1. 29.
    0
    leman bize her gelişinde üstünde değişik kıyafetler olurdu. ama ben onun en çok o yeşil paltosuna bayılıyordum. yeşil gözleri daha da belirginleşiyordu. sarı saçları da siyah kazağıyla çok güzel oluyordu. bir de parfümü vardı leman’ın. daha eve girmeden bize yaklaştığını anlardım parfümün kokusundan. ben de limon kolonyasını boca ederdim üstüme o gelince. güzel kokacam güya onun gibi. halbuki şimdi şimdi farkediyorum. onun kokusu belki sıradan bir kokuydu ama ben onu dünyanın en güzel kokusu olarak algıladım. tahminimce o da her gelişinde benden leş gibi keskin limon kolonyası kokusu aldı. babam da gariban ne çabuk bitiyor bu kolonya yahu deyip durdu hep. evet baba sen hiç sebebini öğrenemedin ama maalesef ben bitiriyordum kolonyayı. dediğim gibi çocukluğumdaki şımarıklıklarım genelde lemanla ilgiliydi.
    ···
  2. 28.
    0
    reserve
    ···
  3. 27.
    0
    @25 canın sağolsun panpa görüşürüz
    ···
  4. 26.
    0
    reserved
    ···
  5. 25.
    0
    leman da bize aslında her gün annemle gizli gizli rusça konuşabilmek için gelirdi. çünkü leman da içinde bulunduğu öğrenci grubu sebebiyle rusya’ya ilgi duyuyordu. rusça’sı da vardı. kitap çevirirken takıldığı yerleri anneme danışırdı. onlar konuşurken asla beni yaklaştırmadılar yanlarına. hep ben onlardan uzak durayım diye anlamsız konuşma taklidi yapıyorlar sanırdım halbuki konuştukları şey rusça’ymış. ne zaman ben de burada durayım desem bana kızdılar. sen git dediler yoksa polis seni zütürür. “ olsun” dedim hep, “zütürürse zütürsün, ben burada durmak istiyorum” ama hiç izin vermediler. Çocukluğumda nadir şımardığım ve aileme baş kaldırdığım anlardı onlar. ama yok izin vermediler bir türlü.
    ···
  6. 24.
    0
    sabah hepsini bikere okurm amk böyle beklemek zorunda kalıyorm hadi ban kaçtım
    ···
  7. 23.
    0
    okuyan panpalara çok teşekkürler. kaç kişinin okuduğu ya da ses verdiği çok mühim değil aslında ama zamanınızı ayırmanız saygı duyulacak bir şey. zaman değerlidir.
    ···
  8. 22.
    0
    her gün bize gelir annemle konuşurdu leman. annem rusya’da doğmuş. annesi de babası da türktü bildiğim kadarıyla. ne amaçla ne zaman rusyaya gitmiş anneannemle dedem bilmiyorum. babam pek sevmezdi onları. annem de pek anlatmazdı. neyse işte annemin babası orada ölünce, anneannemle türkiye’ye gelmişler. gerçi anneannem de ben daha bebekken ölmüş. orada rus dili ve edebiyatı okumuş ama türkiye’de rus kelimesinin bile konuşulmaya korkulduğu dönemler olduğundan hep kara cahil numarası yapmış annem. ben de o zamanlar bunların çok farkında değildim gerçi. sonradan öğrendim annem hakkındaki çoğu şeyi.

    babamla nasıl tanışmışlar bilmiyorum. hala da anlamıyorum. şimdi bakıyorum da annem babama 20 gömlek üst biriydi bu günkü moda bir tabirle. şimdi olmaz herhalde böyle evlilikler. bir üniversite mezunu kadın gidip de hiç okula gitmemiş bir tarla işçisiyle evlenip ev kadını olmaz herhalde. aşk meşk mevzularına pek kafam basmıyor. herhalde çok aşık oldular diyip geçiyorum her düşünüşümde. başka da mantıklı açıklama gelmiyor zaten.
    ···
  9. 21.
    0
    panpa hikaye güzel sırf içinde devrim geçti diye okuyorum
    ···
  10. 20.
    0
    bi tuvalet çay molası vereyim devam edecem de gibiş sokuş ciks hikayesi bekleyerek okuyacak olan varsa bence yol yakınken dönsün...
    ···
  11. 19.
