-
1.
+91 -16Merhaba Bayanlar & Beyler,
Çok uzatmayacağım. Beni bilenler bilir. Ekşisözlük başta olmak üzerine, popüler internet siteleri tarafından çalınan alttaki başlığın sahibi ve yazarıyım;
(bkz: evren sanal gerçeklik simülasyonudur kanıtlıyorum)
Bu başlığımın devamında çok soru geldi, araştırmalarımı bir buçuk yıldır karadeliklere yoğunlaştırmıştım.
Kısacası evren bir simülasyondur, karadelikler ise simüle evrenin bug (kod içerisinde bulunan hatalar)'ları olduğunu iddaa etmiştim.
Araştırmalarım yanıldığımı gösterdi.
Mart ayının ortasında karadelik içinde ne olduğu keşfedildi, darknette bu bilgi yayılınca, insanlara oyalansın diye ilk karadelik fotoğrafı diye bir fotoğraf yutturmaya çalıştılar, ne yazık ki çoğumuz inandık.
Bu yazımda size gerçekleri anlatacağım.
Araştırmalarım tamamen kendi emeğimdir. Çalıntı ve alıntı değildir. Birçoğunu internette kolay kolay erişemeyeceğiniz kaynaklardan buldum.
Kaynaklarımı listelemek gerekirse;
Kapalı Ultranet Grupları
DeepWeb
Birebir röportajlar
internet
Basılı Yayın Küpürleri (Çoğu ingilizce)
vb.
Hazırsanız başlıyorum. -
2.
+40bi allahın kulu da okumuyo mu lan
-
-
1.
0okuyoruz devam
-
2.
0okuyoruz penps devam xd
-
1.
-
3.
+35NSA'e göre tüm çalışma Rusya tarafından fonlandı. Fakat kuantum bilgisayar Hindistan'lı bilim insanları tarafından bulunduğu için, Hindistan Yeni Delhi'den yönetilmekteydi.
Projenin gizli tutulmasının asıl sebebi, cubitlerin simüle edeceği ortamın Dünya'da suuni bir karadelik oluşturup Dünya'yı yoketme ihtimaliydi. Bu yüzden eş cubit üst yörüngeye gönderilen uzay aracında tutulmaktaydı. Uzay aracı diğer uydulara göre farklı bir yörünge çizmesinin sebebi ise acil bir durumda, dünyadan hızla uzaklaşabilmesi için daha az güce ihtiyaç duyması içindi.
Fakat tüm bunlar Dünya'da tepki ile karşılanabileceği için gizli tutulmaya karar verildi.
Ayrıca karadelikteki cubit için zaman kavramı duracağı için teorik olarak geçmiş ve gelecek zaman ile ilgili durumlar, aynı tv'den izlenir gibi, eşleşen cubit yardımı ile gözlemlenebilirdi. Bu durum, gücü elinde barındıran ülke için tarif edilemez bir kudret anldıbına geliyordu. -
4.
+29Cubitler supervaroluş ile karadeliğin çevresine gönderildi. Gönderilen Cubitlerden sadece 4'ünün karadeliğe ulaştığı saptandı. Birtanesi ise event horizon yani olay çizgisine kadar ulaşmıştı.
işte asıl ilginç sonuçlar karadelik içinden değil, event horizondan geliyordu.
Olay çizgisi zamanın tam olarak donduğu çizgidir. Bu çizginin öncesinde zaman yavaşlar, ötesinde ise teorik olarak geriye doğru akar.
Deepweb'te hintçe yazılan bir rapora rastladım. Çevirisini yaptırdığım yer bana çok fazla terim içerdiğini bu yüzden sağlıklı bir çeviri olmadığını söyledi. Fakat anladığıma göre;
Olay ufkundaki cubit tekilliği gösteriyor. Peki bu ne demek?
Olay ufkunu geçen cubitler eşleri ile veri alışverişi sağlarken, tam ufuktaki cubit kuantum fiziğine aykırı olarak eşleştiği cubit ile senkronizasyonu bozarak diğer cubitleri etkilemeye başlıyor.
