1. 1.
    0
    karanlıktı ve soğuktu dışarsı zifiri karanlıktı hilal şeklindeki ay ve yıldızların ışığı geceyi aydınlatıyordu ne olduğunu anlıyamamıştık ben ve 4 asker olay yerindeydik telsiz bağlantısı 3. sınıftı dehşete kapılmıştık insanların vücudları paramparçaydı olay yerindeki gramafon çalar vaziyetteydi etrafa bakınırken askerlerden biri olay yerindeki parçalanmış insanlardan birisinin vücudunun hareket ettiğini gördü bu ucube yerde sürünürken bizi anlamsız bir korku almıştı saldırganlık doluydu ne olduğunu anlıyamamıştık ve incelenmek üzere karargaha zütürmemiz gerektiğini düşündük vücudu bir peynir kadar beyazdı ve nerdeyse hiç kanı yoktu onu yanımıza almamız büyük bir risk olurdu ve bu fikirden vaz geçtik 2 bacağı ve 1 kolu zaten yoktu ve yüzü paramparçaydı yaşasa ne değişebilirdi ki olay yerini terk etme kararı aldık orman uzun kavaklarla çevriliydi ve zaten karanlık olan gecede ağaçlar sayesinde iyice körleşmiştik komutanımız gece görüş sistemlerini takmamızı önerdi karargaha doğru yola çıktık karargaha vardığmızda bir gariplik olduğunu anlamıştık içeri girdik durum korkunçtu askerlerin ve komutanların vücudları paramparçaydı kemikler de dahil karargah adeta mezbahaya dönmüştü böyle güvenli ve gizli bir karargahta bu nasıl olabilirdi artık bu bölgede 4 asker ve 1 asteğmen kalmıştık burası çok kötü kokuyordu orman güvensizdi telsiz sistemini kontrol ettik sistem çalışmıyordu etraf çok sessizdi komutanımız olay yerine geri dönmemiz gerektiğini söyledi ora daha güvenli ve barınma imkanı daha fazlaydı olay yerine vardığımızda parçalanmış köylünün hala can çekiştiğini gördük onu bu acıdan kurtarmak için komutan silahını çekti ve kafasına bir el ateş etti terkedilmiş evlerden birine sığındık sabahı bekliyorduk..
    ···
  2. 2.
    0
    telsizin sesiyle uyandık telsizden yardım çağrıları yağıyordu ve frekans çok karışıktı düzenini yitirmişti herkes hep bir ağazdan konuşuyordu frekansta olay yerinden dışarı çıktık buraya en yakın yerleşim birimi yaklaşık 2000 kilometre uzaktaydı acıkmıştık ve susamıştık ağaçlarda meyve yoktu bölgenin en yüksek kesimine çıkmaya karar verdik tepeleri beyazdı ve su ihtiyacımızı giderebilirdik orta tempolu adımlarla tepeye vardık suları kaplarımıza doldurup kalın kalın şapkalarımızın içine koyduk ve vücudumuza deymicek şekilde göbeğimize doğru koyduk 40 ila 45 daika sonra karlar erimişti su ihtiyacımızı gidermiştik bir kaç gün daha açlığa dayana bilirdik ateş yakmamız lazımdı bu sorun değildi çünkü görevli her askerin yanında 1 çakmak olmak zorunda ateşi yaktık ve ısınmaya başladık ellerimiz ve ayaklarımızı çok üşüyordu aşşağı inme kararı aldık ve tekrar eve dönmek için yola çıkıcaktık bölge çok sakindi olanlar çok karmaşıktı karargah yok olmuştu belkide bu bölgedeki tek yerleşim yeri olan köy de yok olmuştu tekrar dağı terk edip ormanın içine girdik ve yürümeye başladık..
    ···
  3. 3.
    0
    köye geri döndük eve dönebilmek için keşif yapıcaktık yol uzundu ve keşif sırasında köyün kuytu kısımlarında gözümüze eski bir araba çarptı bu büyük bir adımdı arabayı incelemeye başladık askerlerden birinin arabalarla arası iyiydi arabanın içine baktı ve herşeyin yol için uygun olduğunu ancak yakıt olmadığını söyledi düşünmeye başladık nerden yakıt bulabilirdik veya yakıt yerine ne kullana bilirdik bunların cevabını ararken köylülerin elektrik kesintisi için kullandıkları jenaratörler aklımıza geldi jenaratörleri bir bir kontrol ettik köydeki hane sayısını düşünürsek elimize geçicek benzin miktarı fazla olmayacaktı fakat gene de denemeye değer bir plandı bu ıssız arazide ne kadar kalabilirdik bilmiyorduk ve beş tane jenaratör bulduk içindeki bütün yakıtı bir hortum ve 19 litrelik bir damacana yardımıyla araca yükledik deponun beşde üçünden biraz fazlası dolmuştu her şey hazırdı gitmeden önce tekrar karargaha dönme fikri aldık geri döndük cephane alıcaktık eğer onlardan biri karşımıza çıkarsa veya birden daha fazlası cephanenin bize büyük faydası olucaktı karargaha doğru ilerledik elektrik kesilmişti ve cesetler biraz daha çürümüştü ufak kör kurtlar üzerlerinden besleniyordu iğrenç bir manzaraydı cephanemizi aldık ve araca doğru ilerlemeye başladık..
    ···
  4. 4.
    0
    araca varmıştık sürüşüm diğerlerine göre iyi olduğu için ben sürücektim güneye doğru yola çıktık ilerledikçe herşey daha da garip bir hal alıyordu etrafta hiç insan yoktu askeriyenin boş araçları ve yanan çiftlikler doluydu bulunduğumuz aracı durdurduk ve daha güvenli olabileceğimiz askeri bir araca bindik askeri jipleri bilen bilir zırhlıydı ve üstünde mg3 vardı şehirlere doğru ilerledikçe heryer daha da karışıyordu ve heryer ceset doluydu sanki bütün dünya ceset kokuyordu bir şehire doğru geldik kapısında askeri ünüforlılar vardı gördüğüm ve anladığım kadarıyla rütbeleri bayağa yüksekti kapıya yanaştıkça askerler daha da telaşlanıyordu ve üstümüze ateş açtılar eğer karşılık verirsek herşey daha da kötü olucaktı komutan aracın içindeki dosyalardan bir kağıt aldı ve ayakkabısının bağıyla tüfeğin ucuna bağladı kağıdın arkası beyazdı ve tüfeği yavaşça aracın tefesinden çıkarttı karşıdaki askerlere başlarındaki komutan ateşkes emri verdi ve bize doğru yaklaştı şehirin kapısındaki tüm askerler tetikteydi olası bir durumda ölebilirdik ve bize nerden geldiğimizi sordular olanları anlattık ve askerlere silahlarını indirmelerini söyledi bizi şehre davet etti şehir harabeydi şehirden çok askeri bir üsse dönmüştü bize cesetlerle etkileşime geçip geçmediğimizi sordular kanlarının ağızımıza gözümüze veya kanımıza bulaşıcak başka bir yerimize deyip deymediğini sordular onlara ne kadar böyle bir şeyin olmadığını söylesekte güvenlik için bizi karantinaya aldılar kan ve idrar testleri yaptılar tüm vücudumuzu muayene ettiler..
    ···
  5. 5.
    0
    okuyan varsa devam ediyim
    ···