gibiş var önlerden rez

"30 yaşında dul bir ablanız olarak" başlık açan karı olmasın o

Güzel bir sex hikâyesi çıkar uğraş biraz sen

pREZERVatif
Eksi yiye yiye zevke geldim amk

zuhal abla ne alaka o zaman amı konan kendini tanıtacaksan

beyler 3 part hazırlamıştım yazarken parmağım f5 e bastı. çok pardon dıbına koyim. taslaklara da eklememiş.

Prezerlatif.

zuhal ablanın kocası salih abi.
sanayide çalışan, evini geçindirmeye çalışan bir adam. sert mizaçlı, fakat dışardan böyle kanımca. zira bana karşı hep iyi davranırdı.
zuhal abladan 4-5 yaş büyük salih abi. zorla evlenmişler mi?
ben zannetmiyorum. çünkü yakışıklı bir adam. e kız da güzel olunca.
zuhal ablayla ilgili bir kaç şey daha ekliyim izninizle.
üniversite okumuş birisi. tarih bölümü mezunu. fakat iş bulamıyor,
yaş gelmiş 24-25 lere artık. evleniyor salih abiyle o da. fakat kendisi kültürünü çoğu konuda belli eden bir kadındır, bana da çok yardımı dokunmuştur bu konularda. her neyse olaylara geçelim yavaştan.

aylardan kasım sanırım. ben 18 yaşındayım, tam sınav dönemi. yoğun bir tempo, sık sık çekilen otuzbirler, köpek gibi abur cubur yemelerle gelen göbek vesaire. bir gün zuhal abla geldi bize. ben odamda test çözüyordum o sırada. küçüklükten beri muhabbetimiz vardı zaten onunla, geldi açtı kapımı.
"kolay gelsin bcd"
"oo zuhal abla hoşgeldin. teşekkür ederim"
gülerek, ben seni rahatsız etmiyim hadi dedi kapattı kapıyı. ben zuhal ablayı düşünüp asılmıyordum açıkçası pek. fakat asıldığım var mıydı? vardı. kadın güzeldi sonuçta dıbına koyim. ama ciddi ciddi gibme isteğim yoktu. daha çok bir abla gibiydi o benim gözümde.her neyse, o gün böyle geçti. akşam oldu, ben ev boş kalında bir posta attırdım. ardından bir kaç test daha çözerek uyudum. ertesi gün dershanede öğlenciyiz, kafam rahat. sağlam bir uyku çekip öyle gidicem.
o yaşıma kadar pek manitam olmadı beyler. 2-3 kızla çıktım, faka tonlarda en fazla 3 hafta sürdü. benim salaklığımdan.
dershanede bir kız vardı yalnız. adı petek. farklı hissediyordum buna karşı dıbına koyim. kız benden ayrı bir okuldaydı, ama güzel bi kızdı. düz saçı, siyah gözlü. ben bu kızdan hoşlandığımı düşünüyordum açıkçası.

her neyse sabah oldu gittim bir duş aldım, kahvaltı yaptım falan. ordan dershaneye geçtim. sınıf boştu millet gelmemiş daha. bende geçtim bir köşeye, o sıralar faust kitabını okuyorum goethe den. çok sarıyordu beni. çıkarttım kitabı, okumaya başladım.
o sırada petek gelmiş. pek muhabbetimiz yoktur bununla, geçti oturdu bir sıraya. ben okumaya devam ediyorum kitabı. sınıfta da 4-5 kişi var bizimle beraber.
"aa faust mu o?"
petek soruyordu beyler.
baktım o tarafa,
"evet. okumuş muydun?"
"tabii. çok severim ben goetheyi."
"bende sevmeye başladım."
gülerek "iyi okumalar" dedi ve döndü önüne.
heyecan yapmıştım lan.
neyse o gün petekle daha başka muhabbetimiz olmadı, bende eve dönüyorum. o sırada balkondan zuhal abla seslendi.

