-
76.
0OLUM ÇOK GÜZEL HAYALGÜCÜNÜZ VAR LAN SEViYORUM SiZi
-
77.
+1hep yiğit oluyo amk, cocugumun adını yigit can berkay koycam, hepnzn kızını gibsin binler, kızım olursa da fikret...
-
78.
0elimden gelen şebeklikleri yaptım
siyasi,din, bakirelik ne varsa konuşturmaya çalıştım
yiğit ikide bir esniyordu pıtırcığa işaret verir gibi bense git gide artırıyordum muhabbeti
en sonunda yiğit dayanamadı:
-canım benim uykum geldi dedi
pıtırcık cevap vermeden hemen atıldım
-tamam sen benim yatağa yat bende burda yatarım dedim
yiğit bozulmuş gibiydi ve ufak bir bakışmanın ardından
pıtırcık lafa girdi:
-ya aslında ... diyecekken benim b planım devreye girdi
hayatımı değiştiren kapı zili bi kez daha çalıyordu -
79.
0-kim ki bu saatte diye mırıldandı yiğit
koşarak kapıyı açtım
pelin telefonda mesaj attığım gibi arkdaşlarını almış ellerinde bira ve vodka şişeleri
-biz geldiiiiiiiik!! diye bağırdı
tutup sarılsam yeridir o an
yiğitin surat ifadesi fare kaçırmış kedi gibiydi
içeri aldım hepsini büyük bir zevkle
oturduk başladık muhabbete
içkiler açıldı yudumlanmaya başladı eğlence kaldığı yerden devam ediyordu benim için en azından
1.5-2 saat kadar geçti ki bu sefer pıtırcık:
-ben uyusam iyi olcak artık
tamam dedim gönül rahatlığıyla. yiğit de kalktı yerinden birden
bu sefer c planı yoktu engel olmam lazımdı bi şekilde. -
80.
0Pek laf sokma gibi yada laf çevirme gibi bir özelliğim olmasa da
-Yiğit otur sen ben zütürürüm dedim.
Bana sadece baktı, omzuna dokundum yere otur der gibi. Oturdu kalktığı yere. Pıtırcıkla beraber odasına doğru gidiyorduk. Aslında gereksiz bi davranıştı yaptığım şey, bunun benim kadar Pıtırcık da farkındaydı. Kapıya kadar bıraktım ve geri döndüm salona. Millette bir uykudur almış başını gidiyor. Herkesin gözler kaymış her an uyuyacaklar gibi vaziyet vardı.
Pelin:
-Bize müsade artık dedi
Saat her ne kadar geç olsa da yatacak yer sıkıntısı olduğu için kalmaları için ısrar etmedim. Geldikleri için teşekkür ettikten sonra salona geldim ve günün adamıyla başbaşa
kaldık. Koltuğa oturdum tam karşısına. Bana seslendi:
-Baksana bi! Benim yerimde olsan şu an ne yapardın ?
-Bu güzel günü uykuyla tamamlardım
-Güzel gün mü? Resmen herşey ters gitti
-Mesela ne gibi?
-Başım ağrıyo dedikçe eve insanlar geldi
-Kendi evine neden gitmedin o zaman?
-Pıtırcık çok ısrar etti
Kafam inanılmaz karışmıştı bu cümleden sonra, nasıl olabilir böyle bişey? Kutlamadan bu yana arkdasından ayrılmayan Yiğiti Pıtırcık mı çağırdı? Neden böyle bişey yapsın? Madem öyle bu yiğitin tavırla niye böyle ? -
81.
0Bir anda Yiğite karşı yaptıklarım,ona karşı düşüncelerim değişti.Ne kadar kötülemiştim oysaki şundan 4-5 saat öncesine kadar. Sabah olup Pıtırcık uyanınca ona soracaktım bunu.
Yiğitin çekyatta yatağını hazırladıktan sonra kendi odama geçtim. Günün kritiği sayılabilecek bir şey yaptım. ışıları kapattım sigaramı çakmağımı yanıma aldım. kendimi çakmağa onları ise yanan sigaraya benzetiyordum.ben onları yaktıkça sanırım benim de enerjim bitiyodu. Oturdum düşündüm neden böyle şeyler yaptığımı, neden bir mutluluğa engel oldum. Düşündükçe kendimden tiksinmeye başlıyordum. Kafam balon oldu tabiri o gece gerçekten gerçek oldu. Yaptıklarımın çocukca olduğuna kendimi inandırdıktan sonra.Bu konuyu birdaha açmamak üzere uykuya geçtim. -
82.
