Hoca öncelikle sana saf temiz cin musallat etmişler dedi buraya gelmekle çok iyi etmişsin dedi belli ki alaya kardeşimizi tutsak etmişler ve kullanmışlar sende bu oyuna alet olmuşsun allah bu oyunu kuranların hesabını misliyle soracaktır diyerek devam etti ama sana bu büyüyü yapan kişi benim bile uğraşmaya korkacağım kadar illet bir kadındır ona bu civarlarda zillet hatun derler kendisi karanlık sanatlarda ustadır ve korkarım işimiz hiç kolay olmayacak ama sen yüreğini ferah tut allah doğru olanların yanındadır dedi...

Necip hoca bana bi muska yazdı muskayı hazırlaması yarım saatini aldı bu senindir dedi ve elime verdi bir başka muska daha yazdı bu muska da diğerinden farksızdı bunuda alayaya vermem gerektiğini söyledi böylece zillet hatunun üzerimizdeki etkileri azalacakmış necip hocaya büyüyü nasıl bozacağımızı sordum ve bana büyüyü hangi yolla yaptığını sordu ben ne dediğinizi anlamadım biraz açar mısınız hocam dedim yani büyüyü kıl yoluyla mı resim yoluyla mı yoksa neclaya ait her hangi bir nesne yoluyla mı yaptığını sordu bende neclanın resmini istediğini söyledim hoca işimizin daha kolay olacağını söyledi en kolay bozulan büyü resim yoluyla yapılan olduğunu söyledi yapmamız gereken ilk şeyin zillet hatunu bulmak ve resmi yırtmak dedi...

Yalnız hocam size anlatmadığım bir şey daha var dedim ve ardından ekledim zillet hatun resmi bir sandık içinde saklıyor hemde kilitli bir şekilde ona nasıl ulaşacağız necip hoca biraz homurdanıp sandığı kaç seferde açtığımı sordu bende üç dedim bana her kilit de ömründen ömür gidecek dedi bunun ne kadar olacağını hiç birimiz kestiremeyiz bu bilgi zillet hatunda saklıdır dedi zillet hatunun evini bildiğimi evine gidip sandığı onlardan alabileceğimi söyldediğimde necip hoca sinirlendi muska yazmış olabilirim ama ok yalnızca etkisini hafifletebilir ipler onun elinde sakin olmalısın ayrıca zavallı alayayı yakabilir seninde ömründen hatrı sayılır ömür çalabilir dikkatli olmalıyız dedi...

Necip hoca muskayı hemen alayaya ulaştırmam gerektiğini söyledi kendisi de bütün gece bizim için dua edecekmiş ertesi gün yine gelip be yapmamız gerektiğini öğrenecektim ama önce bu muskayı alayaya yetiştirmeliydim, eve geldiğimde saat beş olmuştu alaya ilk zamanlarda yaptığı gibi banyoya geçmiş ve soğuk zümrüt yeşili gözleriyle duvara bakıyordu ağzından bilmediğim kelimeler dökülüyordu alaya diye seslendim beni duyması yanna gittim sana muska getirdim iyi olacaksın alaya dedim alayanın yüzünden soğuk soğuk terler akıyordu artık neclanın bedenine sahip değildi ınu ilk gördüğüm günkü gibi yirmili yaşlarında ki esmer kızdı muskayı ona uzattığımda bağırmya başladı uzaklaştır onu benden yakacaksın beni diyerek bağırmaya ağlamaya başladı hayır bu seni iyileştirecek ben senin iyiliğini düşünüyorum lütfen bana inan dedim muskayu sakince ona doğru uzattım biraz sonra kendine geldi...