"bcd! bir gelir misin?"
"tamam zuhal abla"
gittim bunların apartmana, çıktım yukarı kapıyı açmış bekliyor.
"hoşgeldin, geç içeri"
tamam diyerek geçtim.
"ee, nasıl gidiyor dersler?" dedi.
"iyi gidiyor zuhal abla valla, yapıcaz bir şeyler bakalım."
"iyi güzel, yaparsın sen zeki çocuksun"
"eheh sağol abla"
biraz sessizlik oldu
"bcd bende bu sene tekrar kpss ye girmeyi düşünüyorum. senin de çalıştığını görünce, beraber çalışabiliriz diye düşündüm ara ara. biliyosun tarih mezunuyum ben, istersen bu konularda ben sana yardım ederim. sende bana matematikte yardımcı olsan yeter."
sevinmiştim beyler, zuhal abla tarih konusunda gerçekten iyiydi. hem birilerine bir şeyler öğretmekten hoşlanırdım ben.
"tabii zuhal abla harika olur. bende matematik pekiştiririm bu sırada."
"heh iyi o zaman, bu akşam yemekten sonra bize gelirsin, bakarız biraz olur mu?"
"tamam bana uyar"
böylelikle sözleştik.

Ebru kim mk

eREZyon

akşam oldu, yemeği falan yedim ben. mesaj attım zuhal ablaya müsaitler mi değil mi kontrol etmek için, ardından gittim kitapları alıp.
kapıyı açtı, geçtim salona. salih abi yok gibi görünüyodu.
"salih abi yok mu abla?"
"yok bcdcim ya , biz ders çalışıcaz diye kahveye gitti o."
"anladım"
"burda mı çalışıcaz abla?"
"valla sana neresi uyarsa, öğretmenlik yapıcak sensin bugün:)" dedi.
"iyi madem burda çalışırız"
bende o sıralar matematikte pek ilerlemiş sayılmazdım, en baştan beraber çalışmaya başladık. bir kaç kağıda ben kimi formülleri yazıyor, mantıklarını falan anlatıyordum. bir sözelciye göre kafası basıyordu açıkçası. çoğunu anlamıştı anlattıklarımın.
soru çözmeler, konular falan derken biz 3 saati hiç farkında olmadan devirmiştik. o sırada da salih abi geldi. saat 11 olmuş. yarın devam ederiz diye sözleşerek ayrıldım ben bunlardan.
eve geldim, yeterince çalıştığımı düşünüyordum. geçtim pc başına, biraz şarkı falan dinledim sonra yattım uyudum. yarın dershane vardı.
bu sefer sabahçıydık. dıbına kodumun programı değişikti. her neyse gibe gibe gidicektik.
kalktım uykulu uykulu, duşumu yine aldım. çıktım evden dershaneye.
sınıfa bu sefer geç kalmışım, peteklerin sırasının yanındaki sıra boştu bir tek, kader diyerek biraz motive ettim kendimi. geçtim oturdum oraya, kitabı çıkartmayı düşündüm fakat 2 dk vardı zile. bende çıkartmadım.

beyler devam mı yoksa bitiriyim mi? bir çıkıyorum sıçıp duş alıp bakıcam tekrar. 4-5 rez daha gelirse devam ederiz. yoksa gerek yok. hikayeyi anlatmaktaki tek nedenimde içimde kalmış, arkadaşlarıma anlatamayacağım olayları burada anlatmak.
isimleri karıştırmışım bir keresinde, isimleri değiştirdiğim için o da. üzerinde fazla durmanıza gerek yok. ama illa sorun edicekseniz de burda durmanıza gerek yok.

umarım bu entry açıklayıcı olmuştur.

gayet iyi devam ediyo anlatmaya devam.. REZervuar

beyler dediğim gibi sayı çok az. biraz uplasanız hayrına iş görür

rezerve

Yaz panpa

Rez ervasyon