Arkadaşımın sesiyle uyandım kalk aslanım bari bizle gelmiyorsun uyanda evine git diyordu.
Bizim çocuklar ailemden daha da yakındılar bana.

Zil çalmıştı Kalktım ceketimi giyip çantamı tek koluma attım ve çıktım.

Tuğçeyi çıkışta bulmam uzun sürmedi. Saçı biraz koyu kıvırcık kısa saçlı yuvarlak gözlüklü bir kızdı. Her zaman bana tatlı gelmiştir yine öyle geliyordu

Tuğçeyle havadan sudan konuşuyorduk. Bakkala uğradık bir paket sigara ve çakmak aldım ve bir Kafe de oturduk

oğlum siz var ya iflah olmazsınız böyle hikayelere prim verin anca gül gibi hikayeler yalan olup gidiyor yenilerde

Müdür cinayet işleyecekmiş gibi etrafa baktı. Erene kalk dedi normal bir sesle Eren zar zor kalkmaya çalışırken

Kaldırın lan şu iti! diye bağırdı

Müdür kameraları izlemek için odasına gidiyor Erenide odasına doğru zütürüyorlardı

Erenin arkadaşları ile bizim çocuklar karşı karşıyaydı ve tüm kantinin gözü bizim üzerimizdeydi

Ambulanstan inen görevliler hızlıca binanın girişinde durdular çok yoğun bir kalabalık sedyeye birini getirdi.

Gelen Eylüldü beynime kan sıçramıştı kimseyi görmeden ite kalka Sedyeye doğru gittim. Ben Eylülü çaresizce izlerken Buse beni bayıldı önemli kötü bir şey değil diye teselli etmeye çalışıyordu. Ambulans Eylülü de aldıktan sonra uzaklaştı.

Alt üst tüm sınıflarda ki herkesin yüzünde ki renk gitmiş herkes gerginleşmişti. Bu durumdan tek zevk alan Eylülle kavga etmiş olan kızlar ve sınıfa gelen yeni kızlardı.

Artık sadece Erenden bu acıyı çıkarmak istiyordum. Kafamdan onlarca şey geçerken Tuğçe karşımda belirdi

Günaydın dostlar trendden düşsekte devam edeceğim aceleye gerek yok uzun hikaye olacak

Eylül ismimi değiştirsek mi? ne diyorsunuz

Derste hoca yoklama alacakken nöbetçi sınıfa girip hocam sınıf listeniz değişti yeni liste bu deyip gitti. Hoca yeni listeyle yoklama aldı fakat bu listede Eylül yoktu.

Tekrar başka okula gitmiş olmalıydı. Tuğçeyle konuşurken Eylül aklımdan geçmiyordu ama kendimle yüzleşince bir hüzün kaplıyordu içimi.

Yılbaşı günü Ömerlere gitmeden Eylüle ulaşmaya karar verdim.

O gün geldiğinde
Eylülü aradım ve telefonu açtı. Ama ses Busenin sesiydi. Canım Eylül yanımda yılbaşı kutlayacağız şimdi mi aklına geldi Eylül diye sordu.

Hiç aklımdan çıkmadı nolur telefonu ona ver konuşmam lazım dedim. Fısıldaştılar ve telefonu kapattı Buse.

Gittim oturdum bizimkilerin yanında. Ömer bir bira da bana söyledi. Ama onun içmediği zıkkım kalmamış gibi görünüyordu kafası geliyordu ufaktan

Bana Bak şimdi hacım dedi ama devdıbını getiremedi. Diğerlerine sordum Sametle Talha burada ne iş arıyor diye. Ömer araya girdi Babası Ereni hastanelik etmiş bunlarda bize anlatmaya geldi diye

Eren artık aradan çıkmıştı. Şimdi sadece Eylül hakkında ne düşüneceğime karar vermeliydim. Derken bir bira iki bira su gibi gidiyordu

Ömer oturduğu yerde sızmış arkadaşta kusarım diye daha fazla bira almama izin vermiyordu. Ben gidiyorummm deyip sallana sallana çıktım.