0Her günümüz farklı eğlencelerle ilerliyordu, Yiğit artık bize daha sık gelmeye başlamıştı ki bunu takıntı yapmıyordum. Yiğitin arkadaşları, Pıtırcığın arkdaşları, Pelin ve onun tayfası evden ekgib olmuyordu. evin kirasını veren ikimizdik ama alış-verişini yapan 10 kişiydi. Evimizde misafir ekgib olmuyordu. Finaller zamanı yaklaştıkça pişmanlıklar artıyor kara kara düşücenlere kendimi sevk ediyodum. Gelen gidenin ekgib olmadığı evde doğalgaz-elektrik-su parasını siz düşünün. Dersin yanında yavaştan para sıkıntısı çıkmaya başladı ki bu evin huzurunu kaçıran şey olacak ilerleyen zamanlarda.
bol eğlencelerle,0 ders takibi ile ilerleyen güz yarıyılının son 3 günüydü. Sınavlara girmiyordum bile artık. Vizelerden aldığım düşük notu finallerde kurtarmam imkansızdı. Dersine bile gitmediğim hocaları sınavda görüyordum. Aldığım 8 dersin 8 inden de kalarak büyük bir başarı elde etmiştim. yarıyıl tatiline çıkmadan 1 gün önce. faturalar ve borçlar için aldı-verdi yapmamız lazımdı. yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık olarak 450 tl gibi bir borç vardı ödememiz gereken. pıtırcığı çağırdım ve ömrüm boyunca unutamayacağım o diyaloğu gerçekleştirdim. -
83.
+2
-
84.
0B-pıtırcık ben ertesi gün gidiyorum ve ödememiz gereken borçlar var
P-öderiz,ne kadar?
B-450 diye yazılır gibi tuttuk diye okunur
P-sen otobüs paranı da benden alcan galiba
B-hadi bırak konuşmayı da şunu ayarlayalım
P-şaka yapmıyorum bu kadar borç olması için bizim sabah akşam elektrik doğal gaz kullanmamız lazım
B-(şakayla karışık) lan dingil faturayı ben mi kestim
P-faturaları getir görcem
B-nasıl konuşuyosun sen öyle ya,ben senden alcağım 3-5 kuruşla mı zengin olcam. ayrıca eve gelen giden de olduğu gibi senin arkdaşların, duş almaya bize gelenler var amk!!
P-kullanıyorlar ama evin tüm alış-verişini onlar yapıyo.
B-ee ne alaka şimdi, tüm borcu ben mi ödeyim ne yani
P-yeni ev arkdaşınla ödersin,ben yiğitlerde kalcam 2.dönem gelince
B-2.dönemi bekleme şimdi gibtirgit
O akşam gidemezdi çünkü ertesi gün sınavı vardı. Toplanmak falan uzun işti ayrıca tek başına kaldıramacağı şeyler vardı yardıma gerek vardı. Beni böyle yüz üstü bırakan birini kesinlikle ben de rahat bırakmazdım. odasından el çantasını almış çıkmak için hazırlanıyordu. Kapının önüne geçtim.
B-O eşyaları bana mı bırakıyosun?
P-yarın alırım
B-çöpe atarım ordan alırsın
P-sen ne adi ne şerefsiz bi insanmışın be! yiğit bizim eve ilk geldiği günden bu yana ona karşı davranışlarını görmüyorum sanma.Özellikle bardan eve geldiğimiz gün yaptıkların.Şimdi sen bunları yapıyosun ya şaşırmıyorum.
beklemediğim bir konuşmaydı benim için. halbu ki ben ondan daha güçlüydüm, erkektim bana zarar veremez beni üzemezdi ne yaparsa yapsın. bunların hepsi koca bir yalan kocaman bir hayal .evet ufacık bedeniyle o an beni nakavt etmişti. öylesine yenik düşmemiştim ben hiç bi zaman. kapıyı araladı biraz ,kolundan tutttum
-nereye gidiyosun
-eşyaları oraya mı gönderceksin?
-pıtırcık nere dedim sana!!
