1. 19.
    +1
    rizörv la gözlerim acıyo sonra okurum
    ···
  2. 18.
    0
    @15 ailenin parası olduğundan 20 yıllık eğitimimin hepsi özel okullarda geçti. böyle şeyler özel okullarda daha çok başa gelir. sırf gözlem için bile düz lise de okuyan biri gidip bir yıllığına iyi ki ailem zengin değil diye paralı özel liselerde okumalı. kafa kafa değil başka bir şeydir orada. neyse konudan sapmayalım amk bunları hayat hikayem de anlatacam
    ···
  3. 17.
    0
    okuyanın amk bu ne lan
    ···
  4. 16.
    -1
    Reserved
    Gece gelcem
    ···
  5. 15.
    0
    @1 düz lise travması
    ···
  6. 14.
    +1
    @13 ne demek panpa gercekten dunyadan zevk almak istiyorum disari cikip herkesin gercek yuzleriyle birbirlerine gulumsediklerini gormek istiyorum hayatim bu kadar kotu cekilmez degil aslinda ama sadece empati kuruyorum kendimi kisilerin yerine koyup o yasami gorebiliyorum bu da beni daha duyarli daha hassas bir insan yapiyor ki bunlari yazabiliyorum
    ···
  7. 13.
    0
    @12 özet budur beyler yazının. güzel söylemişsin panpa
    ···
  8. 12.
    +1
    kendisi olmayı beceremeyen bir insanlığın hüküm sürdüğü dünyada kendin olmayı başarıp yaşamak zor. bunu başaran nadir kişilerden olduğumu düşünüyorum bunun içinde mutluyum
    ···
  9. 11.
    0
    @5 @7 @8 @10 sizin için hayırlısı budur belki beyler.
    ···
  10. 10.
    0
    eveet beyleeeer'i okudum, gerisi gelmedi . kişisel algılama panpa okunmaz şimdi bu belki başka zaman
    ···
  11. 9.
    0
    @6 biz niye kalıba girmemek için kasalım kendimizi rahat bırakıyoruz sadece kişiliğimizi. kalıba girmek istemeyenler asıl kasanlar. herkesin içinde bir kalıba sığmayan ve körelen biri var zaten. biz sadece bunları teşhis ediyoruz. bizden rahatı yok herşeyde özgürüz istediğimizi tasalanmadan yapıyoruz. biz niye onlara üzülelim yoksa biz rahatız ya nasılsa. amaç sadece tespit ve göz açma.
    ···
  12. 8.
    0
    okunmaz be panpa
    ···
  13. 7.
    0
    Okumaya çalıştım ama gitmedi.
    ···
  14. 6.
    0
    abi bunları niye sorguluyosunuz bu kadar anlamıyorum. kendi kendinize bunalımlara giriyosunuz sonra. bi kalıba girmek istemiyosan kendini jole kullanmıcam diye kasma. canın istediğinde istediğini yap, istediğini yapma. kendini kastırınca özentilikten mi çıkmış oluyosun
    ···
  15. 5.
    0
    biz insanız amk kim okicak bunu
    ···
  16. 4.
    0
    valla o geçmişteki alıntılar bana çok yakın geldi. eğitim hayatını anlatmanı bekliyorum. çok yakınız birbirimize güzel yazmışsın. yalnız seviyeyi yükseltmen dezavantaj hemen düzeltelim:

    am züt meme
    ···
  17. 3.
    0
    @2 söyleyen milyonuncu kişisin panpa. ama galiba evet biraz niezschelik var. bir kaç nokta da yolumuz ayrılır sizlerle panpa. ilerleyen yazı dizilerinden anlarsın belki
    ···
  18. 2.
    0
    daha başlığı okuyunca felsefi bir yazı olduğunu anladım panpa. bir de benim gibi nihilistsin panpa galiba epey güzel yazmışsın çünkü.
    ···
  19. 1.
    +3 -1
    eveet beyleeeer. ben bu sefer bir felsefi yazı dizisiyle karşınızdayım. dizime de bu yazıyla başlamamda bu konuya ne kadar önem verdiğimin bir göstergesidir.