Alaya nihayet banyodan çıktı bana müteşekkir olduğunu söyledi bende artık bana geçmişini anlatma vakti gelmedimi dedim alaya anlatmak istemedi çekindi bende anlatması için ısrar ettim sen benim tüm hayatımı öğrendin bende senin hayatını öğrenmek istiyorum dedim alaya en başından anlatmaya başladı o anlatırken aslında cinlerin etrafımızda olduklarını bizlerle beraber yaşadıklarını anladım cinlerde tıpkı bizler gibi doğuyor büyüyor ve ölüyordu onlarında aileleri vardı onlarında iyileri vardı tabi kötüleride alayanın ailesinin cin'i mümin olduğunu öğrendim ibadetlerini aksatmayan bir ailede büyümüş hatta ben onlar için kafir bile sayılabilirim fakat alaya tutsak edildiğinde dah çok küçük yaşlardaymış yıllarca şekilden şekile girip para için satıldığını söyledi şu an ki bedeniyse benden bi önce ki müşterisinin kız kardeşiymiş kız kardeşini becerebilmek için alayayı bu hale getirmişler...

Zillet hatuna bu yaptıklarının hesabını ödereceğime ant içtim yatağıma girdim o gece yine neclanın hayalini kurarak uyudum neclaya yaptığım bu ihanet için kendime lanet okudum ama bir yandan da alayayı bu bataktan çıkarmak için iyi ki debu kararı almışım dedim iyi bir şey yaptığımı bildiğim için o gece vicdanım rahat bi şekilde uyudum. sabah uyandım alayaya hoşçakal dedim ve necip hocayla buluşmak için yola koyuldum eve vardığımda saat sekizdi içeri girdim bu sefer sıra yoktu necip hocanın odasına gidip kapıyı çaldım necip hoca içeri gel dedi girdim ve yanına bağdaş kurdum necip hocanın bütün gece bizim için uğraştığı her halinden belliydi elindeki tespihi yere bırakıp hoş geldin bende seni bekliyordum dedi...

Hoca zillet hatunu çok önceden tanıdığını anlattı çocukluktan tanışıkmışlar hatta aynı köyde büyümüşler onun her zaman bencil ve kindar biri güç sahibi olmak isteyen hırslı biri olduğunu söyledi o köyümüzde ki büyücü kadının kızıydı köyümüze geldiklerinden sonra köyümüz hastalıktan ve müsubetten kurtulamamıştı dedi en sonunda bu kadının büyücü olduğunu öğrenen köylü bu kadının evini ateşe verdi ordan zillet hatun kurtulmuştu daha 16-17 yaşlarında bir kız çocuğuydu ama belli ki annesi ona çoktan tüm bildikleri öğretmişti bile zillet hatunu da köyden kovmak için köylüler aralarında karar kıldı bizde o zamanlar şehre taşınacaktık köylüler zilleti bizim zütürmemizi istediler babam da küçük bir kız çocuğunun zararı olmaz diyerek onu da alıp şehre yerleştik zilleti babam gelir gelmez kovdu sonra onu bi daha görmedim ama karanlık işler ilminde kendini geliştirmiş ve hırs ile kendi hamurunu yoğurmuş olduğunu öğreneli çok uzun yıllar oluyor...

Necip hoca büyüyü ancak benim bozabileceğimi söyledi kendisi yalnızca yardımcı olacaktı asıl iş bende bitiyordu bugün zillet hatunun evine gidip resmi yırtmalıydım yoksa büyü bozulmayacaktı necip hoca dualarımın seninle olduğunu unutma dedi bende yardımları için teşekkür ettim ve hıcanın evinden ayrılıp büyücü kadının evinin yolunu tuttum büyücünün elinde baltası olan kocasını da unutmamıştım tabi onun içinde bi sürprizim vardı babamdan yadigar silahım belimdeydi bugün bu işi bitirecektim başka yolu yok büyücünün evine vardığımda saat 12 civarıydı pusuya yatıp beklemeye başladım...

Büyücü kadının evinin kapısı by sefer açıktı içimden bi ses girmemem gerektiğini söylüyordu ama oraya girmeliydim büyüyü bozmanın tek yolu buydu içeri adımımı atar atmaz kapı kapandı aniden arkamı döndüm ama kimse yoktu besmele cekerek yoluma devam ettim kara kapılı odanın önüne gelmiştim sandık o odanın içinde olmalıydı tek yapmam gereken kapıyı açıp içeri girmek üst katran merdivenlerden inen birini gördüm bu zillet hatunun kör kocasıydı onu gördüğümü farketmiş olacak ki baltasını kaldırıp koşar adım yanıma gelmeye başladı babamdan yadigar 14 lüyü çıkarıp üç el ateş ettim adama hiç bir şey olmadı ama bu nasil olabilirdi...