Olay ufku dediğimi yer aslında yokluk. Hiçbir kuantum fiziğinin, ya da dünyayı anlama şeklimizin hiçbir öneminin olmadığı bir nokta.
Daha basit olarak size şöyle anlatayım. Dünyadaki herşey enerjinin bir formudur. Enerji partikülleri atomu, atom ise evreni oluşturur. Düşünün ki atomlar bi anda varlıklarını red edip yokluk durumuna geçiyor.
Bu etrafımızdaki herşeyin yok olması demek.
işte olay çizgisi de yokluğun çizgisi.
Peki bilimadamları bunu nasıl yorumladı?
Düşününki siz bir bardağa zeytinyağı ve su koyuyorsunuz. Zeytinyağı üste çıkar su altta kalır. Peki tam aralarında, kesiştikleri noktada ne var? Cevap: hiçbirşey!
işte olay ufku, bizim boyutumuz ile diğer boyut arasında geçişin o ince çizgisi. Hiçbirşeyin olmadığı yer. -
-
1.
+8 -1Yalnız bu hiçbir şeyin olmadığı yer kısmı beni fena etkiledi.
-
1.
-
5.
+25 -1Bey simülasyonu Elon Musk'ın ağzından anlatmayı seviyorum. En güzel o anlatıyor.
1980'deki bilgisayar teknolojisi ile 2019'daki teknolojiyi kıyaslarsak, insanlar 39 yıl içinde, yapay zeka, sanal gerçeklik ve kuantum bilgisayarlar icat ettiler.
Düşününce önümüzdeki 3000 yıl içinde bilgisayar ortamında bir evren simüle edilmesi hiç de olanaksız değil.
Zaten Matrix gibi filmler ve açık dünya konulu oyunlar ile, bu fikir bize empoze edilmekte.
ileride insanoğlu bilimsel bir araştırma için bir evren simüle etmiş ve biz de bu evrende yaşayan sanal canlılar olabiliriz.
Uzayın derikliklerinde özgürce yol alamıyoruz, hareketlerimizi kısıtlayan net kurallar mevcut, ölmek, kazanmak, aşık olmak, başarı vb gibi dünyevi birçok olay, aynı bilgisayar oyunu gibi simülasyona çok uygun.
işte simülasyon teorisi, yaşadığımız evrenin bir simülasyon olduğunu varsayar. Bunun ile ilgili ciddi kanıtlarım, ilk entrymde bknz verdiğim başlıkta mevcut. -
-
1.
+2 -1Peki panpa bu simülasyonu yaratan kişiler gelecekteki insanlar mı ?
-
2.
+2üstad onu bilemiyoruz. insan olarak bilgimiz kısıtlı. uzayın dışını dahi kavrayamadığımız için sonsuz diyoruz. zaten bu anlattığım olay da bunu anlamak içindi.
-
-
1.
-2ihtimali var ama dimi panpa. Gelecekteki bir şey zamanın bükülmesiyle şimdiki zamana etkileyebilir mi?
-
1.
-
1.
-
6.
+22"Araştırmalarım yanıldığımı gösterdi."
huur çocuğu sanki karadelik çalışmalarını kendi yapmış gibi konuşuyor. altı üstü translate edip okuduğunu yazıyorsun züt -
-
1.
0
similasyon yok kara delik yalan
-
1.
-
7.
+22Hindistan'ın planına göre birbiri ile eşleşen cubitlerden biri karadelik içine yollanırsa, diğeri dünyada aynı onun gibi davranarak, karadelik içindeki tekilliği dünyada simüle edebilir.
Yani diğer bir deyiş ile, karadelik gerçekten bir ölü yıldız mı, yoksa başka bir boyuta açılan kapı mı sorusuna cevap bulunabilir.
işte fırlatılan bu uydu, dünyanın ilk fonksiyonel kuantum bilgisayarını taşımaktaydı. -
-
1.
+1Okuyorum ben panpam devam lütfen
-
2.
-5oha ağzım açık kaldı
devam et panpa -
-
1.
+32 -3Dur sokayım boş kalmasın
-
1.
-
3.
+2Donup kalıcak cubit amk.
diğerleri 1 -
1.
