tane gerçek mermiyi bana arkadan yumruk atan çocuğun kucağına fırlattım. Aynı taku bir daha yiyen olursa ona bunlardan yedirtirim dedim.

Kapıyı çarptım çıktım. Sabah işe araba ile gittim. Fabrikanın önüne bilerek hızlı girdim kapıda bir kaç kişi duruyordu. Frene bastım camı açtım kıslardan birine kızım geçip kenarda dursanıza diye bağırdım. Arabayı yanaştırdım duvarın kenarında bekleyen akşamki surilerin birini çağırdım küçük bir el hareketiyle sağına soluna baktı yanıma geldi. Büfeye gönderdim bir paket fistın layt bir tane burçak aldırdım. Kızlardan biri çay getirdi odaya. O günden sonra her gün odama kızlardan erkeklerden biri gelip büfeye gideceğini bir isteğimin olup olmadığını sordular. Yemekhaneye ne zaman girsem üç beş kişi ayağa kalkar oldu. Serviste ayakta giden bir Türk olmadı ogünden sonra.

Unutmadan. Adettendir buda böyle bir anımdı.