BAŞKA BAŞLIKTAN DEVAM EDiYOM PROFiLiME GRiP GÖREBiLiRSiNiZ

Mehmet amca( Misafirliğe geldiğimiz adam. isimler temsili bu arada ) bize yorgunsunuz uzun yoldan geldiniz. Buyurun sofra hazır. Bizde sizi bekledik yemedik birşey valla dedi güldük falan oturduk sofraya. Zaten o kadar acıkmışım ki bu anlatıcaklarımın yanında tırnak ucu kadar kalan, şuana kadar yaşadıklarımı düşünmekten açlığı bile aklıma getirememişim. Gömüldüm yemeğe. En sonda bi soğuk su içtim. Tuvaletin yerini sordum. Tabi bilerek yaşıtım olan cocuga sordum ki hem muhabbetimizi başlatmak adına bişeyler yapayım. Neyse gösterdi sağolsun. Gittim tuvalete elimi yüzümü yıkadım. Tabi tuvalet bir değişik. Köy evi haliyle hiç görmediğim türden. Odalı tuvalet. Sağ odada banyo var. Banyoda soba var. Sol taraftadaki oda da alaturka tuvalet. Tuvaletten bir ses geldi açmaya korktum. Hemen olaylar geliyor aklıma. Zaten o an aynaya bile bakmak istemiyorum. Neyse dedim ne olabilir. Tüm kapıları açtım cesaret kazanmak adına. Neyse tuvalete girdim hiçbirşey yok ama yukarda tel örgülü bir küçük pencere dışarı baktım ateş yanıyor yine. Bu sefer 2 3 saniye bakakalıp koşar adımlarla herkesin olduğu odaya geçtim. Çocuğun yanına oturum. Çocukda tam mülayim bir tip. Merhaba kardeşim dedim. Tanıştık, biraz sohbet muhabbet falan derken. Başladım anlatma bak kardeşim dedim. Ben bir rüya gördüm peşine bakkaldaki adam mezar ördek(buraları kısa geçiyorum ama 1 saat muhabbet ettik belki) çocuk sadece dinledi. Aşırıda tepki vermedi ama şaşırdı yinede. Ama cümlenin sonunda kardeş olur böyle buralar köy deresi, tenhası çok olur. Haliyle burda 3 harflide çoktur. Ne hikayeler duyduk burda sen rahat yat birşey olmaz dedi. Yine muhabbet ettik tabi ama cocuk pek iplemeyince bende yanaşmadım üstelemeye. Yatağa gittiğimde yine aklımda o vardı. Yer yatağıydı ve babamlar falanda vardı o yüzden pek korkmadım. Ama yarın o mezarlığa arabayı alıp gidecektim. Bu iş burda bitmemeliydi. En azından hocayla konuşmak istiyordum. Hem korkulacak bişey yoktu. Hemde imamdı olabilecekleri düşünüp okur üflerdi. Bu plan aklıma çok yatmıştı ki. Gördüğüm rüya beni sabah çok etkilemişti.

Sabah uyandığımda ezan okunuyordu. Aceleyle yatakdan kalktım ancak korktuğumu hissedince geri yerime yattım. O kadar terlemiştim ki kulaklarımın içleri bile ıslaktı. Kabus görmüştüm. ilk gördüğüm kabus devam etmişti. Kırmızı saçlı kız upuzun tırnaklarıno yerde sürtüyordu. Birisi de onu ayaklarından çekiyordu. Ben etrafıma bakınıyordum ama çevremde 4 duvar ve duvardaki sembollerden başka hiçbirşey yoktu. Zaten ezan sesini rüyamda da duymuştum. Geri yatamadım bir daha. Gittim elimi yüzümü yıkadım. Saçımı ıslattım. Bavuldanda kotumu ve gömleğimi giydim. Arabanın anahtarlarını alıp arabayı ters çevirdim ve içindebekliyordum. Acaba ezan kayıt mıydı? Yoksa imam çıkıp okuyor muydu? Hiç bu işleri takip etmemenin pişmanlığındaydım. imamı rahatdız etmek istemedim ama gitmeye karar verdim. 10 dakika sonra imamın evindeydim. Ne diceğimi ne yapacağımı bilemedim. Cesaretimi topladım ve kapıyı çaldım " tak tak tak " keşke çalmasaydım.

Kapıyı çaldım. imamın eşi açtı kapıyı. Sonra geri çekildi oğlu geldi. merhaba kardeşim buyur dedi . Kardeş imam baban oluyor galiba? Yok mu kendisi dedim . Babam çarşışa motor yağı almaya gitti. Bir kaç işi olur akşama gelir sende akşama gel istersen. Ama yardımcı olabileceğim birşeyse buyur? dedi .Yok sağol dedim ve arkamı döndüm. Aslında oğlunada sormak da kafama yatmıştı ama sormadan geri dönmeye karar verdim. Arabaya tam biniyordum. Aklıma o mezar geldi. Gitsem mi gitmesem mi bilememiştim. Sabah sabah ne olabilirdi ki? Bir kaç adım attım. Mezarda değişik tarzda bir işaret var. Yeğenim dediği bebekmiş doğduğu gün ölmüş. Mezarın üstünde başka bişeyler yazıyordu şuan hatırlayamıyorum. Belkide bebek mezarı olduğunu teyit etmek adına bişeyler yazıyordur. Hemen arabaya bindim ve çarşıya o dayıyı bulmaya gittim. O marketin önüne gittim arabayı park ettim. içeri girdim kimse yoktu. okuyan belirti verirse devam bir kişi dahi olsa devam

Ben tam girdiğimde yere bi tablo düşüverdi. Onun sesine birisi depo gibi biyerden çıktı. Hoşgeldin kardeş buyur dedi .hoşbuldum ağabey. Bişey sorucam dün yaşlı bi amca bana bi mezara git fatiha oku dedi dedim. oğlum istersen oku zarar gelmez. Ama o mezarındaki onun kardeşinin oğlu kardeşinin karısı ermeniydi adamda istemedi kadını dövdü. Kadında çocuğuda öldü. Ama geceleri gitme o mezara. Korkarsın dedi .Tekrar bişeyler sorucaktım ancak adam depoya doğru yöneldi konuşması bittiğinde bende 1 hafta burdayım ne olacak yine gelirim dedim. Eve döndüm gün batımına kadar enteresan hiçbirşey olmadı o yüzden direk geçiyorum. Ancak akşam hava karardığında yola çıkıcaktım. imamı yemek yerken yakalamak istiyordum. Belki davet ederdi. Ama keşke öbür gün gitmeyi tercih etseydim. Yolda başıma gelenler. Hikayenin asıl başlangıcıdıydı. Akşam yemek yapılmış ve sofraya beni çağırıyorlar. Sanki olaylar sadece benim için dönüyor. Kimse bişeyler bildiğimin, bişeylerle uğraştığımın farkında değil. Ne kadar tehlikeli olsada bunu yapmaya kararlıydım. Yemeğe oturduğumda hiçbirşey yiyesimin olmadığını farkettim. Ama ayıp olur, beğenmedim sanarlar diye birkaç kaşık çorba içip. Yemeğinde tadına bakıverdim. Bu olay kafamda boş kalan yerleri doldurmuş ve okaydan başka hiçbirşeyi düşünemez hale gelmiştim. Ama ben daha hiçbirşey düşünmüyormuşum. Daha hiçbirşey yapamamışım aslında.