-dışarı bi yere
ben kapatmaya gitmesine engel olmak için uğraştıkça o da her seferinde açmak gitmek için uğraş veriyodu. istese apartmanı ayağa kaldırırdı bir bağırışıyla.ama güç gösterisi yapıyorduk ikimizde birbirimize. birbirimizin yüzüne bakmıyorduk bile. yüzü ve eli kapının koluna kitlenmişti .ben se onun başına ve ellerine bakıyordum sürekli. kapının menteşeleri gıcırdamaya başladı. -
85.
0kaldırdı kafasını acıyan gözlerle baktı
-bırak dedi sessizce
tıpkı çocuğuna yapma! diyen anne-cocuk diyaloğuydu aramızda geçen 1 satırlık konuşma. kapıdan elimi usulca çektim giderken en azından bir laf etmek istedim belki affeder de gitmez diye. bırakın konuşmayı, mırıldanmayı ağzımı açamadan gitti...
çıkmasına bakmadım bile arkdamı döndüm kambur bir şekilde salona ayaklarımı sürüyerek geldim. kapı sessizce kapandı.
-Ben olsam çarpar çıkardım. diye bağırdım ardından
ona kızmak mı? asla!! kendime kızıyordum. resmen kötü adamdım. evet filmlerdeki kötü adam bendim artık.tek fark vardı onlar kamera kapanıncaya kadar gerçekti,bu yaşananlar...
salondan çıkıp banyodaki aynanın karşısına geçtim.
B-haksız mıyım ne yani amk?
B- hayır. çünkü bana iftira atıyodu
B-yoksa şaka mı yaptı?
B- hayır hayır öyle olsa anlardım
B-ev değiştirme fikri peki?
B-onu şimdi uydurdu bence öyle olsa yiğiti arar eşyaları şimdi alırdı
B-beni üzen durum ne bu kadar? sevgilim mi sanki
B-üzülmem için illa sevgilim mi olması lazım
B- galiba pgibolojik olarak kötü bir zaman geçiriyom doktora görünsem iyi olacak
B-iyi ama pgibolojik hastalar kendi hastalıklarının farkında olmaz ki.Hiç biri ben hastayım demez bu da benim hasta olmadığımı gösteriyo.
aynanın karşında geçen bu konuşma uzaktan her ne kadar gülünç gibi olsa da şimdi şimdi farkına varıyorum ki aynaya bakan yüzüm toplumu yansıtırken, aynadan yansıyıyan görüntü benim fikrimin görüntüsüymüş. -
86.
0pelinin tayfasından meral diye bir kız vardı.eve her gün gelen gidenlerin arasında o da vardı ki onla vakit geçirmeyi çok severdim. Dinlediğimiz müziklerler olsun, film zevklerimiz, eğlence tarzlarımız aynı denebilcek birisi. Kısaca ruh ikizim. galiba şuan ona ihtiyacım vardı. merali eve çağırdım ama gelemeyeceğini, ders çalışması gerektiğini söyledi. anlayışla karşıladım.Tümünü Göster
şimdi kimi çağırsam herkes ders çalışmam gerek diyecek olumsuz cevap vercekti. ismaillerin kutlama yaptığı bar bizim sık sık takıldığımız damsız girilmeyen, elit sayılabilecek bir mekandı. güvenlikçisi olsun sahibi olsun ahbap olmuştuk zamanla. yanımda her ne kadar kız olmasa da tek gidince bi sorun çıkmazdı içeri rahatça girerdim. Bara gittim ve dediğim gibi de oldu içeri girdim. içerde normalden az insan vardı. Mekanın o zaman ki sahibi sayılabilecek selami abinin yanına gittim.
S-owww!! adamım tek gelmişin
B-tek çıkmam ama dedim ufak bi gülüşmelerin ardından
beni aldı gel bakalım seni bizimkilerle tanıştırayım dedi
(selami abinin bizimkiler dediğine bakmayın amk 2 gün önce tanıdığı insanlarmış zaten)
tanıştırdı beni, 4-5 kişi vardı masada.3 kız 2 erkek mi 3 kız 1 erkek mi tam hatırlamıyorum ama kızlar fazla sayıdaydı. tanıştık masaya oturmak için izin aldım. adamlar arkadaşlarıyla gelmişler amk ben sadece dinliyorum. Barda ezik ezik sadece bira içip olana olmayana sırıtan bi tip vardır ya ulan yeminle o tip bendim o akşam o gün. sıkıcı geçen gecenin ardından tek girdiğim bardan tek çıktım, eve geldim. Pıtırcığa baktım evde mi diye. kitaplarla beraber yatakta uzanmış yatıyo. ufak bi umursamazlığın ardından geçtim içeriye yattım.
