1. 1.
    0
    gerçi kendisiyle pek bir takışırlardı ama isim olarak aklıma gelen ilk kişi budur. diğerlerinin isimlerini bilmiyorum. hoş olsa nolur olmasa nolur? hatta marx kapital'i manifesto'yu yazdıktan sonra kalkıp işçilere "öff çorap kokuyorsunuz lanet olasılar yaaaa :(" dese nolur, demese nolur (başlığın açılış şekli ve açan kişiye bakıldığında bir sonraki aşamanın marx'ın böyle bir şey söylediğini düşünmemek güç. hatta "marx elitist kemalist darbeci ulusalcı ve hatta ergenekoncuydu" denmesine ramak kalmış, neyse)?hayatı boyunca işçileri ziyaret edip onlarla muhattap olan, onlardan nemalanan patronların, oy için kandırmaya çalışan siyasetçilerin ve burjuva kesiminin işçiler için nerler yaptığını gördükten sonra ve ardından karl marx 'ın onlar adına yaptığını düşününce pekte önemi olmayan durumdur.

    ayrıca muhatap olmamış olsa bile varsayıldığı gibi , en önemli eserinin son cümlesinde onlara yeterince içten şekilde seslenir diğer gösterişçilerin aksine;

    dünyanın bütün işçileri birleşin

    zög edit : arkadaş ne çok burjuva, ne çok siyasetçi ne çok patron varmış sözlüktebu ne demek lan? tespitin kaynağı şu sanırım: lüks bir villada oturacaksın, çoluğun, çocuğun, yedi düvelde akrabaların, yakınların servet sahibi olacaklar, altın takmayacaksın "aman, haram o" diyerek, ama altının haram olması mantığına bacak arası çalım atarak binlerce dolar değerinde saat takıp, lüks araçlara bineceksin ve arada bir de gidip gecekondularda "fakir"lerle yemek yiyeceksin, ki bu seni fakir dostu yapacak. budur, di mi? nasıl olsa biz bunu gördük, bu masalı dinledik göz yaşları eşliğinde.
    marks işçilerle muhatap olmamışmış. he canım kesin öyle. hem ali ağaoğlu bile daha çok muhatap olmuştur işçilerle yani, kesin, mutalaka. bu aralar da 21. yüzyıldaki muhtemel ekonomik gelişmeler ışığında işçi sınıfının konumunu incelediği bir kitap üzerinde çalışıyormuş zaten. zaten üretim teorisinde, sermayeyle beraber üretimi gerçekleştiren diğer faktör de kağıt helvadır.
    marks da engels'le birlikte yazdığı bilimsel eserlerinde falan sermayedarlara karşı kağıt helvanın safında durmuş, efendime söyleyeyim, bir anlamda kağıt helvanın -artı değer kıvamındaki- arasındaki çöven şekerlemesini de sermayedarlara yar etmemesi gerektiğini belirtmiş, hayatı boyunca bunun savaşını vermiştir.
    o bakımdan, marks'a göre kağıt helvanın yanında işçinin emeği ciddiye alınacak bir nosyon değildir efendim. beş isterse üç verirsin, kapatırsın mevzuyu. karl marx'ın 7 çocuğundan 3 tanesinin hayyatta kalmasına bakılarak bile desteklenebilecek bir şey bu. 19. yüzyıl ve daha öncesinde hastalıklar nedeniyle çocukların hayatta kalma oranı bundan düşüktü. krallar çocuklarının bile yarıdan fazlası çocukken ölüyordu. günümüzde annelerin çocuklarını gömmesi trajedi olarak görülüyor, oysa eskiden durum bunun tam tersiydi. son 200 yılda dünyaya serbest piyasa ekonomisi hakim olduğu için tıp bu kadar ilerledi. çocuk ölümleri azaldı. dünya 50 kat zenginleşti.
    Tümünü Göster
    ···