Enis denen elemanın karşısına çıktım. Onun kadar olmasamda varlıklı bir adamdım artık. Onu açtığımız mekana davet ettim. Davetimi kırmayacağını ve ertesi akşam geleceğini söylemişti. Bende elini sıktım ve oradan ayrıldım. Planım hiç kötü değildi. Üzerine dinleme cihazı yerleştirecektim. Bu fikir cengize de oldukça mantıklı geldi. Bu şerefsizin yanından hiç ayırmadığı bir çantası vardı. Muhtemelen milletten hortumladığı paralar vardı bunun içerisinde. Cihazı bu çantaya yerleşticektim. Tabiiki onunla karşılılı rakı sofrasına oturup sarhoş edip yapacaktım bunları.

Edit: Şu an fazla takip eden yok. Yarın olursa devam edicem

Eleman geldi mekana. Bir elinden o çantayı hiç bırakmıyordu. Sanki adamın bir organı gibiydi parça. inanılmaz derecede merak ediyordum onun içinde ne olduğunu. Ama işimi düşünmeliydim şu an. Nasıl olacakta o çantaya o cihazı yerleştirecektim. Çok zor bir işti bu. Adam rahat 7-8 duble rakı içti ama tık yoktu adamda. Hala normaldi hiç sarhoş olmamıştı. Ama artık karşılıklı sohbet muhabbet etmiştik iyiden iyiye güvendi bana. Ama ne olursa olsun çantayı bırakmıyordu. O çantayı ele geçirecektim ya da içerisine dinleme cihazını yerleştirecektim. O akşam onu bir türlü yapamadım. Aklıma başka bir fikir geldi. Adamın otelde takıldığı odaya sızmaya çalışacaktım. Tabiki bu hiç kolay olmayacaktı. O akşam enisi gönderdikten sonra eve doğru yola çıktım ve planım hakkında düşünmeye başladım

Eve geldiğimde kapının önünde davetsiz bir misafirim vardı. Kapıdaki yeşimdi. Ahmet muallaksi hapise girdikten sonra hayatının darmadağın olduğunu söylüyordu ağlayarak bana dertlerini anlatıyordu. Yapacak bişey yoktu içeriye davet ettim. Planım için yeşimi kullanabilirdim belkide. Bu enis denen eleman kadın delisi gerçekten. Her ne olursa olsun kimin karısı kimin kızı adamın umurunda değildi. O yüzden yeşimi bu adamın üzerine salarsam o çantayı alabilirdim ya da cihazı enisle ilgili herhangi birşeye yerleştirebilirdim. iyiden iyiye mantıklı gelmeye başlamıştı bu fikir bana.