sabah erkenden kaltım otobüse bincektim malum. eşyalarımı hazırladım yavaşca.her ne kadar ses çıkartmayım diye uğraşşam da pıtırcık kalktı geldi odama:
P-günaydın canım
B-günaydın pıtırcık
P-demek bugün gidiyosun.Dur ben sana bi güzel kahvaltı hazırlayayım
neyin nesi bu şimdi? pıtırcığın hafızayı biri formatlamış gibiydi. aslında imkansız olan bişeydi bu dün o kadar kavga eden bizdik! o kadar diyalog geçti aramızda neden böyle davransın ki?
kız unutmuş gitmiş hatasının farkına varmış, sormanın deşiştirmenin takunu çıkartmanın mantığı yok diye düşündükten sonra. eşyalarımı toparladım. burnuma öyle güzel kokular geliyordu ki insan hayallese olsun dese ancak bu kadar güzel koku olurdu. poğaçalar geldi galiba diye fırladım mutfağa. pıtırcık gelmişti elinde poğaçalar bana gülen yüzüyle.
-domates, salatalık dilde bişeye benzesin dedi.
kahvaltımızı yapıp. evden çıktık. garaja doğru gidiyoruz beraber. içim öyle bir mutlu ki anlatamam size. onun yanımda olması bana öyle huzur öyle özgüven veriyoki. onsuz bir hiçim sanki.en basit örneği bardaki pısırık halim. garaja vardık beraber. otobüsün kalkmasına 5 dk vardı. bana öyle bir sarıldı ki keşke gitmesem dedim keşke burda kalsam dedim içimden. bende ona sıkıca sarıldım. herkes bize bakıyordu o an.utanmadım değil o an.zaten onun etkisiyle ondan elimi çektim.o kadar masumdu ki kulağıma yanaştı beni aramayı unutma dedi. küçük bir çocuk misali gülümsedim sadece. otobüse bindim cam kenarından ona sürekli el sallıyordum.
6 saat sürecek yola koyulmuştuk. Giderken üzüntü vardı içimde. Nedenini anlayamıyordum bir türlü, yalnızca ev arkdaşımdı benim için aslında. evet farklı bir arkdaştı ama beni ona bu kadar bağlayan neydi? ona bağırıp çağırsam bile bu kızgınlık 5 dk sürüyor sonrasında pişman oluyordum yaptıklarım için.6 saat boyunca bu düşünceler eşliğinde eve geldim. babam görünce sarılıp kucaklamak yerine
-aslanım bu halin ne böyle?
-ne var ki baba halimde?
-üstün başın kir pas içinde
-temizlenir baba dert ettiğin şeye bak...
aslında üstüm başımda temizdi. aileleri bilirsiniz kendi temizlemezse ona göre herşey kirlidir.bir kaç gün boyunca özlem giderildisahalara kadar boş muhabbetler yapıldı. sabah babam yanıma geldi yatağımın başucunda aynen şu konuşmayı yaptı:
-güzel oğlum benim,sen bizim herşeyimizsin biliyorsun demi? annenin ve benim tüm emeklerimiz senin için senin için harcıyoruz. akşam biyere çıkma senle bişey konuşacağız annenle.
nedenini sormadım hiç, zaten yarı uykulu dinlemiştim. akşam üzerine doğru, kalktıktan sonra bikaç bişey atıştırdım. çok geçmeden de zaten eve babam geldi elinde poşetlerle. çocuk gibi içine baktım hemen. atıştırmalık bişey var mı diye. içinde bi dünya alkol, meze olan bi poşet düşünün. akşam şenlik vardı evde belli.
eğlenceğe odamız sayılabilecek balkon, kış olduğu için kullanılmaz vaziyette. içerde soğan, patates çuvalları, yerde mermere yapışmış kirler... odaya geçtik o yüzden, masa kuruldu annem ,babam ve ben herşeyi hazırladık. mutlu bir aile tablosu vardı resmen. bana gösterilen bu ilgiyi bi türlü anlıyamıyordum. Babam durduk yere neden benle konuşmak istesin ki?