Hafif bir yağmur başlamıştı dışarıda. Bir yandan yürümeye çalışıyor bir yandan da telefondan birini aramaya karar vermiştim.

O sırada Tuğçeden bir telefon geldi

Sonra haydar amcamın beni izlediğini farkettim. Ona ne var lan anlamındaki bir takım el kol hareketleri yapmamla kendimi onun pembe duvarlı yatak odasında bulmam bir oldu. Her seferinde
Belimden tutup çekiştiriyor memelerimi sıkmaya çalışıyor eteğimi kaldırmaya çalışıyordu en sonunda üstümdeki herşeyi yırttı ve 24 cm boyundaki ulu yannanını vücuduma sürtmeye başladı cebimdeki çakıyı çıkarıp kopardığım o yannanı haydar amcanın zütüne sokmuştum ardından kendi yannanımı da çıkardım ve onu delicesine gibtim. GERiYE, KAPIYI ÇARPIP GiTMEMLE YÜZÜMÜ SIYIRAN RÜZGARIN HOŞ SESiYLE ADETA DÜET YAPAN MÜEZZiN TEYZENiN ÇIĞLIKLARI KALDI. tosunum seni hep seveceğim RiP.

Zaman akıp geçmeye devam etti. Tuğçeye ne zaman Eylül konusunu açsam öyle bir ikna ediyordu ki beni her soruma verdiği cevap beni Eylüllden nefret ettiriyordu. Bu sefer de Tuğçe beni kurtarmış gibi görüyordum Eylülün beni kuklası yaptığına ikna olmuştum.

Evde babamla da aram siyaset yüzünden hiç iyi değildi. Hatta ona inat sabah ki alarmımı izmir marşı yapmıştım. Vatanı kurtardığımı sanıyordum galiba

Yine alarmımla uyandım. Yılbaşına günler kalmıştı. Uzun kollu üstüne ceket hatta mont giymeme rağmen yine üşüdüğüm bir soğukluk vardı dışarıda. Titreye titreye tramvay durağına doğru gittim.

Kartı basıp durağa girdiğimde kart elimden düştü. Kartı alıp kafamı kaldırdım ki karşıda olan tramvay bekleyen kızı Eylül sanmıştım.

Ona uzun süredir hiç ulaşmama hatta bu olaylardan sonra onu yalnız bırakmama ve artık nefret etmeme rağmen tüylerim diken diken olmuştu.

FiNAL

Yılbaşı gecesi içmek eğlence derken gece 1 gibi herkes sızmıştı. Bende gözümü kapatacaktım ki telefona 1 mesaj geldi.

Tuğçe son mesajı yazıp engel atmıştı bana. Upuzun bir mesajdı ama yarısı hatta tamamı boştu. Beni hayatından çıkarmaya karar vermişti ve bir şeyler zırvalayıp beni geçiştiren bir mesajdı. Kafam iyi olduğundan ve ya fazla değer vermediğimden uğraşmadım bile.

Her yerden engeli bende attım ve kapadım gözlerimi. Aylarca hayatımda başka kız olmadı ne Tuğçeye ulaşmak istedim ne Eylüle ulaşabildim. Lise sona gelmiştik her şey normal sıradan devam ediyordu.

Zaten ufak ufak ders çalışıyordum ama bu sene kendimi bir çok şeyden kısıtlayıp daha çok çalışmaya başladım. Buse ile Eylülde kavga etmişti yaz tatilinde. Barıştılar mı bilmiyordum

Üniversite sınavı gününe kadar Eylülü görmedim. Haber de alamadım. Sınav çıkışında aileme giderken yine ona benzeyen bir kız görmüştüm.