Adamın sürekli ifadesiz olan yüzü bir anda gülümseme şeklini aldı baltasını havaya kaldırdı yanıma bir adım daha atacaktı ki bir anda yere yığılı verdi gözlerini boynumdaki muskaya dikmiş öylece bakıyordu muskayı boynumdan sökerek adamın üstüne koydum adam bir anda ortadan kayboldu sanırım zillet hatunun kocası kötü ruhlu bir cindi necip hocanın kötü ruhları uzaklaştırması için yazdığı muska işe yaramıştı elime baltayı aldım ve kara kapıyı tek hamlede parçaladım...

içeride zillet hatunu bir şeyler mırıldanırken buldum sanırım büyü yapmaya çalışıyordu yüzünden soğuk soğuk terler akıyordu korktuğu her halinden belliydi ona karşı savunmasızdım muskam üzerimde değildi ama beni tehtit edebilecek halde de değildi zaten o da benim gibi ölümlü bir insadı ne de olsa mırıldanması bi anda sona erdi ve bana döndü neden sana bahşettiğim hayatı bir kenara atıp hayatın boyunca ölen sevgilini özleyerek geçirmek istiyorsun diye sordu ben sana sevgilini geri vermiştim onunla mutlu olabilirdin dedi bende evet mutlu oldum ama bu sadece bir yanılsamadan ibaretti alaya asla neclanın yerini dolduramaz dedim neclaya yaptığım bu ihanetten dolayı bin pişmanım senin verdiklerin beni asla tam anlamıyla mutlu etmedi cadı diyerek bağırdım sen bir yalancıdan başka birşey değilsin...

Kadın sinirlendi bağırmaya başladı ne olduğuna anlam veremedim senden başka hiç kimse böyle yapmamıştı herkes onlara kurduğum bu sahte dünyada mutlu olmuştu tüüm olanlara kendilerini inandırmışlardı sen benim başarısızlığımsın parayı aldıktan sonra ne olması gerekiyordu biliyor musun seni öldürüp alayayı kollarından çekmem gerekiyordu ama sen tüm oyunumu bozdun seni öldürücem dedi üzerime yürüdü baltanın sapıyla kafasına vurup bayılttım bu kadar kolay olacağını hiç beklemiyordum ama asıl zor iş sandığı açmaktı üç seferde açmam gerekliydi acaba büyücü gerçektende ömrümü çalabilecek miydi besmele cekip masanın üstünde duran sandığın anahtarını çevirdim bir şey hissetmedim ikinci kez çevirdiğimde sarsıldım kendimi kötü hissttim saçımda beyaz teller belirdi üçüncü kez çevirdiğimde biraz daha yaşlandığımı hissettim sonunda sandığı açıp resme ulaştım resmi parçalara ayırdım ve necip hocanın söylediği gibi oracıkta yaktım sonra da polisi arayıp zillet hatunu bildirdim eve vardığımda saat 4 civarıydı kapıyı açtım girdim odalarda alayayı aradım artık özgür olduğunu söylemek için sabırsızlanıyordum evin her yerine baktım en sonunda mutfak dolabının üzerinde ki notu gördüm notta şöyle yazıyordu "seninle yaşadıklarımız gerçekten güzel şeylerdi benimle seviştiğinde rol yapmıyordum hislerim gerçekti bunu bilmeni isterim beni kurtardığın için sana ne kadar teşekkür etsem az artık necla kılığına giremem artık kimsenin kılığına giremem büyü bozuldu özgür kaldım hoşçakal sanırım beni bir daha asla göremeyeceksin yine de görüşmek üzere" o günden sonra bir daha alayayı asla görmedim ama bazen onun varlığını hissedebiliyordum o her zaman benim arkadaşım olacaktı.

SON

jdjdnxnxxnn

xjsmsöaöşaia

kjfdhnkkk

hxkdmdmxöxö

mfmfkdödödö

gkllbfff

fbkkşöncs

nddjdkdl