rakılar yavaş yavaş yudumlanmaya başladı, babama döndüm:
-ee ne konuşcaksınız bakalım benle? kız falan mı buldunuz yoksa bana dedim
annem güldü, senin zaten kız arkdaşın yok mu oğlum öyle söylemiştin bize dedi. geçiştirmeye çalıştım hemen. babam lafa atıldı günün konuşmasını yapmak için dubleden bi yudum aldı. bana baktı uzun uzun. yapacağı konuşmayı basit bişey sansamda bende ciddi şoklar yaratacak, pıtırcıkla ilgili düşüncelerimi değiştirecek bi konuşma olacaktı. -
87.
0-oğlum şimdi ben anlatcam sen dinleyeceksin dedi
-tamam baba dedim.
kesinlkle ters giden birşeyler vardı babam dubleden yudumladıkça her ne kadar göstermek istemese, gizlemeye çalışşa da bakışları sertleşiyordu.
-sen neler yapıyosun orada? neler yapıyosun anlamıyorum.son 3 aydır elektrik doğal su faturaların da inanılmaz düşüşler var. nerede kalıyosun sen?
bu imkansızdı, oysaki biz değilmiydik pıtırcıkla sırf yüksek faturalar yüzünden kavga edenler.eve giden gelenin ekgib olmadığı evde faturalar fırlamıştı ki düşük gelmesi imkansızdı. acaba benden gizli arkdaşları mı yatırdı bi kısmını? ama bu imkansızdı faturalar her ne kadar eve gelse de babam otomatik ödeme talimati vermişti hepsini o ödüyordu. babama gözüne yaralı bi ceylan gibi bakıyordum gözlerim büyümüştü şaşkınlıktan. babam anlamış olacak ki:
-hayırdır pek bi şaşırdın ?
-arkdaşlara gidiyorum baba genelde evde tek başıma canım sıkılıyo o yüzden.
-dersler ne alemde peki
-hepsinden geçtim baba sıkıntı yok
utana sıkıla verdiğim bu cevaplar aslında gerçekleri yansıtmıyordu. evde her gece alemler, geçilemeyen 8 ders, kavgalar...
-bana müsade baba uyusam iyi olacak dedim
içeriye koşar adımlarla gittim. derslerde söylediğim yalan umrumda bile değildi. faturalar kısmındaydı olay. pıtırcığı aradım hemen. telefonu açtı büyük bi sakinlikle:
-keşke inince haber verseydin
-özür dilerim pıtırcık
-ee hayırdır gecenin bu vaktinde?
-babam faturaların düşük geldiğini söyledi. bunun imkansız olduğunu söylemedim.bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
cevaba kitlenmiştim tüm olayı ağzından çıkacak birkaç kelime açıklayacaktı. yada ben öyle sanıyordum. -
88.
0-faturalara bakma mı ister misin? dedi kabul ettim yerini söyledim 2 dk sonra telefonda şaşırtcı bi ses tonuyla:
-alo?
-efendim pıtırcık
-baban emin mi faturaların düşük olduğundan?
-evet hatta bana bu yüzden kızdı bile
-babanın az tabiri kaç ki acaba çok merak ettim dedi gülerek
-pıtırcık söyleyecek misin bugün?
-canım tam hesaplayamasamda 450 civarı bir borç dedi.
babam beni kandırıyordu kesin olarak buna inanmıştım.ama neden böyle birşey söylesenki? arkdaşlarımda kaldım da dedim yalan söyledim. şimdi hem yalan söyledim hemde haksız durumuna düştüm.ama ya babamın dedikleri doğruysa? yok canım bu imkansızdı koskoca faturalar vardı.
babamın ayak seslerini duydum odama doğru geliyordu.o yaklaştıkça kapıya doğru ayak sesleri artıyor aynı oranda benim de kalp ritmim artıyordu. kapıyı araladı.
-hayırdır yatcan sandık biz seni ama?
-birazdan yatarım baba
babam fazla üzerime gelmeye başlamıştı. ters gidiyor birşeyler hala ters gidiyo. babama soramazdım bu sefer bütün foyalarım açığa çıkacaktı. bunu kimseden habersiz halletmem gerekti. olay kesinlikle dışardan göründüğü gibi değildi. -
89.