-
8.
+21Uzaya fırlatılan araçta kaç cubit gönderildiği henüz bilinmiyor. Fakat şuanda bilinen Dünya'ya en yakın karadelik V616 Monocerotis adında ve 3000 ışık yılı ötede.
Cubitler ışık hızında hareket etme kabiliyetine sahip değil, olsalar bile 3000 boyunca yol kat etmeliler.
işte Hindistan'lı bilim adamları tam bu noktada devrim yarattılar.
Cubitlerin superpozisyon adı verilen ve aynı anda hem 1 hem 0 olabilecek yapısını bir ileri noktaya taşıdılar, buna supervaroluş adını verdiler (ingilizcesi SuperExistence). Supervaroluş hakkında kesin bir bilgi yok, çünkü halka açık bir bilgi değil. Hakkında birşey bulmak neredeyse imkansız. Fakat projede gözlemci olarak çalıştığını iddaa eden ve şuan San Francisco'da yaşayan UltraNet kapalı grup üyesi birinin yazısına göre; superexistence durumu çok komplike bir durumdur ve hala kullanılan bilimadamları tarafından bile henüz tam anlamıyla kavranamamıştır.
Süpervaroluşa göre birbiri ile eşleşen cubitler kendi durumlarını yani statelerini kopyalayıp aynı anda birden fazla yerde bulunabiliyorlar. Yani bir cubit hem laboratuvarda var olabilirken hem de evrenin bir ucunda varolabilir.
Hindistanlı bilimadamları bunu, 1970'de fırlatılan Aryabhatta isimli uyduya cubitlerin supervaroluş özelliklerini kullanarak bağlanıp kontrolü sağlayarak kanıtlamış. -
9.
+20işte bu noktada Hindistan ile Rusya tüm çalışmalar üzerinde aniden tam gizlilik emri vererek, çalışanların yarısını işten çıkardı ve gizlilik yemini ettirdi.
ilginç birşekilde çalışmalara yardımcı olan 6 bilim adamı Endonezya'daki bir konferansa aynı uçakta çağırılırken uçak düştü ve 189 kişi ile birlikte 6 bilim adamı da öldü. Bu detay haberlerde yer almadı.
Tüm bunların tamamı olay ufkunu geçen cubitler içindi.
Öncesinde simülasyon neydi onu bir açıklayalım tekrar. -
10.
+20Şimdi sizden bir şey rica edeceğim.
Düşünün ki devasa bir evrende yaşıyoruz, trilyonlarda galaxy kümesi içinde, minnacık bir galaxy kümesindeyiz. Bu kümenin içindeki binlerce yerel galaxy grubu içinde, minnacık bir galaxy grubundayız, bu minnacık galaxy grubunda Samanyolu ismi verilen nokta kadar bir galaxydeyiz. Bu minnacık galaxy içinde trilyarlarca yıldız kümesi içinde bir kümede yer alıyoruz, bu yıldız kümesi içinde, minnacık bir yıldız sistemindeyiz. Ve bu yıldız sisteminde, minnacık bir dünyanın, minnacık bir ülkesinin, minnacık bir şehrinin, minnacık bir mahallesinde, minnacık bir evde yaşayan minnacık bir insanız.
Eğer GTA 5 gibi oyunlara aşinaysanız, minnacık bir oyuncu için tasvir edilen devasa oyun evrenine aşinasınızdır. Bu evren öyle devasa dizayn edilir ki, isteseniz de dışarı çıkamazsınız.
Ama bazı hataları vardır ki, oyunun o noktasına geldiğinizde, bi anda oyun evreninin dışına çıkar, ve genelde sonsuza kadar düşersiniz.
Şimdi az önce gerçek evren ile anlattıklarımı bu oyun ile bağdaştırın.
Ne kadar birbirine benziyor değil mi? -
-
1.
+2 -11Hakikaten benziyor
-
2.
+8Oyunu yaşadaoğımız evrendeki kişiler tasarladığı için olabilir mi ?
-
3.
+10En çok Tr serverına gülüyolardır amk
-Kim kazandı
-Organik hoşafı yapan ahahaha
+Kapat aq kapat
diğerleri 1 -
1.
