2013 yazıydı hava çok bunaltıcı, esen rüzgarda bir o kadar rahatlatıcıydı. Yaz okulundan önce evime gelmiştim aklım okuldaydı. Yaşadığım birkaç yıldan sonra kendi evimi yadırgıyordum, sanki okuduğum şehir benim evim, yurdum olmuştu. Bir sürü maddi manevi sıkıntı çekmeme rağmen orayı seviyordum, hem büyük şehrin boğuculuğu yoktu diye kendimi avutuyor şehre biraz daha özlem duyuyordum.
Babamı kaybetmemiştim o sıralar, o yüzden sırtımda, sırtımızda evimin yükü yoktu. Sadece hedeflerimin üzerinde düşünür hayatımı ona göre yönlendirirdim. Aklımda bir araba almak vardı, araba alıp Muğla'ya onunla dönecektim. Herhangi bir araba olabilirdi ama kırmızı olmasını istiyordum -kırmızı çocukluğumdan beri en sevdiğim renk olmuştu zaten- kırmızı olacaktı. Tabi bunlar sadece hayaldi ne durumum vardı bir araba alabilmek için ne de çalışacak zamanım, okula gitmeden önce aylaklık yapmak için olan zamanımdan asla feragat etmek istemiyordum, sadece 1-2 haftam vardı dönmek için o sürede kafamı toplamayı planlamıştım.
Kafamda bu düşünceler dönerken, çok eski olmayan yeni sayılan telefonum çalmaya başladı,-zor zamanlar geçirdiğim bir dönemde ekranı kırılmıştı- telefonun çalmaya başlaması beni git gide germeye başladı. Arayan süt kardeşimdi annesi, babası yoktu akrabamızdı o da benim gibi sürekli düşünen ama daha atılgan bir çocuktu. Ekranda ismini görmemle beraber bütün bunlar tekrar kafamda canlandı. Kırık ekranın parçalarını parmak uçlarımda hissederek telefonu açtım ;

- Alo ? Efendim Metin.
+Aşağı in, kapının önündeyim çabuk ol!
-N'oldu oğlum lan ?
+Çabuk gel işte, hadi bekliyorum.
-Tamam, iniyorum kardeşim.
Telefonu kapattım; gri pazardan aldığım şortu çıkardım, aklımdan çok eskidiği ama yinede en sevdiğim şortum olduğunu geçirdim. indim aşağı; kardeşim bir arabanın içinde bana sağ eliyle çabuk ol işareti yapıyordu, - araba kendisinin olamayacak kadar pahalı bir arabaya benziyordu- koşar adım bindim arabaya.

-Bu nereden çıktı lan çakal ?
+Anlatıcam şimdi bir işimiz var seninle...
-Nereye gidiyoruz
+... -Kontağı çevirdi-
Yola çıktık...

Audi R8 i gördüm geldim

upupupupuppupupupupp

upupupupuppupupupup

ses verin amk

upupupupupupupupup

upupupupupupupupupupup

upupupupupupupupupup

eğer dinleyen olursa anlatıcam beyler hayatımın 2 senesini

uppupupupupupuppupupupupupup

Kaşlarında tedirginliği görebilmek çokta zor değildi. Bu arabayı ona kim vermiş olabilirdi ya da kimden almış olabilirdi. Gittikçe tansiyonum yükseliyordu çevre yoluna çıktık ilerlemeye devam ederken artık dayanamayıp yüksekten biraz alçak bir ses tonuyla- normal şartlar altında işimiz var diyince birbirimize soru sormayız- sordum.

- Metin kardeşim bu araba ne? Nereden çıktı ? Nereye gidiyoruz? Bi söyle ona göre bir şeyler düşünelim.
+Bizim abinin.
-Bizim abi kim oğlum ne oluyor dıbına koyuyum ?
+Mıstık bilmiyorum doğru mu yaptım ama ben bi taka bulaştım galiba.
-Ne taku lan dıbına koduğum ne halt yedin yine ?
+Bir arkadaş vasıtasıyla 3-5 kuruş kazanmak istedim ama sandığım gibi yapamadım Mıstık.
-Ne işi?
+ Nakliyat, nakliyat işi abi. Şimdi ona gidiyoruz.
-Lan gerizekalı kıç kadar arabayla ne taşıycaz dıbına koyuyum ikimiz anca sığıyoruz zaten.
+Abi- sağ eliyle koltuğun altına uzandı-
Ufak bir sırt çantasının içinden 1 poşet çıkardı, içinde renk cümbüşü oluşturan renk renk haplar karşısında rengim poşetin içindeki en beyaz haptan daha beyaz olmuştu.
-ALLAH SENiN BELANI VERSiN ! BUNLAR NE LAN ?
+Abi sakin ol. Bende böyle olacağını bilmiyordum.
-Durdur lan arabayı dön geri giberim yapacağın işi bırak beni eve.
+Abi az kaldı dur biraz sen arabadan inmezsin istersen.
- Lan salak! Neyden bahsediyosun dön lan geri.
Enseme pis bir ağrı girdi kaşlarımın arası Azer Bülbül'ün şarkı söylerken titrediği gibi titremeye başladı. Bir kaç dakikada aklımda binlerce soru oluştu sakinleştim olayı idrak etmeye başladım ve aralarından en gereksiz olan soruyu sordum ;
- Ne halt yemeye sana böyle bir araba verdiler ?
+ Bilmiyorum abi güven testi gibi bir şey herhalde.
- Sokuyum güvenine nereye gidiyoruz dıbına koyuyum ?
+Eskişehir'e abi.
-Ayakcılık mı yapıyosun ? Kafasını gibtiğim !
-...
Saatte 120 km ile yola devam ettik...

SEViYE DÜŞÜRME MOD = ON

AM GÖT MEME

AM GÖT MEME

AM GÖT MEME

Rezerrshr wce