+1gerçekler yarın ortaya çıkacaktı ama nasıl?Tümünü Göster
bunun tek yolu var kart extrlerine bakmak
iyi ama babamın kart özetlerinin hiç biri eve gelmiyordu ki
hepsi şirkete gidiyordu. babamdan önce sektererliğe bırakılıyordu.
babamdan gizli bir şekilde bunu ele geçirmem lazımdı.hem de babamdan önce ele geçirmem gerekti
babam bu tarz şeylerin hiç birini atmaz hepsini dosyalardı eline geçer geçmez.
hesap özetlerini dosyalamadan önce elime geçmesi demek, zarfı ondan önce açmak ki bu imkansız bişeydi
bu yüzden farklı arayışlar içine girdim. kafama koymuştum bu terslik çözülcekti yarın ne olursa olsun
ertesi sabah pıtırcığı aradım durumu anlattım açık açık
-canım sanki biraz abartmıyo musun?
-hayır pıtırcık ortada bir terslik var
-ya baban ödüyor işte sana oyun oynuyordur ses çıkartma geç
olayları araştırmamı istemiyordu pıtırcık,ona göre basit bişeydi sanki yada öyle görünmesini istiyordu
dışarı çıktım arkdaşlarımdan fikir aldım ve bu işlerde huur olmuş bir arkdaşımın önerisi ile planı kurdum
tek yapmam gereken babamdan kartı almaktı.
akşama kadar babam gelsin diye evin içinde volta atmaktan olcak ki başım ağrısıyla beraber uyku çöktü
uyandığımda babam evdeydi. babamla aramızda geçen ilginç konuşmayı aynen aktarıyorum:
-baba bana kartı versene
-ne yapcaksın
-alış-veriş falan
-para var cüzdanda , onu al
-yok baba bana kartı ver sen taksit yaptırcam
-ulan pekekent araba mı alıcan sanki alacağın şeyler 50-100 milyon bişey
-ya baba
-uzatma git parayı al,karta elleme sakın
babam da kartların hesap özetlerine bakacağımı anlamıştı bence o yüzden istemiyordu. zaten meraklı meraklı suratıma bakıyordu
tamam dedim parayı almaya gittim alış-veriş yapacağıma inandırmak için
cüzdanını açtım para almak için, sıra sıra kartlarda gözüme aynı anda çarptı
şeytanla cebelleştim ki bu savaş kısa sürdü ,bi kez daha şeytana yenilmiştim
babamın cebinden kartla parayı aldım
kalbim küt küt atıyordu ki bu atış arkamı dönünce 2 katına çıktı
hayal edin şimdi: sırtınız duvara dönük, karşınızda babanız, elinizde para ve kart
o surat ifadesi vardı yüzümde. bahanesi olmayan bi durum. bana baktı babam gülümsedi:
-iyi bakalım o kartı al ama bidaha benden kart falan isteme yarın da getir hemen şirkete
plan tutmuştu artık. kart elimdeydi ertesi gün herkesin foyası ortaya çıkacaktı
sabah oldu, koştura koştura atm'ye gidiyordum. şeker bulmuş çocuk gibiydim adeta
kartı soktum ve ayrıntılı hesap özeti seçeneğini seçtim
bir sorun vardı, burda faturalar ile ilgili hiç bir bilgi yoktu !!
kartı çıkartıp tekrar taktım değişen bişey olmadı.
çıldırmak üzereydim ki unuttuğum bişey vardı -
90.
0babamın bi tane kartı yoktu ki!!
babamın neden başta kart vermek istemeyip,bu kartı elimde gördükten sonra gülüp verdiğini düşündüm
içimden:
-ulan ne bin babam varmış amk ayak üstü gibti bizi
dedim gülümsedim
galiba pıtırcık haklıydı deşiştirmeye gerek yoktu. babamın bana oynadığı bu oyundan başka birşey değildi.
uzun zaman sonra anlayacaktım ki babamın aslın ne bana oyun oynadığı ne de kartı gizlediği varmış.
yarıyıl tatili benim için ,dertsiz sorunsuz geçiyordu artık.ara sıra pıtırcıkla konuşuyordum ihmal etmiyordum onu kesinlikle. onunla konuştukça özgüvenim yerine geliyor hayata farklı açılardan bakıyordum. çözümsüz kaldığım zamanlarda hemen ona ulaşıyordum yardım istiyordum.o benim herşeyimdi artık. onsuz nefes alamam, yüreyemezdim bile.bu artık hayatımın bir kuralı olmuştu.