-
11.
+18Projedeki en önemli problemlerden biri aradaki 3000 ışık yıllık mesafenin kat edilmesinden öte, bu mesafe yüzünden bizim henüz karadeliğin 3000 yıl önceki halini görüyor oluşumuz. Aslında biz karadeliği göremiyoruz. Bu zaten imkansız.
Fakat etrafında olan biteni gözlemleyerek karadelik hakkında bir bilgi sahibi olabiliyoruz.
işte bu etrafında olanlardan gelen ışığın bize ulaşması 3000 yıl sürdüğü için, biz 3000 yıl öncesini görüyoruz.
işte bu noktada ise Rus bilimadamları devreye girdi.
2015 yılında Dünya'ya yoğun bir yerçekimi dalgası çarpmıştı. Hatırlarsanız bir süre elektronik cihazlar sapıtmıştı, saatler birkaç saniye geri kalmıştı. Hatta bazı illerde bir iki gün süren elektrik kesintisi olmuştu. Aslında bu 14 Eylül 2015'te tarihinde saptandı. Bu saptanan şey aslında 4 milyar yıl önce çarpışan evrenin diğer ucundaki 2 karadelikten yayılan enerjinin dünyaya henüz varmasıydı.
Yani karadelikler yerçekimi dalgası yaymakta. işte fırlatılan uzay aracında 40 metreyi aşan bu güneş paneline benzer paneller, bu karadelikten yayılan yerçekimi dalgasını analiz edip, aradaki mesafe ile ilişkilendirerek, şuandaki durumunu net bir şekilde saptayabiliyor.
Proje hakkında bu kadar bilgiden sonra artık projenin sonuçlarını paylaşacağım. -
12.
+17Kaç kişinin bilgisi var bilmiyorum ama 2019 yılında "The Light Project" isimli bir proje başlatıldı.
Projenin amacı insan üstü bir bilinç üreterek bulamadığımız tüm sorulara cevap üretmek.
Kısaca özetlemek gerekirse bir yapay zeka projesi. Fakat fonu aldığı özel bir tarikat var ki bu "The Family" isimli bir tarikat. 80 üzeri ülkede üyesi bulunan ve ülke başkanlarının bile istediği halde giremediği bir tarikat. Şimdilerde netflix'te belgeseli yayınlanıyor açıp izleyebilirsiniz.
Proje aslında üstün akıl üretip, bi anda insanlığa çağ atlatmak.
Bazı komplo teorisyenlerine göre The Light Projesi aslında bir paradoksun ilk adımı. Yani evren sürekli döngü içinde devam eden bir salınım. The Light Project yani Işık Projesi ise insanlığı bu döngüye sokan proje. Teoriye göre Işık Projesi insanlığa çağ atlatıp, akıl alınmaz bir bilinç düzeyine getirecek ve şuan yaşadığımız evren artık insanlık için yeterli olmayacak. Proje karar vericileri simüle bir evren yaratarak, sistem dışında kalanları bu evrenin içine hapsederken, kendileri farklı bir boyuta erişebilecek.
Aynı matrix filmindeki gibi, simülasyon insanoğlu için yaratıldığından yine tüm evren sanki insanoğlu için yaratılmış gibi dizayn edilecek. Yani bilinç birtek insan oğlunda olacak, diğer canlılarda bilinç olmayacak. Sex, keyif verici maddeler, kıskançlık, meta gibi birçok kavram birtek insan oğluna has olacak.
Yani kısacası, bazı teorisyenlere göre şuan yaşadığımız evren The Light Projesi için yaratılmış bir simülasyon olabilir. -
-
1.
+2Tüylerimi diktin panpa çok ilgi duyduğum bir konu güzel oldu bunları yazman
-
2.
+3 -2allegory of the cave
insanlar simülasyondan çıkmak için zincirlerini kırarak ışığa yürüyorlardı ve bu ışık gözlerini çok acıtıyordu.
kitabın bu bölümünden esinlenen
matrixde neo gerçek dünyaya girdiğinde
gözlerim neden acıyor diye soruyordu
morpheus\'un cevabı: çünkü onları daha önce hiç kullanmadın
ışık projesi vay a me ke -
-
1.
