+5
yorum.
günlerce, aylarca hatta yıllarca aynı nesnelere yada aynı filmelere bakarak 31 çeken zavallı arkadaşlarım var benim. aranızda da var bunlardan biliyorum. sürekli aynı şeylerden faydalanarak 31 çekmek ne bileyim bana sanki sabah 8 de evden çıkıp işe giden akşam 5 de çıkıp eve gelen atlet şort oturup çekirdek çitleyen ve hayatını böyle geçiren insanlardan farksız geliyor.
31 e heycan katmak değişiklikler yapmak çok önemlidir. en azından benim için önemli. 31 e adrenalin katmakta önemlidir. yaşanmışlıklarla dolu kişisel eşyaları sahiplerinin haberi olmadan ödünç almak 31 adrenalin katmaz mı dostlarım?
ayrıca ben ve benim gibi organik 31 gönüllüsü arkadaşlarım için kadın etine dokunmuş onun kokusunu sıcaklığını taşıyan nesneler tartışmasız en kıymetyli 31 malzemesidir. şöyle düşünün bir vampir taze insan kanından mı hoşlanır yoksa kan bankasında dolapta donmak üzere olan bayatlamış kandan mı?
konuyu çok dağıttım farkındayım ama uzatmayacağım. organik 31 cinin baş düşmanı olan sensörlü ışıklara aldırmadan çıkarım geceleri soğuk ve insanların elini ayağını çekip evlerine girdiği apartman koridorlarına.
bazen üniversite öğrencisi genç kızın akşama kadar ayağında yollara sürttüğü parmak arasındaki terleri pamukları toplayan parmak arası terliğini ödünç alırım.
bazen dul komşumun bakkala giderken giydiği kapalı terliği alırım daha yoğun koku sinmiştir diye.
bazen yumaşak bir temas arar alt kattaki bakkal ahmet abinin kızının en son 4 ay önce giydiği içi uggları alırım.
tekini alıp tekini bırakmam ikisini birden alırım. birine dokunup koklar vücudumda dolaştırırken diğerine irileşmiş istekli erkekliğimi sürttürürüm. aynı havayı kokladığım hatunları düşünüp sanki yanımdalarmış bana dokunuyor zevk çığlıkları atıyorlarmış gibi hayal ederim kimisinin topuğuna kimisinin parmak uçlarına boşalırım. sonra onları önümdeki sehpanın üzerine koyar bir sigara yakar ve hiç konuşmadan titreyen ellerim ve bacaklarıma aldırış etmeyen onları izlerim ciks sonrası konuşmayıp yatakta birbirine bakan çiftler gibi...