Tekrar baktığımda onun Eylül olduğunu fark ettim bir anda koşmaya başladım herkesi öyle bir itiyordum ki yediğim küfürlerin haddi hesabı yoktu

Eylül diye bağırdımda arkasını döndü. Hareket edemiyordu sadece bana bakıyordu. Aynı ilk gün ki gibi omzundan tuttum ve her şeyi sordum. içimizde tuttuğumuz o kadar çok şey varmış ki Ailemizle görüştükten sonra o akşam dışarıda baş başa oturduk

Eylülün beni sevdiği doğruymuş fakat benim hayatıma müdahale ettiği tamamen Tuğçenin yalanıymış. Aynı şeyi Buse de yapmış ve arkamdan iftiralar atmış. aylar sonra her şeyi tek bir günde çözmüştük.

Şimdi sırada aynı üniversiteye gitmeye çalışacaktık...

Edit: Hikayemiz bu kadardı dostlar uzatmak istemedim pek fazla uzatsaydım da çok fazla olay olur yine böyle bir sonla bitirirdim. Yaşanmışlık dediğim aynen yakın arkadaşım beni sevdi ve şu anda her yerden iletişimi kestik. Geri dönecekmiş hiç bilmiyorum ne zaman dönecek çok isterdim onla da bu hikayenin sonu gibi olmamızı ama gerçekler benim kalemimden çıkmıyor maalesef.

Diğer hikayelerime bakmak için simenzss nick6ma bakabilirsiniz. Okuyanlara teşekkür ederim Bir konuda hikaye yazmamı istiyorsanız da bana yazın belki ilham gelir. Hoşça kalın

Yeme içme için paraları Ömere verirken Tuğçe girdi ve gülümseyerek yanıma geldi. Bebişim yılbaşı ne yapıyoruz dedi çocukların yanında.

Çok geç söz verdim artık bizimkilere deyince yüzü asıldı. Klagib kız tripi atacaktı. iyi bende bizim kızlarla olurum o zaman deyip gitti. Ömer adam be hadi sana kıyak 5 lira daha az ver sen deyip güldü.

Her şeye rağmen keyfim yerindeydi. Eğer Tuğçe bana Eylülün bu yüzünü anlatmasaydı içim çok buruk olurdu ama ondan kurtulduğuma seviniyordum.

Fakat Tuğçe doğruyu mu söylüyordu?

Bu sefer motörhead love me forever dinleyerek gittim okula. Sınıfa girer girmez Ömer koş olum yılbaşı planı yapıyoruz diye seslendi. Kaç senelik dostumla iletişimimi o en kötü şeyleri yaşarken kesmişken şimdi de kutlama planlamak için bizim çocukların yanına gittim.

Ömer bak hacım kız mız atmak yok biliyorsun izin verirsem onlarca kız atardım sap gibi kalırdınız Ömer abini bilirsin o yüzden erkek erkeğe olacağız sırf sizi düşündüğümden böyle diyorum yoksa bende bilirdim kız falan diye boş muhabbet çeviriyordu

Neyse planı yapmış Ömerin evine gidecektik 5-6 kişi gece onlarda kalacaktık.

Tuğçe bu gergin günde bile upuzun isimli kahvelerinden birini sipariş etmişti. Bende sadece aynısından demiştim. Tuğçeye dinliyorum deyip bir sigara yaktım.

Tuğçe Simenszz ikimizde birbirimizi seviyorduk neden beraber olamadığımızı düşündün mü diye sordu

Cidden bu günde bunu konuşmak için mi beni çağırmıştı? Çok düşündüm hemde göz yaşları dökerek düşündüm ama düşünmenin bir faydası olmadı Tuğçe her şey geçti gitti artık dedim.