+2ilkel abla yorumların için sağol, ilk entrymde zaten bu konuya değinen ayrı bir başlığımın linkini vermiştim. matrixe çok atıfta bulunup orjinal hikayenin kaynağını açıklamıştım. bir bak istersen
-
2.
0bakıyorum reis
-
3.
0ne kadar bilgili zeki bir adam olursan ol incide yazarsan ciksi sex yazıyorsun
diğerleri 1 -
1.
-
1.
-
13.
+15 -1işte en önemli kısma geldik.
Olay ufkunun ötesinde ne oldu.
Olay ufku geçilir geçilmez, Hindistan fırlattığı uyduyu yörünge dışına çıkararak dünyadan hızla uzaklaştırmaya başladı.
Hatta bu haberlere konu oldu; https://www.space.com/401...unications-satellite.html
Fakat asıl korku, olay ufkunda ortaya çıkan sonucun beklenenden daha dehşet verici olmasıydı.
Deepwebdeki söylentilerin en yoğunu, insanoğlu simülasyon dışına bir insanyapımı araç gönderdiği için, simülasyon formatlanabilir, insan oğlu yok olabilirdi. Ya da suuni bir karadelik dünyayı yutabilirdi.
Her halükarda Hindistan uyduyu uzayın derinliklerine fırlatmaya karar verdi ve yörüngeden çıkardı.
Fakat iletişim kesilmedi. Hala entegre laboratuvar ile uzaktan kumanda edilip veriler Yeni Delhi'ye aktarılıyordu. -
-
1.
+1Vay be...
-
1.
-
14.
+16Evet konuyu çok uzattık, şimdi asıl olayların arap saçına döndüğü ve algımızı aştığı yere geldik.
Hatırlarsanız bu ara durduk yere bi anda karadeli fotoğrafı diye bir fotoğraf paylaştılar.
Bunu NASA paylaştı. Tamam da NASA nasıl dahil oldu diye sorabilirsiniz...
Aslında Moskova bir basın toplantısı ile edindikleri sonuçları dünyayla paylaşmaya karar verdiler. Böylece hem bilimdeki üstünlükleri kanıtlanacak, hem de insanlığı yeni dünya düzenine hazırlayıp, bu düzenin öncüsü olacaklardı.
O ara ne oldu bilmiyoruz ama NASA kendine bir misyon üstlenir abuk subuk, gerçekliği tartışılan bir fotoğraf yayınladı.
Asıl gerçekler şuanda binlerce kişi tarafından biliniyor, hatta Rusya'da giderek yaygınlaşan bir söylenti var.
Olay ufkunun ötesine erişen 4 cubit vardı. Yeni Delhi'de bilim laboratuvarında uydudan gelen bilgilerde bu kubitler supervaroluş yasasının temelini simüle eden bir takım bilgiler yer alıyordu. Öncelikle bilim adamları bu durumu; karadelikler içinde fizik kurallarının hala normal işlediği şeklinde yorumladı. Fakat işin ilginç yanını Girish Saran Agarwal isimli Hindistan'lı bilimadamı açıkladı. Cubitlerin bu hareketleri fizik yasalarını temel alan bir döngü değil, resmen karşıdan bir bilinç sisteminin bize yanlış bildiğimiz supervaroluş prensiplerini yeniden öğretmesiydi.
Yani cubitler öyle bir davranış sergiliyordu ki, sanki supervaroluş yasası bilimadamlarına adım adım öğretiliyor gibiydi. -
-
1.
+2 -1hasgibomee! interstellar oldu şimdi de. sırada ne var?
-
-
1.
+8 -1alakası yok ulan interstellar la.
-
2.
+5bizimle iletişime geçen varlıklar... bir şeyler öğretiyorlar.ama zaten o kişiler de biziz. sadece gelecekteki halimiz... yakın geldi bana.
-
3.
+1 -2ARRiVAL O FiLM AMINA KODUUM
diğerleri 1 -
1.
-
2.
0bir bastım 3 gitti devam panpa sardı bu
-
3.