    0
    hayatıma dönüp baktığımda yakınlaştığım tek karşı cins leman oldu. şimdi de çok arkadaşım var ama işte anlatmak zor. leman gibi bakmadım kimseye. ya da kimseyi o şekilde göremedim. o benim gözümde bir insanın alabileceği en güzel biçimdi. onun dediği her şey doğruydu bana göre. sorgulamazdım bile.
    ···
  12. 18.
    0
    teşekkürler panpa eksilediğin için. saçma sapan hikayeler okuyacağınıza gelip bunu okuyun binler, up amk.
    ···
  13. 17.
    0
    reserved panpa
    ···
  14. 16.
    0
    annesi alman babası türk leman’ın. buraya ben doğduktan 1 yıl sonra gelmişler. leman’ın baba tarafı hep bizim mahalledeydi. halası, amcaları, babaannesi… bizim de hemen çaprazımızda otururlardı. terastan hep onlara baktığımı hatırlarım. çünkü leman’ın odası en rahat oradan görünüyordu. benim odamdan da görünüyordu ama anneme ya da babama yakalanma olasılığım odada daha fazlaydı. hava çok soğuk değilse terasa çıkar oradan lemanı görmeye çalışırdım. çıplak görmeye falan değil. zaten daha ilkokul bebesiyim. ne anlarım çıplak kadından falan.
    ···
  15. 15.
    0
    panpa bunu eksilesene, bi ara okuyacağım.
    ···
  16. 14.
    0
    mahalleden biraz daha bahsedeyim. mesela kızlar. mahallede erkekten çok kız vardı aslında. ya da erkekler çok fazla etrafta koşup durdukları ve ben onlara katılamadığım için bana öyle geliyordu. erkeklerdeki gibi kızların da çoğu ya benden 2-3 yaş küçüktü ya da benden 2-3 yaş büyük. ayfer abla, süheyla abla, süheyla abla’nın kardeşi zeynep ama benim için en önemlisi almanya’dan kesin dönüş yapmış olan leman abla’ydı. leman abla demedim ona ben hiç, ilk defa şimdi öyle anlatıyorum. abla deyince garip geldi. en iyisi ben ona leman diyeyim yine.
    ···
  17. 13.
    0
    hatta bir gün cemre düşmüş diye bir laf duymuştum. dokuzuncu doğumgünümden bir kaç hafta sonraydı yanlış hatırlamıyorsam. babama demişti bir arkadaşı, suya cemre düştü artık diye. tarlayla ilgili bir şey konuşuyorlardı. suya cemre düşmüş. ne ola ki bu diye günlerce düşündüm. bizim evin yakınlarında tarlaya su getiren ark benzeri bir yapı vardı. arkadaşlarımla bir gün oraya gittim. suya düşen cemreyi bulmaya. suyun içinde hiçbir şey yoktu. sonra bir arkadaşım çok parlak bir taş buldu suyun içinde. küçücük bir taş. bizim cemremiz o oldu büyüyene kadar. işte hayal gücümüzün yön verdiği bir dünyada yaşıyorduk o zamanlar.
    ···
  18. 12.
    0
    reserved panpa
    ···
  19. 11.
    0
    mahallede benim yaşıtım çocuk olmadığı için hep kendimden yaşça büyüklerle oynadım. oynadım derken fiziksel bir şeyi kastetmiyorum. zihnimde oynadım. hep onların yanındaydım ama hiç oyunlarına gerçekten katılmadım. karşı komşumuz murat ağabey futbol oynardı arkadaşlarıyla. benden 6 yaş büyüklerdi. asla onlarla top oynama fırsatım olmadı. çünkü astım hastasıydım ve azıcık koşunca yere yığılabilirdim. ama onlarla birlikteyken hayalimde hep onlarla top oynardım. eğer gerçekten top oynasam eminim ki çok beceremezdim ama hayalimde her şeyi mükemmel yapıyordum. zaten o zamanlarda şimdiki çocukların imkanı yoktu önümüzde. biz her şeyi kafamızda tasarlardık. çoğu şey zihnimizin ürünüydü. şimdi ilkokul çocuğu bir şey duyduğunda girip internetten yazıp öğrenebiliyor. bizde bu imkan yoktu.
    ···
  20. 10.
    0
    annem de gül pebeyi severdi en çok. ona kendi annesini hatırlatırmış o şarkı. neden bilmiyorum. ben o şarkıdan da pek bir şey anlamazdım haliyle. daha ilkokula gidiyordum. neyse.
    ···