pıtırcık yarıyıl tatilinde eve gitmemişti, ailesiyle arası yok gibi birşeydi. ailesini bir tek para kaynağı olarak görüyordu. mecbur kalmadıkça onlarla muhabbet etmiyor, çoğu zamanda telefonlarına cevap vermiyordu. bunun sebebi de biraz farklıydı aslında. pıtırcığa göre üvey evlattı,ama ailesi bunu kabul etmiyordu. pıtırcığa nerden çıkardın üvey evlat olduğunu dediğimde bana resmen kanıt sunmuştu:
-annemin kan grubu 0+ babamın A+ ,ama benim kan grubum ne?
-a yada 0 dır ne olcak ki
-evet aslında öyle olması lazım benim kan grubum ab (-)..bunun böyle olması imkansız. aileme bunu söylüyorum salak saçma cevaplar veriyorlar. bana doğru söyleseler bi nebze de olsa onlara karşı görüşlerim değişecek ama gel gör ki hala beni kandırmaya çalışıyorlar.
anlattığım gibi bir hayat hikayesi vardı pıtırcığın, galiba onu ne zaman üzsem hemen pişmanlık yaşamamın sebebi buydu:acıma duygusu -
91.
0telefonu elime aldım, pıtırcığa haber verdim:
-yarın bana çay yapcak mısın? dedim mutlu bir ses tonuyla
yutkundu bir sessizlik oldu kısa süre olsa da ,cevap verdi
-yarın buraya mı geliyosun yoksa?
-istersen gelmiyeyim dedim gülerek
-yok yok gel tabi ya gel senin evin gelceksin tabi
-sen napıyosun bakalım pıtırcık
-hiç canım ne olsun yalnız takılıyorum tüm gün, sıkıldım sen de yoksun zaten
bu lafı duymuş olmak o kadar çok hoşuma gitmişti ki bir anda yüzümde salakça bir gülümseme oluştu. sanırım ben ne kadar muhtaçsam o da bana muhtaç o da bensiz yapamıyor yalnız kalıyor diye düşündüm çok kısa bir zaman içinde. yada kısa zaman bana göre kısaydı
-alo? orda mısın hala? dedi meraklı ve titrek bir ses tonuyla
arkadan çok tanıdık bir ses:
-kimmiş arayan tatlım?
tahmin ettiğiniz gibi o ses yiğite aitti.
telefonu hemen kapattım. pıtırcık bana yalan söylemişti. sensiz sıkılıyorum demişti evde tek başımayım demişti. duvarla bakıyordum boş boş. pıtırcığı hayatımdan çıkarmalısın dedim kendi kendime, duvardaki alçı çıkıntılarını pıtırcığa benzetmeye başladım birden. pıtırcıkta tıpkı onlar gibiydi, hatta hiç farkı bile yoktu.o çıkıntılar duvara ilk bakınca dikkat çekiyor onu ordan koparmaya çalışırsan duvarım rengi değişiyor, izler bırakıyordu. pıtırcıkta benim hayatımda böyle birşeydi. -
92.
0Reserved
-
93.
0ama her ne olursa olsun onu evimde istemiyordum artık ona bunu yarın söyleyecektim. çok üzüleceğimi biliyordum ama hayatımda kontrol alınamayan bir olay olmuştu artık.
akşama doğru valiz hazırlandı, babam ve annemin bir çok nasihatlarını dinledikten sonra gece yolculuğana başladım, evime gidiyordum artık ve o 2 şerefsizi evden kovacaktım. pıtırcık evimde kalıyor faturaları yalnızca babam ödüyor, beni kullanıyordu resmen. önceki tartışmalarımızda olduğu gibi güçsüz davranmayacak gerekirse acımadan dövecektim.
sabaha doğru otobüsten indim. hava buz gibiydi şubatın soğuğuna birde şehrin soğuğu eklenmişti ki üşüyordum hasta olmaktan korkuyordum.eve kadar taksi tuttum yol boyunca pıtırcığa nasıl davrancağımı ona nasıl acımadan hayatımdan çıkaracağımı düşündüm.15 dklık taksi yolculuğa da bitmiş eve gelmiştim. kapıyı sesizce açtım yiğitle, pıtırcığı basmak için bunu yapmıştım. kapıyı sessizce açtım ama valizleri duvara çat-pat vuruyodum ki panik yapsınlar da karşılarında beni bulsunlar. onlar uyanmadıkça ben daha fazla sert çıkartıyordum.bi zaman sonra evde kimse yok mu acaba diye düşündüm ki.pıtırcık bağırdı:
-kim var içerde?