+2Karadeliğin içinden telgraf çekiyodu ya lan kıza babası nasıl alakası yok ? Formülü veriyordu hani
-
-
1.
+4torbacının numarasını verir misin kardeşim...
-
1.
-
4.
+1Kardeşim esas sen izlediğin filmin linki atabilir misin ? Sen hangi interstallerı izledin amk ?
diğerleri 2 -
1.
-
15.
+16Şuan Amerika Tesla projesi üzerinde çalışıyor. Gelin şuanki iki projeye bi göz atalım.
Hint ve Rus cephesi kuantum fiziği ile supervaroluş ve superpozisyon kullanarak karadeliğin içine direk yolculuk ediyor ve 2019 teknolojisi kullanıyor.
Amerika Tesla projesi kullanıyor ve uzayı bükerek karadeliğe girmek yerine, karadeliğe giden bir solucan deliği açıyor.
He bir de bu CERN deneyi var ki hala saf insanlar bunun Tanrı parçacığı için olduğuna inanıyor.
CERN'in amacı çok açık bir şekikde laboratuvar ortamında karadelik yaratarak bunu incelemek. Zaten CERN ile ilgili makaleleri okursanır, büyük hadron çarpıştırıcısında, moleküller çarpıştırılarak saniyenin milyonda biri ölçüde var olup yok olan kara delikler oluşturulmakta.
işte yukarıdaki 3 deneyin de amacı aynı.
Evren simülasyon mu? Bunun cevabını bulmak. -
16.
+15 -1Majid kim lan bak ben sana Fadılı anlatayım. Deli diyenler de var ama emin ol Bizim köyün en akıllısıdır Fadıl. Geçen gün köy meydanında gece yürürken uzay gemisi ile alana inen uzaylılarla tanışmış ve onlara muhtarın bahçesinden çaldığı kayısıları ikram etmiş. Uzaylılar kayısıları çok beğenmişler ve Fadıla teşekkür edip uçmuşlar.Tümünü Göster
Aradan 3 gün geçmiş uzaylılar yine gelmişler köy meydanına. Bu sefer Fadılı da alıp derhal uçmuşlar. Fadılın misafirperverliğini ödüllendirmek için onu ufonun içinde ışınlayarak 3000 ışık yılı uzaklıktaki gezegenlerine zütürmüşler. Oğlum Fadıl demişler bak bizi iyi dinle; sana birkaç sır vereceğiz kimsenin bilmediği demişler.
Mısırdaki Piramitleri biz yaptık.
Çin seddini biz yaptık.
Perudaki milyonlarca yıldır silinmeyen Nazca halkalarını biz çizdik orda anan zaaaa xd xd yazdık ama siz anlayamazsınız tamam mı pic?
Mekgibadaki teotihuacan tapınağını da tabi ki biz yaptık yarraam,
Mekgibadaki efsane Tikalı da biz yaptık.
Paskalya adasındaki koca insan heykellerini de biz yaptık.
Babilin asma bahçelerini sularken bir arkadaşımız boğuldu amk.
Yani anlayacağın az zamanda çok iş yaptık ve yorulduk pic. Dünyada siz türkler iyi çay yapıyormuşsunuz. Seni dünyaya ışınlayalım git iyisinden bize bir çay getir bir de semaver kap çayımızı demleyip içelim. Fadıl tabi geliyor çayı kaptığıyla geri gidiyor gezegene.
Bu pici uzay gemisine bindirip iyi bir gezdiriyorlar, kedi gözü nebulasını, kendi kendini yok eden yıldızları, karadelikleri, halley kuyrukluyıldızını falan izletiyorlar. Sonra sen hiç uzaylı gibtin mi diye soruyorlar Fadıla. Yok abiler köyde eşek gibtim sadece diye cevap veriyor bizimki. Bu pice acıyıp uzaylı kızlardan güzel bir grup oluşturuyorlar ve salıyorlar Fadılı içlerine. 3 gün 3 gece alem yapan Fadıl isterlerse kendilerine ajanlık yapabileceğini söylüyor. Tamam amk deyip Fadılı dünyaya ara ara ışınlıyorlar. Fadıl muallaksi dünyadaki tüm dedikoduları gidip uzaylılara anlatıyor. Uzaylılar da çay çerez ve kahkahalar eşliğinde bu pici dinliyorlarmış. Fadıl bir gün demiş ki siz hiç kayseri sucuğu yediniz mi? Yok amk nerden yiyeceğiz kap gel çabuk demişler. Fadıl saniyenin milyonda biri gibi bir sürede iniyor kayseriye bir kilo sucukla pastırmayı kaptığı gibi uzaklaşıyor.