Senle beraber olmamıza Eylül izin vermedi Simenzss dedi. iftira mıydı bu sadece Tuğçeye anlat dercesine bakıyordum masaya yaklaştım ve dinlemeye devam ettim

Fotodaki kız bi Türk filminde oynasaydı adı Neslihan olurdu

Bu niye trendde mk

Simenszz çok özür dilerim bazı şeyleri geç kabullendim. Eylül yıllardır seni seviyordu. sende bir çok kızın peşinden koştun ama herkesle arana giren oydu. Onu kurtarıcın gibi görüyorsun ya her durumda, kötü durumları sana yaşatıp sonra gelip senle olan da oydu.

Belki bunu senin elinden kayıp gitmemesi için çok sevdiği için yaptı ama bak ne hale geldi her şey. Ereni geçen seneden beri tanıyorsun ama Eren Eylülü kaç yıldır tanıyor

Simenszz diyebileceğim çok şey var ama artık hepsi boş ve geride kaldı. Eylülün son kez yanında ol o kız sana daha çok zarar vermeden bitir her şeyi diyerek konuşmasını bitirdi Tuğçe.

Bu neydi şimdi bugün ki olayların üstüne bir de böyle bir kararla baş başa mı bırakılıyordum? inanmak çok zordu ama Eylülle olan dostluğumun asla bitmesini onu kaybetmek istemiyordum.

Ve ya istiyordum Tuğçeye sonra görüşürüz deyip masadan kalktım. Okulun önünden geçiyordum kapanalı 1 saat olmasına rağmen bir araba geldi

Tabi her gelen geçen arabayı durup izleyecek bir ruh hastası değildim ve ya henüz o kadar delirmemiştim. Yürümeye devam ederken. Ereni gördüm yanında bir kadın büyük ihtimal annesi dışarıda bekleyen arabaya bindiler ve gittiler.

Ne olursa olsun Erenin Eylüle yaptığının hesabını sormak istiyordum ama ya Eylülün bana yaptıklarının? Ömerler alkol için her zaman ki mekana gitmişlerdi. Bende onlardan fikir almak için mekanın yolunu tuttum.

Kasım bu sefer soğuk geçmiyordu dışarısını gri bir atmosfer kaplıyordu ama bu atmosfer ışıl ışıl caddelerden yürürken çok hoşuma gidiyordu. Şimdi atmosferin tadını çıkaracak zaman değildi hızlıca yürümeye devam ettim

Mekana vardığımda merdivenlerden aşağı iniyordum Erenin çok yakın arkadaşı olan Talha ile sınıfa yeni gelen çocuk Samet bile buradaydı.

Ömere geldim ben neredesiniz diye mesaj atacakken Ömer Simenszz buradayım olum diye bana seslendi

Aç aç yazıyordum panpalarım geldim şimdi devam ediyorum
hangi hikayemi yarım bıraktığımı gördünüz rahatta kalın haydi eylülcüğümüzle devam edelim

Yine mi Eylül be kardeşim o kız senin kardeşin falan değil tamam mı eğer o kafanda Eylül olarak canlandırdığın kız yaşıyorsa onu bul yoksa zütünü zenci uzaylılara gibtiririm

Tuğçe telefonu beklemediğim bir üslupta açmıştı Bebeğim neredesin diye soruverdi.

Kafam hiç yerinde değildi dıaşer dşer dışaarda diyebildim en son
Ne içtin sen neyse madem kafan iyi Buseyi seviyor musun diye sordu

seviyorum hayır seviyorum ama seni gibi saçma cümleler kurduğumun farkında değildim. Tuğçe bir yerini kırmadan evine git de buluşma ayarlayacağız dedi.

Eylülle mi diye sordum unut artık o kızı çıkar hayatından seni daha fazla oynatamaz dedi bir anda

Kafamı hiç kaldırmıyordu zaten hmm tamam yapıp kapattım. Evime gittiğimde bir buluşma da ayarlatmamıştım. Günler öyle geçmiş Tuğçe ile gece gündüz yazışıyor okulda da takılıyordum.

Eylül haftalarca okula gelmemiş ben 1 kere bile onu aramamıştım