korkmuştu, çok belliydi hırsız sanmıştı.o korkak yiğitin bağırması gerekirken pıtırcık bağırıyodu. sadece güldüm ve kapıya doğru yöneldim. onları daha da çok korkutmak için kapıya tıklamaya başladım
-kimsin sen diye bağırdı pıtırcık bi kez daha..bu sefer daha da çok korkmuştu -
94.
0kapıyı birden açtım gördüğüm manzara beni bir hayli şaşırtmıştı. pıtırcığın elinde sandalye vardı ve havaya kaldırmıştı savunma için.ama bişey ekgibti:yiğit
-yiğit nerde?
-dün gece kavga ettik bidaha yüzümü görmek istemediğini söyledi
bunu söylerken o kadar sakindi ki sanki normal birşeymiş gibi anlatıyordu.
-gitsin. gibtirsin gitsin sen varsın ya bana yeter dedi bana
iyi de yiğit sevgilisi gibi birşeydi bense ev arkdaşı
elindekini bıraktı yere.
-çok korkuttun beni köpek gel buraya sana sarılcam dedi.
otobüste, takside birçok plan kurmuştum ama böyle birşeyi hiç düşünmemiştim ki ben! şu an yaşanan her olay bana sürpriz gibi geliyordu.
bana kısa bi bakış attıktan sonra yavaşca ama sıkı bir şekilde sarıldı -
95.
0-iyi varsın sen canımın içi dedi. yanağımdan öptü bıraktı
-hadi kahvaltı yapalım dedi
ağzımı açamıyordum olaylar karşısında şoke olmuş.ne yapacağımı bilemiyordum.her zaman olduğundan farksız birşşey olmuyordu aslında, pıtırcık yine benim geleceğimi kendi çizmişti.ben kendi hayatımda sadece bir figurandım başrolde ise pıtırcık vardı. ondan uzak olmam lazımdı hemde hemen şimdi.ona uykum olduğunu, hemen yatmam gerektiğini söyledim.
-şimdi buz gibi yatağa yatma benim yatak sıcak geç orda yat dedi
-sen nerde yatcaksın peki
-bikaç bişey atıştırcam ben sen yat dedi
tmam dedim uzandım yatağa. yastık pıtırcık kokuyordu tam anlamıyla. düşünmeye başladım neler oluyor? ben neler yapıyorum? diye. uzun bir süre kendimle konuştum.bir anda üşüme geldi yorganı kaldırdı pıtırcık:
-ne yapıyosun pıtırcık bıraksana yorganı
-sen beni korkuttun bende intikam alıyorum
-bak bak şuna bak ya dedim
bir anda yorganı çektim tam düşer gibi oldu pıtırcık son anda kendini toparladı. baktım bırakacağı yok kalktım pıtırcığı yatağa doğru ittirdim.
-ben yorganla yatcam sende yatıyorsan yat yoksa bırak ben yatayım dedim
-tamam kay yana dedi
-
yırtık pantalon videoları sarıyor la
-
çaycı hüseyinee ne olmuş lan böyle
-
her şeyi szymanskiden bekliyoruz
-
beyler sanırım yolun sonuna geldik
-
tüysüz bir oğlan girecek
-
zargana bu karıyı zütürüyor
-
beş yıl sonra buraya gelip
-
kons dayı ramo ufuk otuzbirspor kulubu
-
abi bu nedirrrrrrrrrrrtrrr
-
ayaklarım zonkluyor amq
-
şimdi aramizdan bir kac erkek bunlarla konusup
-
moğol kürdü
-
olm benim doğum günü iznim var la
-
japonyada japonyalı gibi isveçte isveçli gibi
-
sozlugu ne hale getirdiniz z
-
çiğköftelerin fiyatı ne olmuş la öyle
-
oğuzların zaza boyu
-
25 30 dan sonra nasıl evlencez la
-
nhaxball gel inci
-
zarganayı denize atsan
- / 1