Zamanla kendini o kadar çok sevdirmiş ki bu pic gezegendeki kabile reisinin huzuruna çıkarmışlar bu pici. Şövalyelik vermişler buna ve 3 dilek dilemesini söylemişler.
Bu yarak kafalı da 3 dileği sıralamış;
- comolli fenerden gibtirolup gitsin
- orman memuru köyden gitsin
- frodo başkan olsun
gibtiri çekmişler tabi buna, herifler galatasarayı tutuyormuş, amcık böyle istek mi olur amk deyip bunu dünyaya geri ışınlamışlar. Çok özür dilemiş tabi uzaylılardan, onlar da tamam amk sen dünyaya geri git biz bir düşünelim büyük ihtimalle seni affederiz demişler. Fadılı yolda gördüm geçen gün bana güvendiği için herşeyi anlattı. Hatta hindistanlı ve rus bilimadamlarının cubit kodlarını uzaylıların ele geçirdiğini ve evrende oluşturdukları simulasyonun insanlar tarafından ele geçirilme riski karşısında tedbir almaya başladıklarını söyledi. ilk etapta kuzey kore liderine bir elçi grubu yollamışlar ve füze denemesi yaptırmışlar. Dünyaya saç kurutma makinası tutup sıcaklığı 3 santigrat derece yükseltmişler. Herkes ayağını denk almazsa tarumar edeceklermiş her tarafı. Şimdi çay koyduk Fadılla, muhabbete devam edeceğiz. Haberleri aktarmaya devam edeceğim. -
-
1.
+2Güldüm lan emek diz boyu şuku amk. Fadıla selam söyle
-
2.
0Aleykumselam panpa. Fadıl Haftaya uzaylılarla tanıştıracak beni. Heyecandan yerimde duramıyorum
-
3.
+1Hayal gücünü gibimde cogalsın panpa hehe,cok iyi
-
4.
0@Tahsin, Fadılın selamı var panpa. Uzaylı Manita yapmış pic. Saksoları acayip diyor.
diğerleri 2 -
1.
-
17.
+5 -11bu ne aq
TEK iSTEDiĞiM ŞEY AM gibMEK
-
-
1.
0Katılıyorum panpa ,giberim böyle simülasyonu, benim gibismem muhtemelen simülasyonun bugu
-
1.
-
18.
+15Olay ufku ötesine geçmeden önce son bir entry ile sık sorulanları cevaplamak istiyorum.
Şimdi simülasyonu oluşturanlar beynimize bunu düşünmek için sınır koymadılar mı? ya da hindistanda bunu yapmaya çalışanları görmediler mi? diye sorular almaktayım.
Bunların cevabı çok basit; aslında beyinlerimiz vücutlarımızı rehin alan birer organizma. Bir teoriye göre, aslında beyin denilen şey insan vücüdunu esir almış ve istila etmiş bir organizma ve vücutlarımızı kontrol ediyor. Hatta bizimle konuşuyor fakat biz buna iç ses diyoruz.
işte simülasyonun bir parçası olan bu organizmalardan bazıları pek tabiki sisteme aykırı olabilir.
Ya da simülasyonun asıl amacı, insanları bu simülasyon ile üst bir bilinç seviyesine ulaştırmak olabilir.
Sonuç olarak kimin niçin yaptığını bilmiyoruz. -
-
1.
+2Westworld diyosun yani
-
2.
+1üst bilinç seviyesine geçebilen insanları başka bir simülasyona alıyorlar bence
zihin kaybolmuyor
karadelikte ölüm ile bir boyut atlıyorsa beden ölüyor zihin yola devam ediyor
ama zihnin de çıkmazları var
üst boyuta geçtiğinde alt boyutta bulunduğunu hatırlamayabilir -
3.
