0
eminim aranızda bu karabasan denen illetle bazı dönemler haşır neşir olanlarınız olmuştur bu yazacaklarım harfiyen doğru ve başımdan geçmiş olaylar dizisidir. Baştan söyleyeyim korkan binler okumasın.
halk arasında karabasan adı ile anılan ruhani varlıklar üç harfli dediğimiz cin lerin küçük olanlarıdır bu konu hakkında çeşitli hocaların anlatımları önlemleri bazı vaazları ve fikirleri var ilk karabasanla tanışmam çok çok küçük yaşlarda başladı çok şiddetli geçirilen korku ve travmalar bilinç altına yerleşir ve unutulması imkansızdır yaşın kaç olduğunun bi önemi yoktur 5 yaşlarında falandım şu an 32 yaşındayım gibtir lan 5 yaşını nasıl hatırlıyorsun diyen binoları duyar gibiyim 6 yaşımda okula başlamış ve ilk günümü hala hatırlıyorum bazı heyecan ve mutlu anlarda bilinç altına yerleşir unutulmaz o zamanlar köyde oturuyorduk ve evimiz bi harabe gibiydi damı sürekli akardı çünkü dam topraktı evin tavanı ahşap kalın agaçlarla desteklenmişti normalde bile zaten insan içinde yaşamaya korkar bi odadan diğerine gitmek bile ürkütücüydü köy yeri tuvalet dışarda olur tuvalet ihtiyacımızı hava kararmadan yapardık büyüklerimiz bizi uslu durmazsan seni öcülere veririz yok canavar gelir yok elikıllılar falan zaten ev korkunç birde bu tip laflarla iyice donumuza ederdik neyse efendim asıl konumuza döneyim 5 yaş civarlarındayım evin perdelerinde hep adamlar görürdüm çığlık atardım annem gelir lambayı açınca gördüğüm şeylerin ya babamın askıdaki ceketi yada perdelerin deseni olduğunu fark eder rahatlardım yine bi akşam perdede bi adam yansıması gördüm bu kez çığlık atmak istemedim adam hareket ediyordu arkamı döndüm ensemde bi nefes hissettim gözlerimi yavaşça açıp hiç kımıldamadan gözlerimle yukarı doğru baktım boyu annemdem ve babamdan daha büyük daha şişman bi karartı gördüm başımda duruyor bana bakıyordu yüz hatlarını göremedim ama gözlerinin beyazlığı görünüyordu korkumdan bağıramadım çünkü sesim çıkmıyordu ve hareket edemiyordum. hafif tertip titreme geldi özür dilerim bi sigara yakıp devam edicem