    şimdi beyler. kadın kız ortamıyla ilk kez okulda tanışırız. o yüzden olayları oraya dayandırarak anlatmaya çalışacağım çünkü okulu tamamladıktan sonra herkesin ortamı ve anlayışı değişir. okullar farklıdır ve genellemesi ve tespit yapması daha kolaydır. tespitleri anı ve düşüncelerimle harmanlayacağım biraz.

    günümüzde bir insanın kişiliği; cüzdanın kabarıklığı, giydiği kıyafetin markası ve sosyalliğiyle belirlenir ve bunlara göre damgayı yer. kişilik ise bir kadın erkek ilişkisinde her iki tarafında önemsediği bir şey olduğundan bu cüzdan kabarıklığı markalar vs direk olarak kadın erkek ilişkilerini doğrudan etkiler. her iki tarafta bu değerleri baz alarak kendine uygun eşi seçer.

    ben her türlü kavrama aşırı bağlanmaktan korkan biriyimdir ancak konu kişilik olunca benim dengelerim değişir. kendi içimde bir sürü düşünce sıçarım kendi kendime bazen derim kişiliği gibem yok öyle birşey bazen derim buna sıkı sıkı bağlanmazsak yannanı yeriz.

    kişilik kavramı değiştiğinden günümüzde insanlar kendilerini bir kalıba sokma telaşındadır. mesela günümüzde popüler olan zengin imajını vermek ve karşı cinsi etkilemek için; sırf markası ve küçücük amblemi için yüzlerce liralık banknotlar saçılarak alınan kıyafetler giyilir, binlerce liralık telefonlar alınır. sırf cüzdan çıkarıldığında zengin gözükmek için binlerce liralık cüzdanlar alınır ve kabarık gösterilmek için ele ne geçerse konulur. hatta ev bile lüks mobilyalarla döşenilir. şu an biraz tyler durden çizgisinde gittiğimin farkındayım ama soruyorum size: gözünüzü kapayın. düşünün nesiniz siz? kumsaldaki bir kum tanesi veya biraz daha sertçe aynı takun laciverdisiniz. bunlara sahip olduğunuzda eline geçen şeyleri gerçekten bir hayal etmeye çalışın. ne olacak size? ölmeyecek misiniz nasıl olsa bunlara sahip olup beyniniz mi aydınlanacak öbür tarafa zütürebilecek misiniz bunları? bu soruların cevaplarının hepsi koca bir hayır tabi.

    şimdi biraz da duygu düşünce ve karakteri biraz analiz edelim. okul yıllarında antisosyal olan panpalarım için "enneeee harbiden amk" diyecekleri bir örnekle anlatacağım bunu ben. zira biz antisosyaller diğer insanlardan daha iyi bir gözlem ve analiz yeteneğine sahibiz. çünkü yapacak içimiz yoktur ve gözleme çok iyi odaklanırız profuyuzdur bu işlerin. neyse şöyle bir tipe mutlaka rastlamışsınızdır. sizin veya diğer erkek arkadaşlarının yanında gayet normal iyi niyetli bir insanken karşı cinse rastladığında hemen karakterinin yerini elleri cepte zengin havaları takılan havalı sosyal görünmeye çalışan bir muallakye dönüşür. hatta bu hastalık o kadar ileri gider ki yanınızda kafa adam olan tip, gider o karşı cinse maymunluk yapıp tebessüm ettirmek için bizi alay konusu yapar. tavus kuşu hesabı güzel hatunu gördümü zütü kabarır ya fiziksel olarak, bunlarında ruhsal olarak zütünde yükseltiler meydana gelir. bu sadece sizin gördüğünüz karşı tarafı etkileme çabalarıdır. bir de karşı tarafa iyi gözükmek için spor salonlarında saatlerce kendini tatmin etmek için ter dökme, bilmem ne marka parfümler sıkınma evde bilmem kaç saat saç hazırlama gibi şeyler eklenince tam ağlamalık bir insan modeli aklınızda belirir. bu nedir beyler? nedir bu insanların diğerlerinin kafalarındaki damgaların birinde kendine yer bulma isteği? neden kendiniz olamıyorsunuz neden kendi kişiliğiniz olamıyor musunuz? siz gerçekten olmak istediğiniz kişi misiniz? bir düşünün. okuldan örnek verdim çünkü en çok kız erkek ilişkisini ben burada gördüm ilkokuldan üniye kadar.