+2bu bilgilerin ortaya çıkması bütün dünyayı karıştırır. hayatın anlamsız olduğunu düşünüp intihar ederler. dinler tarafından sınırlanan ama bunların bedelinin olmayacağını anlayan ruh hastaları her şeyi yapar. başka bir soru: neden bilincini var. bahsettiğin matrix olayı gibi bırak bizim dışımızdaki canlıları; bütün canlıları tamamıyla bilinçsiz otomatik işleyen bir sisteme dökmek simülasyon sahipleri için daha kusursuz bir sonuç çıkarmaz mı? neden bilinçli varlıklar yaratıp böyle bir riske girsinler?
-
-
1.
+1Biz neden yapay zekayı araştırıyoruz ? Neden onun düşünebilmesini, duygu dediğimiz kavramlara sahip olabilmesini istiyoruz ? Eğer işi metafiziğe vurmazsak varolan her bilinçli varlığı 'gereksinimi' olmaksızın eyleme iten şey meraktır.
-
1.
-
4.
+3Büyük karar vericiler büyük düşünür. Biz sadece yapılanları yorumluyoruz. Belki şuanda simülasyom dışı ile iletişim halindeler, bilemeyiz. Bu yüzden neyin risk, neyin gerçek olduğunu bile birbirine karışmış durumda.
diğerleri 2 -
1.
-
19.
+14Özelden çok fazla mesaj aldığım için bir açıklama yapmak istiyorum.
Konuyu bu kadar uzatmamın sebebi, açıkladığım sonuçları kavrama açısından belli bir altyapıya sahip olmanız.
Çünkü sonuçları belli bir altyapı vermeden açıklarsam, sizin için bir anlam ifade etmeyeceğine eminim. Ve bu konu öyle anlattım bitti şeklinde açıklanacak bir konu değil.
Bu yüzden size tüm teorileri olabildiğince sade anlatıp, belli bir billinç düzeyine taşımaya çalışıyorum.
Gereksiz uzattıysam affola... -
-
1.
+2 -3pamdik bildiğin her şeyi anlat memnun oluruz
-
2.
+1 -3Anlat panpa bayiliyorum bu konulara :*
-
3.
+1hayatım anlamsız diye çığlık atıp pencereden atlayan insanları anlıyorum. ama aklıma şu takıldı. bu simülasyonu kodlayan arkadaşlar evrene bir sınır koyuyor ama beyin kodlarımıza bu simülasyon ihtimalini düşünmememiz için bir sınır koyamıyor mu?
-
-
1.
+4Belki de farkına varmamızı istiyorlardır?
-
2.
+4huur evlatlarına bak bir de taşak geçiyorlar bizle.
-
3.
+1Belki de bu kodu yazanlar bunu engelleyecek bir güce sahip değildi. Yapay zekanın insanlığı yenme teorileri gibi.
diğerleri 1 -
1.
diğerleri 1 -
1.
-
20.
+14Bu başlığı yazmaya karar vermeden birkaç ay öncE bu konuları internet üzerinden konuştuğum iran'lı bir arkadaşım vardı iismi Majid.
Biliyorsunuz iran elinde nükleer güç bulunduran sayılı ülkelerden ve şuanda ağır ambargo yiyor amerikadan.
işin ilginç yanı bir tek baskının Amerikadan gelmesi. 2 ay önce Majid bana iran'ın Isfahan kentindeki dağlık alanda sürekli uğultılar geldiğini anlatıyordu. Köylüler evden çıkamaz olmuşlar korkudan. Arada bir de ufak sarsıntılar oluyormuş.
Majid ile iletişimimizi whatsapp, facebook üzerinden değil benim kendi ev bilgisayarımda host ettiğim bir deep web sayfası üzerinden sağlıyoruz. En son Majid bana bayramdan 4 gün önce yazmıştı, uzun bir mesajdı. Okuduklarımı görünce gözlerime inanamadım.
başlık yok! burası bom boş!