Beyler diyarbakırda orurduğumu artık bininciye söylüyorum . Kardeşim liseye yeni geçti. Allah razı olsun fen lisesi kazanmıştı. Abi dedi şiir yazdım bir bakarmısın ( benimde yazdığımı biliyor ) . Hayhay dedim sen ne zaman büyüdün de şiir yazıyon it diyede şaka yaptım . Başlığı gördüm içim burkuldu beyler. Şiir şu .
Diyarbakırda pazartesi

"Saat sabah altı onbeş
Hem dertliyim hem çilekeş
Erkenden demliyorum çayı
Yiyorum simidi peşe peş
Manzaram benziyor tese
Kulak verdim bu zulümkâr sese
Korna çalıyordu beni çağırırcasına
Aşşağı indim ölümden kaçarcasına
Bindim arabaya , verdim selamı
Beklesim amma alamadım cevabı
Taştan heykel kesilmişti millet
Burda Türk olmak ne biçim illet
Okula gidiyordum ama mutsuz
Yaşayacağımdan emin, umutsuz
Vardık okulun sahasına
Varacaktı olaylar dahasına
Bir tören , bir bayrak , istiklal marşı
inleyecek sanıyordum gökleri , arşı
Başladı marş lakin bir tek benim sesim
Kafasını çevirdi , bana baktı , bütün kesim
Alaycı gülüşler,
vicdan sömürüşler
Acıttı canımı kardeşten (!) Öldürüşler
Tören bitti atıldı kahbe bir kahkaha
Sözlerim dönüştü kalıca bir çakmağa
Okulun ilk günü kırdım bir burnu
Disiplinde savunmam " vatan sevmek suç mu "
Hoca bir bana bir kağıda baktı
Acımadı canı imzayı çaktı
Öğrenmiştim artık bunların hepsi kahbeydi
Üzüldü babam ,içtiği ne sigara ne kahveydi
Söyledi babam "Niçin oğlum ,neden dolayı?"
Sakin bir şekilde izah ettim olayı .
Polisti babam severdi vatanını
Vurmuşluğu vardır , bayrak yakanını
"Haklısın oğul satıyor vatanı kardeş bildiklerimiz .
Onlara helaldir , ne günahımız ne kirimiz . "

Müslümanı arkamıza aldıkça sapladı hançerini
Sen anlayamadın mı? Yoktur Türkten başka dostun .
Kim olursa olsun isterse baban ister kardeşin
Hainse leşi koksun, derisi yere post olsun .

Okuldan atıldığı gerçektir . Bize böyle izah etti artık dayak yememek için mi yazmış bilmiyorum

Ulan zaten günün 8 saati uyuyorum kalan 16 saatin 10 saati milliyetci duygularımı zapdetmekle geçiyordu yine şahlandırdın milliyetci duygularımı aq