    ben şahsen böyle tiplerle hep iç içe koyun koyuna 20 ye yakın yılımı geçirmiş olan bir insanım. hiç bir zaman da bu tiptekilere gram özenmedim. aşık oldum tabi bir sürü kıza. güzelliğiyle kendimi içkilerin içime verdiğim bir sürü kıza rastladım bu yıllarda. canım epey yansa da biliyordum ben, onların gerçek sahibi olmadığımı. onlar farklı şeyler arıyorlardı. onlar kas arıyorladı onlar marka arıyorladı, onlar bir çeşit dalkavuk sistem robotu arıyorlardı. hiç biriyle bir şey yaşamadım. ne konuştum ne kendimi değiştirdim onların zevki için. heralde en çok pişman olduğum şey üni 1 de aşklarımın en büyüğünü beni özürlü yerine koyan (her insan gibi) bir kıza karşı hissetmem ve bir gün kafam jöleli olarak üniye gitmem. o günü zihnimden sildirmek için herşeyimi verirdim heralde. kendime ihanet etmiştim o gün benliğime ihanet etmiştim. hislerim ve nefsime yenik düşürmüştü beni o gün. o günden sonra felsefi inanışlarım inanılmaz bir boyut kazandı. hatam beni daha da güçlendirmişti aslında. rahat batmıştı bana o gün.

    ben her zaman kendim olmuştum o üni 1. sınıftaki jöle saçlı halim dışında. her zaman herkese herşeye kafamdan geçeni söylemiş yansıtmış davranmıştım. çok sıkı dostluklar ve çok sıkı düşmanlar kazanmıştım eğitim hayatım da ve kazanmaktayım hala iş hayatımda da. ben her zaman pgibopat inanılmaz küfürlü konuşan hasta ruhlu bir damga yemiştim onların kafasında. en büyük başarımda buydu benim. sistemin kız ve erkek robotları bana hasta ruhlu demişlerdi. düşünün artık benim ruhumun üstünlüğünü. hele o küfürlü konuşma sıfatı ruhuma yapılan iltifatı bile silip süpürmüştü ve iyice keyiflendirmişti beni. şükür ki o canavarlar bana karşı cins için kendini harap eden hatta küfürlü bile konuşmayı bile bırakan muallak dememişlerdi

    kişiliğin erkek kadın ilişkileri üzerine etkisi veya tam tersi, erkek kadın ilişkilerinin kişiliğin üzerine etkisi üzerine düşünce alışverişimin sonuna galiba geldim. aklıma geniş bir şey gelirse bu konu hakkında vol2 sini de yapacağım. bu kişilik konusu daha çok konuşulacak zira kişilik değiştirme sadece karşı cinse ve insanların kafasında bir kalıba girmek için olmamakta. ayrıca ilkokuldan üni hayatıma kadar eğitim hayatımda yaşadığım her şeyi anlatıp yorumlayacağım. ancak o yılları şöyle özetleyeyim şimdiden: her zaman kendim oldum, içimden gelenden şaşmadım, her zaman rahat bıraktım kendimi. az ve öz çok sıkı kızlı erkekli arkadaşlarım oldu. hiç bir tane sevgilim olmadı. kimse için kendimi değiştirmedim ve her zaman mutluydum. serime ego, siyasi veya ekonomik felsefe hakkında devam edebilirim. bakacaz artıkın. kendinize iyi bakın beyler. derdiniz falan varsa da söyleyin anlatın canla başla çözmeye çalışır bir şey yapamasam da dinlerim bir dayanağınız olurum. kalın sağlıcakla
    Tümünü Göster
    ···